13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bilim Tarihi Kadınların erkek bilim dünyasına girebilmek için binlerce yıllık acılı mücadeles Bilim tarihçisi Marilyn B. Ogilvie, iki ciltlik dev eseri Bilim Kadınlarının Biyografik Sözlüğü'nde, antik çağdan günümüze kadar yaşamış olan yaklaşık 2500 bilimkadınının (mühendis, fizikçi, matematikçi, botanikçi, zoolog, psikolog, antropolog..) biyografilerine yer veriliyor. Kadınlar, bilim yapmak için erkeklerin inanılmaz engellerini aşmak zorunda kaldı. Yıllarca akademilere üye olarak alınmadı, okuma olanaklan kısıtlandı.. Bugün Association for Women in Science (Bilimkadınları Derneği) ve Third World Organization for Women in Science (Bilimkadınları için Üçü'ncü Dünya Örgütü) bilim kadınlarını destekliyor... Selen Şahin 2ki antropolog, Maragaret Mead ve I Rhoda M&raux, 1957 senesinde AmeLnka'da lise öğrencileri arasında bilimınsanı ımajının ne oldıığu üzerine bir araştırma yaparlar. Bu gençlere göre biliminsanı şöyle biri: Yaşlıca ya da orta yaşlı ve gözlüklü... sakallı da olabilir... ya da tıraşsız ve dağınık... beyaz önlük giyen ve test tüpleri, şişeler, gaz ocakları ve tuşlu garip makineler gibi aletlerle dolu bir laboratuvarda çalışan adam. Ve ayrıca, bilimden başka hiçbir ilği alanı olmayan, bedenini önemsemeyen ve elbette ki karısına ilgi göstermeyen ve çocuklarıyla oynamayan asosyal hiri. Marilyn B. Ogilvie, 1986 tarihli Women in Science (Bilimde Kadınlar) adlı kitabının önsözünde, 1973'te Portland Devlet Üniversitesinde bilim tarihi dersi verirken öğrencilerinden birinin araştırma konusu olarak «bilimde kadınlar» başliğını seçtiğini ve fakat öğrencinin bir kaç günlük bir araştirmadan sonra sadece bir bilimkadını hakkında bilgi bulabilmiş olduğunu söylüyor: Marie Curie. ve Third VVorld Organization for Women in Science (Bilimkadınları için Üçüncü Dünya Örgütü) bu kurumlardan ikisi. Peki bunca yayın, kuruluş ve fen fakültelerindeki ve akademilerdeki onlarca oğrenci ve öğretmen kafamızdaki biliminsanı imajinın değişmesinde ne kadar etkili oldu acaba? Güzel Sanatlar Akademisinden bir öğrencinin «Bilimle uğraşan kadın da mı varmış?» gibi bir söz söylediğini duyduğumda sorumuza cevap hulmuş oldum. Bilimsel faaliyetler dönem ve toplunusu edilemezdi. Fakat gelin görün ki tabular yıkılmak içindir... ANTİKÇAĞ'DAN ORTAÇAĞ'A Kımılerine göre ılk tabip bir kadındi: Eski Mısır Tanrıçası Isis. Söylenceye göre diğer tanrılara ve insanlara iyileştirme sanatını öğreten de o olmuştur. İşin mitolojik yönünü bırakırsak Isis'in önemi o dönem kadınlarının bu yolda onu takip etmelerıdir. Tanrıça'yı örnek alan kadınlar erkeklerle birlikte tıp okullarına gitmişler ve hatta kendi tıp enstitülerini kurmuşlardı. Antik Yunan'dan günümüze ulaşan en populer bilimkadını ise hiç şüphesiz İskenderiye'li Hypatia'dir (370415). Sanırım onu hâlâ hatırlıyor olmamız, bilimsel başarılarından çok korkunç şekilde öldürülmesinin bir sonucu. Matematikçi ve astronom İskenderiyeli Theon'un kızı olan Hypatia, İskenderiye'deki Neoplatonik okulda yetişmış ve daha sonrada bu okulda öğretmenlik yaptı. Ünü sadece kendi yaşadığı topraklarla sınırlı kalmadı, onun derslerine katılmak için başka ülkelerden öğrenciler İskenderiye'ye geldi. Verdiği dersler matematik, astronomi ve Platon ve Aristoteles felsefeleri üzerine idi. Her ne kadar gunumüze kadar ulaşmış olmasa da kayıtlara göre matematik üzerine kitaplar yazmış ve mekanik aletler icat etmiştir. Ölümüne gelirsek, kimilerine göre rahip Cyril, Hypatia'nin ününden rahatsiz olduğu için; kimilerine göre ise Cyril'in Hypatia'ya hayran olan Roma valisi Orestes'le olan politik çekışmesinin bir sonucu olarak Hypatia İskenderiyeliler tarafından parçalanmış ve parçaları ülkenin değişik bölgelerine bırakılmıştır. ton'un öğrencileri olarak ön plana çık mışlardı. Yine eski kaynaklardan Pytha goras okulunda yetişmiş birçok kadın ol duğunu öğreniyoruz. Hatta I'ythago ras'in, bu öğrencilerden birı olan Thean< ile evli olduğu ve Theano'nun Pythago ras'in ölümünden sonra okulun yönetici liğını yaptığı söylenmektedir. Bingen'li Hildegarde (10981179 ise Ortaçağ yapısına uygun bılimkadın için iyi bir örnek teşkil ediyor sanırım. Al manya'da bir manastırda eğitim alan Hil degarde 38 yaşında başrahibe olmuştı ve zaman içinde dini ve politik çevreleriı saygısını kazanmıştı. Üçü evrenin köken üzerine, ikisi bitkiler, hayvanlar ve mtnt raller ve bunların insan üzerindeki etkı lerı olmak üzere beş eser vermişti vı bunlar gunumüze ulaştı. Çalışmalarınd. fıziki olayları, ahlakı gerçekleri ve mistil deneyimleri birarada sunmuştu. Bunun dışında, kaynaklar. Ortaçaı İtalya'sında üniversitelere bağlı tıp oku larında ders veren ve hekimlik yapan k:> dınlardan bahseder. 11. yüzyvlda Trotıı la, 14. yüzyılda Abella, Rebecca Guarn. ve Mercuriade Salerno'daki tıp okulund. çalışmışlardı. Fakat bu kadınlar üzeriın lıenüz ayrıntılı bilgiler bulunamadı. RÖNESANS VE AYDINLANMA İtalya'da Ortaçağ'dan itibaren kadı na verilen bu ayrıcalıklar uzun zamaı devam etmiştı. Avrupa'da ilk üniversitı diploması alan kadın Venedikli Elen; Cornaro Piscopia'dir. 1678 senesinde fel sefe derecesi almıştı. İkinci olarak 1732'de Laura Bass (17111778) Bolonya Üniversitesindeı «felsefe doktoru» ünvanını almış ve yim aynı sene universıtede anatomi kürsü sünde dersler vermeye başlamıştı. Bu nun yanında mekanik, hidrolik ve doğ; tarihi çalışmalarına aynı okulda devan etmişti. Bassi kayıtlarda takip edebildigi miz ilk kadın üniversite hocasıdır 1776'da ise kendisine Bilim Enstitüsün de (Istituto delle Scienze) deneysel fizilkürsüsü verilmişti. 1778'de ö'düğündc bu kürsüdeki yeri aynı zamanda asistan olan kocası Giuseppe Veratti'ye verilmiş tir. 1750'de bu sefer bir kadın matema tikçi. Maria Agnesi (17181799) Bolony. Üniversitesı matematik kürsüsüne atan mişti. Varlıklı bir aileden gelen Agnesi özel bir eğitim alarak kendini geliştirmiş Bassi gibi üniversite eğitimi almamıştı Papa 14. Benedict'in "eski çağlardan bı yana Bolonya sizin cinsiyetinizden insan lara toplumda bu tıp konumlar sunmuş tu. Bu onurlu geleneği devam ettirmeluygun olur " sözleri üzerine Agnesi, ken disine üniversitede sunulan bu konumı kabul etmişti. İKİ CİLTLİK DEVESER Ogilvie, 1986 tarihli bu kitabından sonra 1996'da Women and Science (Kadınlar ve Bilim) ve 200()'de iki ciltlik The Biographical Dictionary of Women in Science (Bilimkadınları Biyografik Sö'zlüğii) adlı iki eser daha yaymladı. Bu iki ciltlik eserde antik çağdan günümüze kadar yaşamış olan yaklaşık 2500 bilimkadininin (mühendis, fizikçi, matematikçi, botanikçi, zoolog, psikolog, antropolog vs.) biyografilerine yer verildi. Ogilvie dışında daha başka bir çok araştırmacı bu konu üzerinde çalışmalar yapmiş ve kadınları bilimsel alanda daha aktif hale getirmeyi hedefleyen ve bu konuda çalışanlara destek veren bir çok kurum ortaya çıkmıştır. Association for Women in Science (Bilimkadınları Derneği) MANTİNEA'LI DİOTİMA Hypatia dışında Antik Yunan'da bilimle uğraşan başka bir çok kadın yetişmiştir. PlaDr. Saflye Ali 1921 de kadın ve doğum hastalıkları uzmanı ton, Şölen adlı eserinde olarak diploma aldı. Mantinea'lı Diotima admun yapısıyla orantılı olarak gerçekleşir. lı bir kadından, Sokrates'in hocası olarak Kadınların bilime katılımlarını ıncelerbahseder. Kendi Akademi'sinde ise iki ken de bunu gözonünde tutmak gerekir. kadın öğrenci yetiştirdiğini iletiyor bize Erkek egemen toplumlarda okuma yazkaynaklar. ma öğrenmesi bile tasvip edilmezken kaMantinea'li Lasthenia ve Philius'lu dınların şifre çözüp insanın ve evrenin Axiothea yaptıkları işlerden çok Plasırlarına nail olmaları elbette ki söz ko901/16 26 Haziran 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle