Katalog

AIDS kadın ve erkekte farklı Araştırmacüar, AIDS söz konusu oldugunda kadın ve erkegın eşıt olmadıgını açıklıyorlar. Johns Hopkins Unıversity'den AIDS uzmanı Dr. Thomas Quinn, kadınlann HTV'ye karşı daha dayanıklı oldugunu soylüyor Ancak, AIDS olduktan sonra hastalıgın gelişmesi ve ölüm oranı her iki cinsiyette de eşit Bu bulgu, kadınlarda erken teşhis ve tedavinin erkeklerdekmden daha etküi olacağını gösterıyor Pred Hutchıson Cancer Research Center'dan Julle Overbaugh Nature Medicine deıgisinin geçen ayki sayısında yayımladıkları makalede, Kenya'da yürüttükleri çalışmayı anlatıyor. Bu çahşmada, kadınlaruı pek çok vırus varyasyonuna rastiarken, erkeklerde sadece bir tür HIV bulunmuş. Bu bulgular, aynı insanlarla seks yapan kadın ve erkeklerde de geçerli. Ouinn, sadece kadınlarda birden fazla HIV varyasyonunun bulunmasını vırusun kadmlann vucudunda çok hızlı mutasyon geçırmesine bagkyor. Oyle görünüyor ki, kadrnlar erkeklerden farklı bir şekilde HIV ile başa çıkmanın yolunu bulmuşlar. http://www.reuters.com daha fazla zaman geçirmektem çok bırlikte geçirdikleri zamanın stressiz olmasını istiyor Bazı çocuklar ebeveyninin işten eve stres getirdıgını açıklıyor Ebeveynlerin % 6O'ı ışinden memnun oldugunu soyluyor, ancak çocuklann sadece % 4O'ı durumu bu şekilde goruyor. Çocuklann % 23'ü ebeveyninin daha fazla para kazanmasını isterken ebeveynlerin % 14'u çocuklannın boyle bir istegi olabilecegini düşünüyor. Çocuklann % 74'ü annelerinin hem iş hem de evi iyi idare ettiginı düşünüyor, fakat annelere bu soru soruldugunda ıyı idare edebüdıgini sadece % 30'u düşünüyor Galinsky ebeveynlerin ışlerı hakkındaki göruşlerinı tum aüeyle paylaşrnalannı ve çocuklannın bu konudaki füarlerıne de onem vermelerıru oneriyor, http://www.cnn.com olabilecegini soylüyor. Kober'in çaüşması, AIDS'in 1950'lerde çocuk felci aşısı ile yanlışlıkla insana geçtıgı teorisini de zorluyor Edward Hoopet, "The River" (Nehir) isimli kitabmda HlV'nın şempanze doku kulturunde uretilen çocuk felci aşısıyla insana geçtigi teorisini öne surdü. Ancak, Kober bu teorınin çok da geçerli olamayacagını düşünüyor. NorthwesternUniversity'denDr. StevenWoiinsky, 160 farklı HIV türünün genetik kodunu ınceleyerek HlV'nin atasını bulmaya çalışan Kober'in projesıru çok önemli buldugunu açıklıyor. http.//www.cnn.com İntiharın genetik temelleri Kanadalı doktorlar genetik bir mutasyonun intihar olasüıgını arttırdıgını buldular. Bu bulgu, 2002 yılına kadar yuksek intihar risld altındaki kişilerın tanımlanabilecegi bir test geliştirilmesinı sağlayabüecek. Royal Ottawa Hastanesi'nde 10 yıl boyunca yurütülen çalışmanın sonuçlan, depresyondakı hastalarda intihar riskinin yuksek olmasırun büyük oranda genetik bir olay oldugunu ve karakter zayıfhgıyla pek bir alakası olmadıgını gosterdi. Araştırmacılar, bu bulgulann çok önemli uygulama alanlan olabilecegini açıklıyor. Başanlı bir testin yaratilması bu gen mutasyonuna sahip depresyonlu hastalara daha başanlı tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinı sağlayacak. Dr. Pavel Hrdina, serotonın 2A reseptörünü kodlayan gendeki bir mutasyonu taşıyan depresyonlu kişilerin mutasyonsuz gene sahiplerden 2 kat daha fazla intihar ettiginı soylüyor. Hrdina, bu genin varkgını araştıracak "intihar tesu"nin 2 yü içinde tamamlanacagım açıklıyor. http://www.reuters.com AIDS'in kökeni AIDS salgını uzerıne yurutulen dünya çapında bir çalışma, HlV'nin 1930'lu yıllarda ortaya çıkan bir atası "HIV Eve" olarak adlandırüıyor oldugunu gösteriyor. Daha önce yürütülen çalışmalar da AIDS salgınının 20. yy'ın ilk yansında başladıgını öngörüyordu. HlV'nin genetık veri bankasına sahip laboratuvarlann bırinden Bette Korber HlV'nin soyagacını virüsün mutasyon geçirme hızını hesaplayarak hazırladı. Korber, bu hesaplarda genetik degişimlerin sabır bir hızla geüştiğini varsaydı ve geliştirdikleri bügisayar programıyla zamanı geri çevırerek zaman içinde oluşan mutasyonlan ınceledı. Tüm bu araştırmalar onu tek bir ataya yönelttı. Korber, salgırun kökeninin 1930'lu yıllarda yaşamış bir ya da küçük bir grup insana dayandıgını ve ata virüsün 1910'lu yıllarda ortaya çıkrruş olabilecegini düşünüyor. Bu tek kaynaktan günümüzde 40 milyondan fazla insanı hasta eden olümcül virus ortaya çıktı. Uzmanlar, HTV'nin atasının şempanzelerde enfeksiyon yaratan bir virus olduguna ve bir şekilde Batı Afrika'da insana geçtigine inanıyorlar. Kober, virüsün şempanzeden insana ne zaman geçtigini bilmedıklenni ve hesaplan sonucu bu olayın 1930'larda gerçekleşmiş Çocuğunuz sizi nasıl görüyor? Yeni bir çalışma, çocuklann ebeveynlerin işi hakkındaki düşüncelerinı ve ailelerinı nasıl gördükleri hakkındaki çok şaşırtıcı gerçekleri ortaya çıkardı. Fam il i e s and Work Institute'un (Aileler ve Iş Enstitüsü) başkanı Ellen Galinsky, bu çalışma içın yülannı ilkokul ve lise çagındaki 1000 çocukla goruşerek geçirdi ve çok ilginç sonuçlar elde etti, Galinsky, çocuklar ve ebeveynlerin sanki iki farklı dünyalar gördüklerini açıklıyor. Bu çalışmaya göre, çocuklar aileleriyle özellikle Hazırlayan: Sevil Duvarcı Meyve sineklerinin hızh evrimi Sdence dergisinde yayımlanan bir çalışma, meyve sinekiermde görülen yüksekhızlı evrimin istilacı türlerin yeni bir stratejisi oldugunu açıklıyor. Araşurmacılar, kuzey ve güney Amerika'ya 20 yıl önce Avrupa'dan gelen meyve sinegi rürü Drosophila subotecura'nın yeni çevresıne neredeyse bir gece içinde adapte oldugunu açıklıyorlar. Bu yabancı sinek, yerel türlerin % 95'inin yerini aldı. Avrupa'da 10.000 yıldır yaşayan D. subobscura bulunduğu cografi bolgeye gore anatomik özellik gosteren bir tür. Yuksek boylamlarda daha büyük bireyler olarak gelişen bu sinekler, örnegin Danimarka'da Ispanya'dakinden 4 kat daha uzun kanatlara sahip. Kuzey Amerika'da bulunan D. subobscura'larda benzer özellik gösteriyor, Aynen Avrupa'daki akrabalan gibi Amerika'daki D. subobscura'lar da yuksek boylamlarda daha büyük kanatlara sahip. University of Washıngton'dan evrim biyologu Raymond Huey bilim insanlannın bir bolgeye yeni tanıtılan bir türün ne kadar hızh evrim geçirebilecegini şimdiye kadar dikkate almadıklannı soylüyor. Huey bu türlerin evnminin şu ana kadar önemli bir faktör olarak görülmediğini, cünkü istüa hızından daha yavaş olacagının duşünüldügunü açıklıyor. Şimdi, ilk defa bilim insanlan istilacı türlerin ekolojik etküerine evrimsel bir açıdan bakıyorlar. Biyolojik istila bir bitki ya da hayvan türu yeni ve daha elverişL bir çevreye yerleştiginde ve o bölgedeki yerel türleri eleyerek yeni habitatına yayılmasıyla gerçekleşiyor. Bilim insanlan bu egzotik türlerin çevreye yayîlmasının biyoçeşitliliğe bir tehdit olduguna inanıyorlar. Cornell University'deki ekologlar yabanci hayvan, bitki ve mikrop türlerinin ABD'yi yılda 123 milyar dolar ve sadece böcek türlerinin yılda 20 milyar dolar zarara ugrattıgını açıklıyorlar. Huey eger istilacı türler hızh evrim geciriyorsa istila dinamiğinin daha da karmaşık bir hal aldıgını ve bu çalısmanın bir istilacının ne kadar hızh evrüebildigini gösterdiginı soylüyor. Ülkenizi istüaa bir orduya karşı korumaya çalıstıgımzı bir düşünün. Bu ordunun büyüklüğünü, gücünü ve istila stratejisinı ögreıüyorsunuz. Fakat, siz karşı ataga geçinceye kadar ordunun özellikleri degişiyor, Karşı atagımzın artık çok da etkili olmayacagmı söylemek yanlış olmaz ve bu ülkeniz için buyük bir risktir. Huey, istüaa türlerin hızh evriminin aynen bu örnekteki gibi ekoloji için büyük bir tehdit oldugunu soylüyor. http://www.cnn.com 676/6