Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tıp Araştırmaları "CANLI" OLULER UZERINDE DENEYLER Böliime gelen öliiler canlı gibi görüniiyor. Burada beyin fonksiyonları durduktan sonra gelişkin makineler ve ilaçlar sayesinde kalpleri atmaya devam eden öliilerin göğüsleri inip kalkıyor ve ciltleri tıâlâ sıcak. Birçok açıdan canlı gibi duruyor ve aileler yakınlarının öldüğünü bir türlii kabul edemiyor. Işte bu "ara evre", araştırma için eşsiz bir fırsat sunmakta. Bilim adamlarının yeni araştırma objesi C hicago Üniversitesi'nde görevli Axel Rosengart, trafik kazalarından sonra komaya giren hastalarla çalışıyor. Hastalarından birçoğu beyin travması geçirmiş ve durumları saatler ve günler sonra iyice kötüleşmekte. Hastaların beyni şişiyor veya ısınıyor, kanama yayılıyor. Bu ikincil süreçler, travmadan daha fazla zarar verebilmekte. Ve Rosengart hastalarının ölümünü izlemekte başka bir şey yapamıyordu. Ah, hastaların beyninde olup bitenleri bir bilebilseydi! Hastalarını EKG ile düzenli olarak kontrol edebilen kardiyologların aksine, beyin uzmanları kafatasının içini görebilmek için hastalarını bilgisayarlı veya çekirdek spin tomografısine yatırmak zorundalar. Fakat ağır yaralı bir hastayı günde bir defadan fazla tomografı tüpüne yatırmak mümkün değil. İşte bu soruna bir çözüm getirmek isteyen doktor, yeni doğmuş bebeklerde kullanılan ultrason sondasından yararlanarak, kafatasına açılan bir delikten, kafatası ve beynin arasına iletilebilen kurşunkalem büyüklüğünde bir enstrüman geliştirdi. Sonda, kemikten etkilenmeden, frekansa göre beynin çeşitli bölgelerini aydınlatan kısa dalgalı ışınlar yaymakta. Sinirbilimcileri çaresiz bir şekilde görüntüleri bekletnek yerine, bu enstrümanla beyindeki süreçleri henüz işlerken takip edebilirlerdi. Ama ne var ki Rosengart'ın bir problemi vardı. Sondayı nasıl test edebilirdi? Sağlıklı insanlardan deney için gönüllü olmalarını isteyemezdi, elbette ki hastalardan da. Böylece geriye deneylerden etkilenmeyecek tek bir grup kalmıştı: Ölüler! hı, araştırma için eşsiz bir fırsat sunmakta. Doktor, kendi geliştirdiği sondayı bugüne kadar on ölü üzerinde denemiş. Alman doktor, "sıcak ölüleri" araştırma amaçlı kullanan ilk ve tek bilim adamı değil aslında. Bu çalışmayı yapan ilk doktor belki de Jack Kolff idi. Kolff, ilk önce beyin fonksiyonları durmuş hastalara aktardığı yapay bir kalp geliştirmişPittsburgh Üniversitesi 2002 yılında ilk yüksekokul olarak ölüler üzerindeki araştırmaları kontrol edecek özel bir komite kurdu. Kısaca Corid olarak adlandırılan komite, bir tür yapay bir akciğer geliştiren transplantasyon cerrahı Brack Hattler'in ihtiyacı nedeniyle kuruldu. Hattler, damarlardan bedene iliştirilebilecek kadar kiiçük bir kateteri, ölüler üzerinde test etmek istiyordu. Ve yedi tıp uzmanı, bir filozof ve bir de rahibenin bulunduğu komite Hattler'in araştırmasını onayladıktan sonra talepler birden bire arttı. Kamuoyuna pek yansımasa da diğer branşlarda da arbk ölüler test amaçlı kullanılmakta. Mesela Mary Roach, Ölülerin İnanılmaz Dünyası (The Curious Lives of Human Cadavers) kitabında, Amerika'daki bir grup ordu doktorunun 20 ölüye üniforma giydirdikten sonra ayakta durur pozisyona getirip ayaklarının alünda kara mayınlarını patlatışlarını anlatıyor. Araştırmacılar amacı, hangi ayakkabılann sakatlıktan koruduğunu bulmakmış! Yüzlerine ilk kez hava yastığı çarpanlar ve ilk ÖLÜLER ÇOK DEĞERLİ Tıp uzmanları yeterli deney objesine ulaşabilmek için akıl almayacak yollara başvuruyorlardı. Mesela 19.yy Londra'smda yeni gömülmüş cesetleri mezarlarından çıkaran mezar hırsızları cesetleri anatomi okullarına satıyorlardı. Bazı İskoç üniversitelerinde tıp öğrencileri harçlarını kadavra olarak da ödeyebiliyorlardı. Ölü bedenler bugün bile doktorların eğitimi için çok değerlidir. Örneğin Amerika'daki acil tıp stajyerleri kan almayı, soluk borusuna tüp salmayı veya göğüs kafesini açmayı ölüler üzerinde öğreniyorlar ve bu işlemler genelde ölülerin yakınlarından izin almadan yapılmakta. Bu tür çalışmaların gizlilik içinde gerçekleştirilmesi kamuoyunun doktorlann kadavra talebine karşı olumsuz tepki göstermesiyle ilgili. 19.yy'ın Londra'sında imkânı olanlar aile mezarlığını bekleyen adamlar tutuyor veya mezarlara "Mortsafe" olarak adlandırılan çelik konstrüksiyonlar yaptırıyordu. Fakat klinik ölüler üzerindeki araştırmalar bugüne kadar şaşırtıcı bir şekilde olumlu karşılandı. Pittsburgh Üniversitesi'ndeki ölü araştırmaları da fazla tepki görmedi. Tabii bunda doktorların çok dikkatli davranmasının etkisi de var. Doktorlar artık kurallara uyuyor. Deneyler her zaman yakınların onaylarıyla ve kısa sürede tamamlanarak yapılıyor. Hatta * • ti. Yine aynı durumdaki bir ölüye on yıl sonra Nevv York Eyalet Üniversitesi'nde kanın pıhtılaşmasını önleyen bir ilaç aşılandı. Bu vakalardan sonra bu tür araştırmalara bir müddet ara verildi. "Çünkü, bilim adamları ve klinikler, kötü bir izlenim bırakmaktan korkuyorlardı" diyor Pennsylvania Üniversitesi etik uzmanı Arthur Caplan. CANLI GİBİ Bu arada Rosengart'ın çalıştığı bölüme gelen öliilerin canlı gibi göründüklerini hatırlatalım. Burada beyin fonksiyonları durduktan sonra gelişkin makineler ve ilaçlar sayesinde kalpleri atmaya devam eden öliilerin göğüsleri inip kalkıyor ve ciltleri hâlâ sıcak. Birçok açıdan canlı gibi duruyorlar ve aileler yakınlarının öldüğünü bir türlü kabul edemiyorlar. İşte bu "ara evre" diyor sinir cerra TEST AMAÇLI KULLANIM Fakat son yıllardaki gelişmelere bakılırsa, ölüler üzerinde yapılan araştırmaların yeniden uygulandığı anlaşılmakta. kez giyotinle kafaları uçurulanlar da ölülerdi. Ölü bedenler kurşun geçirmez yelekleri test etmek için kurşunlanıyor veya en az yaralayan tasarımları bulabilmek için gözlerine beysbol topları fırlatılıyor. Fakat ölülerin oynadıkları rolün hiçbiri tıptaki kadar önemli değil. Kalp naklinden, cinsiyet değişimine kadar her türlü ameliyatta doktorlara destek oldular diyor Roach. Hattler, klinik bir ölüye, yapay akciğeri bacak damarına yerleştirmeden önce bir lokal anestezi ilacı enjekte edecek kadar ileriye gitmiş. ÖLÜYE MİLYONLARCA VİRÜS Beden fonksiyonları birçok açıdan canlı insanınki gibi işlediği için klinik ölüler araştırmacılar için çok değerlidir. Yeni ilaç ve yeni terapiler genelde bu tür 964/1610 EylUI 2005