01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türkiye’de HIV/AIDS artıyor cuk SağlığıHastalıkları ve Toplum Hekimi Uzmanı, AİDS Savaşım Derneği Üyesi Bir ülkede bir yıl içinde 100 insana HIV bulaşmışsa o ülke HIV/AIDS için risklidir. Türkiye’de 2006 yılında 158 yeni vaka Sağlık Bakanlığı’na bildirildi. Bu yalnızca bilinen, tanı konulanlardır. Bilinmeyenlerle bu sayı çok yükselecektir. Öyleyse Türkiye HIV/AIDS için risk altında. Prof. Dr. Yıldız Tümerdem, Ço KİMLİKLER GİZLİ kullanılan üçlü ilaç tedavisi sonucunda virüs kanda, tedavi süresince sıfırlanabilir. Düzgün yaşam, düzenli ilaç tedavisi ve kontroller yaşamı uzatabilmekte. Bu yönden, son yıllarda ölüm oranlarında azalma söz konusu. Hâlâ aşı ve yeni ilaçlarla ilgili denemeler sürüyor. S ağlık Bakanlığı son kayıtlarına göre; Türkiye’de 2005 yılında, 1547’si erkek 707’si kadın, toplam vaka sayısı 2254’tür. Bunun 1660’ı HIV taşıyıcısıdır. 588’i AIDS hastasıdır. Bunların 1118’i kadın erkek cinsel ilişkisi ile, 182’si erkek erkeğe homoseksüel ilişki ile, 51 kan yolu ile, 41‘i anneden bebeğe gebelikte geçmiştir. Büyük çoğunluğu 2249 yaşlar arasında. 2005 yılında 332 yeni vaka görüldü. Bunun 295’i HIV taşıyıcısı, 37’si AIDS hastası. En çok görülen kentlerimiz: İstanbul ve Ankara. HIV/AIDS nedeniyle yaklaşık 15 yıldır cinsel yolla bulaşan hastalıklar, dünyada ilk 10 ölüm nedeni arasındaki yerini korumaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nce 1 Aralık Dünya AIDS Günü olarak kabul edildi. Yıllardır ülkemiz de dahil tüm dünyada bir hafta süre ile kırmızı kurdeleli değişik etkinlikler arasında, korunmadaki önemi nedeni ile ücretsiz prezervatif dağıtılarak, hastalığın ciddi boyutları duyurulmaktadır. Dünyada 2.3 milyon çocuk HIV ile yaşamaktadır. 2005’te 380 bin çocuk AIDS’den öldü. 540 bin çocuğa HIV bulaştı. Dünya Sağlık Örgütü Bulaşıcı Hastalıklar Merkezi (CDC) verilerine göre; yaklaşık 39 milyon HIV/AIDS vakası bildirildi. 8 milyon çocuk bu hastalık nedeniyle öksüz kaldı. Her yıl yaklaşık 40 bin insana HIV bulaşmakta. 2008 yılı için öngörülen hedefte; 7 milyon yeni HIV olgusunu önlemek, 2 milyon HIV enfeksiyonlu olguyu tedavi etmenin yanı sıra 10 milyon kimsesiz ve öksüzhırpalanmış çocuğu koruma altına almak var. WHO verilerine göre; HIV/ AIDS için risk grubu Asya ve Afrika’daki çocukların dışında, 2244 yaşlardaki kadın ve erkeklerdir. Tüm olguların %10’u Aşağı Sahra’dadır. Bu bölgede HIV görülme hızı %15 oranda. Nüfusun yaklaşık % 70’i HIV ile tanıştı. Her yıl yaklaşık 22 milyon insan HIV/AIDS nedeni ile ölüyor. Bunun % 10’u gençlerdir. Kadınerkek cinsel ilişkisi (heteroseksüel) ile % 57 oranda kadına hastalık bulaşmakta. %75 genç kadın ve kız HIV taşımakta. Amerika’da HIV/AIDS’li erkeklerin % 65’i "erkek erkeğe” (homoseksüel) cinsel ilişki ile, %16’sı erkek–kadın cinsel ilişkisi ile, % 14’ü damar içi uyuşturu cu kullanımı ile, % 5’i damar içi uyuşturucu kullanımı ve homoseksüel ilişki ile, %1’i de diğer nedenlerle mikrop almışlardı. Kadınların % 78’i heteroseksüel cinsel ilişki ile, % 20’si damar içi uyuşturucu yoluyla, %2’si de başka nedenlerle mikrop almışlardı. Çalışmalar 2000 yılına göre HIV/AIDS artışının % 30 olmasına karşın, erken tanı konulduktan sonra düzenli tedavi olanlar arasında ölümlerin % 8 azaldığını da gösteriyor. HASTALIKLA İLGİLİ BİLGİ HIV/AIDS yeni bir yüzyılda da, bütün dünyaya hızla yayılan (PANDEMİ) Uluslararası Bildirimi Zorunlu bir hastalık. Vücuda; kurumamış taze kan ile, kan ve kan ürünleri verilmesi sırasında Damar içi enjeksiyon ve cinsel ilişki yoluyla (aynı cins ile karşı cins ile kanamalı öpüşme ile) girmesinin yanı sıra, gebelikte ve doğum sırasında, anneden bebeğine geçer. Masum öpüşme el sıkma tokalaşma kucaklaşma, aynı kaptan yemek yeme, aynı bardaktan su içme, aynı havayı soluma, telefonla konuşma, helalar, hamamlar, banyolar, duşlar, deniz ve derelerden bulaşmaz. Berberlerde jiletle ustura ile, manikür – pedikür yapma sırasında bulaşması için, kurumamış taze kanla bulaşmış aletler kullanmak gerekir. Çünkü HIV kurumuş kanda yaşamaz. HIV vücuda girdikten sonra; bütün organlarda hastalık ve bozukluklara neden olur. Erken tanı konulan, kombineüçlü ilaç tedavisi ve yaşamını düzene koyanların dışında, süründürenöldüren bir hastalıktır. HIV/AIDS’in ciddiyetininyayılım hızının anlatımı için, "Yüzyılın Vebası" sözcüğü yetersizdir kanımca. Çünkü yüzyılımızda veba kontrol altına alınmıştır, aşısı vardır ve tanısı konulunca tedavi edilebilmektedir. Oysa HIV adını alan virüse karşı tüm bilimsel uğraşlara karşın aşı henüz deneme aşamasındadır. HIV / AIDS için kullanılan ilaçlar çok pahalıdır. Yan etkileri fazladır. Vücut bir süre sonra ilaca alışır, ilacın etkisi kaybolur. Yeni ilaçların kullanılma zorunluluğu ortaya çıkar. Bu nedenle tüm vakalarda başarıya ulaşılamıyor. Ancak erken tanı konulmuş, düzenli ve son yıllarda Üniversite bünyesinde yer alan farklı disiplinlere mensup araştırmacılara belirli bir ortak çalışma zemininin hazırlanması yerinde bir uygulama olacaktır. Özellikle bölgesel projelerin geliştirilmesi ve finansman araştırması konuları, çok disiplinli ortak çalışma gerektiren konulardır. Enerji, ormancılık, kent ve bölge planlama, ulaşım, çevresel sorunlar, tarım, sağlık, işletme, ticaret vb. alanlarda yapılacak olan yatırımların detayına bakıldığında, çoğu kez bu alanların bir kaçını ilgilendiren konuların ortaya çıktığı görülmektedir. Burada önerisi yapılan bölgesel gelişme merkezi; proje yönetimi ve finansmanı, yeni ara birimler ve işleyişleri, disiplinlerarası işbirliği, üniversitebölge iliş Bütün bunlar, virüsün üremesini durdurarak, vücudun direncini kazanabilmesi içindir. Çünkü virüs vücuda girdikten hemen sonra, vücudu hastalıktan koruyan bağışıklık sistemine saldırır ve sistemi çökertir. Virüs taşıyanlar, hastalık mikroplarına karşı koyma gücü olmadığı için hastalanırlar. Bilimsel bir yaklaşımla, toplumda bir hastalığın saHIV/AIDS Tedavisinde Son yısaloransal doğru değerlendirmesi yapılırken, o Durum hastalığın tanısı için * Virüsün çoğalmasını elimizde var olan / bilinen önleyen 20 25 yeni ilaç bulgulardan ve bildirilen deneniyor. sayılardan yola çıkılarak * İlaçlar kombine kullasonuca varılmaktadır. Bildirilen sayının en az 48 nılmakta. katı (örnek; hepatit B) has* Çoklu ilaçlar tek tablet talığın toplum içinde buluhaline getiriliyor. nabilecek değerini göstere* Yan etkileri eskiye göre bilir. HIV/AIDS için bu azaltıldı. katsayı kanımca, düşüktür. Katsayının 50 olması abar* Yaşam boyu en az üç ilatılı değildir. Çünkü hastalıcın doğru olarak kullanılğa yakalanmış olanlar, ması önerilmekte. utanç duygusu nedeniyle * Düzenli yanlışsız bir yaortaya çıkmamaktadır. şam sürdürmelidir. HIV/AIDS bütün dünyada "kimlik gizliliği" olan * Kan vermemeli. Cinsel bir hastalıktır. Hiçbir yerilişkisi korunmalı olacak. de, hiçbir koşulda, tanı te* Virüs kanda sıfır olursa; davi ünitelerinde "hasta mesleğine devamda kimliği açıklanamaz". Bu sakınca yok. konuya açıklık getiren "Uluslararası AIDS Hastası * HIV taşıyan doğurgan Hakları" deklarasyonunu kadın anne adayının doğru ülkemizde de kabul edililaç tedavisi ile bebeğin miştir. HIV+ olma riski %40’larBu virüs ile başa çıkmanın tek yolu; şimdilik eğidan % 11.5 lere iniyor. timdir. Toplumun, özellikle de risk altındaki gençlerin bilinçlenmesi eğitim ile olasıdır. Sağlıklı bilinçlisağduyulu bir cinsel yaşamda bilinmeyenlerle korunmasız ilişki olamaz. Hangi nedenle olursa olsun mikrobu aldığından şüphelenen kişi hemen bir sağlık ünitesine başvurmalı. Hemen tedavi başlanırsa, HIV kontrol altına alınabilir. kileri, stratejik planlama vb. parametreleri göz önüne alan ve tamamen nesnel ölçütleri içeren bir yapıdadır. Temel amacı bölgesel gelişmeye katkıda bulunmak ve yeni projeler geliştirmek olan bu tür bir merkezin üniversiteler bünyesinde oluşturulması, sadece idari bazı düzenlemelere ve yeni bir akademik bakış açısına bağlıdır. ) Bu makale; Doğu Karadeniz Bölgesi Kalkınma Sempozyumu2005’te yazarın da katkısı ile sunulmuş olan Doğu Karadeniz Bölgesel Kalkınma Planı (DOKAP) kapsamında KTÜ’nün işlevi üzerine bir inceleme adlı bildiriden üretildi. Kaynaklar 1. www.turkudevelopmentforum.fi/english/Goddard.ppt; wwwiurd.ced.berkeley.edu/ ; 3) www.wcu.edu/crd; www.ncl.ac.uk/curds/; 5) http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/dokap 2) 4) CBT1031/21 22 Aralık 2006 stratejik planını besleyen önemli bir veri kaynağı olması kaçınılmazdır. BGM’nde ele alınacak olan projelerin çeşitli yönlerden analizleri, finansman ve proje izleme işlemleri merkeze bağlı alt gruplar aracılığı ile yapılmalıdır. Alt gruplar; merkez yönetiminde yer alan yöneticilerden en az bir tanesinin de içerisinde yer alacağı çok disiplinli bir yapı içerisinde işleyiş göstermelidir. BGM için önerilen işleyiş şeması Şekil 2’de görülmektedir. Sonuç: Anadolu’da yer alan gelişmiş üniversitelerimizin günümüzde sahip olduğu potansiyel ve bulunduğu bölge ile etkileşim özellikleri göz önüne alındığında; bu üniversitelerin bölgelerindeki gelişme sürecine etkin bir şekilde katılması gerekmektedir. TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle