22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Nükleer Silahlar GönüldenBilime Atımetlnam Vicdan Titremesi, Bir Akademisyenin... Dün gece yüzüme tükürdüm. Aynada. Benim kadar âdi bir insan olamaz. Okumuş yazmış; üstelik okumuş yazmışlara nutuk atıp, vaaz veren biriyim. Akademisyen diyorlar bana. Bu sözü şöyle okuyorum: Akadamisyan, gerçekten "ak" mıdır? Kirlenen dünyada ak kalabiliyor mu? Kalabilecek mi? Ben kalamadım, Sadriciğim. Kalamıyorum. "Akadamisyan'değilim artık, "karaherifutan"ım!Aklımın kendi durumumu kavraması bana acı veriyor. Güçsüz, ikiyüzlü, kendini beğenmiş, korkağın biriyim. Keşke birazaptal olup, durumumu anlamasaydım. Neden böyleyim? Neden intihar edemiyorum? Neden güçsüzlüğümü herkese söyleyemiyorum? Bu sorudan başlayalım: "Ben beş para etmez bir akademisyenim" desem, bunu gazete ve dergilerde yazsam, bana hemen "ne akıllı adam, ne kadar da namuslu, değersizliğini söyleme cesaretine sahip, çok büyük adama çok" diyecekler. "Güçsüzlüğünü söyleyerek, güçsüzlüğünüanlatmak istiyor." Akademisyenin içtenliği elden gitmiştir. "Numarayapan"akademisyen dolaşıyor ortalıkta. Nasılsa, biliyor; anlıyor, öneriyor, eleştiriyor. Her şeyi eleştiriyor. Aydınım, bayarım herkesi eleştirilerimle. Ağzımı açtığımda ağzımdan eleştiriler fışkırır. Herkesi bayarım. Neden mi? Sorumluyum ben, her şeyden; hayat benden sorulur; haddini bilmeyenlere hadlerini bildiririm. Kendimi de eleştiririm. Eleştirirken aklıma geliverir: Atıyorsun, bunların hepsi numara! Numara çektiğim de mi numara acaba? Bunca yıllık okuma, beni kuşkucu yaptı. Paranoyak! Numara çekme endişesi! içtenliğimden kuşku! S0RUMSUZ ÖZGÛR GÜNLER NEREDE! Oyuyorum kendimi. Müthiş hırpalıyorum. Ama "şov" yapmak hoşuma gidiyor. Nerede beni dinleyen bir kalabalık bulsam çoşuyorum. Onları aydınlatmaya kalkıyorum. Gece yatağımda yaptıklarımın gülünçlüğünü düşünüyor, uyuyamıyorum. Ah! Keşke düşünemesem. Vicdanım olmasa! Gülünç olunmadan nasıl aydın olunur? "Akadamisyan" olunur, nasıl? Biliyorsun çocukluğumuz birlikte geçti. Ne güzel günlerdi. Sorumsuz, ö'zgür! Sevdiklerimizi anımsıyor musun? Sonra? Sonra gittim ben. Kitaplarda boğuldum. Oysa, iş adamı olamaz mıydım, senin gibi? Bol bol sporyapıp, uzun talillere çıkamaz mıydım? Neden başıma böyle büyük bir felaket geldi? Ne olacak, benim sonum? Ne olacak? Düşünebilen bir kalaya sahip olma felaketi! Insanları anlayıp, eleştirebilme belâsı! Genç insanlara yol gösterme vebâsı! Okuyarak kirlenme kanseri! Neden temiz kalamıyorum ben? Başkalarına "köle olmayın!" derken köleleşiyor; eşya haline gelmeyin derken eşyalaşıyorum! Bende yanlış olan ne? Dünyanın değişimi ne yönde değişliriyor beni? Kirlenmemi nasıl önleyebilirim? Hangi hamam bizi günahlarımızdan arındırır? Okumak, üstte kalmış, derinlerime inmemiş! Bilgi bende hep sırıtmıştır. Pipomda, beremde, saç tıraşımda, sakalımda, ayakkabılarımda! Bilgi, bende çirkindir. Ukalalıktır. Paradır. Konumdur. insanlara egemenlik kurmaktır. Ben bilgiyle yaşamayı bilmiyorum. Bilmeyi bilmemenin acısını çekiyorum. Nasıl bileceğim? Nasıl bilmeliyim? Ne bileyim ben? Beyinlerimizi malumatla taradılar. Doldu laştı. Yamalar halinde duruyor orada. Parmak uçlarımda, dudaklarımda görünmüyor. Her hücreme sinmemiş. Bilgiyle sınıflar geçmiş, diplomalar almışız. Bilgiyle ürünler yaratmışız. Kullanmışız onu. 0 da bizi kullanmış; bilgiyi ezberlemiş, kazandıracağı parayı kollamışız. BİLGİ PIHTIIAŞMASI Bense bilgiye hep bilgi aşkı için baktım. Inceliklerini öğrendim bir çok alanın. insanla, politikayla ilgili alanın. Bilgimden para kazanmaya kalkmadım; memurluğun çarkına kapıldım gittim yalnızca. Bilim nasıl yapılır? Ustalarımızdan öğrendik. Oysa dünya b'yie hızlı değişti ki, ustalarımız, birer "hasta"ya da kolayca "yiyebileceğimiz" pastalara dönüştüler. Görüyorsun Sadri! Derdimi biliyorsun. Türkiye ne zaman batacak? Ben sorumluyum, toprağıma karşı. İnsanımıza karşı. Bilgime karşı sorumluyum. Oysa, sorumluluğumu bir tiirlü yerine getiremedim. Ödünler mi verdim, çok? Bilgim kişiiiğimle bütünleşmiyor. Damarlarımdan akmıyor. Buna "bilgi pıhtılaşması" diyorum. Bir gün tıkayacak kan akışını bu pıhtılaşma. Bilgiyle dönüşemiyoruz. Bizi dönüştüren etkenleri bilemiyoruz. Bildiklerimiz debizi dönüştüremiyor. Kendinden iğrenen, herkesten tiksinen, kibir//, kasıntı insanlar oluyoruz. Sadriciğim, ben bu akademisyenliği bırakacak; senin fabrikanda çalışacağım. Elbette yö'netim kurulu üyesi olarak değil. Şoför olarak. Şoförlüğü seviyorum. İlk mesleğimden duyduğum utancı unuttukça, şoförlükte ustalaşacağım. BSkiSelâm Nihat! Hiroşima atom bombası atıldıkian sonra yerle bir olmuştu. Üstte. Altta ise giinümüzdeki Hiroşima. vazgeçmeyi kabul etmesiyle birlikte sözleşme daha da güçlendirildi. DURUM İÇ AÇICI DEĞİL Geçtiğimiz Mayıs ayında New York'ta yapılan ve Nükleer Silahsızlanma Sözleşmesi'nin yeniden gözden geçirildiği toplantı bugüne dek kayda değer bir gelişme sağlanamadığını ortaya koyuyor. Çok az kışi bu başansızlığın dünyanın güvenliği açısından kısa erimde bir tehlike yaratacağından kaygı duyarken, uzun erimde ortaya çıkabilecek olumsuzlukların çok daha kaygı verici olduğuna dikkat çekiliyor. Ellerinde nükleer silahlar olan ülkelere başka ülkelerin de katılabileceğinden korkuluyor. Ülkelerin nükleer silahlarını tümden elden çıkarmaya razı olmaları durumunda bile sorun çözüme ulaşmıyor. Bu kez de parçalanabilir onca malzemenin denetim altına alınması sorunu gündeme geliyor. Günümüzde 46 ülkenin elinde yaklaşık 1900 ton güçlendirilmiş uranyum bulunuyor. Bunun dışında, çoğu Britanya, Fransa, Rusya ve Japonya'da olmak üzere, dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış 1855 ton kadar plutonyum ve bunun dörtte biri kadar da yeniden işlemden geçirilip ayrıştırılan plutonyum bulunuyor. Yeniden işlemden geçirilmiş plutonyum bile yüz bini aşkın bomba yapmaya