01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM Gidemeyen Ülke Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1008 14 Temmuz 2006 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Yerel Süreli Yayın Tel: (0212) 251 98 7474/ 343 72 74 BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul www.cumhuriyet.com.tr duyuru BİLGİ TEKNOLOJİLERİ SEKTÖRÜNDE YENİ BİR SERVİS: TPM TEKNOLOJİLERİ BT sektöründe teknik destek hizmeti vermek üzere yeni bir şirket kuruldu: TPM Teknoloji. İnfronic tarafından kurulan TPM Teknoloji, hem bireysel hem de kurumsal kullanıcılara marka bağımsız teknik destek verecek. TPM Teknoloji, şu anda Acer ve Dell markalı ürünlerin yetkili teknik servisi. Ama bu markaların dışındaki tüm PC, notebook, yazıcı markalarına da destek hizmeti verebiliyor. TPM Teknoloji’nin marka bağımsız, üçüncü parti bir destek şirketi olduğunu belirten şirketin Genel Müdürü Selim Çakar, bu yıl sonuna kadar en az bir markanın daha yetkili servisi olmayı hedeflediklerini, önümüzdeki yıllarda ise bu markaların sayısını daha da artırmayı amaçladıklarını söylüyor. Türkiye’de satılan tüm ürünlerine destek verebildiklerini belirten Çakar, bunların yanı sıra garanti süresi dolmuş her marka bilgi teknolojisi ürününe hizmet verebildiklerini ifade ediyor. Çakar, merkez servisteki 30’a yakın uzman kadrosu ve Türkiye geneline yayılmış 70’e yakın Yetkili Teknik Servisi ile gerek kurumsal gerek bireysel BT kullanıcılarına hızlı ve güvenli hizmet verdiklerini söylüyor. CBT 1008/3 14 Temmuz 2006 Beş yıl içinde Türkiye’de biyoteknoloji üzerine "üretici" ve "araştırıcı" çalışmalarda ne kadar yol alındı? Acaba bu süre içinde Türkiye’de "geniş bir farkındalık" yaratılabildi veya ortaya çıktı mı? Dikkati çeken bir sıçramadan bahsetmek mümkün mü? Ürün araştırma, üretme kapasitesinde dikkat çekici bir artış söz konusu mu? Modern veya klasik biyoteknoloji ürünlerinde, Türkiye beş yıl önce dışarıdan neleri satın alıyordu bugün neleri satın alıyor? Satın alımda artış mı var, ne kadar? Dışarıdan satın alınan ürünlerden hangileri ülkemizde üretilmeye başlandı, ne kadar bir iş üretim ve satış kapasitesi yaratılabildi? Klasik biyoteknoloji ürünlerinde ne kadar dışa bağımlıyız, ne kadarını ülkemizde üretme kapasitesine veya potansiyeline sahipken bunu gerçekleştirmiyoruz? Acaba klasik biyoteknoloji ürünlerini üretmede eksiğimiz nedir? Bu ülkenin gelişkin beyin ve yaratma kapasitesinde sorunlar mı var, yoksa sorunlar başka yerde mi? Moden biyoteknoloji araştırma ve üretme kapasitemiz nedir? Acaba bu ülkede modern biyoteknoloji araştırmaları hangi alanlarda yoğunlaştırılmalı? Ülkenin gereksinimleri ile sahip olduğumuz insan, malzeme, laboratuvar, doğal hayvan bitki– insan varlıklarımız, yetişkin insan gücümüz ve bütün bunların kritik eşikleri, hangi araştırma ve üretme alanlarında yoğunlaşmamıza izin veriyor? Bu varlıklarımızı bugün seferber edebilsek, önümüzdeki beş yılda ne kadar bir iş kapasitesi yaratabiliriz? Ne kadar bir araştırma ve üretim cirosuna ulaşabiliriz? Bu varlıkları bir planlamayla ve öncelikler belirlemeyle uygulamaya yönelik olarak seferber etme bilimselticarisiyasi kapasite ve düşünme iradesi ülkemizde var mı? Varsa ne kadar, saydıklarımızdan hangisinde var hangisinde yok? Klasik veya modern, biyoteknoloji ürünlerine yıllık ne kadar dolar para ödüyoruz, bunun cari açıktaki payı nedir? Güç ve varlıklarımızın bir planlamasını yapabilsek, 10 yıl sonra, yaratabileceğimiz zenginliğin ve katma değerin miktarları ne olabilir, herhangi bir tahmin yapabilme kapasitemiz var mı? Dünyanın gelişmiş ülkeleri bu alanda neler yapıyor? Türkiye’de yapılamıyorsa, bunun nedenleri üzerinde durmak gerekir mi? *** Tek bir soru sorarak yazıya başlayacakken, Gündem’in bütününün sorulardan oluşma potansiyeli ortaya çıktı; fazlasına gerek yok deyip keselim. Gündem’in güncel çıkışı, bu sayımızda da kısaca tanıttığımız ve yazarlarıyla bir söyleşi yayımladığımız, TÜSİAD’ın hazırlattığı biyoteknoloji raporu. Yazarları, Hüveyda Başağa ve Dilek Çetindamar, beş yıllık bir süreden sonra, biyoteknolojiye yeniden bakmışlar. Rapordan görüyoruz ki beş yıl içinde bir arpa boyu yol almışız! Yani önemli sayılabilecek, Türkiye’nın toplamı açısından bir farkındalık yaratabilecek bir gelişme, bir sıçrama olmamış biyoteknolojide. Şirket sayısı 50’den 90’a çıkmış! Yeni kurulanlar daha çok modern biyoteknolojiye yönelikmiş.. Şüphesiz, yetersiz yetersiz. Acaba neden böyle? Çünkü biyoteknoloji dünyada hızla yükselen, hızla büyük bir iş, aş, araştırma ve üretme kapasitesi yaratan, büyüyen bir alan. Geleceğini planlayan ülkeler, biyoteknolojiye de yöneliyor. Raporda, yukarıda sıraladığmız sorulardan pek çoğunun yanıtı yok. Öyle bir amaca yönelik de hazırlanmamış zaten. Fakat biyoteknolojide nelerin olup bittiği konusunda genel bir fikir veriyor. Fakat yukarıdaki soruların pek çoğunu kapsayacak, özellikle Türkiye’de neler üretilebilecekken, nelerin araştırmaları yapılabilecekken kolayca dış alımına gidilen ürünlerin kalem kalem dökümleri yapılmalı.. Bunları yapmak, bilimsevervatanseverliktir. Belki birilerinin aklına karpuz kabuğu düşer de... strateji planlar da.. teşvikdestekler kurar da... Ne yazık ki, ülkemizde stratejik yönelişlerin ve stratejik desteklerin adresi yok... Kimliği yok, sahibi yok... Bakışı, görüşü yok... TÜBİTAK, mı dediniz? Üniversiteler, araştırma fonları ve rektörlüklerin bilim politikaları mı? Gelecek cumaya yeniden birlikte olmak umuduyla..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle