22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

FizikTelenakil İşin en güç bölümünün yazıhmlar olduğuna dikkat çeken Goldstein güçlü ve güvenilir dağıtım sistemlerinin nasıl oluşturulacağı konusunda henüz kesin bir bilgiye sahip olmadıklarına, ancak catomlara güç sağlama gibi önemli bir sorunun üstesinden gelindiğine parmak basıyor. Catomların minik boyutlu hedefleri her bir catomun kendi güç kaynağını taşıyamayacağı ve dışarıdan destek alması gerektiği anlamına geliyor. Bu dış desteğin artı ve eksi uçları olan bir "güç platformundan" sağlanacağı belirtiliyor. GönüldenBilime Ahmetlnam Aşk Yaraları Aşka inanmam. 0nun kadar saçma, uyduruk, temelsiz, boşunabir "sözcük" bilmiyorum. Çolukçocuğun, divâne, salak, beceriksiz, korkak, sorunlu, duygu özörlü güçsüzlerin işi. Bana ne aşktan. Ben işime bakarım. işim mi ne? işim aşktan söz edenlerle dalga geçip, onları bozum etmek. Müthiş zevklibiriş. Gözü yaşlı gençlerle konuşurken, çaktırmadan eğleniyorum onlarla. Çoğu anlamıyor, teselli ettiğimi sanıyorlar. "Geçer yavrucuğum, parmağının ateşte yanması gibidir, üfle geçer." Gözü yaşlı kızlar, içip dağıtan erkekler. Ne oluyoruz yahu? Devlet bu aşka, bir çare bulmalı. Esrarla uğraşırlar, afyonla... Aşkın ne farkı var?Acele, emniyet içinde bir "şube" açmalılar. Aşkla Mücadele Şubesi. AMŞ. AMŞ'de çalışanlara birer kızılcık sopası, sen misin âşık olan, eşek sudan gelinceye kadar, gafillere. "Yâhu, gidin, dostolun, doğru dürüst sevişmeyi öğrenin. Paylaşmayı. Aşkfalan kalmaz. Dostluk kalır. Sevgi. Paylaşım. Emek. Aşk yüzyılların hastalığı. Hangieşeğin kafasının allından çıktı bilmiyorum. Bizim topraklardan mı? Anadolu? Aşk dolu? Sanmam. Insanımız temiz, insanımız sağlıklı. Aşkı ülkemize yabancı giiçler sokuyor. Emperyalizmin oyunu. Dış güçlerin. Şu Avrupa topluluğu işimiz olmasa ben bilirdim yapacağımı." * Neclâ kız, istiyor musun? Istiyorum Haldun Abi. Al sana kız. Ver bana Haldun Abi. iyimikız. İyidirAbi. Aferin kız. Sonra Haldun kahvede "karı kız muhabbelinde". Necla'nın bilumum sırlarını ifşa ettikten sonra, "ilik gibi kız, abi" der bitirir. Necla memnun, Haldun memnun. Dünya memnundur. Aynayabakar, KadriBey. Yaş kemale ermektedir. "UlanKadri, gidiyorsun, neyaşadın ki bu dünyada?" aranır. Sekreter kızlar, "uygun" hanımlar... Gününü gün et Kadri, gününü gün. Etmeye çalışır Kadri Bey. Kansının, akrabalarının, çoluk çocuğunun bilmediğini sanarak. Hastalıklar başlar sonra. Şeker. Prostat. Damar sertliği. Mutluluk çubuğu. llaçlar. Kadri Bey ve aşk. Aferin Kadri Bey. Yaşa, yaşa. Hayat nedir ki, mutluluğun ucundaki çubuk, çubuğun ucundaki mutluluk! Bağımsız kadın Sâdet. Sâdet Hanım, akşamları barlara gider, işdönüşü. Muhabbet, içki. Oğlanları takar getirir evine. Şu anda otuz dokuzyaşında, "çok güzel" bağımsız biridir. Yattığı adamların sayısını hatırlamıyor. On dört yaşından beri sevişiyor. Yirmi beş yıldır. Yılda 100 ayrı erkek götürse eder 2500 erkek. Ortalama. Bu kadının adının neden Sâdet olduğu anlaşıldı mı? Acayip seviyorum o herifi. "Defol git ulan" diyor, kovuyor beni. Bendekiyürek mangal. Gitmiyorum. Kuzu kuzu duruyorum yanında. Erkeğim benim. Dövdüğü de oluyor beni. Döverya! Âşık bana. Aşk bu dö'vdürtür adama sevgilisini. Vur anam vur bana. Yık beni. Parçala. Dilim dilim doğra ve sev beni. Sevgi Hanım bu. Öyleyaşıyor. Halinden memnun. Yaşadığına aşk diyor. Doğrudur belki. Ben anlamam aşktan. Sevgi Hanım öyle diyorsa, öyledir. Şarkı öyle diyor: "Sevda baştan gitmiyor, sarılıp yatmayınca" Yatın, sevdadan kurtulursunuz. Sevda öyledir, doğanın oyunudur. Yat, geçsin, geçmezse?Bir dahayat. Yine? Bir daha yat! Peki ne zaman kalkacağım? Yat aşağı fazla konuşma. Dostluklar kur. Birlikte paylaşın hayalı. Gezilere çıkın. Çocukyapın. Yürüyün. Sapıtmayın sakın. Aşkı aramayın. Geleceğin dünyasında ilişkiler daha gerçekçi olacak. İnsanlar birbirleriyle daha fazla kaynaşacak. Teknolojinin yardımıyla. Haberleşme yoluyla. Herkes birbırinden ne istediğini bilecek. Hemen yatılacak. Sevda da, aşk da kalmayacak. Sağlıklı çocuklar doğacak. insanlık doğayla bütünleşmenin başarısıyla mutlu olacak. Ruh hastalıkları kalkacak. Bunlardan biri olan aşk da. * Nereden duymuşlarsa, gençler bazen odama girip soruyorlar (Bilirmişim cevabını gibi) "Aşk var mı hocam?" "Ben size sorayım, aşk var diyen parmağını kaldırsın". Birkaç kişi kaldırıyor. Yerimden kalkıyor, çekmeceden ufak bir kâğıda sarılı biberimi alıyorum. "Var, diyenler, uzatsın, dillerini uzatıyorlar. Dillerinin uçlarına biber sürüyorum. Diyorum ki, "Bu biberi ben imal ettim. Evin küçük tuvaletinde yıllardan beri simya çalışıyorum. Daha nice ilacım var, muhtelif dertlere karşı. Bu biberin adı 'aşk biberi'. Aşk var, âşık oldum diyenlerin diline sürer sürmez, aşkları geçiyor, aşk yok demeye başlıyorlar." Diyeceksiniz ki "yazının başlığını aşk yaraları" koymuşsun, ilgisiz şeylerden söz ettin. Aşka verdin verişlirdin Sevgili okurum, özür dilerim. Aşk biberini kâğıt külaha yerleştirirken elimi dilime sürmüşüm. Böyle bir yazı çıktı ortaya. ileride aşkı müthiş öveceğim, göreceksiniz. Simya odasında (tuvalette!) "aşk balı" çalışmaktayım. Bir gün başaracağıma inanıyorum. nıyor. Intel araştırma laboratuvarları başkanı Mowry,"Bu üründen minik bir parçayı yanınızda taşıdığınızda dünyalar sizin olabilir," derken Carnegie Mellon Üniversitesi'nden tneslektaşı ve ortağı Goldstein da,"Bu yöntem İsviçre yapımı asker çakısının en gelişmiş şekli gibi bir şey," diyor. İLK ADIMLAR Televaroluşla ilgili daha önceki girişitnlerde insan ve nesnelerin yansıtıldığı üç boyutlu yanılsamalı ortamların oluşturulması için gözlüklerden yararlanılmaktaydı. Gelgelelim, bilgisayar konferansında Goldstein'in konuşmasına tanık olan Mowry nano ölçekli bilgisayarının uzak nesnelerin üç boyutlu kopyalarını oluşturmak üzere programlanabileceğini ve böylece gözlüklere gerek kalmayacağını fark etti. Goldstein'ın da bu görüşe katılmasıyla ilk bakışta bilim kurgu izlenimi veren projenin tohumları atılmış oldu. 0 günden bu yana ondan fazla araştırmacı da projeye katıldı. Projeye katılan robot uzmanı Jason Campbell konuya odaklandıkça tasarının kendisine daha da gerçekçi gelmeye başladığını ve projenin beş ile yirmi yıllık bir süre içinde tamamlanabileceğini belirtıyor. GÜCÛN DAĞITIMI Uygun bir biçimde programlandıklarında catomlar kendiliğinden bir elektrik şebekesine dönüşüp tüm claytronik kütleye güç sağlayabiliyorlar. Bilgisayar benzeşimleri tek bir akım kaynağından sağlanan güçle büyük bir claytronik kütlenin kendisini devinime geçirip yüklü bir güç kaynağı elde edebileceğini ortaya koyuyor. Zamanla güç platformundan bağımsız, pille çalışan daha gelişmiş claytronik nesneler üretilebileceğine dikkat çeken Goldstein şimdilik merkezi bir denetim birimi olmaksızın milyonlarca birimin davranışları arasında eşgüdümü sağlayan programların oluşturulması gibi çözüm bekleyen çok daha temel sorunlar olduğunu belirtiyor. Claytronik projesinin sonunda hüsrana uğraması durumunda düş kırıklığına uğramayacağını dile getıren ve, "Benim için önemli olan bu proje sayesinde farklı disiplinlerden bir yığın bilim insanının bir araya gelip bilgisayar biliminın en zorlu sorunlarından birine el atmış olmalarıdır," diyen Goldstein yine de iyimserliğini surdürüyor. KAYNAK: New Scientist, derleyen: Rita Urgan ÖNEMLİ BİR SORUN VAR Ekip şimdiye dek beş catomu işletmeyi başardı. Her biri yaklaşık 44 santimetre çapında ve 3.6 santimetre yükseklığinde silindirlerden oluşan bu ilk kuşak catomlar birbirlerini çekip iten 24 elektromıknatısld çevrili. Catomlar ayrıca bilgisayar işlemcileri ve catomların bulunduğu panodan elektriği çeken dokunmatik bağlantılar da içeriyor. 961/9 20 Ajjustos 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle