Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FizikFelsefe Einstein'in tek başına yolculuğu Ne gariptir kı, çok az sayıda kuramcı çağdaş fiziğin babası sayılan Einstein ın izinden gitmeyi göze almıştır... Einstein'in, tutarlı bir prensipler kuramına duyduğu gereksinim vazgeçilmez bir duyguydu. Bu gereksinimi ne kuantum kuramı, ne özei görelilik, ne genel gö'relilik, ne de bugüne dek geliştirilmiş berhangi bir kuram karşılayabildi. evvton'un uzay, zaman ve devinim kuramlarını yayımladığı 1687 yılını izleyen iki yüzyılı aşkın bir süre boyunca, flzikçilerin büyük bir çoğunluğu Nevvton'un izinden gitti. Onlar da, Newton gibi, uzamla zamanın mutlak kavramlar olduğuna, ivmenin güçten kaynaklandığına ve kütleçekiminin uzaktaki bir boşluktan iletilen bir güç olduğuna inanıyorlardı. Danvin'den bu yana Darvvinci olmayan çok az sayıda profesyonel biyolog olduğu gibi, çoğu Freudcu geçinmese bile, bilinçaltının varlığını ya da cinselliğin brnda önemli bir payı olduğunu yadsıyan ruhbilimcilerin sayısı da yok denecek denli azdır. Öyle olunca, Einstein'in müthiş buluşlarının lOO.cü yılını kutladığımız şu sıralarda, kaç profesyonel fızikçinin Einsteincı geçindiği sorusu da gündeme geliyor. Bu soruya verilecek üstünkörü bir yanıt hepimizin Einsteincı olduğudur. Günümüzde hiç bir fızikçi, kuantum ve görelilik kuramlarının deneysel sınavları başarıyla geçtiğinden kuşku duymasa da, "Einsteincı" diye bir deyimin varlığından söz edilemez. Bugüne dek böyle bir deyimin ne kulağıma çalındığı, ne de okuduklarımda karşıma çıktığı oldu. Dahası, "Einstein okulu" diye bir şeyin varlığı konusunda da herhangi bir kanıta rastlamadım. Dünyanm her bir yanına dağılmış, kendilerine "rölativistler" admı veren ve bilimsel çahşmalarının odak noktasını genel görelilik kuramının oluşturduğu bir öbek insan var. Ne var ki, rölativistler kuramsal fizikçilerin yalnızca çok minik bir bölümünü oluşturuyorlar ve bunlar hiç bir ülkede kendi alanlarında ağırlıklı bir yer tutmuyorlar. Onu deha düzeyine getiren ıjeydi? Fizik yasalannın doğadaki her şeye uyumlu ve tutarlı bir açıklama getirmesi gerektiğine çoğu meslektaşından çok daha fazla önem veriyordu. Bu yüzden de fizik kuramlarının mantıksal yapısındaki yanlış ve tersliklere özellikle duyarlıydı. Einstein'in yanlışlıkları gö'rme yeteneği ve uzlaşmaya şiddetle karşı koyuşu, gerçek yaşamına da yansıdı 0 halde onu deha düzeyine getiren neydi? Ceçmişe baktığımda, Einstein'in bu denli başarıya ulaşmasında öncelikle törel bir niteliğin payı olduğuna inanıyorum. Einstein fizik yasalannın doğadaki her şeye uyumlu ve tutarlı bir açıklama getirmesi gerektiğine çoğu meslektaşından çok daha fazla önem veriyordu. Bu yüzden de fizik kuramlarının mantıksal yapısındaki yanlış ve tersliklere özellikle duyarlıydı. N caksa, o zaman çoğu fızikçinin neden Einstein'a ters düşen başka fizikçilerin yolundan gittikleri konusunun irdelenmesi gerekiyor. Tanıştığım kimi Einstein'ı tanıyan fızikçiler, onun görüşlerini günümüzün parlak fizikçilerine kıyasla çağdışı bulduklarını söylüyorlardı. Fiziğin temel matematiksel araçlarıyla son derece haşır neşir olmasına karşın, Berlin ve Princeton'daki kimi meslektaşları bu konuda ondan çok daha iyiydiler. UZLAŞMAYA KARŞI TUTUM Einstein'in yanlışlıkları görme yeteneği ve uzlaşmaya şiddetle karşı koyuşu, gerçek yaşamına da yansıdı. Profesörleri akademik çalışmalarında ona destek olmadılar ve Einstein Isviçre'nin Bern kerıtinde patent denetimi görevine atanıncaya dek işsiz kaldı. Sorun yalnızca onun dersleri kırması değildi. Genç Einstein üstatlarının gönül rahatlığıyla kabullendikleri Newton fiziğinin özünü kavramış ve yalnızca kendisinin görebildiği bariz mantık yanlışlarına kafayı takmıştı. Ünlü İngiliz fızikçi Lord Rayleigh "ufukta henüz aydınlığa kavuşturulmamış yalnızca birkaç bulııt" görebildiğini söylerken, 16 yaşındaki Einstein ışık hızıyla yolculuk ettiğinde aynadaki yansımasının nasıl bir şey olacağını merak ediyordu. Başından beri Einstein'in bilimdeki tek hedefı prensipler kuramı admı verdiği ve tüm olgular için geçerli genel önermelerden ibaret kurallan bulmaktı. Bu tür kuramlar doğru iseler, her zaman ve her koşulda geçerli olmalıydılar. Fizik araştırmalannda iki prensipler kuramının varlığını ortaya koydu: Calileo ve Nevvton tarafmdan ortaya atılan devinim (hareket) yasaları ve termodinamik yasalar. İŞTE ATOMUN VARLIĞI İlkinin dayandığı temel ilke. birörnek/düzenli (uniform) devinimin göreli olduğu, kendi değişmez devinimimizin hızını saptamanm olanaksız olduğuydu. Einstein'in özel görelilik kuramım keşfetmesi, James Clerk Maxwell'in ışığın ORDUSUZ GENERAL İnsana çok garip gelebilir, ama kuantum ve görelilik kuramına imzasını atan ve buna bağlı olarak çağımızın en yetkin fizikçilerinden biri sayılan Albert Einstein, ardından kayda değer bir kitleyi sürüklemede başarısız oldu. Yüzüncü yıl kutlamaları söylencesel kişilerin kim olduğu ve nelere inandığı gerçeğine bakılmaksızın, boş sözlerle göklere çıkartıldığı bildik kutlamalardan farklı bir boyutta ola Einstein (Berlin, 1922), yaşamının "evrensel gerçeğl bulma amacında bir yolculuk" olduğuna inanıyordu. "Kolaylık ve mulluluğu asla kendl içlerinde bir sonuç olarak görmedim. Böyle bir ahlaki lemele, ancak "domuz ahırı temeli" derim. yayılımıyla ilgili elektromanyetizm kuramıyla, devinimin göreliliği kuramı arasında bir bağlantı kurmaya çalıştığı on yıllık yoğun bir çabanın sonucunda gerçekleşti. Elektromanyetizmle de yakından ilgilenmekle birlikte, Einstein'in ilk dönem çahşmalarının odak konusu termodinamikti. Araşürmalarınm çıkış noktası olarak, termodinamik yasalannın atomlarm deviniminin istatistiğe uygulanmasıyla türetilebileceğini öne süren, Avusturyalı fızikçi Ludwig Boltzmann'ın görüşlerini temel aldı. Dönemin önde gelen uzmanları maddenin atomlardan oluştuğuna inanmadıklarından, bu görüş o zamanlar pek 914/14 25 Eylül 2004