Katalog

TartışmaEditöre Mektup taşımaya devam edeceğız? "Humangenetık ve prenatal alanlarda yaşanan gelışmeler kaygı verıcıdır ve uyanık olmayı gerektırtnektedır Normlardan sapma gostermenın, başka turlu olmanın, engellenebılır bır rısk olarak gorulmesınden bu yana, yenıden 'engellı yaşamın' degerı ve değersızhğı uzerıne tartışmalar alevlenmıştır" (Wolfgang Thıerse 2000) ITU güçlü ve köklüdür S ayın Bursalı, Cumhurıyet Bıhm Tek nık'te 'ITU Gelece ğını Arıyor' başlıklı yazınızı okudum ITU gelecegını yıl lardır kurguluyor, gerçekleştırıyor ve ulus lararası duzeyde yarışma vızyon ve mısyonunu gerçekleştırme yonunde kararlı ola rak ılerhyor ve ılerlemeye devam edecek ITU'nun 1996'da belırlenen ve 2002'de yenıden tartışılarak rafine edılen vızyonu ve mısyonu çerçevesınde ITU Dunya'da ydrışmasını saglayacak alanlara yatı rım yapmayı başarmış oluşturdugu ust du zey ınsan kaynakları ıle araştırma butçesını USD olarak 10 kat drttırmıştır ITU kurumsallıgını 232 yıldır sdgla mış, hıç bır zaman kışıye baglı olmayan kok lu, guçlu ve oncu bır devlet unıversıtedır Bunun aksını ıddıa etmek lstanbul Teknık Unıversıtesı nı onun dınamıklerını potansı yelını tanımamak olur kı bu kabul edılemez •• KUSURSUZLUK ÇILGINLIĞI Insan yaşamı, kusursuzluğa kurban edılmemelıdır Kusursuzluk çılgınlıgı, ınsanlığı barbarlığa da surukleyebılır Bu yuzden uygarlık, sadece randıman ve teknık demek değıldır aynı zamanda ınsancıllık ve hoşgoru dnldmına da gelmektedır Bır toplumun uygarlık derecesı, aynı zamanda en zayıf uyelerıne verdığı değerle, sağladıgı ımkanlarla, onlarla gırdıgı daya nışmayla da olçulur Dayanışma, acıma duygusundan daha başka bır şeydır Daya nışmaya onem veren toplumlar, zayıflar ve guçsuzlere bahşış vermezler, onları baş kalarının karşısında dılenenler konumuna duşurmezler, daha zıyade onların yasal haklarını guvence altına alır ve gerekırse kımsenın onunde boyun eğmeden devlet guvencesı altındakı yardımlardan yararlanma ımkanı tanırlar İlgi, destek ve saygı bu uç unsur, uygar bır toplumun, butun fertlerıne vermesı gereken en değerlı mırastır Kuşaktan kuşağa aktarılarak buyuyen bu mıras, kusursuz ınsanı degıl, ama bır gun belkı kusursuz bır toplumu yaratmamıza yar dımcı olabılır Uygar toplum, ınsana, ran dımana gore değıl, ınsan olduğu ıçın değer verır Insanı ınsan yapan ozellık, genellıkle ıkı ayak ustune basmasıyla bagdaştırılır Ama ınsan bacaklarını kaybedınce de ın sandır, kolu kopunca da, belı artık bedenını taşıyamayınca da, kor sağır, dılsız, 1 sakat, topal, zıhınsel ozurlu olunca da Teknığın yapamayacağı hıçbır şey yok gıbı gorunuyor, ama her yapılabılen şey de ınsanlığı ılerı mı goturuyor? Boyle olmadığını artan egoızm, rasyonahzm açık ça gosterıyor Belkı ABD'dekı şu araştırma sonuçları sızı de benım gıbı etkıleyecektır Gençlerın %75'ı kollarına bır kere bıle olsun bır bebek almamıştır, %81'ı şımdıye kadar yaşlı bır ınsanı tesellı etmemıştır ve %85'ı hasta bır ınsana bakmamıştır Çoğulcu, katılımcı ve ozgur toplumlarda, nufusun yuzde 10'unun engellı ol ması normaldır, ama bız bu durumu nor mal olarak gormek ıstemıyoruz Yapılan tum çalışmalara rağmen, oyle gorunuyor kı, engellılık henuz, Turk toplumunun ılgı alanına gırmeyı tam manasıyla başaramadı Yazılı ve gorsel basın, engellılerın sorunla rını hak ettığı olçude tartışma gereğını duymadı, buna karşın kadınlarda daha çok rastlanan ' selulıt" (kas dokusunun portakal kabugunu andıran gorunumu) proble mıyle ılgılı (neredeyse her gun) çozum al ternatıflerı anlatılıyor, hem de ana haber bultenlerınde' Demek selulıt, Turk toplumunun onemlı bır sosyal problemı olarak goruluyor, engellılık ıse kışısel bır kader' ıtufan&akdenız edu tr İTÜ kurumsallıgını 232 yıldır sağlamış, hiçbir zaman kişiye bağlı olmayan köklü, güçlü ve öncü bir devlet üniversitesidir. KALİTE YÖNETİMİ TAMAM ITU 1996'dan berı kalıte kulturunu olu^turmdyı başarmış, ve 2004'e kadar 21 muhendıshk bolumunu ABET de, Mımarlık Bolumunu NAAB de Denızcılık program larını ıse IMO da akredıte etmış ve Avrupa Unıversıteler Bırlıgı den (EUA) Kurumsal Değerlendırme (Instıtutıonal Evaluatıon) alarak bu sureçden de buyuk bır başarı ıle çıkmıştır Bu başarılar benı de EUA Yone tım kuruluna 2005 2009 donemı ıçın taşı mıştır EUA Instıtutıonal Evdluatıon surecı SVVOT analızlerıne dayanan Stratejık plan çalışmalarını ıçerır ITU kendısını 2004 yı lında yaptıgı SVVOT analızlerı ıle masaya ya tırmış ve stratejık plan çalışmalarını yaparak EUA'ya sunmuştur Bu sureç 2004 Hazıran ayında yapılan son değerlendırme toplantısının ardından unıversıtemıze gonden len raporla sonuçlanmışür Unıversıtenın tum sureçlerının şeffaflaşmaMnı saglayan bu çalışmalarla ITU yenıden guçlenmış ve sureklı kalıte lyıleştırmeyı sagalayacak yapı sal degışım gerçekleştırılmıştır Bugun stratejık plan çalışmalarını tekrar yapmaya başlayan ogretım uyesı ıse 2004'de bu çalışmaları da yuruten oğretım uyesıdır Kurumların bellegı olması gerekır Aksı halde tekrarlar kurumları bır yere goturmez Yapılanın uzerıne bır tugla daha koymak onemlıdır Akredıtesyon ve Strate jık plan çalışmalarınd 650 oğretım elemanı ıle bırlıkte ogrencılerımız ıdan personelı mız mezunlarımız ve ılgılı oldugumuz sek torlerın temsılcılerının katılımı saglanmış ve tum bılgıler ITU web de topluma açılmıştır Butun bunlar katılım değıldır de nedır? Ay lardır ITU web'te herkese açık olan bu bılgı lere ulaşmanızı tavsıye ederım luşması ıle gerçekleşebılır Işte ITU 19962004 donemınde bunu gerçek leştırmeyı başarmıştır Avrupa unıversıtelerının du zenledıklerı toplantılarda sureklı olarak unıversıtelerde guçlu Iıderlerın bulunması gerektığı vurgulanmaktadır Bu platformlarda tartışılanlara ılgı duyulmasında yarar vardır Kaldı kı bu kavramlar ABD'de çok daha belırgın stratejıler halıne getırılmış bulunmaktadır Dunya'dakı gelış meler, Avrupa unıversıtelerının gundemle rındekı konular ve eğılımler neler? Bunları ıyı ırdelemek gerekır REKTÖR VAKIFLARIN BAŞKANIDIR ITU Vakıflarının Başkanı Sayın Rek tördur Dolayısıyla bu vakıfların unıversıte ıçın çalışmalarını sağlamak da rektorun gorevıdır Ben 19962004 donemınde ITU Ge hştırme Vakfı'nın Başkanı, 20022005(Nı san) donemınde de ITU Vakfı'nın Başkanlı ğını yuruttum Gorevı devraldığımda Vakıf larda tek kuruş yoktu 19962004 donemın de 70 Mılyon USD bağış topladık, 60 Mılyon USD Devletten butçe dışı ek kaynak aldık Bu donemde yapılan reformları ve atılımları bır kıtapta topladık ve2004 baskısı olan bu kıtabı sıze de gonderdıgımı hatırlıyorum Eğer almamışsanız lutfen bıldırın, bır tane daha takdım etmekten mutluluk duyacağım 19962004 donemınde Unıversıtenın yaptıgı atılımlar ulusal ve uluslararası duzeyde belgelenmış bulunmaktadır Bun • ları surdurebılmek yenı yonetımın en onem lı gorevıdır Benım donemımde sağlandıgı gıbı bu dönemdede kaynak saglanması Sayın Rektorun ve başında bulundugu ekıbın en onemlı gorevıdır Rektor kaynak yarat mak durumundadır ITU'de Soylemle ey lemın buluştugu 19962004 donemının aynı çerçevede surmesı dılegıyle saygılarımı sunarım Gulsün Sağlamer ITU eskı rektoru GÜÇLÜ LİDERLER Butun bunların yapılmasının onemlı olması kadar surdurulmesı de onemlıdır Ancak ulusal ve uluslararası duzeyde başarıtarı belgelenmış ve buyuk katılımla gerçekleşmış akredıtasyon ve stratejık planla ma çalışmalarının devamı nıtelıgınde olabı lecek bu çalışmaları dogru bıçımde algıla mak gerekır Unıversıteler geleceklerını yarattıkları vızyonla bıçımlendırebılırler Bu vızyon 'top down sureçlerle 'bottom up" sureçlenn bu Sayın A. M. Celâl Şengör'e nazikâne bir hatırlatma BT (945/5) 30 Nısan 2005 tarıhlı nushasmdakı "Zumrut'ten Akısler' koşenızde ' Avusturyalı buyuk jeolog Eduard Su ess' ıle ılgılı ovgu dolu yazınızı her zamankı gıbı keyıfle okudum Ancak, ıtıraf etmelıyım kı yazının sonlanna doğru genelde sosyal bılım(cı)lere, ozelde Marx'a yonelık sozlennız/gorüşlennız keyfımı kaçırdı Oncelıkle meslekı/akademık dısıplın açısından (ITU'de) teknık formasyon alarak yaşama başladığımı belırtmek ısterım ITU'de ıkı yıllık asıstanlık donemı sonrası (1959 1964 arası) beş yıl yaşadığım degışık (AlmanyaDanımarkaIngıltere ve Hollanda) Avrupa ulkelerındekı bılgıgorgu kazanımından sonra katıldığım ODTU Mımarlık Fakultesı, Şehır ve Bölge Planlama Bolumu'nde (1964) çevrenın sunduğu sosyal/beşen bılımler ortamından çok yararlandım 19671968 ders yılında Prof Dr Nusret Hızır'ı sınıf danışmanı/sorumlusu olduğum 1 sınıflara Felsefe bağlamında "kavramlar" adı altında bır ders vermek uzere ıkna etmeyı başardım Tam (3) yıl bu derslerı oğrencılerımle ızledım Felsefesosyolojı ve psıkolojı ıle o gunlerde başlayan ılgım bugune dek arttırarak (tam 38 yıldır) suregelmektedır C nomı profesorlerı Yakup KEPENEK ve Korkut BORATAV gıbı hocaları anımsıyorum) bır kez yaşadınız Benım yenı bır polemık baş latmak gıbı bır nıyetım yok1 Ancak, sozgelımı Mancısm gıbı (Anarşızm ortaya çıkana dek) ınsanlık tarıhının tanık olduğu ender bır ınsancıl utopyayı muellıfinı 'komunıst Marx" gıbı kuçumseyen, hatta dolayh olarak (faşıst ıdeolojı ıle aynı kefeye koyup) hakare tamız bır ıfade ıle kaleme getırmenızı uzücu ve haksız buluyorum Hemen belırtmelıyım kı (sızın de kastınızm bu olmadığını, ama ıfade bıçımınızın maksadı aşbğını umut etmek ıstıyorum') ıdeolojı olarak çok ınsancıl/beşerı olan Marksızm, sıyasal rejıme donuşerek (komünızm olarak) yaşama geçırıldığınde, sorunlu lıderlenn bıreysel psıkopatolojılerı nedenı ıle başarılı olamamıştır Ancak bu başansızlık (fıyasko), ınsanlık tarıhının akışını değıştıren dort dâhıden (dığer uçu Danvın, Freud ve Eınsteın) bırısı olduğu kabul edılen Marx'ın başansızlığı değıldır Değerlı çalışmalannızı, uluslararası başanlarınızı buyuk bır kıvanç ıle ızleyen bır ağabey olarak "nazikâne ve naçızane' bır uyarı, ve onerı ıle bıtırmek ıstıyorum Lutfen (başta Felsefe olmak uzere) sosyal/beşerı bılımlerın değer ve onemını bu denlı kuçumsemeyınız Kaldı butun unlu sosyal bılımcılerın kuramsal gelışımlerı "doğa bınm Sosyal/beşen bılımlere bakış ve değerlendırmelennıze ılışkın bır polemığı yakın geçmışte (tam yılını anımsamıyorum ama sız mutlaka anımsayacaksınız) değerlı sosyal bılımcılenmızle (eko len' ıle benzetı (analojıler) kurmak suretıyle oluşturduklarını kuşkusuz sız de bılmektesınız Dolayısıyla bılımlerı katı ve kesın kalıplar ıçıne oturtulmuş ' kategorıler" ıle sınıflandırmak yenne belkı salt ve uygulamah bılımler gıbı makul bır tanımlama ıçınde tek bır BILIM(sellık) anlayışında buluşmaya çalışalım dıyorum Bu vesıle ıle başanlarınızın devamını dılıyorum Prof. Dr. Sumer Gure: (M. S. O.Emekli) 949/19 28 Mayıs 2005