02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hayvanlar Dünyası ZümrüttenAkisler A.M. CelalŞengör Ekoturizm gorilleri hasta ediyor Dağ gorillerini tehdit eden en biiyük tehlike yasak bölgelerde avlanma. Ikinci sırayı solunum yolları hastalıklan alıyor. Son yapılan bir araştırmaya göre goril popülasyonunun dörtte biri bu nedenle yaşamını yitiriyor. Bölgede son yıllarda gelişen ekoturizmin bu hastalıklan kö'rü'klediği düşünülüyor. Okumak... Savaşta Bile! Bu başlığı Sayın Bay Abdullah Tekin ln 9 Temmuz 2005 tarihli Cumhuriyet gazetesinin ikinci sayfasındaki güzel yazısından çaldım. Abdullah Bey, Atatürk ile ismet Inönü'nün savaşta bile vakit bulup cilt cilt kitaplan okuduklarını anlalarak, her şeyden önce ınsan olduklannı asla unutmadıklarını vurguluyordu. Hiç kuşkusuz burada "insan" kelimesiyle, aslında "uygar insan" kastedilmektedir. Ancak bugün aynı başlık altında benim anlatacağım hikâye kanımca daha da çarpıcı. 1941 Mayısı'nda bir Alman denizaltısı, Atlas Okyanusunda ingiiiz gemi ve uçaklan tarafından saldırıya uğrar. Gemi ağır yaralanır, kaçma veya düşmana zarar verme imkânının kalmadığını gören komutan denizaltıyı batırma karan alır. Denizaltı personeli daha sonra ingiiiz gemilerince toplanır ve esir alınır. Esirler önce İngiltere'ye oradan da diğer bazı Alman esirleriyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne sevkedilirler. Gelinen yer Teksas eyaletinin Dallas şehri güneyinde 3000 kişilik bir esir kampıdır. Kamp Teksas bozkın ortastnda, iyi korunan biryerdedir. Buradan kaçıp, tekrar Alman ordusuna katılma imkânı, teşebbüse değmeyecek kadar zayıftır. 0 zaman Alman subay esirler ne yaparlar? Önce bir meslek listesi yapılır. Görülür ki hepsi yüksek tahsilli olan subay1ar arasında ayrıca pek çok üniversite öğretim üyesi ve görevlisi bulunmaktadır. Esir kampı içerisinde ve Almanlara has disiplin çerçevesinde bir "üniversite" teşkil edilir. Dersler başlar. Amerikalılar, antlaşma gereği, subay esirlere aylık vermektedirler (örneğin bir teğmen 20 Dolar almaktaydı). Bu aylıklar kitap alımı için kullanılır. Kitapların çoğu da Amerikalıların korsan baskıyla çıkardıklan ü'stün kaliteliAlman ders kitaplandır Her "yarıyıl" sonunda muntazaman imtihanlar yapılır, notlar verilir ve bu notlar büyük bir titizlik ve ciddiyetle bir deftere kaydedilir, tutanak tutulur. "Öğrenci" esirlerden biri, Türkiye Cumhuriyeti ile aynı yaşta olan Bay Reimar Lust'dür. Lüst 1946yılında esaretten kurtulup vatanına döner. Dönülen vatan, esarette okunulan dersleri ve alman notiarı kabul etmiştir. Bay Lüst Frankfurt'taki Goethe Üniversitesi'nde lisans tahsilini tamamlar, daha sonra Göttingen'de Werner Heisenberg'in enstitüsünde bir astrofizik doktorası yapar. Yaşam Lüst'ü yirminci yüzyılın büyük fizikçilerinden biri yapar. Almanya'nın termonükleer araştırmalarına, plazma fiziğine ve daha nice konulara b'zgün katkılar yapan Lüstyaşamı boyunca önemli araştırma kurumlannı da kurup yönetir (ör. MaxPlancklnstitut für Extraterrestrische Physik=Dünya Dışı Fiziği Max Planck Enstitüsü). 80yaşındaki bu delikanlı halen Alexander von Humboldt Vakfının şerefbaşkanı görevini sürdürmektedir. Profesör Lüst eşine ender rastlanan yetenekli insanlardandır. Ama ona yeteneklerini en iyi şekilde kullanma imkânlarını veren, bir esir kampında bile bir üniversite kurabilecek kadar üstün kaliteli olan ulusudur. Bu "kamp üniversitesinin" mensupları biryandan okurken diğer yandan savaşı da unutmuş değillerdir. Ama tâ Teksas 1a düşmana ne zarar verebilirler? Sonunda düşmanın kendi ülkesinde moralini bozmak akıllarına gelir. Yüzlerce kaplumbağa toplanır, bunların sırtlarına çok muntazam ve bir örnek gamalı haçlar çizilerek bunlar tekrar doğaya salınır. Çok geçmeden cahil Teksaslı çiftçiler arasında Almanların genetik olarak değişime uğrattığı kaplumbağaların Amerikayı istila etmekte oldukları korkusu yayılır! Buyrun size yaratıcılık. Sevgili okuyucularım. Almanya ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra kelimenin tam anlamıyla bir harabeye döndü. 20 milyon insanı savaşta yok oldu. Alman ulusunun yetiştirdiği kıymetli gençliğin çoğu bir hiç uğruna telef oldu gitti. Galipler, savaştan sonra Almanların eğitimine bile sınırlı izin verdiler: Teknik ders kitaplannda bazı şekillerin (ör. bazı motor planları vb.) üzerleri Müttefik sansürünce beyaz yapışkan kâğıtlarla kapatılıyordu. Tüm bunlara rağmen, bölünmüşlükten yeni kurtulmuş Almanya on yıl kadar önce "galip" ABD'den daha çok kitapyayımlayan bir ülke oldu. Endüstrisi Avrupa'nın gene en iyisi oldu. Neden biliyor musunuz? Çünkü Alman ulusu bilimin, bilim insanının ve okumuşluğun kıymetini yüzyıllardır biliyordu. Gerçi Nazi partisinin güçlü adamı Mareşal Göring "Kültürdenince elim tabancama gidiyor" derken, partisinin adamları neyazık ki pek çok bilim adamını halk düşmanı ilân edip toplama kamplarına yolluyorlardı. Toplumdaki sözde "mutabakatı" kullanıp pek çok insanı fınnladılar. Ama çoğunluğu okumuş, uygar Alman toplumu bunları atlatıp nice Reimar Lüst'ler yetiştirdi. işte onun için üniversite kıymklidir, okumak kıymetlidir ve onun için onlar olmadan uygarlık ve insanlık olamaz. Almanlar bunu bildikleri için esir kampında bile değerli bir üniversite yaratmışlardır. Ya biz? Y aklaşık 700 dağ gorili iki ayn popülasyon olarak yaşamlarını sürdürüyor. Bunlardan biri Uganda'da, diğeri ise Raunda, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Uganda sınırlarının kesiştiği bölgede. Uluslararası doğayı koruma örgütlerine göre dağ gorilleri soyları kritik olarak tükenmekte olan hayvanlar sınıfına dahil olmakla birlikte, sayıları artan tek büyük maymun türü. ESİR KAMPINDA 'ÜNİVERSİTE' geçmesini engellemek için bir dizi önlem uygulamaya sokuldu. Sözgelimi, gorilleri doğal ortamlarında izlemek isteyen ekoturistler, 7 metRaunda, Ruhengeri'de uygulamaya konu reden daha yakına sokulmamaları ve ziyaretlelan Dağ Gorillerini Koruma Projesi kapsamında rini bir saatten daha kısa tutmaları yönünde 1968 yılından bu yana yaşamını yitiren 100 go uyarılıyor. Goril popülasyonu çok yakından izlenirilin ölüm nedenleri araştırıldı. Ekip bunların 40'ının travmaya yasak avlanma sonucu bağlı yor, kontrol altında tutuluyor ve korunuyor. olduğunu ortaya çıkartırken, aralarında "influ Ekip üyelerinden Raleigh'teki North Caroline enza A" ve "Parainfluenza" virüslerinin bulun State University'den Chris Wittier "Goril nüfuduğu solunum yolları hastalıklarının 24 gorilin sunun tamamı çok küçük ve yaşam koşulları istikrarsız. Bu nedenle soyları her an tükenebiölümüne yol açtığını tespit etti. Bu hastalıkların insanlardan hayvanlara lir" diyor. Çin hayvanat bahçelerinde bakılan dev pandaların sağlık koşulları ü'zerinde son yapılan bir araştırma, hayvanların oldukça sağlıksız olduğunu ve bakım koşullannın düzeltilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. ünyadaki hayvanat bahçelerinde yaşayan dev pandaların yüzde ellisinden fazlası Çin'deki üç bölgede bulunuyor. Washington DC'deki Smithsonian Ulusal Hayvanat Bahçesi sorumlularından Kati Loeffler, Doğal Yaşam Hastalıklan Birliği'nin yürüttüğü çalışmanın sonuçlarıyla ilgili şunları söylüyor: "Bu hayvanlar büyük ölçüde ihmal edilmiş, sağhklarıyla hiç ilgilenilmemiş" diyor. Çin'deki dev pandalar sağlıksız GAMALIHAÇLIKAPLUMBAĞALAR D Birlik 1998 ile 2000 yılları arasında Çin'deki hayvanat bahçelerindeki dev pandaların yaşam koşullarını araştırdı. Çok sayıda sağlık sorunu ile karşılaşan uzmanlar, daha ileri araştırmaların yapılması yönünde yetkilileri uyardı. Loeffler'in ekibi Sichuan'daki Chengdu Dev Panda Yetiştirme Merkezi'ndeki 13 dev pandayı inceledi. Hemen hemen hayvanların hepsinde midebağırsak hastalıklan ve diş sorunlan tespit edildi. Bunun sorumlusunun veterinerlik eğitiminin yetersizliği olduğuna inanan Loeffler, "Chengdu Araştırma Merkezi'nin müdürü pandaların sağlıklan konusunda çok kaygılı ve hasta olanların tedavi edilmesi için çabahyor. Ancak diğer çalışanlar kendisi kadar istekli değil" diyor. 959/5 6 Ağustos 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle