17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TartışmaEditöre Mektup AKADEMİK YÜKSEUME VE ATAMALARDA Ulusal süreli yayınlara önem verilmeli YÖK'ün yurtdışı yayınları adres göstermesi sonucu bütün kali men olmuştur. Bunun sonucu olarak ulusal yayınlarımız maalesef ki değersiz, "hatırgönül" teli çalışmalar yurtdışında basılan dergilere, çoğu da diişük ilişkileriyle kolaylıkla bastırılabilir, düşük kote edilen dergilere yönlendi. Yurtdışında kabul edilmeyen kaliteli akademik performans ölçütleri olaçalışmalar ise ulusal dergilerimize geliyor. Bu da ulusal der rak kabul görmüşlerdir. gilerimizin niteliğini diişürmekte. TÜRK TIP DİZİNİ SÛRECİ Yöneticilerin ve bilim insanlarının birbirine güvenerek, daya rarası Ülkemizde sağlık bilimlerinde uluslaalanda yapılan araştırmaların yayımnışma içinde, ulusal süreli yayınlarımıza da yakın gelecekte landığı süreli yayınlara kolaylıkla ulaşılabilmesine karşın, son 10 yıla kadar ulusal hak ettiği değeri vereceklerine inanıyoruz. düzeyde yapılan yayınlara ulaşmak ise "Türk milletinin elinde tuttuğu meş'ale müspet ilim meş'aksidir." Mustafa Kemal Atatürk Aydın Yağmurlu*, Semih Baskan** puk, genelde unvan ve parasal ödül alma amaçlarına yönelik olduğunun önemli bir göstergesidir. güçtü. Herhangi bir dizinleme sisteminin ülkemizde olmaması bilimsel açıdan da oldukça düşündürücüydü. Bilimsel iletişim dışında, akademik yükseltmelerde önemli bir yere sahip olan akademik dergilerde yukarıda bahsettiğimiz bazı nedenlerden dolayı da yetersiz sayılmaktaydı. Sağlık bilimleri alanında uluslararası dizinlere kabul edilmiş birkaç dergi dışında 150'nin üzerinde ulusal derginin çoğu kendi dizinlerini çıkaramamaktaydı. Aralık 1994'te TÜBİTAK Sağlık Bilimleri Araştırma Grubu bünyesinde, sağlık Bilimleri alanında ulusal bir dizinleme sistemini ülkemize kazandırmak, yurtiçi yayın kalitesini yükseltmek, dergilerimizin uluslararası düzeyde kabul görmesini sağiamak ve belirlenen kriterlere göre dergileri standardize etmek için "Türk Tıp Dizini"nin oluştulması amacıyla "Türk Tıp Dizini Oluşturma Kurulu" çalışmalarına başladı. Türk Tıp Dizini Kurulu'nun bugüne kadar yaptığı çahşmalardaki hedefı; "Index Medicus" benzeri bir dizin oluşturabilmek ve öncelikle dergilerin şekil ve bazı olmazsa olmaz kurallar açısından standardizasyonunu sağlamaktı. Diğer taraftan kurulun görevi tüm dergileri dizinlemek değil, bazı evrensel kurallar çerçevesinde değerlendirme yapmaktı. Bu kurallar, yukarıda uluslararası dizinlere alınma kriterleriyle neredeyse birebir eşleşmekteydi. Başlangıçta hakemli, danışmanlı olduğu söylenen ya da olduğu sanılan dergiler dizine alınırken, dizine katılabilmeye ilişkin ve akademik yeterlilik eşeli oluşturan çıta geçen süre içinde kademe kademe yükselmiş ve ilk yıllarda dizine ahnan dergilerin bir kısmı daha sonra kurallara uymadığı için dizinde yer alamamıştır. Sağlık bilimlerinde uluslararası dizinleme kriterleriyle standardizasyon gösteren Türk Tıp Dizini belli bir süreç içinde ulusal süreli yayınların biçim ve nitelik açısından önemli gelişme sağlamalanna yol açmıştır. Ancak akademik yükseltme ve kabullerde Sağlık Bakanlığı'nın yan dal uzmanlık tüzüğü hariç, Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) ve üniversiteler bünyesinde yeterince önem kazanamamıştır. Yaptığımız araştırmada, merkezi köklü üniversitelerimiz (Ankara Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi), merkez dışı genç üniversitelerimiz (Akdeniz Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi) ve vakıf üniversitelerininin (Başkent Üniversitesi, Fatih Üniversitesi) akademik yükseltme ve atama kriterlerini inceleyerek ulusal süreli yayınlanmızın bu kriterlerdeki yerini saptamayı amaçladık. MERİTOKRASİ ÖLÇÜSÜ Meritokratik bir üniversite oluşturmadaki en önemli unsur, hiç kuşkusuz öğretim üyelerinin akademik terfılerinin uluslararası standartlara bağlanması ve hak etmeyenlerin terfılerinin önlenmesidir. Amerika ve Avrupa'daki çeşitli organizasyonlar tarafından uluslararası yayın ve bu yayınlara yapılan atıflar temelinde hazırlanan dizinler yükseköğretim kurumları ve ülkeler tarafından bilimsel performansı değerlendirmede kullanılmaya başlanmıştır. Bu süreçte belirtilen yayın dizinleri Türkiye'de de çeşitli üniversitelerde akademik yükseltmeler başta olmak üzere bilimsel performans değerlendirmelerinde temel gösterge olarak kabul edilmiştir. Bu dizinlere alınmadaki değerlendirme kriterlerinde niteliksel ve niceliksel birçok faktör göz önünde bulundurulmaktadır: temel dergi standartlarına uygunluk, editoryal içerik, uluslararası çeşitlilik ve atıf analizleri en başta gelenlerdir. Bütün bu faktörler göz önüne alındığında, uluslararası dizinlere giren dergilerdeki yayınların belli bir standardın üzerinde olması gerekliliği kuşkusuzdur. Bu aşamada akla "Ulusal yayınlarımız, bu standartların neresindedir?" "Akademik atama ve yükseltmelerdeki değerleri ne olmalıdır?" gibi sorular gelmektedir. Ülkemiz 2001'den 2003'e (sadece iki yılda) İnsani Gelişim İndeksi'ne göre 82. sıradan 96. sıraya, banka hortumlama, rüşvet, kamu yolsuzluğu gibi parametreleri baz alan Uluslararası Yolsuzluk Algılama Endeksleri'ne göre ise 66. sıradan 77. sıraya gerilerken bilimsel ulusal süreli yayınlarımızda da akıl, bilgi ve liyakatın egemen olduğu bir ortam yerine, zaman zaman "Neyi değil, kimi biliyorsun" anlayışı ege S on yıllarda ülkelerin bilim alanında dünyadaki yerinin belirlenmesinde, ülkelerin ya da üniversitelerin bilimsel niteliklerinin karşılaştmlmasında ve bilim insanlarının akademik performanslarının değerlendirilmesinde "uluslararası yayın etkinliklerini" ön plan çıkaran üç ölçüt genel kabul görmektedir: 1. Uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanan yayın sayısı 2. Yayınların bilim dizinlerince taranan bilimsel dergilerde yayımlanması 3. Yayınlara yapılan atıfların sayıları Türkiye adresli bilimsel yayınların toplam sayısında son on yılda önemli artışlar olduğu bilinmektedir. 1970'lerde yaklaşık yüz kadar yayın ile 48. sırada olan ülkemiz 2003'te 11580, 2004'te 13773 yayına ulaşarak 20. sıraya yükselmiştir. Yayın olarak Türkiye'nin dünya bilimine toplam katkısı 1998 yılında binde 5 iken, yüzde 1.1'e yükselmiştir. Sevindirici olmakla birlikte bu artışın toplumun gelişimine katkısı, değişik bilim alanlarına dağılımı, özel nedenlerinin bulunup bulunmadığı ve sürdürülebilirliği açılarından sorgulaması yapılmadan "Artık 1. lige yükseldik" demenin de bir anlamı olmadığı inancındayız. Uluslararası yayınlardaki bu artışın, 1990'ların başında akademik yükseltme ve atama kriterlerinde uluslararası bilimsel dizinlere giren dergilerde yayın yapma koşulunun getirilmesi ve 1993'te başlablan Türkiye adresli yayın yapanlara para ödülü verilmesi uygulamasıyla ilişkili olduğu kuşku götürmez. İstatistiksel değerlendirmelerde yanıltıcı ilişkilendirmelerden kaçınmak ve kalitenin sorgulanması gereklidir; toplam yayın sayısında sağlanan bu artışa karşın ortalama atıf sayısının düşmesi ve etki faktörünün hemen hemen sabit kalması, yapılan yayınların kaliteden ödün verilerek, ülke problemleri, endüstri ve üretimden ko A. MERKEZİ KÖKLÜ ÜNİVERSİTELER Büyük şehirlerimizde yerleşik köklü üniversitelerimizden beşi örnek olarak seçilerek incelendi. Bu üniversiteler arasından Ankara Üniversitesi, diğerlerine kıyasla ulusal süreli yayınlarımıza en az değer veren üniversiteydi. SCI, SCIcxpanded, SSCI ve A&HCI dışındaki uiuslararası dizinlere giren ulusal dergilerimize benzer dizinlere giren yabancı dergilerden daha az puan verildiği gibi, bu dizinlere giren yabancı dildeki ulusal dergilerimiz, Türkçe yayımlananlardan daha yüksek puan almaktadır. Gene aynı üniversitenin kriterlerinde, uluslararası 960/20 13 Ağustos 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle