27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Rahat bir uyku 3 W, , « nip devinmedigini beürledıgini dile getiren Harada, bebegin solunum ve duruşunun tam bir portresini elde etmek için bedenin baş, kann ve kalça gibi, £arklı bölümlerinin devinimini bilmemiz gerektigine dikkat çekiyor. Harada sistemin bir başka önemh özelliginin ıse, aygıtın bebegin geüşmesi sonucunda bedeninde meydana gelen çarpıcı boyut degışımlerine uyum saglaması oldugunu belirtiyor. Soz konusu sistem, verilerın değerlendirümesi için gerekli algoritmalann belirlenmesi amacıyla, bir yaşm altındaki elli bebek uzerinde denendi. Harada alıcı sayısını arturmak suretiyle sıstemı daha da geliştirmeyı tasarlıyor ve sistemin en az üç yıl sonra piyasaya sunulacagına dikkat çekiyor. Japon bilim adamları tarafindan geliştirilen, bebegin hangi konumda uyudugunu ve nasü soluk aldıgını belirleyebilen akıllı bir yatak, bebek ölum sendromunu önceden saptayarak bu tür ölümlerin önüne geçebiliyor. Tokyo Universitesi'nden Tatauya Harada, gerek bebek ölum sendromu öncesinde solunura sıstemının ne tür bir devinim içinde oldugunun, gerekse bu sendroma neyin yol açugının henuz tam olarak bilinmedigıne dikkat çekiyor. Ancak, Harada solunum ve bedenin duruşundaki degişikliklerin ana babalar için erken bir uyan niteligi taşıdıgına inanıyor. Hastanelerde bu tür degişimleri belirleyen aygıtlar bir süredir kullanılıyor. Ne var ki, bu aygıtlar bebege alıcılar baglanmasını gerektirdiginden ve devinimi kısıtladıgından, evlerde kullanıma pek de elverişli degiller. Tokyo Ulusal Çocuk Hastanesi uzmanlanrun da destegiyle, Harada tarafindan geliştirilen yeni sistem şiltenin altoıa yerleşünlen 384 basınç alıcısından oluşuyor. Bu alıcılardan elde edilen basınç dagıhm ölçülerinın incelenmesi sayesinde bebegin yuzükoyun mu, yoksa sırtüstu mu yatugı belirlenebiliyor. Piyasadaki öteki aygıtlann yalnızca bebegin devi Akıllı minik burunlar Alkol sorununuz oldugunu belki patronunuzdan gizleyebilirsiniz, ama çocuklardan asla! Sarasota, Florida'daki bir konferansta belirtildiğine göre, alkolik ana babaların çocuklan genellikle alkol kokusundan nefret ediyorlar, Philadelphia'dakı Monell Kimyasal Duyular Merkezi'nden Julie Mennella ve Pamela Garcia alkolik ana babalardan dogan çocuklann etanol kokulu oyuncaklara çok daha farklı tepkı gosterdiklerine dikkat çekiyorlar, Daha büyük yaştaki çocuklann alkol kukusuna ne tür bir tepki gosterdiklerini belirlemek amacıyla Mennella ve Garcia 4 üe 6 yaşlar arasındaki 150 denekten kimi koku örneklerı vermelennı istediler. Hoşa giden kokulann oldugu şişelerin "Susam Sokagı"nın sevimli karakteri Büyuk Kuş'a, kötü kokululann ise, çöp tenekesinde yaşayan Oscar'a verilmesi gerekiyordu. Bu arada, çocuklann ana babalanndan da içki içme alışkanlıklanyla ilgili bir anket formu doldurmalan istendi. Ne anne, ne de babasında alkol sorunu olmayan çocuklann % 66'sı bira kokulu şişeyi güzel koktugu ge rekçesiyle Buyuk Kuş'a verırken, ana babası alkol bagımbsı olan çocuklann % 74'u, kotu koktugunu soyleyerek, aynı şişeyi Oscar'a verdiler. Gruplar arasındaki bu çarpıcı farklılıga çiklet ve pıridin gibi kokularda tanık olunmadıgına dikkat çeken Mennella, çocuklarda alkolden tiksinme duygusunun sanıldıgından çok daha kuçuk yaşlarda ortaya çıkabilecegine ve erken evrelerde edinilen bu tür kokulann bireyde kalıcı bir etki yaratügına inanıyor. Genetik armağan Çogu Ingiliz "Bounty" gemisini 1789'da ele geçiren ve Güney Pasifik'e yerleşen gemicilerin soyundan gelen Norfolk Adası halkı çok yakın bir gelecekte isyancı atalannın sergüedikleri bu davranışın bedelını ödeyebilirler, Kendilerini dunyadan soyutlamış olan bu halktan alınacak DNA örnekleri bilim adamlannın kardiyovasküler hastalıklara yol açan genleri bulmalanna yardımcı olabilir. ,;;. ; ^ Avustralyalı genetik uzmanlanndan oluşan bir ekip şu sıralar ada halkından DNA örnekleri topluyor. Grif&th Üniversitesi Gen Araşürma Merkezi Başkanı Lyn Griffiths ve birlikte çalıstıgı iki araşurmacı uç ay boyunca Norfolk'un yerlisi olan 900 kişiden DNA örnekleri aldı. Derneklerden 600700 kadannın geçmisi, kaptanlan William Bligh'ın izinden gıden Ingiliz ısyancılan ANNELER BABALARA KARŞI Cinsler arasındaki çekişme en beklenmedik durumlarda karşınvza gkabiliyor. Doğum sonrasında bile, annenin genleriyle babanınkuer kendilerini üstün kdmakiçin hyasıya savaşıyorlar. Amerikak bilim adamlan keseli hayvanlann, yavrular annelerinin keselerine düşmeden önce rahimde çokhsa btsüre kalmalanna karşm, tıpkı plasentah hayvanlardah gıbi, doğuştan büyüme genlehne sahip olduklannı belirtiyodar. Bu tür genler yalnızca belli bir ebeveynden yavruya geçmeleh durumunda kendilerini belli ediyorlar. Ömeğin, bebeklerin daha büyük olmalanna yol açan ve bir büyüme etmeni içeren ICF2 geni, insanlarda yalnızca genin babadan çocuğa geçmesi durumunda kendisini belli ediyor. Oysa, IGF2 geninin karşıtı olan M6P geni yalnızca anneden yav, ruya geçtiğinde kendisini belli ediyor. Bu türgenlerin babalann, özellikle de, ilkel memelilerde çokyaygm olan, farkh' babalara sahip yavrulann ana rahmıni paylaşmalan durumunda, yiyecekleri kapabilen daha büyük bebekler istemelehnden ötürü evrudıkleh sanıhyor. Öte yandan, anneler daha küçük ve aşın istekleri olmayan yavrular yeğliyorlar. Kuzey Carolina Duke Universitesi'nden Randy Jirtle ve meslektaşlan oğulcuklan çokhsa birsüre ana rahmınde kalan keseli hayvanlarda bu tür doğuştan yerleşik genler bulunacağmı hiç beklemiyorlardı, Ancak Tasmania Universitesi'nden Barry Mtınday ile birükte Avustratya'ya özgü birhayvan olan ornitorenk ve eşidnanın genlerini inceleyen ekip bu iki keselide de M6P geninin kopyalanna rastlamadı. Gelgelelim, Amerika'dayaşayan opossum adh keseli hayvanlarda M6P geninin 1GF2 genine karşı çıktığı ve yavruya geçtiğine tanık olundu. Jirtle, "Bu durum cinsler arasındaki savaşla ilgili kuramın yanlış olduğu anlamına gelmiyor, yalnızca savaş alanına farklı bir boyut getiriyor" yorumunu yapıyor. na dayanıyor. Bunlann ve kimi Tahitili kadınlann 1856 yılında Pitcairn Adası'na yerleştikleri, ancak torunlannın Avustralya'nın 1500 km dogusundakı Norfolk Adası'na yerleştikleri bıldırılıyor. Öteki toplumlardan tumden soyutlanmış olan Norfolk halkını genetik tarihçeleri ve guçlu aile baglanndan ötürü arasurmaya deger bulan Griffiths, "Karşımızda Tahiti ve Ingiliz kökenlerinın kanşımı olan bir toplum var. Polinezya kökenlı ınsanlann kardıyovaskuler hastalıklara son derece egılımlı olduklan goruluyor. Bence, Ingiliz kokenli geçmişleri bu egilime daha da katkıda bulunuyor. Beslenme alışkankklannda eski Ingilizlerden kaynaklanan kolesterol agırhklı yiyecekler önemli bir yer tutuyor. Çogu kızartmalar ve kremalara bayıhyor" dıyor. Grıffiths'e gore, Norfolk halkını araştırmanın bir başka yaran da genetik araşurmalan bulandıracak çok Oppossumlar elli kadaryavru doğruabiliyorlar, ama anneleıde yalnızca bir düzine meme olduğundan, yavrular daha az çevresel farkhlıklar olması. Tümu de buyük ölsüt emmek için birbirlehyle yanşıyorlar. Farkh babalara sahip bir grup oğulcuktan en büyügu, genellikle bu yanşta çüde benzerlik taşıyan bir beslenme düzenine sahip kazanan oluyor. Peki, anne neden böylesi bir çıkara burun bvınyor? Jirtle bu soruya, "Hiçbir anne erkeğin yavrulannın olan bu insanlar aynı sudan içip, aynı düzeyde kirlilikle aşın gelişmiş olmasını istemez. Ya, öteki genlen kötüyse? Bu arada, herhangi bir yavrunun kendisinden çok fazla şey karşı karşıya kalmışlar. Gnföths'in ılgısinı çeken hastaalması da işine gelmiyor" yanıtuu veriyor. lıklann büyük bir bolümu birçok genle çevresel etmenlerin bileşiminden kaynaklanıyor. Burada yaşayan insan 699/6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle