Katalog

BİLİMSEL İŞBİRLİĞİ ZÜMRÜTTEN AKİSLER A.M. Celal Şengör TASSA ile ortaklık ABD’deki Türk bilimcilerin çatı örgütü TASSA ile Türkiye arasında Çevre, Enerji, Gen Mühendisliği, Nanoteknoloji ve Yer Bilimleri, Gıda Mühendisliği ve Teknoloji Yönetimi ana konularında çok sayıda proje oluşturuldu.. P. Hande Özdinler Selçuk Taral u sene ikincisinin düzenlendiği TASSATÜBİTAK çalıştayı, Türk bilim ve teknolojisinin gelişimini ve yeni teknolojilerin üretilmesini hedefleyen projelerin oluşumu ile 1 Haziran günü sonuçlandı. Birinci TASSATÜBİTAK çalıştayı Çevre, Enerji, Gen Mühendisliği, Nanoteknoloji ve Yer Bilimleri olmak üzere toplam beş bilimsel başlıkta oluşturulmuş ve çalışma grupları 20 üzerinde proje fikirleri geliştirmişlerdi. Bu yıl ise, bu ana başlıklara, Gıda Mühendisliği ve Teknoloji Yönetimi eklenirken farklı disiplinleri bir araya getiren Nano Bioteknoloji çalışma grubu kuruldu. Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji başlığı altında da çeşitlilik arttı ve bu gruplar 3 farklı grup altında toplandılar. Gruplardan biri Kuş Gribi üzerine yoğunlaştı. Bu sene ilk aşamada 30 üzerinde proje üretilip katılımcılara sunuldu. Şimdi bu projelerin sonlandırılıp TÜBİTAK’a sunulması bekleniyor. Çalıştaya katılımcıların sayısı geçen sene 50 iken, bu sene bu sayı 115 oldu. Amerika ve Kanada’da yaşayıp TASSA (Türk Amerikan Bilim İnsanları ve Akademisyenleri Derneği) aracılığıyla çalıştaya katılan 20 bilim insanı, TÜBİTAK’tan katılan 39 araştırmacı ve onların Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden, kamu kuruluşlarından ve özel sektörden davet ettikleri toplam 56 profesör ve araştırmacı ile biraraya geldiler. Çalıştay, TÜBİTAK başkan vekili Prof. Dr. Nüket Yetiş, ABD Dışişleri Bakanı Bilim ve Teknoloji Danışmanı Dr. George Atkinson ve TASSA Başkanı Dr. Süleyman Gökoğlu’nun açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda Nüket Yetiş, aklın ve bilimin her şeyin ötesine geçmesi çabasının verildiğini söyledi. Dr. Atkinson’ın Türkiye ziyaretinin geliştirilecek uluslararası işbirliklerinin önemini bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Dr. Yetiş, TÜBİTAKTASSA çalıştayının ortak projeler geliştirmek konusunda başarılı olacağının umudu içinde olduğunu belirtti. Demirel ve Ryan pek enfes birer konuşma yaptılar; ulusların yaşamında uygarlığın, uygarlığın oluşmasında da bilimini rolünü vurgulayarak bilim yolunda yoldaş olan ulusların insanlığın geleceğini kurtaracaklarını anlattılar Koramiral John Ryan'ın Ziyareti II Geçen hafta bu köşede sizlere Koramiral Ryan'ın kim olduğunu anlatmıştım. Bu hafta da ülkemize niçin geldiğini anlatacağım. Kemâl Gürüz YÖK başkanıyken, New York Eyalet Üniversitesi ile aralarında İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi gibi üniversitelerin de bulunduğu bazı üniversitelerimiz arasında bir antlaşma oluşturmuş, bazı öğrencilerin eğitimlerinin bir kısmını ABD'de alabilmelerine imkân sağlayan ve sonunda bunlara iki diploma birden verebilecek bir sistem geliştirilmişti. Aynı zamanda Amerikalı öğrenciler de bizim üniversitelerimize geleceklerdi. Bu programın büyük yararı, bizim öğrencilerimizin biriki yıl için bile olsa gerçek bir üniversite nasıl olur görmelerini sağlamak, buna karşılık pek çoğunun haritada yerini bile bilmedikleri, insanlarını Araplarla karıştırdıkları Türkiye'yi Amerikalıların tanımalarına olanak hazırlamaktı. Birkaç yıldır sürmekte olan bu program ilk meyvalarını da vermeğe başladı. Amiral Ryan'ın yardımcılarından olan eski ABD. Somali Büyükelçisi Bay Robert Gosende, Amiral Ryan'ın ziyareti esnasında pek çok Türk üniversitesinden olumlu görüşler aldıklarını anlattı. Herşeyden önce bir yılını Amerika'da geçiren öğrenciler, Türkiye'ye daha iyi bir çalışma kültürü edinerek dönüyorlarmış: Ev ödevi yapma, verilen (çok sayıda!) okuma görevini yerine getirme, soru sorma vs. gibi konularda disipline oldukları gözleniyormuş. Sonra çocuklar daha çok şevkleniyorlarmış (bu herhalde çevrelerinde üniversiteden ne alarak çıkması gerektiğini düşünen insanların Türkiye'ye nazaran fazla olmasındandır). Amiral Ryan, bir asker olarak Türkiye'yi yakından tanıyor. Kendisi hem Napoli'deki Nato karargâhında hem de Akdeniz'deki 6. filo'da görev yapmış. Napoli'de çalışırken emrinde Türk subaylar da bulunmuş. (Hava Harp Okulu'nu ziyaret ederken, bir zamanlar emrinde çalışan Dekan Hv. Kur. Alb. Dr. İsmail Birer'i hemen tanıdı ve bizlere Birer Albayın emrindeki en çalışkan personelden biri olduğunu mutlulukla anlattı). Kendisinin Türkiye hakkında çok olumlu fikirleri var. Amiral Ryan bir Atatürk hayranı ve yalnız Türkiye'nin değil, dünyanın Atatürk'ün belirttiği barışçıl, uygar çizgide gelişmesi gerektiğine inanan bir insan. Bu inancı onu Türkiye'ye yaklaştırmış. Türkiye ile ABD'nin ortak çıkarları olduğu, aynı zamanda dünyada ortak sorumlulukları da bulunduğu konusunda pek çok fikri var. Bu nedenle ABD ile Türkiye'nin birbirini iyi tanıması gerektiğine, bunun için en iyi yolun da ortak eğitimden geçtiğine inanıyor. Amiral Ryan Türkiye'nin ve özellikle Türk üniversitelerinin çok ciddî bazı problemleri olduğunu biliyor ve hem Türkiye'nin, hem ABD’nin, hem de uygar dünyanın menfaatleri açısından bunların çözülmesi gerektiğine inanıyor. Türkiye'ye gelişi de iki ülke arasındaki eğitim ve araştırma bağlarını sıkılaştırmak amacıyla bazı üniversitelerimizi görüp tanımak ve Türk üniversitelerinin sorunlarının çözümüne yardımcı olabilmek. Ankara'da 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel, Koramiral Ryan şerefine New York Eyalet Üniversitesi ile ortaklık yapan rektörlerin de davetli olduğu bir yemek verdi. New York Eyalet Üniversitesi'nin bir mezunu ve ABD Ulusal Bilimler Akademisinin bir mensubu olarak bu yemeğe ben de davetliydim. Yemekte Sayın Demirel ve Sayın Ryan karşılıklı pek enfes birer konuşma yaptılar; ulusların yaşamında uygarlığın, uygarlığın oluşmasında da bilimini rolünü vurgulayarak bilim yolunda yoldaş olan ulusların insanlığın geleceğini kurtaracaklarını anlattılar. New York Eyalet Üniversitesi ile yapılan ortaklık Türk üniversitelerinin son yıllarda yaptığı en verimli işlerden biri. Bunu başlatan Kemal Gürüz'e Türkiye büyük bir teşekkür borçludur. Tüm üniversitelerimiz bu ortaklığa destek vermeli ve çocuklarımızın en az biriki yıl gerçek üniversiteler görerek okumalarını sağlamalı! B BİLİM İNSANLIK İÇİN Yaptığı açılış konuşmasında bilimin bilim insanları için değil tüm insanlık için olduğunu söyleyerek söze başlayan Dr. George Atkinson, iki yüz yıl önce bilim ve teknolojinin önderliğini Avrupa yaparken, geçtiğimiz yüzyılda bu başarının Amerika’nın eline geçtiğini, ama 21. yüzyılda bunun ancak ülkeler arası ortak çalışmalar ve ülkeler arası ortak bilimsel anlaşma ve paylaşımlarla belirleneceğinin altını çizdi. Dr. Atkinson, “Bir ülke artık tek başına hiçbir konuda başarılı olamazsa, başarılı olmak için mutlaka diğer ülkelerle ortak çalışmalı, bir ortaklığın içinde olmalıdır; bilim ve teknoloji konusundaki ortaklık, diğer tüm ortaklıkların üzerindedir.” dedi. Çalıştay açılışında konuşan Dr. Gökoğlu ise, TASSA’nın amacının Amerika ve Kanada’da bulunan Türk bilim insanlarının Türkiye dönüşümlü düşünmelerini sağlamak ve Amerika Türkiye arasında bilimsel köprüler kurmak olduğunu söyledi. Bu amaçta hızla ilerlediklerini belirten Dr. Gökoğlu, TASSATÜBİTAK çalıştayının bunun en güzel örneklerinden biri olduğunu belirtti. ‘Beyin Göçü’ kavramını farklı algıladıklarını söyleyen Dr. Gökoğlu, amaçlarının yurtdışındaki bilim insanlarının yurda dönmesi değil, yurtdışından Türkiye’ye faydalı olmalarını sağlamak olduğunu belirtti. İki ülke arasında oluşturulacak ortaklık çerçevelerinin içinin en iyi ortak projelerle dolacağını söyleyen liderler, bu projelerin de TASSATÜBİTAK çalıştaylarının amaçları olduğunu belirttiler. ‘Tarihi bir gün yaşıyoruz’ diyen Dr. Gökoğlu bilim ve teknolojinin her zaman gündemde olması gerektiğini söyledi. CBT 1004/5 16 Haziran 2006