yetiyor. Kısacası, durum hiç de iç açıcı değil. New Mexico çölünde Trinity'nin patladığı yere dikilen kara dikilitaşın çevresi sessiz ve sakin. Ancak atom bombasının yarattığı şokun yankıları ilk günden bu yana sürüp gidiyor. New Scientist'ten derleyen RitaUrgan 959/11 6 Ağustos 2005 ABD VE ÎNGİLTERE ÜRETİYOR Ne var ki, kimileri durumun daha da kötüye gittiği kanısında. Sözleşme birtakım ülkelerin nükleer silah üretimine son vermeleri konusunda hüsrana uğradı. 1986'da Dimona nükleer reaktör merkezi teknisyenlerinden Mordehay Vanunu'nun Israil'in elinde 200 nükleer silah başhğı olduğu yönündeki ifadesi tüm dünyada şaşkınlık uyandırdı. Derken, 1998'de Hindistan beş nükleer bomba denemesi yaptı. İki hafta sonra Pakistan altı bombasını denedi. İsrail'in nükleer silahlarla ilgili olarak gizliden gizliye sürdürdüğü program Orta Doğu'da büyük bir gerginlik yarattı. Irak, Libya ve muhtemelen İran'da da bu tür programlar sürmekteydi. Pakistan'da atom bombasının babası sayılan Abdul Kadir Han'ın 1954: A.B.D ilk nükleer deoluşturduğu şebeke sayenlzaltısını suya indlrdi sinde Libya ve İran güçlen1957: BM Uluslararası dirme ve öteki teknolojiler Atom Enerjisi Ajansı oluşturuldu konusunda büyük bir des1959: A.B.D ilk kıtalararası ballstlk füzeyi tek sağladılar. Bu şebeke fırlattı 2003 yılında su yüzüne çı1968: Nükleer Silahsızlanma Sözleşmesi kartıldı. Han'ın uranyum imzalandı güçlendirme teknolojisini satın alan ülkelerden biri de Kuzey Kore idi. Dahası, 1974: Hindistan yeraltında kendi sınırları içinde plunükleer bomba patlattı tonyum üretmeye başlayan 1979: İsrail ve Güney Afrh bu ülke elinde nükleer sika'nın ortaklaşa bir nükleer bomba denelahlar olduğunu da kamumesi yaptıklarından kuşkulanıldı ya açıkladı. 1980: Bilinen son atmosferik nükleer deneHindistan, İsrail ve me Çin tarafından gerçekleştirildi Pakistan sözleşmeye imza 1998: Hindistan beş, Pakistan altı nükleer atmaktan kaçınırlarken. deneme gerçekleştirdi Kuzey Kore 2003 yılında 1999: Amerikan Senatosu Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Sözleşmesi'ni Imzalamaksözleşmeden resmen çekiltan kaçındı diğini belirtti. Ellerinde nükleer silah bulunduran beş ülkenin sözlerini yerine getirmemesi yüzünden 2002: Kuzey Kore nükleer sözleşmenin geleceği şimsilah programı olduğunu dilerde daha da tehlikeye itirafetti düşmüş durumda. Bu beş 2003: Kuzey Kore Nükleer Silahsızlanma ülkenin günümüzde bile Sözleşmesi'nden çekildi korkunç bir nükleer silah 2004: Pakistanlı nükleer bilimcl A.K.Han stokuna sahip oldukları, Kuzey Kore, Libya ve Iran'a nükleer teknolojl sattığını itlraf ettl A.B.D ile Britanya'nın da 2005: Nükleer Silahsızlanma Sözleşmesi yeni silahlar ürettikleri yökonferansında durum değerlendlrilmesl yanünde birtakım kanıtlar pıldı, aneak bir anlaşmaya varılamadı bulunduğu belirtiliyor. 1950'LER1960'LAR 19701ER1990'LAR 20MPEN GUNUMUZE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle