28 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TıpNanoteknoloji ölçekte aygıtların geliştirilmesi • Nano ölçekte dağıtım araçlarını kullanarak çokluyeterlilikte antikanser aşılannın oluşturulması 2) Kanserin Erken Belirlenmesi ve Proteomicsler, • Telsiz bir teknoloji ile hekime ulaşacak şekilde ex vivo veya in situ analizler için kanserle ilişkili biyobelirteçleri saptayabilecek dokuya gömülebilir moleküler alıcılar yaratılması • Kanserle ilişkili çok çeşitli belirteçlerin aynı anda kitlesel spektroskopik analizi için toplayıcı akıllı platformlar geliştirilmesi 3) Tanısal Göruntuleme, • Kanserin tek bir hücre seviyesinde çözünürlüğünü geliştirecek ve kanser hücresini hedeflemiş akıllı kontrast ajanların yapılması • İnsan vücudunda bir tümör oluşturan sayıdaki kanser hücrelerinin biyolojik ve evrimsel çeşitliliğini ortaya koyabilecek nano ölçekte aygıtların mühendisliğinin geliştirilmesi 4) Çok İşlevli Tedaviler, • Tanı ve tedavi işlevlerini entegre edecek nano ölçekte aygıtların geliştirilmesi • Tedavi edici ajanların uzaysal konumda ve zamansal olarak salınımlarını ve etkinliklerini izleyerek kontrol edebilecek tedavi araçları yaratılması 5) Kanserde Hayat Kalitesinin Arbnlması, • Zamanla tedavi gereksinimi duyulabilecek olan ve ağrı, bulantı, iştahsızhk, depresyon gibi hayat kalitesini bozan durumlara karşı kronik antikanser tedavisinde gerekli ilaçların optimal dozda verilmesi için nano ölçekte aygıtlar geliştirilmesi 6) Disiplinlerarası Eğitim, • Moleküler ve sistem biyolojisinden nanoteknolojiye, nanoteknolojiden kanser araştırıcılarına kadar çapraz eğitim için koordinasyonun sağlanması • Kanser biyolojisi ve nanoteknolojide yetenek kazanmış genç araştırıcıların disiplinlerarası kurs ve derece programlarının oluşturulması visi sırasında görülebilen fırsatçı mantar enfeksiyonlarına karşı kullanılmaktadır. Yine önemli bir antikanser bileşik olan taxolün bir nanopartikül formülasyonu ileri evre meme kanserlerinde etkili olmaktadır. Bu nano ölçekteki aygıtlar insan hücrelerinden 100 ile 10 000 defa daha küçük boyutta olup enzimler veya reseptörler gibi büyük biyolojik moleküllere benzerler. Örneğin kanın rengini veren ve alyuvar içinde oksijeni taşıyan hemoglobin molekülü 5 nanometre çapındadır. 100 nanometreden küçük nanopartiküller birçok hücreye kolayca girer, DNA ve hücresel proteinlerle etkileşir. Bu etkileşim ile kanser hücresinin özgün bir şekilde tanınması ve yok edilmesi gerçekleşir. Bu tedavi yöntemleri geliştiğinde kanserde cerrahi tedaviye gereksinim kalmayacağı öngörülmektedir. Ülkemizde birçok alanda nanoteknoloji kullanımı ile ilgili kongre ve bilimsel platformlar oluşturulmuş, çalışmalar yapılmıştır. Ancak kanserin önlenmesi ve tedavisinde büyük umut bağlanan "Nanoteknoloji ve Kanser" konusunda birkaç sporadik çalışma dışında ciddi bir aktivasyon yoktur. Türk Cerrahi Derneği'nin 1820 Kasım 2005 tarihleri arasında Ankara'da düzenleyeceği 3. Ulusal Deneysel Cerrahi Kongresi'nde belki de ileride cerrahi uygulamalardan vazgeçilecek kanser konusunda nanoteknolojinin de tartışılması planlanmıştır. Bu kongrenin, ülkemizde de kanser tanı ve tedavisinde umutlann yeşermesine katkı sağlayacak önemli adımların atılmasında öncü bir rol oynayacağma inanmaktayız. (*) Doç.Dr.; Türk Cerrahi Derneği 2.Başkanı [email protected] Kaynaklar: 1. The National Nanotechnology Initiative: Research and Development Leading to a Revolution in Technology and Industry, Supplement to the President's 2006 Budget. The Report of National Science and Technology Council, March 2005. 2. Cancer Nanotechnology Plan: A Strateğic Initiative to Transform Clinical Oncology and Basic Research Through the Directed Application of Nanotechnology. National Cancer Institute, July 2004. 3. Cancer Nanotechnology: Going Small for Big Advances, Using Nanotechnology to Advance Cancer Diagnosis, Prevention and Treatment. National Cancer Institute, January 2004. 4. The National Nanotechnology Initiative: Strateğic Plan. The Report of National Science and Technology Council, December 2004. Bılımhaber Akademiye iki yeni üye İslam bilim tarihi konusundaki çığır açıcı çalışmalanyla tanınan, bilim tarihçsi Prof. Dr. Fuat Sezgin ve Truva'da yaptığı kazı ve değerlendirme çalışmalan ve getirdiği özgün yorumlarla dünya arkeolojisine yeni açılımlar sağlamış olan Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann, TÜBA üyeliğine seçildiler. 1924 tarihinde doğan Prof. Dr. Fuat Sezgin, 1951 yılında İstanbul Üniversitesi'nde doktora derecesini; 1954 yılında yine aynı üniversitede doçentlik derecesini alan Prof. Sezgin, 1966 yılında da profesör olmuştur. Prof. Sezgin, islam dünyasındaki belli başlı kütüphaneleri tarayarak şimdiye kadar bilinmeyen pek çok sayıda el yazma eseri gün ışığına çıkarmış, derlediği kaynaklardan yararlanarak şu ana kadar 12 cildi tutan dev bir eser yazmıştır. "Geschichte des arabischen Schrifttums (Arap Yazını Tarihi)" ve "VVissenschaft und Teachnik in islam" (islam'da Bilim ve Teknik) adlı eserleri tıp, astronomi, astroloji, meteoroloji, simya, kimya ve matematiksel astronomi gibi çok farklı ve çeşitli alanlarda islam bilimcilerinin bilim dünyasına yaptıkları katkıların sanılandan çok daha büyük olduğunu göstermesi açısından çığır açıcıdır ve bilim tarihinin yeniden yazımını gerektirecek boyut ve niteliktedir. Avrupa portolanlarının (paftalarının) temelde islam haritalarından üretildiğini bulduğu belgelerle kanıtlamış, Avrupa kaynaklarına yaptığı eleştırel araştırmalarla, islam eserlerinde korunmuş koordinat tablolarıyla karşılaştırarak 18. yy'a kadar Avrupa'da kullanılan birçok haritanın kaynağının islam kültür dünyasından kaynaklanan coğrafya eserleri olduğunu bilim dünyasına göstermiştir. Prof. Sezgin 1981 yılında Frankfurt Johann Wolfgang Gothe Üniversitesi'nde Arapislam Bilımi Tarihi Enstitüsü'nün, daha sonra da 1983 yılında enstitünün müzesinin kuruculuğunu yapmıştır ve o tarihten beri müzede faal olarak araştırmalarını sürdürmektedir. Akademinin aslı üyeliğine seçilen Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann Tilkitepe, Demircihüyük, Beşik Tepe ve özellikle Troıa'da yaptığı kazı ve değerlendirme çalışmalanyla, yalnızca Anadolu kültür tarihıne değil Ege, Balkanlar, Yakın Doğu ve Akdeniz kültür bölgelerine önemli katkılar yapmış ve alışılagelmiş birçok kuramın değişmesini sağlamıştır Ayrıca Troia kazılarında elde ettiği buluntularla antik Troas (Çanakkale) bölgesinin de MÖ 2. bın yılda Hitit metinlerinde karşılaşılan Wilusa (llios) olduğunu önermiştir. Prof. Korfmann'ın Troia'da yaptığı çalışmalar sonucunda, 1988 yılında Troia UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesine alınmış; 1996 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla tarihi milli park olarak ilan edilmıştir. Türkiye Bilimler Akademisi üyelerince de deteklenen, Troia Tarihi Millı Parkı'nın içinde özgün Troia müzesinin öncelikli olarak yapılıp işlevlik kazanmasını amaçlayan yeni projeler geliştirmiştir. Halen Tübingen Üniversitesi Pre/Protohistorya ve Orta Çağ Arkeolojisi Enstitüsü profesörü olarak görev yapan Prof. Korfmann, Türk bilim insanlarının yetiştırilmesi için yaptığı yoğun uğraştarla da öne çıkmıştır. Prof. Korfmann, sürdürdüğü tüm arazi çalışmaarı ve arkeolojik kazılara çok sayıda Türk öğrenci ve bilim insamnın katılmasına özen göstermiş, Tübingen Üniversitesi'nde göreve başladığı andan itibaren sağladığı burslarla çok sayıda Türk bilim insanına doktora yapmıştır. Şeref Üyesi Prof. Dr. Fuat Sezgin NANOTEpOLOJİ: KAĞIDIN KALINLIĞI NCI'ın üzerinde önemli planlar yaptığı ve stratejiler geliştirdiği nanoteknoloji nedir? Nanoteknoloji kelimesi biyolojinin en temel seviyesinde atom toplulukları, molekü'ller ve moleküler fragmanlar olarak adlandırabileceğimiz hücresel ve moleküler unsurlar arası etkileşimleri teknolojık bazda ifade eder (4). Bir metrenin milyarda birı olan 1 nanometreden 100 nanometreye kadar çapta oluşumlann kontrol ve aksi yonları ancak nanoteknoloji sayesinde izlenebilmektedir. Bir A4 kâğıdın kalınlığının 100 000 nanometre olduğu düşünüldüğünde, her dakika bir ABD vatandaşının öldüğü kanser hastalığında bu boyuta girişim yapacak ve kanser hücresinin ölümünü sağlayabilecek yegane tekniğin nanoteknoloji olacağına inanılmaktadır. Buna bir örnek verirsek: Rice Üniversitesi'nde araştırıcılar farelerde oluşturulan kanseri nanopartikül ile yetenek kazandırılmış termal terapi ile yok etmişlerdir. 150 nanometre çapındaki altın nanokabukçuklar(nanoshell) farenin kan dolaşımına verilmiş ve bu kabukçuklar sağlıklı dokuya değil, sadece tümöre yapışmışlardır. Vücuttan zararsız bir şekilde geçen infrared ışmını absorbe etme yeteneği bulunan bu kabukçuklar tümöre yapıştığında verilen infrared ışını ile yapıştığı kanser hücrelerini öldürmüşlerdir. Bu tedavinin 90. gününde fareler tümörsüz ve sağlıklı olarak yaşamlarına devam ederken, tedavi almayan gruptaki farelerin yaşamları ortalama 12 günde aşırı tümör büyümesi nedeni ile sona ermiştir(4). Altın, demir oksit gibi nanopartiküllerin kullanılarak gelişmiş MRI teknikleri ile görüntülenen kanser hücrelerinin yokedilme sahnelerinin video gösterileri, Google arama motorunda "Nanotechnology, Cancer" anahtar kelimeleri yazılarak izlenebilmektedir. Asli Üye Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann NANO AYGITLAR NASIL ÇALIŞIR? Nano ölçekte aygıtlar nasıl işlev görür? Kanser ilaçlarının tümöre yapışması için geliştirilen ilk nesil nano ölçekte aygıtlardan biri lipozomlardır. Lipozomal doxorubicin bazı özgün kanser tiplerini tedavi ederken, lipozomal amphotericin B etkin kanser teda 952/11 18 Haziran 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle