Katalog

Pmbbafi Stiımet lâtbau \ . Yenl doğan çocuğa sunnet: I Yenl doğan bebeklerde sunnet derisl sıkıca penls başına bağlanır.2 Silnnet derisl yapiftığı yerden ayırdıktan ve boyfamasına bir keslk attıktan sonra doktor penls basına metal bir çan yeriestlrir. Daha sonra deri çanın etraftndan doğru yukan çeklllr. 3Çana illftlrilen gomko ktskacı sünnet derisini ukıstırır ve dalresel olarak kesilecek bölgeyi Isaretler. Daha sonra blstüri ile bu deri kesillr. 4 Boylece , penls bası ortaya çıkar. T Ulnnet tterlılnln ktslk utu Zümrütten akisler A. M. C. Şengör Ikinci HasanÂli Yücel olayına doğru! Tiirklye Cumhuriyeti bir ikinci HasanAli Yücel alaymı kaldıramaz. Bu olay tek" rarlamrsa, gericiliğin, akıl düsmanlığının onu artık alınamaz ve ulke tümüyle bir iç kargafaya, bölünmeye ve çöküfe sürüklenlr. Nedir HasanÂli Yücel olayı? 1946 yılmda TBMM içindeki ve dısındaki gerki güçlerin elbirliği ederek donemin başanlı Milti Eğitim (ve 0 zaman bir kültür bakanlığı olmadığı için 0 bakanlığın işlerini de yapan) Bakanı, dâhi eğitirnci, yetenekli felsefeci ve edebiyatçı, musikişinas HasanÂli Yücel'in önce istifaya zorlanması ve sonra da kendisine atılan ağır iftiralar nedeniyle mahkemeye düşürülmesi olayıydı. Bu olay sonucu Atatürk'ün uygarlık hamlesi frenlendi, Köy Enstitüleri türiü iftiralarla yok edildi, klâsik liseler ortadan kaldmldı, halkı aydınlatan Klâsikler Serisi çevirileri durdunıldu, hattâ mevcutlann okullarda okunması yasaklandı, basımı süren ansiklopediler kesildi ve daha neler nelerl Boylece akıl ve bilim, yerini ham duygu ve çağdısılığa terketti, ülke aydınlanma çizgisinden karanlığa kaymağa basladı. Bu olaym günumuze yansryan acı sonuçlarını hergün gazetelerimizde okuyoruz. Atatürk döneminde kralları ayağımıza gelen Avrupa, bizi simdi kapısında bekletir oldu. Cünumuzde, bu manzaranm görünüste daha hafifiakat sonuçlan daha ağır olabilecekbir uyarlaması yasanmaktadır. YÖK Baskanı Prof. Dr. Kemâl Cüruz, ünivesitelerde bilimi, aklı, hakköniyeti ve bunların ortak bileskesi olan çağdas uygarlığı egernen kılmak niyetiyle kendisinin ve çevresine topladığı üstün düzeyli bilimci, bürokrat ve işadamlarının doğru bıldiği yolda hiçbir tâviz vermeden ılerlemekte ve bu nedenle bir zamanlar HasanÂli Yücel'i devırmij olan zihniyetin bugun hedefı haline gelmis bulunmaktadır. Halbuki insana ve inançlanna saygılı, ancak, inancı sömürerek bilim dısı politik hulyalannı topluma dayatmaya kalkanlara acımasız, demokrasi ve esitliğe gb'nül vermif, ancak bllimsel ustunluğu mutlak hâkim kılmaya kesln kararlı, hiçbir kanunu ve yönetmeliği kırmadan, ancak bilimin gerektirdiği istisnöi hallerde onları sorun çozebilecek ama kanun otorltesini sarsmayacak derecede bükebilmenln hayatî gereğini bilecek kadar esnek, nesnel kıstoslann gereğlnln bilincinde, ancak kisisel kanaatin büyük öneminin farkında olarak Kemâl Cürüz TÜBİTAK'ı 199O'lı yılların basında içinde bulduğu balçıktan tutup çıkarmıstır. Bu sekilde Türk bilim dünyasma derin bir nefes aldırarak araştırma ve yayın sayı ve kalitelerinin buyuk sıçramalan yapmasını temin etmıstir. Şımdiki hasımlarının tam tersi politik eğilim sahibi bir gorus kendisini basiretsiz bir politik kararla TUBİTAK başkanlığmdan istifaya zorladığı zaman bilim adambnmızın uğradığı üzüntü hudutsuzdu. YÖK Başkanlığına ise gelih çok daha doyurucu bir isi teperek, bilime hizmet için geldi. Cürüz'ün YÖK Baskanı olarak yaptığı çağdas işleri sıralamağa burada yerim yok. Ancak su kadarını soyleyeyim: Kendinden önceki baskanlann tersine, üniversıtelerde bilimsel kalitenin artması ve üniversitenin topluma karsı sorumluluğunun bilincine varması için çok önemli projeler gerçeklejtirdi (bunların pek azı basına yansıdı). En önemlisi: Demokrasi zırhına bürünüp üniversiteyi çağdısına Itmek ve kolay yoldan diplomo kapmak Isteyen zihniyetlere var gücu ile direndi. Yakın dostum ve pek çok çesitli vesilelerle çalısma arkadasım olan Kemâl Cürüz mil, let ve ülke sevgisini aile sevgisinin üzerinde tutan bir insandır. Dürüstlüğü ise tartısılmaz. Onu "milliyetçilere baskı yapıyor" diye elestirenler, herşeyden once üniversite câmiâsını milliyetçi olanlar ve olmayanlar olarak ikiye bolerek bu câmiâya saygısızlık etmektedirler. Ünivesiteninve Cürüz'ünanladığı milllyetçilik Ataturkun milllyetçiliğidir. Bu kavram dısında milliyetçi bir öğretim üyeslnl ben düsünemiyorum. Yok eğer varsa ve Cürüz'ü elestiren sayın milletvekilleh de bunların ve onlarla bırlikte bir basortünün ardına saklanarak Atatürk devrimlerine saldıranların koruyuculuğuna hevesleniyorlarsa, kendilerine yeminlerini hatırlatmak sanınm kıfâyet edecektir. Aldıklan oy sayısına güvenerek akla ve bilime hücum edip milletine ve insanlığa ihanet etmeye kalkacaklara verilecek cevabı ise Falih Rıfkı Atay'ın kaleminden büyük Atatürk'e bırakıyorum: Falih Rıfkı'nın Meclisteki Cumhuriyet karsıtı hizibe değınerek, bunlara rağmen, medreseler, ser'iyye mahkemeleri, Şer'iyye Vekâleti vs. ne zaman kalkacak; anayasadaki din maddesi kalacak mil seklindeki sorubnna Atatürk "Meclisten geçse de geçmese de bunlann hepsi yapılacaktır" karsılığını veriyor. Peki, diyor Falih Rıfkı, madem ki bu Meclis Cumhuriyeti ılân yetkisini kendinde buldu, bir başka Meclis de gelir mefrutiyeti geri getirmeğe kalkarsa ne olur? Atatürk'ün cevabı kısa ve kesindir: "Olabilir. Fakat hepsini sopa ile kovarızl"* Mâlı ıddialan hiç kuskusuz bu konuda son derece titiz olan Cürüz'ün bizzat kendisi cevaplayacaktır. KPDS (Kamu Personeli Yardımcı Dil) sınavı Anadolu'da oğretim elemanlannın yukselmesini engelliyormuş. Öyleyse bravo! Demek artık adam gibi dil bilmeyen universitede gerçekten yukselemiyor ve Anadolu unıversiteleri üniversite'adının arkasına gizlenen ilkel kurumlar olmaktan kurtarılıyorlar. Amaamız zaten üniversitelerimizde yeknesak bir kalite kontrolu değil mi sayın vekillerim? ÖSYM dedikodusuna gelincebu çapta bir vicdansızlığı Cürüz'e yuklemeğe kalkmanın onu yapanın vicdanma aynı ağırlıkta bir yük getireceği muhakkaktır. Curuz aleyhinde yukarıdaki çerçevede konuşan sayın milletvekillerine, sözlerini, çok uğrasmama rağmen, hakkâniyet ve milliyetçilik kavramlanna sığdıramadığımı ifâde etmeliyim. Tarihe dönüp 19461949 yıllanna gitsinler ve HasanÂli Yücel faciasını bir defa daha dikkat ve içtenlikle okusunlar. Aynı musîbeti çok sevdiklerini söyieyerek oy topladıklan yüce milletimize bir defa daha reva görmesınler. Ulusun akıl ve bilgi mâbedi olan, geleceğimizin tek garantisi universitelerimizi kuçuk gündelık politik oyunlanna âlet etmesinler. Istirham ederizl • 'Çankaya', 1998 baskaı, Bolej, htanbul, 1 390 Camko belsoğuklugu, frengı, erpes, papılom ve HIV gelmektedır Ancak başka bir araştırma HIV ile sunnet arasında hıçbır üişki olmadıgını gosterıyor Kaldı kı son yülarda sunnetlı erkekler uzerınde yapılan başka bir araştırmd, sunnetrn cinsel ılişkı üe geçen hastalıklara yakalanma riskdru arttırdıgmı one suruyor Bu çalışmalarda sosyoekonornık statu ve cmsel ahşkarüıklar gıbı sosyal faktorlerın gozardı edılmesı sonuçların guvenüırlıgını zedelemektedır Orneğın 1999'daAAP'nınyuruttugu bir araştırma HlV'ın yayılmasmda sunnet faktorunden çok cinsel alışkanlıklann etkilı oldugunu ortaya koyuyor Bu da halıhazırdakı venlere dayanarak sunnet üe cinsel iliskiyle geçen hastalıklar konusunda kesın bir degerlendırme yapmayı enqeUıyor doktorlar tropıkal anestezü< kremlerden veya lokal anestezıden yararlanır Bu sonuncusunun acıyı buyuk olçude hafıflertıgı one suruluyor Ancak bugune dek operasyonun olumsuz etküerını yok edecek bir yontem henuz gelıştırümedı Bu arada sunnet operasyonlanndakı rısk faktorunu de gozardı etmemek gerekıyor Uzmanlara gore komplıkasyon yuzdesı 0 2 üe 5 arasında degışıyor Komplıkasyonların başında kanama, enfeksıyon ve kesilen sunnet derısınrn boyutlarındakı hata gelıyor. Kesüen deri yetersız ıse ikınci bir sunnet gereksınımı ortaya çıkıyor, fazla ıse alternatrfler oldukça kısıtlı. Sunnet karşıtlannın uzerınde en fazla durdukları konu, üerı yaşlarda sünnetin cinsel yaşamı olumsuz yonde etküemesı olasüıgı Bunlara gore sunnet derısının kaybı cinsel hazzı azaltan bir işlemdır. Son yülarda yapüan bir araştırma ıse bunun tam tersını one suruyor Sunnetlı erkeklerm cinsel yaşamının daha renklı geçtıgını gosteren bu aıaştrrma, sun netli penısın cinsel üışkıye daha az duyarh oldugu savvnı da desteklıyor Bu da cinsel yaşamm daha uzun surmesıne olanak tanıyor Araştırmacdar bir çocugun sunnet edılıp edümemesı kararının buyuk olçude babanın sunnetlı olup olmamasına baglı olduguna bagb oldugunu soyluyor Babaları sunnetlı olan çocuklann yuzde 90'mın sunnetlı oldugu gozlenıyor Ancak ABD'de son yapüan araştırmalar, çevreye ve akrarüara uyum saglama amacınm sunnet olma konusunda eskısı kadar etkilı olnıadıgını gosterıyor. ABD'de doktorlar arasında sunnet konusundaki gorus farklüıgı devam edıyor Saglık sıgortası sunnet gıderlerıru karşüamakla bırlikte, AAP sunnetı rutın uygulamadan çıkartma gırışımlerıne hız vermış durumda. Bu arada ebeveynler, birbırıne taban tabana zıt goruşlerm cırıt attıgı karmaşrk bir ortamda çocukları adına karar vermek zorunda.' Reyhan Oksay Scıentıfıc Amerıcan "Men" ozel sayısı Sünnetin anatomisi Sunnet kararının en kaygı uyandıran yonu, dini, kozmetık veya saglık başta olmak üzere hangı nedene dayanırsa dayansın, işlemrn kendısıdır, Çok kısa surmesme karşın işlem acı verır ve penıse dayalı bıçagın goruntusu tedirginlik uyandınr Dogru yapüdıgı zaman sunnet 3 üe 10 daküca surer Ilk etapta sunnet derısı penıs başından ayrürr. Çocuklarda bu deri penıse çok sıkı bir şekilde yapışrktır Ikrncı etapta, penis başını korumak amacıyla bir kıskaç yardımı üe kesığın yapüacagı yer süalır Boylece kan damarları süaca kapandıgı içın kanama olmaz. Musevüerde Bris Milah torerüerınde, "Mohel" derülen sunnetçüer, "Mogen" adıru verdiklerı kıskaçtan yararlanır Bu ışlem genellikle evlerde yapüır ve ve çok kısa surer. Hastanelerde yapılan sunnetlerde "Gomko Kıskacı" kullarulır Sunnet deıısınde uzurüamasına bir yarüc açüır. Penıs başını korumak ıçın kuçuk bir çandan yararlanan doktor, çanın çevresındekı sunnet derısını çeker Kıskacın belırledıgı bolge neşter üe kesılır. Dogumdan hemen sonra yapüan sunnetlerde total anestezı uygulanmadıgı ıçin 640/5