16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bilim ve Düşünce Tarihi MÜTEFEKKİR BİR ŞAİR sssr ikret bir meşale gibi kendini eriterek etrafını aydınlatan bir adamdı. Bütün ışıklarını kendinden başkalanna yansıttıktan sonra sonsuzluğa çekildi. Şimdi o, sönmüştür; fakat yaydığı ışık bugünün güneşınde yaşıyor. Fikret her kuvvetli adam gibi çevresine etkiliydi. Bu etkileri özellikle fikir hayatımızda aramak lazımdır. Çünkü Fikret, Hamit gibi duyduktan sonra düşünmedi; belki düşünürken duydu. Bunun için sanattaki etkisinden daha fazla fikir alemimizde onun izleri vardır. Bunları birer birer ve kısaca anlatmak isterim. Fikret, toplayıcı bir adamdı. Her ne kadar bu kabiliyette iki büyük insan edebiyat ve siyaset tarihimizde Fikret'ten önce geliyorsa da onların durumu, beraberlerindekiler arasında tam birer ustat halinde idi. Ne Şinasi'nin, ne de Kemal'in gerçekte arkadaşlan yok, öğrencileri vardır. Halbuki Fikret arkadaşlannı topladı. Serveti Fünun, ufak tefek farklarla, ayrı ayrı aynı şeyleri hisseden insanların oluşturdukları bir topluluktur. Edebi bir okul olmak bakımından Serveti Fünun'un, fikir ve sanat hayatımızda ne kendinden önce, ne de kendinden sonra eşi yoktur. Fikret'in Fikir Hayatımızdaki Etkisi "Ne Şinasi'nin, ne Kemal'in gerçekte arkadaşlan yoktur, öğrencileri vardır. Halbuki Fikret Serveti Fünun'da arkadaşlannı topladı." kerinin timsali, Kenan, Türk kahramanlığının örneği, Balıkesir, harap olan vatandan bir numune, Şehitlik, nazarlarına bir zafer takı kuran miili tarih, Kılıç, memleketin en kutsal savunma simgesi değil miydi? Çağdaşları arasında "millet severlıği Fikret'ten öğrenmedim" diyecek kim vardır? Fikret, İsmail Habib'in dediği gibi, titiz, fakat temizdi. Bütün hayatında pislikten iğrendi ve ona el sürmedi. Bu bakımdan çekingen bir adamdı. Teessüre çok müsait bir ruhta bulunması onu küstürdü. Fakat bu küskünlük şiddetli bir sevginin Tevfik Fikret 18671915 yansıması idi. "Rubabın Cevabı", bu öğrencilik yıllannda iken... hissinin tercümanıdır. "Hanı Yağnan memleket evlatlarının dilinden düşma" ile "Doksanbeşe Doğru"yu yamedi. Onlar siperlerde can verirken başzan ellerin; "Kopsun seni Fikret dilarındaki insanların nasıl yaşadıklarını ye alkışlayan eller" diyenlerinkinden duydukça, Fikret'le beraber; "Doyuncaya, daha temiz olduğunu zaman bize tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!" digöstermedi mi? Bu iki manzume ye en derin bir öfkeyle bağırmadılar mıyUmumi Harp içinde midesinde südı? Fikret, bazı sayfaları düzeltilmekten pürge çöpü veya mısır tanesi buluziyade azaltılmaya muhtaç canlı bir ahlak kitabıdır. Temiz kalmak isteyen her genç, dünkü gibi bugün de onu kafası kadar kalbi ile okumalıdır. !921'de istanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi Bu bakımdan Fikret memleket işlerinde idealist kalFelsefe Bölümü'nü bitirdi. 1922'de Izmir Darülmuallimimayı daima ihtar eden bir ni'ne edebiyat öğretmeni olarak atandı Daha sonra Kuvicdan sesidir. leli, istanbul Erkek ve Galatasaray liselerinde felsefe, F nun'un ve özellikle Fikret'in çok etkisi olmuştur. Yalnız, Avrupa onun için, daha doğrusu onlar için hayali bir alemdi, esiri bir varlıktı. Kuvvetli sezişleri doğru bir gorüş haline gelmemişti. Fakat hangi şey sezilmeden görülebilir? Ne olursa olsun bugün o alemi tanıyorsak, tanımak ihtiyacını bizde doğuranlardan biri de Fikret'ti r. Fikret, belki milliyetçi değildi. Fakat milletçi idi. "Hasan'ın Gazası", "Kenan", "Verin Zavallılara", "Şehitlik", "Kılıç", "Asker Geçerken", gibi manzumeler sevilmeyen bir millet için yazılabilir mi? Namık Kemal'de soyut bir halde bulunan millet kavramı, Fikret'te somut bir hale gelmiştir. Onun gözünde Hasan, Türk as Hasan ÂliYücel(18971961) HÜRRİYET SEVDASINI KEMAL DOĞURDUYSA, FİKRET YAŞATMIŞTIR Serveti Fünun topluluğu içinde en ziyade Fikret idi ki, yaşadıkları hürriyetsiz hayatın acısını duydu. "Handei Bum", Kahkahai Yeis", "Öksüzlüğüm", "Baharı Mağmum", "Fener" gibi simgesel, "Sis", Revzeni Mahlu", "Bir Lahzai Teahhur", "Millet Şarkısı" gibi açık şiirlerle bu acıları terennüm etti. Bu manzumeler Abdülhamit devrinde aydın zümrenin teselli kaynağı oldu. Harbiye, Tıbbiye, Mülkiye mekteplerinde hürriyet dersinin gerçek hocası Fikret'ti. Gençlikteki hürriyet sevdasını Kemal doğurduysa, Fikret yaşatmıştır. Fikret, bundan başka toplumsal kurtuluşun batıda olduğunu da en gür sesle anlatmaya çalışmıştı. Oğlu Haluk'un şahsında fena bir isabetsizlikle somutlaştırdığı Türk gençliğine "Bir ziya(ışık) kârbanı (kervanı) bul ve katıl!" diye bağırırken eliyle de güneşin battığı tarafı gösteriyordu. Asrı Saadet'in gelecekte değil, 1300 yıl önce bulunduğuna inanan insanların çoğunluğu oluşturduğu bir zamanda batıya ve onun medeniyetine şevki uyandırmakta Serveti Fü sosyoloji ve edebiyat dersleri verdi. 1927'de maarifmüfettişi oldu. Fransız eğitim sistemini incelemek üzere bir yıllığına Paris'e gönderildi. 1932'de Gazi Eğitim Enstitüsü müdürlüğü, 193335 arasında ortaöğretim genel müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1935'te Izmir mılletvekili seçildi. Bayar, Refik Saydam ve Şükrü Saraçoğlu hükümetlerınde 1946'ya kadar aralıksız olarak milli eğitim bakanlığı yaptı. 1939'da 1. Eğitim Şurası'nı toplayarak bir eğitim planı hazırlattı. Birçok fakülte ve okulu eğitime açtı, Üniversiteler Kanunu'nun çıkarılarak düşünce, bilim ve kürsü özgürlüğünün korunmasını, tiyatro ve operanın devlet hizmetleri arasına katılarak bu yönde köklü girişimlerde bulunulmasını, Köy Enstıtülerinin kurularak kırsal kesimde bilimsel düşüncenin ve hayat içinde eğitimin geliştirilmesi yönünde çok önemli bir atılımı gerçekleştirdi. Dünya edebiyatının klasiklerinin Türkçe'ye kazandırılması amacıyla ünlü Tercüme Bürosu'nu kurdurdu. Ayrıca onun öncülüğünde Türk Ansiklopedisi ile Islam Ansiklopedisi'nin yayımına başlandı. Yücel,Cumhuriyet ve Akşam gazetelerinde, kültür, sanat ve felsefe konulannda makaleleryazdı. 195560 arasında Iş Bankası Kültür Yayınları'nı yönetti. 1958'de UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Genel Kurulu üyeliğine getirildi. 1961 'de Kurucu Meclis üyeliği yaptı. Eğitimciliğı ve devlet adamlığının yanı sıra usta biryazar ve çevirmen olan Yücel, edebiyata şiirle girmişti. Mütareke ve Kurtuluş Savaşı yıllarındaki ateşli şiirlerinde vatan ve millet sevgisini dile getirdi. Başlıca yapıtları arasında, Geothe, Bir Dehanın Romanı (1932), Türk Edebiyatına Toplu Bir Bakış (1932), Pazartesi Konuşmaları (1937), Içten Dışa (1938), Türkiye'de Ortaöğretim (1938), Davalar ve Neticeleri (1950), Hürriyete Doğru (1955), İyi Vatandaş, Iyilnsan 1956, 1971), Kıbrıs Mektupları (1957), Edebiyat Tarihimizden (1957), ingiltere Mektupları (1958), Türkiye'de Maarif (1959), Hürriyet Gene Hürriyet (196062,2 cilt) sayılabilir. Fikret, saltanatların her türlüsünden nefret ederdi. Yerdeki istibdada âsi olduğu kadar, gökteki , ceberruta da en korkusuz bir sesle bağırmıştı. "Tarihi Kadim" bir mülhidin eseri değil, bir müminin ancak seve seve inanılacak bir Allah'a özleminin şiiridir. O zorla inanamazdı. "Tarihi Kadim "'i ile zorla inanmamayı bize öğretti. Fikret nasıl inanmadığını anlatarak nasıl inanmak lazım geldiğini göstermiştir. Şüphe etmeden ve incelemeden inananlann yıkılıp çöken iman mabetleri enkazı üstüne kurduğumuz inkılab abidesinin temel taşlarından biri de Fikret'tir. Sayı 137, 15 Ağustos 1929, Cilt 4, Ankara. 961/17.20 Ağustos 2005 >'j' i A X $ ' . ' »ı'ı i :
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle