22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kök Hücre HASTANIN KENDİ KÖK HÜCRESİ NASIL ELDE EDİLİR? Güney Koreli biliın adamlan hastalannın deri hücrelerıni klonladılar ve daha sonra hasarlı dokulann yerıne kullanılabilecek olan kok hücrelerıni ayıkladılar Asagıda bu işlemin hangi asamalardan gectigı görüliiyor: Vericiden alınan ytımurtanın çekirdegi. lıucrenın dıs zannda acılan kiiciik bir kesikten dısan cıkartılır. eyaletlerin özel fonlarından yararlanmanın yollarını arıyor. Melton, "Bu ülkede sağlam bir devlet politikası oluşturmak için çırpınıp duruyoruz" diyor. Bu arada Bush'un politikasını doğru bulanlar da var. Moleküler ve hücresel farmakolog Kelly Hollowell nın altında çalışma azmi ve hedefe ulaşma hırsı yatıyor. Gazetecileri en çok etkileyen, Hvvank'ın proje lideri olarak ekibindekileri yönlendirme yeteneği olmuş. HWANK'IN MESLEKİ YAŞAMI Hvvank Kore Savaşı'ndan sonra doğmuş ve Chungcheong eyaletindeki, Seoul'a üç saat mesafedeki yoksul bir köyde büyümüş. "Hayatta kalma mücadelesi veriyorduk" diye konuşan Hvvank, babasını 5 yaşındayken kaybetmiş. Annesi inek çobanlığı yaparak 6 çocuğunu büyütmüş. Okuldan sonra ailesine tahsis edilen üç ineğe bakmak zorunda kalan Hvvank, daha o dönemde büyüyünce hayvanları incelemek istediğine karar vermiş. Veteriner fakültesinden mezun olan Hvvank, insan kök hücreleri üzerine çalışma yapmak için hayvanları incelemenin şart olduğuna inanmtş. Domuz, ördek ve inekler üzerinde gerçekleştirdiği deneylere dayanarak, insan kök hücre üretiminde verimi artırmak için yaklaşık iki düzine aşamadan oluşan kendi montaj hattını geliştirmiş. Bu konuda şöyle konuşuyor. "Bu alanda, başkalarının yaptıklarını kopyalamak veya değiştirerek kullanmak yerine kendi tekniğimi geliştirmek istedim. Sözgelimi Hvvank'ın asistanları, kadın gönüllülerden toplanan yumurtaları hafıfçe sıkarak çekirdeklerini çıkartırken, diğer laboratuarlarda hücrenin çekirdeğini çıkartmak için mikroaspiratörlerden yararlanılıyor. Hvvank'a göre mikroaspiratörler yumurtaya zarar verebiliyor. yumurta hücresi Hastadan alınan bir clen lıııcresi * lcekirriegi ile ici bosaltılın lanın içıne aynr ten soktılıır Hastanııı hücresi Boşaltılmış yumurtası Y Ytıımırtaya elektrik akımı verilerek yeni çekirdeğin yumurta ile k.ıynaşması saglamr Daha sonra böliin • Jjerım geıcekleşmesi için ' ! maüdeler iiave de bunlardan biri. Hollowell, embriyonik kök hücre çalışmalarında iki önemli etık sorun çözüme kavuşmadan, araştırmaların sınırlı tutulması gerektiğine inanıyor: "Temel etik soru, embriyoların insan mı yoksa mal mı olduğu ile ilgilidir. Bunun için yasal düzenlemelerin yapılması gerekir. İkincisi kök hücre üretiminde gözlenen düşük verimdir. Sözgelimi ABD'deki 17 milyon diyabet hastası için minimuın 850 milyon ile 1.7 milyar insan yumurtasına gerek ihtiyaç vardır. Her vericiden 10 yumurta toplarsanız, 85 ile 170 milyon kadın verici gerekir. Ayrıca yumurta toplamanın maliyeti çok yüksektir. Kaldı ki kadınların yumurtlamaları için kısırlık tedavisinde kullanılan hormon tedavisi görmeleri şarttır. Ancak yüksek dozda hormon terapilerinin yol açtığı riskler saymakla bitmez." Fakat hükümet politikalarındaki farklılıklar tek başına Güney Korelilerin başarısını açıklamaya yetmez. Hvvank'ın Seoul'deki laboratuvan'nı ziyaret eden Time dergisi muhabirlerine göre, bu başarı başlarına kalmamaları için yardımcılarından birinin mutlaka laboratuarda bulunmasına özen gösteriyor. "Bu tür bir çalışmaya insan ruhunu da katmak zorundasınız" diye konuşan Hvvank, "İnsan dokunuşu ve insan yüreği mutlaka eşlik etmeli" diyor. Hvvank ayrıca bu çalışmayı "klonlama" veya "terapötik klonlama" gibi itici terimlerle isimlendirmek yerine "çekirdek transferi" olarak tanımlıyor. Çalışmalarının kısırlık tedavisi için kullanılan klonlama ile karıştırılmasına da karşı, çünkü bu son kullanım etik açıdan sakıncalı. Hvvank'a göre tam bir insan klonlamak, yakın zamanda biyolojik olarak mümkün değil. ÇALIŞMANIN YARARLARI Hvvank'ın çalışmasının kısa dönemdeki en önemli yararı, tekrarlanabileceğini varsavarsnk hastalıkların nasıl oluştu İNSANİ DOKUNUŞ Hastanın DNA'sı içi boşaltılmış yumurtanin içine enjekte edildikten sonra ortaya birleşik hücre çıkıyor. Bu hücre, elektriksel ve kimyasal olarak uyarılarak bölünmesi sağlanıyor. Bu noktada diğer bilim adamlan hayvansal tabanlı büyüme faktörlerinden ve besleyici hücrelerden yararlanarak büyümeyi sürdürüyor. Ancak bu hücreler insanların tedavisinde kullanılacaksa sorun yaratabilir. Hvvank bu soruna yol açmamak için, insan tabanlı büyüme faktörlerinden oluşan bir gelişme ortamı yaratma yolunu tercih ediyor. Kök hücreler içerde büyümeye başlayınca, Hvvank'ın ekibi süreci hızlandırmak gibi bir çabaya girmiyor. Oysa tüp bebek çalışmalanndan arta kalan embriyolar ile çalışan diğer bilim adamları, bu aşamada kimyasal maddelerden yararlanarak hücreleri ayırmaya çalışıyor. Hvvank bu yaklaşımını şöyle savunuyor: "Hücrelere ne kadar az müdahale edersek sonuç o kadar başarılı olur." Kök hücre üretmek gibi doğaya karşıymış gibi görünen bir çalışmada, doğaya bu kadar saygılı davranmak tuhaf gelebilir, fakat Hvvank için kök hücre üretimi yalnızca bilimsel bir işlem değil. Laboratuarında makinelerden çok insanların bulunması da bir rastlantı değil, çünkü Hvvank bu şekilde işlemi mümkün olduğunca insani boyutlara çekmeye çabalıyor. Öyle ki üretilen embriyoların tek Güney Koreli bilim adamı Woo Suk Hwank' ğunu anlamamızı sağlaması. Irvine'deki Kaliforniya Üniversitesi'nden sinir biyoloğu Hans Keirstead, "Hastayı veya hastadan alınmış bir parçayı incelemek yerine, sonsuza dek büyüyebilme özelliğine sahip kök hücrenin hücre soyunu inceleyebiliriz" diyor. "Hastalıkların genetik veya genetik olmayan nedenleri üzerine yapılacak olan çalışmalarda, incelenecek materyalin bu kadar bol miktarda bulanabilmesi heyecan verici bir gelişme" diye konuşan İngiltere, Cambridge'deki VVellcome Trust/Kanser Araştırmaları Enstitüsü'nden gelişim biyoloğu Anne McLaren, "Klonlanmış kök hücrelerin geleceği bence bu yönde" diyor. Bu arada pek çok bilim adamı şu soruyu sormadan edemiyor: Güney Koreliler bundan sonra ne yapacak? Hvvank geçen hafta Dolly'yi klonlayan Ian Wilmut ile bir araya geldi. Wilmut Güney Korelilerle işbirliği yaparak Lou Gehrig hastalığı üzerine çalışma yapmak istiyor. Buna benzer işbirlikleri, Nevv York kentindeki Memorial SloanKettering Kanser Merkezi ve Baltimore'daki Johns Hopkins'teki bilim adamlan arasında da görülüyor. Ancak geçen haftanın sonunda Hvvank Seoul'deki laboratuarına kapanıp dışarısı ile ilişkisini yeniden kesti. Düzenleyen: Reyhan Oksay 950/17 4 Haziran 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle