Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BilimPortre Böcek profesörünü böcekler uğurladı "Her ölüm erken ölümdür" der bir şiirinde Cemal Süreya, doğrudur; hele hayatın en verimli çağında aramızdan ayrılan Prof. Dr. Erdal Şekeroğlu gibi zeki bir bilim insanının öliimü ülkemiz adına çok çok erken yaşanmış bir ölümdür. huzur veren bir sohbeti olduğunu vurgulamıştı. Hoca kıvrak bir zekâya sahipti. Olayları çabuk kavrama ve hemen alternaüfini sunabilme özelliğine sahipti. Aynı zamarıda bir sanatçıydı ve büyük bir el becerisine sahipti. Makrema konusunda da usta idi. Doğa fotoğrafçılığında da değerli çalışmalar yapmıştı, fakat bunları bir diizene sokma ve değerlendirme fırsatı bulamadı. Türkiye orkideleri üzerine de bilimsel çalışmalar yapmış, geniş bilgisi olan ender insanlardandı. Bilims e 1 kongre1e r de tebliğler s u n m u ş; ancak ne yazık ki çahşmalarım tam olarak değerlendırmeye fırsat bulamamıştır... (Orkide konusundaki bir yazısı son sayfamızda). Çok iyi bir gözlemci ve ülkemizin önemli ekologlarındandı. Arkadaşları, bitki korumanın ve entomolojinin bu'tün konularında, bilimsel araştırmanın temel konularında tam bilgi sahibi olduğunu söyler. İyi bir evrimciydi. Doğa ve doğal sistemler hakkında derın bilgi sahibi idi. Özellikle, ekosistemlerin yapı ve işlevleri hakkında modern ve pozilif yaklaşımlara çok yatkın bir bilim adamıydı. ze yaşamları ile öğrettiğini anlatıyordu. Kuçücük canlılarda bencilliğin ve övünnıenin olmadığmı göstermeye çalışıyordu. Höceklerin dünyasına ilişkin seminerleri ve gazete köşe yazıları diyalektik bir bakış açısı içerisinde mükemmel bir sekilde işlenmişür. Hoca'nın Evrensel yayınlarda çıkan "Tırtıl" yazıları, Ezop masalları gibi, doğayı perde olarak kullanmaya çalışmayan, doğayı insanın dünyasıııı anlamak için bir kaldıraç olarak kullanırken tam anlamıyla özgür bir bilim adamına yakışır şekilde kimsenin ilgi duymadığı, ancak yüksek bir sosyal yaşamın olduğu börtüböceklerin dünyasını insanın dünyası ile bütünleştirmiştir. Onun için ayrımcılığa karşıydı. İyi bir aydındı ve çevresini aydınlatmaya çalışmıştı. Üniversitemize ilk bilgisayarı Hoca bir proje sayesinde getirtmişti. Bilgisayar konusunda teknik elemanların üzerinde bir bilgi birikimine sahip olduğu bilinirdi İngilizcesi çok mükemmeldi, YADEM ilk kurulduğunda, üniversitemizin dil bilen öğretim elemanları ile öğrencilerine ğönüllü olarak İngilizce'yi sevdirterek öğretnıeyi sürdüren hocalarımızın başında geliyordu. Bilimsel makalelerinin dil ve içerik yönünden değerlendirmesinde birçok kişinin başvurduğu ender kişilerden biriydi. Bu ülkenin en ciddi sorunu olarak eğitimi gördiiğü için eğitim sorunlarına çok duyarlı idi. Onun için Öğretim Elemanları Derneği Başkanı seçilmişti. Her türlü özgürlüğü savunanların başında geliyordu. Töreni, resmiyeti sevmezdi. Kendisini hiç kravatlı görmedim. Ayrıca Prof. unvanını da kullanmadı. Kapısında da sade ismi yazılıdır. Hoca'nın mesai kavramı yoktu; sürekli laboratuvar, arazi ve masasında yazılarının başındaydı. Okuyan, yazan ve üreten biriydi. Ölüm İYİ BİR AYDIN Hoca'nın Tırtıl'daki yazıları yalnızca doğa ve insan toplumu arasında bağlar kuran bir mekik değildir; bu yazılar bir doğabilim kitabının önemli bir parçasıdır da aynı zamanda. Bu yazılar eğer bir Batılı yazara ait olsaydı eminim şimdiden bütün dünyaya best seller (Prof. Dr. Erdal Şekeroğlu'nun anısına) rdal Şekeroğlu üniversitemizde aykırı ve aydın düşünen, her soruna alternatif bir düşünce ile yaklaşan, toplum adına toplunıdan yana tavır alan muhalifliği ve Öğretim Elemanları Derneği Başkanı olarak bilinirdi. Erdal Hoca her yönü ile, artılan ve eksileri ile bu üniversitede farklı biriydi. Her şeyden önce gerçek bir hümanistti, ülkesinin sorunlarına son derece duyarlı bir aydındı. Kendisine değil, başkasına yapılan haksızlığı kendisine yapılmış sayardı. Sözünü esirgemez, dobra dobra, doğruya doğru yanlışa yanlış derdi. En sevdiği can dostu ve hemşerisi merhum Prof. Dr. Malımut Sayın'ın ölümu ile kahrolmuş; onun ile birlikte YÖK'ü pro testo etmek amacıyla bıraktığı sakalını ölene dek hiçbir güç kestirtememiştir. Sakalı nedenıyle zaman zaman hoca Castro'ya da benzetilirdi. Çok duyarlı ve hassas olan hoca en son yine sevdi^i arkadaşı ve yine hemşerisi olan şair Adııan Yücel'in ölümü ile iyice sarsılmıştı. E ÇOK YÖNLÜ İNSAN Erdal Hoca'nın ilişkide olduğu insanlarla yaşamı paylaşan, onlara ödıinç kitap veren, çevresine sık sık kitap armağan eden, zaman zaman öğrencilerini birbirinden ayırt etmeksizin evine davet eden, onlarla sık sık aynı sofrayi paylaşan, öğrencileri ile arkadaş gibi ilişki kuran bir hoca olduğunu duyardık. Öğrencileri Erdal Hoca'dan söz ederken ulaşılması zor bir ütopyadan bahseder gibi onunla yaşadıklarını hayranlıkla anlatırlardı. Hoca'nın, iyi bir hiciv sanatı ile olayları anlatma, karikatürize etme ve fıkra anlatma yeteneği son derece ınükemmeldi. Eski dekanlardan rahmetli Şefik Yeşilsoy Hocam, yoğun iş yükü ve uzayan Loplantılarda Erdal Hoca'yı telefonla arayıp bir iki fıkra dinleyerek ortamın stresinden uzaklaşıverdiğini sö'ylemişti. Mu yönü ile de Hoca'nın insanlara KARINCALAR VE TIRTILLAR Karıncaların sosyal yaşamı ve trafik kazasına neden olmadan lıep beraber kolektif yaşamını insana örııek gösterme sanatı ile küçük canlıların belki de insandan daha önce evrimleştiğini anlatmaya çalışıyordu. Tırtıl yazıları özgurluğün, paylaşımın ve sosyal adaletin doğanın bir parçası olduğu ve bunu küçücük canlıların bi olarak sunulurdu. Olayları o kadar güzel anlatıyordu ki algoritmik olarak bir bütünlük içerisinde işlemekteydi. Kuşların sevişmesini hiç kimse bu kadar güzel anlatamazdı. Böceklerin dünyasındaki yazılarını toplumsal yaşam biçimimizle örnekleyerek süslemesi ile oluşturulan "TIRTIL" adlı kitabı mutlaka okunması gereken bir başucu kitabıdır. Hoca gerçek bir paylaşımcıydı. Bilgisini sevgisini paylaşırdı. Doğadan yana insandan yana, bilimden yana taraftı. döşeğinde bile öğrencilerinin tezlerini, projelerini izlerdi. Cenazesi toprağa verilirken sanki böcekleri haberliymiş gibi o anda loprakta geziniyorlardı. Kendilerini insana tanıtan pirlerini uğurlamaya gelmişlerdi. Prof. Dr. İbrahim Ortaş 919/2 30 Ekim 2004