Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ooof off line 1 Liraya Şarkı Tanol Türkoğlu (TanolT@yahoo.com) Kitap Hep Şakacıydınız Bay Fenyman Daha önce de bahsetmiştim; müzik endüstrisi "albüm" bazlı satıştan "şarkı" bazlı satışa geçmeli ve internetten müzik indirme işini resmi hale getirmeli diye. Apple firmasının iPod cihazları ve web sitesinden sunduğu bir dolara şarkı satın alma imkânı şimdi Türkiye’de de ele alınmış durumda. Power Grubu, PowerClub isimli bir web sitesi üzerinden 1 liraya şarkı satmaya başladı. Sitede sadece Türk müzisyenlerin eserleri yok. Giderek yabancı müzisyenlerin eserleri de web sitesinden satın alınabilecek; bilgisayara indirilebilecek. iPod ile müzik yönetimi yaparken, şöyle bir özellik dikkatimi çekti. iPod’u müzik arşivi olarak kullanmak pek doğru değil. Onun yerine sadece en çok sevdiğiniz şarkıları cihaza yüklemek daha pratik. Neden mi? Nedeni basit. Herhangi bir albümdeki tüm eserleri sevebilme olasılığınız çok düşük. Hal böyle olunca ve iPod gibi bir cihazda istemediğiniz bir şarkıdan başkasına geçmek bu kadar kolay olunca, ister istemez, giderek "favori listenizi" dinleme eğilimine giriyorsunuz. Favori liste demek, şarkı bazlı bir yaklaşım demek. Artık Peter Hammill’in This Book isimli şarkısı dinlemek için In A Foreign Town isimli albümünde ondan önce gelen şarkıları dinlemek zorunda değilim. Mektuplarıyla Feynman Yazarı: MICHELLE FEYNMAN Çeviri: Bilge EserEnder Nail Sayfa 608 Fiyatı: 30YTL İkinci Dünya Savaşı sırasında atom bombası geliştirme çalışmalarında önemli bir rol üstlenen ve 1965’te, kuvanum elekrodinamikleri kuramı üzerie çalışmalarıyla Nobel Ödülü’nü alan Feynman, fizikçi kimliğinin yanı sıra renkli kişiliğiyle de ünlenmişti. İyi bir anlatıcı olan Feynman, çok satan kitaplar yazan bir bilim adamıydı ve Six Easy Pieces adlı kitabıyla, The Modern Library tarafından 20. yüzyılın kurgu olmayan en iyi 100 kitabı listesine girmişti. 20. yüzyılın en büyük derğerlerindenbiri olan Richard Feynman, Nobel Ödülü’nü kazanmadan önce bile, kalıpların dışına çıkan öğretme biçimiyle bağımlılık yaratan bir fizik profesörü olmuştu. Efsanevi kişiliği, müthiş enerjisi, azımsanmayacak bir hayran kitlesi kazandırmıştı ona. Karşımızdaki sıra dışı bir entelektüel, yaşama ve doğaya âşık, yaptığı keşiflerin karşılığının başkalarıyla paylaşılması halinde ESKİLERDEN ÜCRKETSİZLER DE VAR 1 Liraya Şarkı hizmeti, bu modele çok uymakta. Kızım, bir kaç hafta sonumu vererek, 40 Gb’lık iPod’uma müzik arşivimin ancak yarısını yüklerken çektiğim sıkıntılara bir anlam verememekte haklı. Onun açısından o sırada sevdiği birkaç düzine şarkıyı kendi iPod’una indirmesi, sıkıldığı zaman da onları silip, yenilerini yüklemesi çok daha doğru bir yaklaşım modeli. Powerclub.com.tr sitesinin, arşivlerine bir an evvel 60’lı 70’li yıllarda çıkmış 45’likleri, albümleri de eklemesi gerek. Sondan başa ve popülerden az popüler olana doğru gitmeleri normal. Ancak Türkiye’de müzikseverlik ya da internetkoliklik tekelinin yirmi yaşın altındaki gençlerde olmadığını da unut mamalılar. Yabancı müzisyenlerin eserleri açısından bakıldığında, eski dönem parçalarını talep etme konusunda o kadar ısrarcı olmayacağım. Bunun nedeni de internet üzerindeki resmi ya da gayri resmi pek çok sitede ve P2P iletişim ağlarında bu şarkıların ücretli ya da ücretsiz olarak kolayca bulunabildiği. Ancak Türk müzisyenlerin eserlerini bulmak o kadar kolay değil. Örneğin PowerClub’da Zerrin Özer’i araştırdığımda ilk albümlerinden olan (belki de ilk albümüdür) Sevgilerimle isimli albümünü göremedim. Oysa görseydim tüm albümü satın alacaktım (albümcülükten vazgeçebilmiş değilim henüz) alındığına inanan bir bilim insanıydı. Bu efsanevi fizikçinin meslek yaşamını ve hayata bakışını, ilk kez bu kitapta yayımlanan mektuplar sayesinde öğrenme fırsatı buluyoruz. Bilim dünyasının önde gelen isimlmerinin yazdığı mektupların yanı sıra, hayranlarından, ailesinden, öğrenilerinden, velilerden ve Feynman’ın bilgeliğinden ve önerilerinden yararlanmayı bekleyenlerden gelen mektupların bir araya toplanmasıyla, ortaya gerçek anlamda bir yaşam rehberi çıkıyor. Kızı Michelle Feynman tarafından düzenleen ve gerektiğinde notlar eklenen bu mektuplar, yalnızca Feynman’ın sonu gelmez merakının nedenini ve nasılını anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda araştırmacı bir bakış açısının erdemini de etkiliyeci şekilde gözler önüne seriyor. Manhattan Projesi’nden, kuvantum fiziğindeki gelişmelerden, Challenger soruşturmasından, okul kitaplarından, eşine olan sevgisinden veya bir probleme yaklaşım şeklinden kısacası hangi konudan söz ediyor olursa olsun, Feynman’ın açıklığa, zarafete, espriye ve iyimserliğe adanmış hayatı her adımda kendini gösteriyor. Guardian’ır ‘‘Bir bilim adamından beklediğiniz ve istediğiniz her şey onda var: çekici, çüpheci, komik ve zeki’’, diye tanımladğı Feynman’ı Omni dergisi ‘‘Dünyanın en akıllı adamı’’ olarak seçmişti. hfaktörü: Hangi akademik performans? Baştarafı 21. sayfadan ARAŞTIRMACILAR KARŞILAŞTIRIL MALI MI? Bu sorunun yanıtı ulusal düzeyde "hayır" üniversite/kurum düzeyinde "evet" olmalıdır. Ulusal düzeyde bölümler "araştırmacı sayıları" da dikkate alınarak karşılaştırılabilirler ki bu karşılaştırmalar hem kurumsal rekabeti arttırması açısından hem de bu yarışta geri kalan bölümlerin kadrolarını ve kaynaklarını daha etkin ve verimli kullanmaları açısından son derece yararlıdır. Doğru karşılaştırmaya bir örnek, Jeoloji Mühendisliği Bölümleri için Sayın Prof. Dr. Aral Okay tarafından yapılmış ve CBT’de yayınlanmıştır. Nitekim, SCI kapsamındaki dergilerin de etki faktörleri hesaplanırken tek tek dergide makale yayınlayan yazarlar değil, dergi değerlendirilmektedir. Bu nedenle, ulusal düzeyde bölümler kendi içlerinde sıralamaya tabi tutulmalıdır. Aksi taktirde "elma" ile "armut" karşılaştırması ortaya çıkar. Bölümler/fakülteler ve üniversiteler her yıl öğretim üyelerinden faaliyet raporları almaktadırlar. Bu faaliyet raporlarının derlenmesi ile bölümlerin sadece yayın sayıları ve hsayısı gibi parametreleri değil, kitap atıfları veya bölüm öğretim elemanları tarafından yazılan uluslararası kitap/kitap bölümü gibi bir çok ek parametre de rahatlıkla dahil edilebilir. Araştırmacıların karşılaştırılması ise kendi bölümleri, fakülteleri ve üniversiteleri tarafından yapılmalıdır. Araştırmacılarının perfor991/22 18 Mart 2006 mansını yükseltmek başta ilgili birim yöneticilerinin bir görevidir. Düşük performanslı araştırmacılardan oluşan bir bölüm ülke sıralamasında gerilere düşecek, bu da ilgili bölümüm akademik düzlemde prestij kaybına neden olacaktır. PROFESÖRLERİ DE DAHİL ETMELİ Ülke düzeyinde doçentlik başvuru kriterleri, uluslararası yayın sayısının artmasında önemli bir katkısı olmuştur. Üniversite Senatoları ise öğretim üyeliği atamalarına getirdikleri başvuru kriterleri ise kendi üniversitelerinin dolayısıyla ülke yayın sayısının artışını sağlamıştır. Ancak bunun arttırılıp sürekli bir hale getirilebilmesi için araştırma yapmayı zorlayıcı değil "özendirici" olacak biçimde ek çalışmalara ihtiyaç duyulduğu açıktır. Bu arada özendirici sözcüğünü tırnak içinde yazmamın gerekçesi, yayın sayısını arttırmak adına yayın kriterlerini ağırlaştırmak ya da kriterlerdeki yayın sayısını arttırmayı kast etmememdir. Çünkü ne kadar kriter konulursa konulsun bunlar profesör kadrosuna atanana kadar geçerlidir. Diğer bir deyişle kriterler yaklaşık 40 yaşına kadar geçerli olup, araştırmacı profesörlük kadrosuna atandıktan sonra kriterler geçerliliğini kaybederler. Bu nedenle Üniversite yönetimlerinin profesörleri de dahil edecek biçimde nitelikli araştırmayı, bu nitelikli araştırmalardan üretilecek özgün yayınları ortaya koyan araştırmacıları mutlaka ek önlemlerle özendirmesi kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Candan Gökçeoğlu Hacettepe Üniversitesi BİT PAZARINA NUR Bu sayede bit pazarına da nur yağacak. Tozlu raflar arasında kalmış eski kayıtların yeniden ortaya çıkarılması ve tercihan bunların remaster edilerek dijital ortama aktarılması gerekecek. Her ne kadar görünürde bu durum masraflı gelse de artık bir şeyi kabul edelim. Ticari hayatta, hele hele elektronik ticaret hayatında, dişe dokunur bir yatırım yapmadan, ciddi başarılar bek lemek olası değil. Bu hizmeti sunan Power yönetimi de ümit ederim, gerekli telif sorunlarını ve diğer operasyonel sorun ve yatırımları aşma konusunda kararlılık gösterir ve ortaya Türkiye’nin pop müzik arşivi çıkar. Arşiv sadece bildik popüler Türk sanatçılarından oluşmaz. Bir şarkı ya da bir albüm çıkarmış dahi olsa tüm Türk müzisyenlerinin eserlerini içerir. Böylece Hardal grubunun yıllar önce çıkmış Nereden Nereye adlı albümünü edinmiş olup da yana yıkıla ilk albümleri olan "Nasıl Ne Zaman"ı arayanlar da bu hizmetten istifa ederler (meraklısına not: Nereden Nereye albümü ebay.com’da 400 dolara, Nasıl Ne Zaman albümü ise gittigidiyor.com’da 180 liraya açık artırmada) Burada müzisyenlere de iş düşüyor. Bence artık albüm formatında eser üretmek yerine/yanı sıra ses getirici tek şarkılar üretme modelini de ciddi ciddi gündemlerine almalılar. Bu aslında onlar için de (maliyet, zaman ve yaratım süreci açısından) avantajlı. Geriye belki de bir tek müzik şirketleri kalıyor. Onlara naçizane önerim ise şu olacak : Bu işin içinde aktif yatırımcı olarak yer alın. Yoksa geriye bir şey kalmayacak!