Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Işıklandırma sistemi Bu sayfa Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır Hoparlör sistemi Konferans teknolojileri Uzaktan kumanda bilet rezervasyonu Jörg WörleKnirsch ve meslektaşları laboratuvar ortamlarında toksisitenin ölçülmesinde kullanılan MTT testi adı verilen bir yöntemi inceledi. WörleKnirsch, MTT testinden yararlanarak nanotüplerle temas eden hücrelerdeki toksisiteyi ölçtüğü zaman test bir miktar toksisite gösterdi. Bu testte bir hata olduğunu düşünen bilim adamları WST adı verilen başka bir testten yararlandılar. Bu kez toksisiteye rastlamadılar. Bilim adamları MTT’yi elektron mikroskobu altında inceledikleri zaman, yaşayan hücrelerin salgıladığı enzimlerle reaksiyona giren MTT (metiltiazol tetrazolium) tuzunun nanotüplere tutunup erimesi mümkün olmayan topaklar oluşturduğunu gördüler. Bilim adamları şimdi bu oluşumun tuzun hücre enzimleriyle ilişkiye girmesini engellediğini düşünüyorlar.. Washington DC’deki Emerging Nanotechnologies’den bilim danışmanı Andrew Maynard’a göre bu bulgulardan çıkarılacak sonuç şu: Gelecekte sonuçları etkileyen karışıklıklara zemin hazırlamamak için nanomalzemeler üzerinde daha fazla testin yapılması gerekli. Trafik yönetimi telematik Güvenlik yönetimi Yangın dedektörü İlk yardım merkezi Park yönetimi Kimlik saptama Enerji merkezi İzleme merkezi ALLİANZ Arena’da ışıklandırmadan giriş kontrollerine, bina ve güvenlik sistemlerinden trafik yönetimine kadar her tür teknolojik uygulama Siemens tarafından gerçekleştiriliyor. Ancak Siemens teknolojisi kupanın gerçekleştirileceği tüm 12 stadyumda herkese unutulmaz bir tecrübe yaşatacak. RAHATSIZLIK VERMEYEN PROTEZ BACAK Bacakları olmayan bazı insanlar, protez bacakları kullanılamayacak kadar rahatsız edici bulurlar. Protez, kesilen bacağın geri kalan parçasına sıkıca bağlanmasına karşın, sürtünme nedeniyle rahatsızlık yaratabilir. "Bazı hastalarda bu rahatsızlık verici duygu o kadar ciddidir ki, protezlerini kullanamazlar" diye konuşan Roy Aaron, şimdi bir titanyum çubuğun femura kadar uzanarak, protezin bunun üzerine cıvata ile tutturulması projesi üzerinde çalışıyor. Bu yöntem sayesinde bacağın kalan kısmı kemik üzerinden vücudun ağırlığını taşıyacak. Bu yöntemde zor olan, dışarı çıkan metal çubuğun çevresindeki derinin iyileşmesini sağlamak. Providence’deki Rekonstrüktif Cerrahi Merkezi’nden metalürji uzmanları, üzerindeki gözenek boyutları farklı titanyumlar üzerinde çalışıyor. Böylece hangi boyuttaki gözeneğin derinin iyileşmesine izin vereceğini tespit edebilecekler. Aaron yetişkin hastalara kemik ve kan damarlarının oluşumunu hızlandırması için biyokimyasal büyüme faktörlerinin takviyesini öneriyor. Düzenleyen: Reyhan Oksay 2006 Dünya Kupası teknolojiye emanet D ünya Kupası 2006 futbol karşılaşmalarında her stadyum için özel çözümler geliştirildi. Çözümler, bina ve güvenlik teknolojileri, yangın tespit sistemleri, video izleme, ışıklandırma ve erişim kontrol sistemlerini içeriyor. Ayrıca stadyumların