Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Salgın Hastalıklar GönüldenBilime C Ahmet Inam AIDSaşısı insanda deneniyor Berlin RobertKoch Enstitüsü Müdürü Reinhard Kurth, Almanya'da gerçekleştirilen ilk HIV aşısı testleri hakkında bilgi verdi. • Hamburg ve Bonn'daki Üniversite kliniklerinde tgAAC09 Aids aşısı insanlar üzerinde denenmeye başlandı. Dünya'da şu sıralar 26 farklı AIDS aşısı klinik testten geçiriliyor... • Almanya'da test edilen aşının pratikte uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir şey söyleyemesem de umut verici aşıların başında olduğunu düşünüyorum. HI virüsünün genetik malzemesini zararsız bir virüsle, beden hücrelerine aşılanmasına dayanan teknik şu sıralar denenmekte olanların en etkilısi gibi. • Bunu neye dayanarak söyleyebiliyorsunuz? • Her şeyden önce hayvan deneylerine. "tgAAC09" maymunlardaki virüs oranın önemli ölçüde diişürdü. Bu iyileşme, aşının, bağışıklık sisteminın iki "kolunu" birden yani antikorlara bağlı humoral (beden sıvılarından ileri gelen) ve sitotoksik (hücreyi eriten, yıkan) T hücrelerine bağlı hiicresel savunmayı eşit oranda etkinleştirebilmesiyle ilgili olabilir. Ayrıca ısıya dayanıklı aşının bir kez uygulanması yeterli. • Bağışıklık sisteminın iki kolunu birden etkinleştinnek neden bu kadar önemli? • Doğruyu söylemek gerekirse bir aşının AIDS'ten koruyabilmesi için tam olarak nelerin gerekli olduğunu bılmiyoruz. Tek bildiğimız dığer birçok hastalıklara karşın tek kolda meydana gelen etkinliğin AIDS'de yeterli olmadığı. Bu kanıdan yola çıkarak iki kolu birden etkinleştirmeye karar verdik. • "tgAAC09" ne gibi yan etkilere yol açabilir? • Hayvan deneylerınde herhangi bir yan etkiye rastlamadık. İnsanlarda ne olacağını Hamburg ve Bonn'da gerçekleştırılen araştırmalar gösterecek. Aşıyı başarılı sayılabılmemız için %30'luk bir koruma sağlamamız gerekir. • Uzmanlann tiimü, günde 14 000 yeni hasta yaratan saJgınla başa çıkabilmenin tek çözümün aşı olduğu konusunda hemfikir. • Tabiı kı günümüzdeki en büyuk tıp felaketi olan AIDS'in bulaşmasını uzun vadede önleyecek olan aşıdır. Yoksa kısmen etkili olan ve hatta aşılanların bazılarında sadece hastalığın ilerlemesine durduran aşılar yeni sorunlara neden olabilir. Doğal hastalık gelişiminin erken teşhisle (virüs üremesini durduracak) virostatik tedavinin etkisi yaklaşık olarak on yıl sürmekte. Aşıyla belki bu tedavinin etkisini birkaç on yıl uzatabiliriz. Fakat kişi bu durumda 3040 yıl kadar HIV enfeksiyonuyla yaşamaya devam ederse elbette ki ilişkiye girdiği kişiye virüs bulaştırabilir arıcak aşı virüs oranını düşürdüğü için bulaşma tehlikesi de azalır. • Etkili bir AIDS aşısı geliştirmek neden bu kadar zor? • Hlvirüsüne karşı geliştirebileceğımız aşıda en basit yollar engellenmıştır çünkü. En iyi etkiyecek olanlar zayıflatılmış HI virüsleriyle işleyen canlı aşılardır Ama ne var ki bunlar güvenli değil, çünkü hayvan deneylerinde zayıflatılmış virüslerin zaınaııla güçlenerek maymun AIDS'ini doğurduğunu gö'rdük. Değiştirilmeden öldürülmüş virüslerden elde edilen aşı ise etkisiz kalıyor ve bunun neden böyle olduğunu biz de bilmiyoruz. Bugüne değin 200 000 bilimsel makale yazılmasına rağmen hâlâ birçok bilinmez var. Örneğin HI virüsünün ne şekilde hasta ettiğini bile bilmiyoruz daha. AIDS araştırmaları için çok daha fazla yatırımın yapılması gerekir. Amerika'daki harcamalar kişi başına (bir yılda) 7,20 doları bulurken, Almanya'daki araşrırmalar için sadece 9 sent ayrılıyor. Nilgün özbaşaran Dede Der Spiegel 9/2004 AIDS"tgAAC09 AAV a§ısı Yenı Aıds aşısı, HI vırüsünun 3 genı eklenen adeno (vırus buyümcsını durduracak) virüsten (AAV) elde edıldı AAV, bu genlerın kas hücrelerine aşılanmasında Troya atı görevını göruyor AAV, bu genlerın kas hücrelerine aşılaıııııasında Troya atı görevını goruyuı Kas hücresı T Hucresı B Hucresı Burada bağışıklık sisteminın çeşıtlı hJcrelerı proteınle temasa geçıyor Hucreler, HI viruslerını "yabancı" olarak gormeyı öğrenıyorlar. Aşılanaıı kışı ılerıde HI vırusuyle temas ettığinde bağışıklık sistemi anın da reaksıyoıı gdsterebilecek B hucrelerı, HI viruslerını rararsız hale getıren antıkorlarr oluştururlar Sitotoksik (hucreyı eriten, yıkan) T hııcrelerı HI vırusu bulaşmış hucreleri etkısızleştiriyorlar, Antikor Bilim hayat içindir. Hayatın sorunlannı çözmek, ona açıklamalar getirmek, geleceğe doğruyürüyen insana yardımcı olmak için kendini sorgulamalıdır. Sorgulam yollanndan biri, yaşama ulku içinde görmeye, anlamaya çalışmaktır kendini. Hayatın akışının ardında kalmayan, insana, yaşam sorunları karşısında kılavuz olabilen bilim, yaşama ufku içinde etkinlikte bulunan bilimdir. Temel bilimler, doğal bilinılerin çekirdeğini oluşturan, iızik, kimya, biyolojiyer ve gökbilimlehni sinesinde banndınr. Dallanıp budaklanan doğa bilimlerinin temel ilkelerini içinde taşır. Bu açıdan, onu yaşama utku içine alarak sorgulayıp, gidişini, sorunlarını anlamak, bilimle etkileşim içinde gelişen bir hayat için kaçınılmazdır. Yaşama ufku sorgulaması, önce bilimin sorunlarını gözden geçirilmesi ile gerçekleşir. 1. Temel bilimlerin tek tek uğraştığı sorunlar, bu sorunların çözüm çabasında, aşılması büyük sıkıntılar veren zorluklar nelerdir? Matematiksel dilin kullanımını da, kullandığı kavramların açıklığı, ilgi alanına giren olguların gözlemlehnde ölçülmesinde ne gibi sıkıntılar vardır. 2. Temel bilimler arasında nasıl bir mantıksal bağ vardır? Birbirleriyle etkileşim halinde midirler? Birbirlerine, mantık ve bilim felsefesi açısından indirgenebilirler mi? 3. Temel bilimlerde kuram oluşumunda sorunlar nelerdir? Kuramlann mantıksal çatısında, düşünsel, ontolojik, mantıksal, epistemolojik, metafizik dayanaklar nelerdir? Temel bilimlerin dayandığı felseti dayanaklar nelerdir? Kısaca dile getirmeye çabaladığım iç sorunlarının irdelenmesi ardından, temel bilimlerin "dış bağlantılanm" gözden geçirebiliriz: 1. Temel bilimlerin temel olmayan doğal bilimlerle, "sosyal" bilimlerle ilişkileri nelerdir? Temel bilimler onlardan besleniyor mu? Onları kendi birikimleryle, kavramsal, deneysel, matematiksel desteklerle besleyebiliyor mu? Temel bilimler, bu çerçevede diğer bilimlere temel oluşturabiliyor mu? t Teknoloiiyi nasıl destekliyor? Teknolojiyle birbirinden ayrılamaz bir ilişki içinde, onun buyruğunda mı çalışıyor? Yoksa, kendi iç gelişimi içindeki sorunları çözmeye uğraşırken, teknolojiye kendi sorunlarını dikte edebiliyor mu? 3. Temel bilimlerin araştırma gündemlerini ne belirliyor? Şu an araştırma konusu edinilen sorunlar temel bilimlerin kendi iç tarihlerinden mi geliyor yoksa onlara dayatılıyor mu, araştırma konuları? 4. Temel bilimler eğitimi nasıl yürütülüyor? Bilgisayarın elektronik teknoljoisinin, işletmeciliğin, pragmatik kazanç ve çıkar beklentisinin yoğun olduğu bir dünyada, temel bilimler gençlerin ilgisini yeterince çekiyor mu? Temel bilimlerin nasıl temel olduğu, bu eğitimi gören veyapan insanlar taratından biliniyor mu yeterince? Nasıl bir eğitici, temel bilimler eğitiminde gereklidir? 5. Temel bilimler içinde yer aldığı toplumun, toplumların, sorunlarının katkıda bulunabiliyor mu? Temel bilim araştırmacıları neyi, ne adına araştırıyorlar? Temel bilimci, nasıl bir toplumda, kültürde, dünyada yaşadığı sorununu, kendi araştırmalarının tümüyle uzağında mı sanıyor? 6. Temel bilimciler, temel bilimdeki araştırmacıları, eğitimi planlayanlar, temel bilimlerin kültürle ilişkisine nasıl bakıyor? Yaşam biçimine, yaşamın nlteliğine nasıl bir etkisi, katkısı vardır temel bilimlerin? Temel bilimlerin anlamı, yaşam içindeki yeri, temel bilime dahil midir? Ben bilimimi yaparım gerisine karışmam diyebilir mi temel bilimci? 7. Temel bilim eğitimi, temel bilimlerdeki araştırmalar nasıl bir insan ve dünya anlayışına dayanıyor? Nasıl bir insan için yürütülüyor, araştırmalar? Temel bilimlerin geleceği, nasıl bir insanın, nasıl bir dünyanın geleceğidir? 8. Temel bilimci kendini nasıl görüyor? Yaptığı işin anlamı hakkında ne düşünüyor? Ne işe yarar onun gözünde temel bilimler? Temel bilimci olmak neye benzer? Temel bilimcinin dünyadaki kötülüğün, haksızlığın, zulmün giderilmesinde bir sorumluluğu var mıdır? Dünyayı dahayaşanırkılarak, guzelleştirme çabasmda temel bilimci olarak nerededir? "Bütün bu sorular, insanın insan olarak sorumluluğuna ilişkindir, temel bilimci oluşum, sadece benim mesleğimdir, mesleğimle, insanlığımı, yaşayışımı birbirine karıştırmam" diyenlerdenseniz, sizin yaşam utkunuzda kendniz odaklı bir dünya var demektir. Bilimi yaşamınıza katmıyorsunuz demek ki. Bu göruşle yaşadığınız yaşamınızla bilime katkıda bulunabileceğinlzi düşünüyor musunuz? (20 Şubat 2004'de TÜBA 'nın Temel Bilimler öngörü projesi toplantısında yaptığım konuşmanın sonradan kaleme aldığım biçimidir, yukarıdaki yazı) "^ Temel Bilimler yaşama ^İufkunda... 886/1113 Mart 2004