Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Teknoloji GönüldenBilime Ahmetlnam Uyanık Bir Yazarın Yazma Sırasında Halleri Ho, ho, ha, ha! Ne müthiş biryazarım ulan ben! Dur sen hele! Nerede benim, bilgisayarım? Hah, şöyle! Şimdi döktürelim bakalım. Yoo, önce, ansiklopedileri yanımıza şöyle koyalım. Tamaaam! Keşifler ve icatlar ansiklopedisi; bir de âlimliğimiz belli olsun canım, felsele sözlüğümüz de tamam. Şurda da Osmanlı sadrazamlan... Uygarlık tarihi deyanı başımda. Gazete kupürleri... Analar ne yazar doğurdu görsünler. İşte ben öyle yazar, adamı da böyle oyanm. Fincanı taştan oyarlar... Dur ulan gidip aynada yiizüme bir bakayım. Şu surata baki Hiç yaşlanmıyor mübarek! Şu zekâ dolu bakışlara bak. Kız Süheyla, gelyazımı oku da bana verme. Şu pazulara bak sen! Hem akıllı, hem yakışıklı, hem âlim, hem dâhiyim. Bu kadar da olmaz. Doğa benim gibi bir mucizeye nasıl izin vermiş hayret! Şu baldıra bak, baldıra! Tam Maradonna baldırı! (Peki ama, baldırımı kaldırıp, aynada neden seyrediyorum kP Doğrudan baksam olmaz mı? Her neysei Zaten kimse görmüyor!) kendime bir kahve yapayım. Bir de pipo yakayım. (Hep de hırlıyor içerken! içine ne kaçıyor bu piponun? Şimdi ayağımın altına alıp, çiğneyeceğim eşşeği, yani pipoyu. Benimle dalga mı geçiyor ne?) Başlığa bak sen. "Yazısına Bandım!" Şimdi okur, müthiş şaşıracak. Şaşırsınlar biraı. Banarız biz adamın yazısına. Saçmalamasın o da. "Ben bilirim" diyor. Ünlü yazar Serhat Tokaç. 0 bilemez. Ben bilirim derken içine düştüğü çelişkiyi göremiyor. Dur bakayım sözlüğe, neydi onun Latincesi, hah, buldum: Contradictio inadjecto. Yani, dört köşeli üçgen, sıcakkar, soğuk ateş gibi deyimlerdeki çelişki... Ben ve bilmek o yazarda çelişki yaratıyor. Ne buluş bendeki de yahu! Gel vatandaş gel, yazıya gel! Bir okuyayım, bakalım, ekrandan, neyazmışım: "Yazısına Bandım... Sayın yazar Serhat Tokaç. Türkiye'nin durumu için, "ben bilirim"diyor. 0 önce haddinibilsin. Ben bilirim sözü onda, contradictio in adjecto oluşturuyor. Ben ve bilgiyanyana gelemez onda, çünkii çelişiktir, tıpkı, yuvarlak üçgen gibi. Ben yıllarını kitaplara vermiş biri olarak ondaki çelişkiyi görüyor, okura gösteriyorum. Okur, gör çelişkiyi, buyazara inanma, bana, inan..." Buraya kadar fena değil. Şimdi biraz zeka oyunu oynamak gereki llmimizi beyan ettik. Şimdi zekâmızı gösterelim. Yazayım bakayım: "Sayın yazarımızın çelişkiler yumağı olduğu şuradan bellidir: Serhat. Bu onun adı. Ser' ne demek? Baş. Baş, yuvarlaktır. 'Hat' ne demek? Çizgi. Adamın adı yuvarlak çizgi! Güler misin, ağlar mısın? Durun, daha bitmedi, soyadına bir bakalım: Tokaç. Hem tok hem aç. Adam çelişkiler yumağı! Anladınız mı, okurlar? Bu adamın sırrını nasıl da çözdüm! Gazeteleri kurtaran köşe yazarlarıdır. Meselâ ben olmayayım, gazetemin tirajı yarıya iner. Bakma, patron beni anlamıyor. Üç beş kuruşla savıyor başından. Benim gözüm parada değil. Parayı düşünüyorsam namerdim. Süheyla'yı da. Benyalnızyazılarımı diişünüyorum. Ülkemi. Sorumluluğum var. Yarın beni yazacaklar ölünce. Ünlü yazar öldü. Ne efendi adamdı diyecekler. Ha, ha, ho, ho! (Burada gülmeyeyim. Kibar sansınlar. Güneş gözlüğümü takayımhemen. Ekranı göremiyorum ama, boş ver. Görmem gerekmez. Beynime yazıyorum ben!) 0 ne bilgi, o ne zekâ, o ne terbiye idi. Şeker gibi biriydi rahmetli. Herkese iyilik ederdi. (Ha, çıkarken kapıcıya bahşiş vereyim Gazetedeki arkadaşlara yemek ısmarlayayım. Hep sırıtarak dolaşayım.) Dahiye ahlak sökmezü Adamı oyanm! Okuru da! Yazarı da. Bir başka başlık attırayım da görsünler: Yazarın Çilesi "Yazar çileli adamdır, sayın okuyucular! Siz hileli olduğunu sanıyorsunuz. Yanılıyorsunuz. Türkiye bizden sorulur. Bakmayın, ben kendi dertYaratıcı yazar olmak kolay değil. Ben her gün çile çekiyorum. iki de bir güldüğüme bakmayın. (Siz beni yazarken görmüyorsunuz Hep gülüyorum ben.) Sizin halinize, okuyucular! Hâlâ beni okuduğunuz için. Siz de gülün bana. Maksat, kahkaha olsun! Sanat, bilim, politika, kahkaha! Yazılarımı kesip, saklayın! Size ana avrat küfredebilirim. Buna hakkım var. Dahiyim, dokunulmazlığım var. Ama küfretmem. Babam küfretme dedi, bana, küfretmedim. Vatanı kurtaracağım. Ben tarihe geçtim. Beni okuyan sızler de beni okuduğunuz için tarihin sayfalarında yer alacaksınız! Ha, ha, ho, ho..." Japonlar insansı robot üretti BirJapon bilim adamı en "insansı" robotu üretti. llkbakışta gerçekbirJapon kadınından farksız görünen robota "Repliee Q1"adı verildi. nu Japonya'da düzenlenen 2005 World Expo fuarında rehberlik yaparken gören ziyaretçiler robot olduğunu anlamadılar bile. Çünkü Osaka Üniversitesi bilim adamı Hiroshi Ishıguru tarafından geliştirilen robot, plastik yerine yumuşak silikondan üretilmiş ve sahip olduğu sensorlar tıpkı insan gibi reaksiyon göstermesine izin veriyor. Hatta bilim adamı robotun daha insancıl görünmesi için göz kırpışı ve soluk alışverişini bile unutmamış. Kadın robot göz kapaklarını açıp kapatabiliyor, ellerini oynatıyor ve soluk alıyormuş gibi görünüyor. Repliee Ql daha önceleri kurgu bilim filmlerinde gördüğümüz robotlardan çok farklı. Ishıguru, bu tür robotlar gelecekte aramızda fark edilmeden dolaşabilecekler diyor. Şimdilik sadece oturarak O işleyen robotun üst gövdesi hava kompresörüyle çalışan 31 aparatla insan gibi hareket ediyor. Daha önceleri de çok sayıda robot geliştiren Ishıguru'nun bir robotun dış görünümünün ne kadar önemli olduğunu kavraması biraz zaman almış. Bilim adamına göre insana benzeyen robot çok daha farklı bir etki bırakmakta. Kadın robot kafasını dokuz yöne çevirebildiği gibi yönleri kollarıyla da gösterebilmekte. Sol elinin derisi altına yerleştirilen ve dokunuşlara karşı çok duyarlı olan 5 alıcı sayesinde de dokunuşların basınç etkisine göre farklı tepki vermekte. Robotun duyularının programlanabilmesi için bilgisayarda bir kadının hareketleri analiz edildikten sonra Repliee Ql'in davranışları için bir model oluşturulmakta. Ishıguru'nun daha önce geliştirmiş olduğu Repliee Rl, beş yaşındaki bir kızın görünümüne sahip ve kadın robota benzer şekilde davranıyor. Tıpkı Repliee Ql gibi kafasını 9 yöne çevrilebilen çocuk robot da gözlerini, göz kapaklarını, ağzını ve boynunu hareket ettirebiliyor. Derisinin altına dört çok duyarlı alı BAŞLIĞABAKSEN! GAZETELERİ KİM KURTARIYOR? Robot, plastik yerine yumuşak silikondan üretilmiş ve sahip olduğu sensorlar tıpkı insan gibi reaksiyon gösteriyor. cı yerleştirilmiş. Derisinin dışı silikon, içi ise üretandan üretildiği için o da kadın robot gibi insana çok benziyor. Nilgün Özbaşaran Dede www.bbc.co.uk, http://ed02.ams.eng.osakau.ac.jp fll lerimi çözemiyorum. Önemli değil. Mı tenuı sökiiğünü üikemezmiş. 960/9 13 Ağustos 2005