Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
uuuı uıı ııııd 0 * Echelon da ebeledi Tanol Turkoğlu öncelikle belirtmekte fayda var: bu yazıyı eposta ya da faks yoluyla Antlantikötesi bir yere göndermeyin. Gereksiz yere kara listelere adınızgirer. Neden mi?Nedeni Echelon! Echelon uzun yıllardır var olduğu halde, varlığı resmi olarak kabul edilmemiş bir güvenlik altyapısı idi. Ta ki geçtiğimiz haftalarda Irak Savaşı öncesinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın dahi telefonlarının dinlenmiş olduğu savı ortaya atılana dek. Bu sav ciddi bir kaynaktan çıkınca, araştırmalar, Echelon adını gazetelerin baş sayfalarına taşıdı. Temel olarak Echelon'unyaptığı, dijital bir ortamda iletilmekte olan bilgilerin (faks, eposta, telefon görüşmesi vb) gönderici ve alıcı ucundaki taraflara durumu hissettirmeden süzgeçten geçirmektir. Eğer bilgi bu süzgeci geçemez de bir yerlerde takılıp kalırsa o zaman o bilgi ve göndericisi ile alıcısı mimleniyor. Süzgeçten geçememesi demek, bilgilerin önceden tanımlanmış belli kelimelere göre süzülmesi demektir. Diyelim ki süzgeci oluşturan kelimeler "terör", "Irak", "Saddam" olsun. Eğer siz içinde bu üç kelimeden birinin geçtiği bir epostayı ya da faksı gönderirseniz ya da bir telefon görüşmenizde bu kelimelerden birisini kullanırsanız hemen o metin ya da konuşmanın tamamı "incelenecekler" listesine alınıyor. Burada dikkat edilirse semantik bir kontrol yok. Yani siz Saddam yerine "o malum kişi" derseniz karşımzda ne dediğinizi anlasa bile Echelon sistemi bunu anlamıyor ve kurtarıyorsunuz. Elbette bu sürekli güncel tutulması gereken bir sistem. Ayrıca burada verdiğim örnekteki türden belli "şifrelenmiş" kelimeler de süzgeci oluşturuyor olabilir. Diyelim ki siz isimleri şifreli olarak kullanırken çizgiroman kahramanlarının isimlerini seçiyorsunuz. Eğerbu bilgi Echelon sistemine tanımlanabilirse, bu kez içinde "Tenten, Temel Heis" olan iletişim de takibe alınacaktır. Burada tabii akla ilk gelen şey böyle bir sisteme nasıl yakalanmam değil de, böyle birsistemin varlığının etik olarak tartışılmasıdır. Şu açıdan değerlendirilebilir Ben "kötü adam" değilsem varsın benim iletişimimi dinlesinler, zaten ne onların dikkatini çekerim ne de başıma bir kötülükgelir. Bilim ve İktisat Mali ve ekonomik sorunlar üzerine aylık yazılar yayımlayan işletme ve Finans dergisinin iki üosya sayısına dikkat çekelinr Bilim ve iktisat ile Kalkınma ve Biiyüme. iki ana konunun da yazarı Tuncer Bulutay Bulutay, Bilim ve İktisat ilişkisıne gırmeden önce, bilimin tanımlamaları üzerinde duruyor Bilim üzerine tartışmaları, güncel genetik ve kuantum kuramları genelinde izlerken, bilımi sınırlayan fenomenlerin üzerinde duruyor özetle bilimsel gerçeğın basıt, edilgen ve tek boyutlu olmadığını belirterek, kendi iktisat anlayışını, dünya ve Türkiye özelinde açıklıyor Bulutay'ın derginin 211 sayısında yer alan (Ekim 03) ve iktisata geniş bir pencereden bakan yazısı, Türkçe literatürde örnekleri fazla olmadığını düşündüğümüz ılginç bir telit yazı. Yazı, Pamukkale Üniversitesi'nde aynı yıl verdiği bir konferansı esas alıyor ve zengın kaynaklarla beslenmiş Derginin Ocak sayısının (214) kapak konusu ise Kalkınma ve Büyüme'ye ayrılmış Tuncer Bulutay, yine aynı üniversitedeki ikinci konferansını yeniden düzenleyerek ve genişleterek yayımlamış. 90 sayfalık temel bir metin Büyümenin tarıhsel gelışmesini üç dönemde inceleyerek Türkiye'nin durumunu ele alıyor Büyüme alanında dünya iktisatında temel çalışmaları, başlıca galışma biçimlerini, esas tartışma noktalarını, temel biiyüme ve kalkınma konularını inceliyor Bulutay, yazısının IV Bölümünde büyüme üzerine temel düşüncelerini, bunlardaki değişme ve gelişmeleri dile getirirken, Türkiye ekonomisindeki bunalımı ve IMF destekli politıkaları irdeliyor Bu sayıda dikkat çeken diğer iki yazı ise Hasan Ersel'in "Rekabetçi denge ve iktisadi adalet yazısı ile, Metin Toprak'ın "izmir iktisat Kongresi bir gelecek perspektıfi" isletmelinans@isletmetinans.com. www isletmefinansco(0312441 52 19) tiisünü ifade etme aracı, hem de saltanatın Kudüs'te yaşayan insanların toplumsal ihtiyaçlarına verdiği bir yanıttı. Diğer bir deyişle, Hürrem'in mürüvveti olan bu kurum, Kanuni'nın meşruiyetiydi Kitap, sayısız tartışmaya vesile olmuş bir kişilik olan Hürrem Sultan'a farklı bir gözle bakıyor Kanuni'yle arasındaki ihtiraslı aşk kadar ilgi çekici bir konu da Hürrem'in Osmanlı'da kadınların iktidar ilişkilerindeki konumlanışlarına yaptığı özguıı katkıydı. Kanuni'nin biricik "hayat arkadaşı" olmayı becermiş bu kadın, daha sonra, adı protokollerde resmen geçmese de, iktidar sahnesinin faal oyuncularından biri olmuştu. Konuya çok farklı açılardan yaklaşan Singer, hayırseverlik kavramını geniş eleştirel bir çerçeveye yerleştirerek Osmanlı imparatorluğu'nda meşruiyet mekanizmaları, diıısel inancın toplumsal davranışlardakı etkisi, kadınların iktidar ilişkilerindeki rolü, merkezi iktidarla taşra toplumunun ilişkileri, yiyeceğin toplumsal tarihı gibi noktalarda da oldukça ilgi çekici saptamalar yapıyor." Süzgeç sözcükler Çağdaş Tıp Etiği Kılabı Editörler: Prof. Ayşegül Demlrhan Erdemir; Prof. öztan öncel, Doç. Şahin Aksoy Nobel Tıp Kitabevi Tıbbi uygulamalarda tıp etiği ilkelerine uyarak çalışmak, her hekımin görevi. Çağ Tıp Etiği kitabında 32 konu, Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden tıp etikçisi öğretim üyeleri taralından yazıldı. Tıp etiği ilkeleri, Hasta hakları, Hekim hasta ilişkileri, Aydınlatılmış onam, Hekim hataları, Konsultasyon, Şarlatanlık, Genetıkte etik, Kök hücre araştırmaları, Aids ve etik, Feminist biyomedikal etik gibi pek çok konu kitapta ayrıntılı olarak ele alınıyor Olayın etik yönü Bir diğer bakış açısı da iyiya da kötü adam olmaya vardırmadan şekilsel olarak temel hak ve özgürlüklerin sekteye uğraması ile ilgilidir. Bugün dünyada kabul edilmiş temel hak ve özgürlükler her insanı bu alanda eşit kabul eder. Uzak bir kıyı kasabasında yaşayan bir köy ahalisi belki pratikte bu özgürlüklerin yüzde birini pratik hayatta kullanıyordur, ama bu kalan yüzde 99'dan onu mahrum bırakmayı gerektirmez. Bir başka nokta, bu tür sistemlerin zaman içinde asıl amacı dışında kullanılmasıdır. urneğin böyle bir sistem terörle ilgili kelimeler yerine Çin ile teknoloji ile ilgili kelimeleri de süzgeçten geçirmeyecek şekilde programlanabilir. Böyle olunca da siz Çin "ın teknoloji konusunda her türlü gelişimini takip edebilirsiniz. Bu da ekonomik anlamda bu sistemden istifade edenleri etmeyenlere göre haksız yere avantajlı bir duruma getirir. Hem de bir bağımsız ülkenin ya da bir şirketin herkese açık oimayan bilgilerine ulaşarak. Yaniaslında suç işleyerek. ' Nasıl ki Amadeus filminin belki de yaptığı en büyük katkı Salieri'nin belleklere kazınması idiyse, Annan'ın telefonlarının dinlenmesi de böyle bir etkisi yapacak. Echelon da bu sayede ebelenmiş olacak. Bu ebenin de ebelenenin de değişeceği anlamına gelmese de. (TanolT@yahoo.com) Osmanlı'da Hayırseverlik Tarih Vakfı Yurt Yayınları Kitabın arka kapağından: "Hayırseverlik Osmanlı siyasal ve toplumsal kültürünün önemli bileşenlerinden bırıydı. Tarihçi Amy Singer, sanıldığından çok daha karmaşık ve çok boyutlu olan bu kavramı uygulamadaki gerçeklikleriyle birlikte inceliyor. Yazarın yaklaşımı, deyim yerindeyse hayırseverliğin asla sadece hayırseverlik için yapılmadığını ortaya seriyor. Yazarın mercek altına yatırdığı imaret kurumu, Osmanlı hayırseverlik kültürünün özgün bir ürünüydü Hürrem Sultan taratından Kudüs'te kurulan imaret ise hem KanunıHürrem çiftinin siyasaltoplumsal projelerinin bir parçası, hem Hürrem'in dini vecibelerini yerine getirme ve kendi sta886/2213 Mart 2004 Bilim ve Gelecek "Bilim ve Ütopya"yı yayımlayan kadronun bir kısmı, başta Ender Helvacıoğlu ve Ruken Kızıler, yaşadıkları anlaşmazlıklar karşısında dergiden ayrıldılar ve Bilim ve Gelecek adıyla yenı bir aylık dergi çıkarmaya başladılar. Çıkış yazılarında, yol göstericilerinin bilim olduğunu, sürekli gerçeği arayacaklarını, bilimsel bilginin toplumsal yararlarını ve toplumu bilimleştirmeyi önemsediklerinı, bilimsel özgürlüğü savunduklarını, "emperyalistkapitalist" sıstemin batı merkezci tarih anlayışlarına karşı olduklarını, insanlığın çürümekte olduğu bu sisteme karşı yepyeni bir uygarlık modeli mücadelesini verdiğini ileri sürüyor ve dergide bin çıçek açmasını istediklerini belirtiyorlar ilk sayısının kapak konusu: Savaşın antropolojisi. Dergiye başarılar dılerız,