etrafında trafik yönetim sistemleri, park yönetimi, IT ve iletişim teknolojileri kuruldu. Siemens bu projede Alman Futbol Federasyonu (DFB), stadyum işletmecileri, belediye görevlileri ve tedarikçilerle çalışarak Uluslararası Futbol Federasyonu’nun (FIFA) standartlarının karşılanmasını sağladı. bölgelerine giriş yapmalarını sağlıyor. TARİHİ STADYUM Dünya Kupası finali 9 Temmuz’da 74.000 seyircinin önünde Almanya’nın en büyük ve en eski stadyumu olan Olimpik Stadyum’da oynanacak. Tamamen kumtaşından yapılmış olan bu stadyum 1936 yılında Olimpiyat Oyunları için açıldı ve bugün koruma altında olan tarihi bir yapı. Stadyum 2000 yılının yaz aylarında, 242 milyon Avro harcanarak yenilendi ve modern gereklilikleri karşılayacak hale getirildi. Olympiastadion Berlin GmbH’dan Teknik Müdür Detlef Reichenbacher, "Başka hiçbir stadyumda teknoloji burada olduğu kadar saklı değil" diyor. Bir hoparlör, ışık, elektrik kablosu ya da güvenlik kamerası görmek çok zor. Neredeyse her şey, bir tarafı açık olan ve 22 destek üzerinde duran 3500 tonluk çatının altında gizli. Dört haftalık Dünya Kupası sadece 12 stadyumda değil aynı zamanda Almanya’nın otoyolları ve kamu ulaşım sistemlerinde de büyük bir hareketlilik yaratacak. On binlerce kişi stadyumlara ya da şehir merkezlerindeki dev ekranlara akın edecek, daha sonra eve dönecek ve inanılmaz bir trafiğe neden olacak. Avrupa’nın en büyük kenti olan Ruhr bölgesinde neredeyse her gün altı milyon kişi yollarda. Dünya Kupası stadyumları Gelsenkirchen ve Dortmund’da burada bulunuyor. Sistem Siemens tarafından kuruldu ve şehrin trafik yönetim merkezi tarafından idare ediliyor. Gelsenkirchen’de stadyumun etrafında trafiği gerektiği şekilde yönlendiren akıllı yazılımla donatılmış trafik ışıkları var. Allianz Arena’da ışıklandırmadan giriş kontrollerine, bina ve güvenlik sistemlerinden trafik yönetimine kadar her tür teknolojik uygulama Siemens tarafından gerçekleştiriliyor. ALLİANZ ARENA’DA GELİŞMİŞ TEKNOLOJİ Münih’teki Allianz Arena özellikle farklı bir yer çünkü yeni teknolojilere ayak uydurabilmesi için sıfırdan inşa edildi. Stadyumun dışı Ocak 2004’te tamamlandığından beri Siemens, projenin her aşamasında aktif olarak yer aldı. SiemensElin Proje Müdürü Ferdinand Reisingner şirketin sorumlu olduğu bazı teknolojileri şöyle açıklıyor: "Hem enerji tedariği hem de IT altyapısı yedek sistemlerle korunuyor. Eğer sistemlerden biri arızalanırsa diğeri hemen devreye giriyor. Veri transferi için 4000 kilometre kablo ve 800 kilometre fiberoptik bileşenden oluşuyor." Erişim kontrol noktaları için Siemens, Avusturyalı şirket Skidata ile çalışarak entegre Radyo Frekans Tanıma (RFID) çiplerini içeren yeni Dünya Kupası biletlerini de tanıyan turnikeler kurdu. Direkt temasa gerek kalmadan biletler on santim bir uzaklıktan okunabiliyor. Birkaç saniye içinde bilet sahibinin bilgisi bilet pazarlayıcısının veritabanıyla karşılaştırılıyor. Diğer kontrol noktaları, belirli bilet sahiplerinin stadyumun özel yüksekgüvenlikli ve VIP CBT 1004/19 16 Haziran 2006