01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tıp Araştırmaları arasındaki bağlantıyı ınceliyor. Kalpdamar rahatsızlığı olan 3000 hasta üzerinde yapılan çalışmada, CRP'nin, hastaların yüzde 46'sında "tip2 diyabet" rahatsızlığmın bağımsız bir habercisi (predıktörü) olduğu ortaya çıktı. Almanya'dakı Ulm Üniversitesi'nden endokrinoloji (İç salgı bezleri uzmanı) profesörü Berhard Boehm, diyabet hastalarında yüksek oranda bulunan LDL gibi lipitlerin sitokin salgıladıkları için özellikle kilo almaya bağlı olarak enflamasyona yol açabileceğini düşünüyor. Boston'daki Joslin Diyabet Merkezi'nden Dr. Steve Shoelson, yağ hücreleri genetik yoluyla çok oranda enflamasyon üretmeye programlanan fareler üzerinde yaptığı çalışmada, söz konusu farelerin insülini daha verimsiz kullanıp diyabet geliştirdiklerini gösterdi. Aslında COX2 aynı zamanda enflamasyon sırasında üretilen bir cnzim. Son birkaç yıldır yapılan araştırmalar, her gün belirli dozda "COX2" enzimini bloke eden aspirin alanların bağırsaklarında kansere yol açabilecek polip'lerin büyüme riskıııı azalttığını gösteriyor. Ancak aspirin iç kanamaya yol açabiliyor. 2000 yılında yapılan bir araştırma, iç kanama riski az olan ve yine COX2'yi bloke eden Celebrex adlı ilacın da kalm bağırsakta polip oluşumunu engellediğini gösterdi. Kolon kanserinden korunmak için aspirin alınması gerektiğini söylemek için lıenuz erken. "Alzheimer"a karşı aspirin mi? Alzheimer'la ilgili araşürmalar, arterit ya da kalp rahatsızlıkları için iltihap önleyici ilaç almakta olan hastaların Alzhdmer'a yakalanma riskinin daha az olduğuna işaret ediyor. Almanya'daki Witten/Herdecke Üniversitesi'nden biyokimyacı Barbara Kaltschmidt, "Alzheimer hastalarında, beyni ıyıleştirmeye çalışan sinir sistemi destek dokusu (gliyal) hücreleri, enflamasyon sürecinin şiddetini artırarak sonuçta beyindeki nöronların ölmesini sağlıyor" diyor. Kaltscmidt, "nükleer faktör kappa B" (NFkB) adlı bir gen şalterinin hastalığın gelişiminde etkin olduğunu keşfetti. Ona göre gliyal hücrelerde "NFkB"nin devreye girmesi, gliyal hücrelerin enflamasyon tepkisini vermesine neden oluyor ve bunun sonucunda üretilen sitokinler beyindeki sinir hücrelerini dejenere ediyor. İlk araştırmalar, enflamasyonu azalttığı bilinen düşük dozda aspirin ve balık yağı kapsüllerinin Alzhemier riskini düşürebileceği konusunda umut veriyor. Kapanmayan yarau "Kanser" 186O'lı yıllarda ünlü patolog Rudolf Virchow, kronik enflamasyonun olduğu bölgelerde kansere yol açan tümörlerin oluştuğunu öne sürmüştü. Bir asır sonra kanser uzmanları (onkologlar) kötü huylu olabilecek anormal hücre gelişmelerine daha fazla odaklandı. Şimdi ise araştırmacılar mutasyonlarla enflamasyonun ortaklaşa çalışarak normal hücreleri ölümcül tümörlere dönüştürebilme olasılığını inceliyor. Bu nasıl olabilir? Makrofaj ve diğer enflamasyon hücrelerınin en önemli silahı ürettikleri "oksıjensiz radikaller"dir. Tepkimeye girme yetenekleri çok yüksek olan bu moleküller, önlerine ne çıkarsa özellikle de DNA'ları"yakıp yıkarlar". Ancak önlerine çıkan bir hücreye yalnızca zarar verip onu öldürenıezlerse, bu "yaralı" hücre büyümeyi sürdürür ve durmadan bölünmesine neden olan genetik bir mutasyon geçirebilir. Bilim adamları şimdi siklooksijenaz 2 (COX2) adlı bir enzimin kolon kanseri üzerindekı etkisini inceliyor. Alzhelmer: Gliyal hücrelerln amacı slnlr hücrelerini (yani nöronlan) desteklemeklir. Eğer bunlar gereğinden tazla aktif olursa çok sayıda sitokin üreterek nöronlara zarar vermeye baş lar. Enflomasyonkalp bağlanüsı Ancak bu açıklamayla ilgili bir problem var: bazen bütünüyle yanlış olabiliyor. Çünkü kalp krizi geçirenlerin yarısınırı kaıılarında normal kolesterol seviyeleri saptandı. Kan pıhtılarının kalp damarlarını tıkaması olayını tetikleyen büyük yağ birikimlerinin patlamasına, henüz saptanamayan başka bir şey neden oluyor. 199O'lı yıllarda, Ridker, bu yağ birikimlerini bir tiir enflamasyon tepkisinin patlattığını düşündü ve varsayımını kanıtlamaya koyuldu. Bu sezgisel görüşünü test etmek için kanda kronik enflamasyona işaret edebilecek bir bileşiği saptayacak bir teste gereksinimi vardı. Karaciğer tarafından enflamasyon tepkisine karşı üretilen C reaktif protein (CRP) adlı bir moleküle bakmaya karar verdi. Ciddi bir bakteri enfeksiyonu gibi akut bir hastalikta, CRP düzeyleri 10 mg/L'den düşük bir değerden 1000 mg/L'ye fırlıyordu. 1997'ye gelindiğinde ABD'deki Brigham ve Kadın Hastanesi'nden Ridker ve meslektaşları, kaıılarında en yüksek oranda CRP bulunan orta yaşlı sağlıklı erkeklerin, en düşük CRP oranına sahip erkeklere oranla kalp krizi geçirme risklerinin üç kat fazla olduğunu gösterdi. Araştırmacılar enflamasyonun kandaki yağ birikim (plağını) nasıl patlattığından kesin olarak emin değiller. Ancak buna ilişkın bir kuramları var. Kanda LDL kolesterol düzeyi yükseldikçe bunun bir kısmı kalp damarları nın iç çeperine sızarak yapışır. Oraya yabancı bir maddenin girdiğini anlayan makrofajlar bölgeye gelerek kolesterolü temizlemeye çalışır. Eğer herhangi bir nedenden ötürü sitokin sinyalleri, enflamasyon sürecini durduracağı yerde, onun şiddetlenmesini sağlarsa yağ plağı kararsız hale gelir. Elbette kardiyologlar kalp krizi riskini azaltmak amacıyla enflamasyon düzeyine göz atılmasını önermek için henüz erken olduğunu düşünüyor. Vücudun kendine saldırması! Kronik enflamasyonu tedavi etme konusunda romatoid arterit, multipl Şeker hastalığına yeni bakış 19201i yıllarda Toronto Üniversitesi'nden Dr. Frederic Banting ve arkadaşları, insülin hormonunu izole etmeden önce, şeker hastalığı aspirin benzeri bileşikler olan salisılatlarla tedavi etmeye çalışılıyordu. Elbette salisilat tedavisi kan şekerini düşürüyordu, ama bunun kulak çınlaması, baş ağrısı ve halsizlik gibi istenmeyen yan etkileri vardı. Bugün diyabet, kana eksik insülini geri vermek, onun üretimini artırmak ve bu hormonu vücudun daha etkin olarak kullanmasını sağlamak gibi çok daha zararsız yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Ancak diyabetler için de "CRP"nin bir önemi olabilir. Alman universiteleri işbirliği yaparak enflamasyon ve diyabet Romaloid arterit: Makrofaj ve nölroflller bazı nedenlerle belkl de bir virüs enfeksiyonu ile harekete geçerek eklemlere saldırıyor. Böylece iskelel glderek deforme olmaya başlıyor. 886/1413 Mart 2004
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle