Katalog

Bilgisayar'ı Üniversiteye kuİlanamıyoruz nasıl başlamalı? Turkiye, gün geçtikçe bır bilgisayar çoplüğü haüne dönüşüyor. En ufak şehirlerde onlarca, yüzlerce bügısayar satan şirket olmasma ragmen, bügısayarın nasıl kullanılacağına daır en ufak bügı verümiyor. Ayrıca, bu şirketler zamanla iflas etmelen durumunda, kullanıcüar satış sonrası servıs hızmetlerinden kesinlikle yararlanamıyorlar. Türkiye'de bilgisayar satm alanların büyük çoğunlugu bu harika makınanın ne işler yapabilecegını bümıyor. Çunku; bu konuda kendilenni aydınlatacak herhangi bir fırma veya kuruluş, okul yok. Dünya'da ticaret, hatta ameliyatiar bılgısayarla yapüıyor. Türkiye'de ıse bu araçlar buyük çoğunlukla oyun veya daktüo niyetine kullanılıyor. Benım esas söylemek istedigim konu ışte burada başlıyor. 15 yaşında bügisayarla tanışan bir insanım. Bu harika aletle, başta Apartman Gazetesi olmak uzere dergi, kitap neşrettigım gıbı, bu konu hakkında kendı çabalarımla birşeyler öğrenmeye çalıştım. Bilgisayar konusunda yazdığım bır kıtap, Yozgat'ta ders kitabı olarak okutuldu. 15 yaşında henüz çocuk dıyebüeceğimız bir genç birkaç yıl kendi imkanlarıyla bunlan başarabüiyorsa, 21. Yüzyılda Dunya devleti olmayı tasarlayan Turkiyemiz çok çok büyük işleri bügisayarla başarabüecektir. Mesela; doktor, avukat, esnaf, işçi, ögrenci, birçok toplum kesimine mensup insanlarda bilgisayar var. Bizler bu insanlann kendı ıslermde bilgisayarı nasü kullanacağını ogretecek bir sistem kurmalıyız. Gelışmış ulkeleı Internet gibı harika bır agı her işınde kullanırken, bız niye kullanmayalım? Devletimız, Internet konusunda her zaman eleştirdigımız Osmanlı'dakı ınatbaa konusu gibi davr.irursa, başaıılı olmamız tabu ki mümkun değü. Internet Osmanlı'dakı matbaaya donuşuyor. Dünya bilgi çağına giderken, biz de hâlâ bir TEKNOLOJI BAKANUĞI büe yok. Bu da bizim yönetıcilerımıziıı teknolojıye verdıgı degerı gosteriyoı. Türkiye'de bılgisayarın gerçek manada kullanımının yaygınlaştırılması, bizim msanımızın da bil"Gündem"de (Sayı 636 Üniversiteye başlangıç için) güzel bir konuya değindiniz. Ege Üniversitesi Fen Fakültesı ders programında fakültenin bütün bolümlerindekd öğrencüerin üçüncü sınıfı bitirdiklerinde aldıklan bır "Diploma Çahçması" dersı vardır. Üçüncü sınıfın sonunda öğrencüere araştırma konusu verilir. Son sınıfı bitirirken öğrencüer danışmanlarının gözetiminde hazırladıklan "Diploma Çalışması"nı yazüı olarak sunar ve daha sonra sözlü olarak yapüan sınavda hazırladıklan tezi savunurlar. Burada amaç, ögrendıklerimızın bır konuyu araştırma, elde ettiklerı bilgi ve bulguları yazüı olarak sunma ve sozlu olarak başkalanna aktarma konusunda yeteneklerıni gelıştırmeleridir, Ancak, yıllarca yaptığımız uygulamalar oğrencilerirmzın bu alanda hiç bilgüerınin olmadıgını, özellikle bügı ve bulgularını yazüı olarak sunma becerüerınin hiç gelışmediğini göstermıştır. Demek kı bu yetenek ögrencüerimıze ortaöğrenırrüeri sırasında kazandırüamıyor. Bu açıgı kapatmak için iki yıl önce fakültemizin Prof. Dr. Fahamet Arat'a ağıt Telefon fihrısümın F harunın ük satınnda yazüı numaıayı aıük çevirme şansım yok Oradaka ısme hiçbir şekilde ulaşamam! Bu yürek burkan duyguyu yaşamımda ük kez farkedıyorum. Bır duşunur "Ölenlerin ardından aslında kendı yoksurüugumuz için ağlanz" demış. Ne dogru soz!.. Üniversiteye asıstan olarak gırdığım 1973 yüından kendisinin emeklı oldugu 1989 yılına kadar hep bir arada oldugum, daha sonrakı on yüda da elimi uzatsam sesını duyabüeceğim yakınlıkta olan Fahamet Hoca, 14 Mayıs gunu sessizce aramızdan ayrüdı. Henuz 21 yaşındayken bir kimyager olarak başladıgı tstanbul Tıp Fakültesı (o zamaTkı adıyla) Biyokimya Kürsusü'ndekı gorevınde aralıksız 46 yü çalışmış olan hocamın bu sessız sedasız gidiverişı bana çok dokundu! Bugun Biyokimya topluluğundakı profesörlenn bırçogunun kariyerinde bir şeküde rnutlaka hocalığını yapmış, çok hoşgorülu ve sevgı dolu kişiligiyle her zaman, herkesın yardımına koşmus olan yüregı büyük Fahamet Hoca'yı küçucük bir gazete üanını görenlerle bırlikte sıcak bir mayıs günü ugurladık.. "Nerde çocukluğumun toy öykulen Kuşun kanadma kondu da gittı Ne çok özlemiştim o türkülen Göçebe bulutlara kandı da gıttı Ne bahan kucakladım, ne tadma vardım güzün Yaşam bır brUnaydı, esti de giltı Dün muydu benı çağıran sesı annemın Bır omurbır ana sığdı da gittt!..." Boyle bır yaşam!.. Kırkaltı yıl her gün unıversiteye gelen, kariyerinin ük basamaklanru hızla tamamlamasına ragmen doçent olduktan sonra onalü yü kadrosuzluk nedenıyle asistan statusunde kalan, otuz yü boyunca hasta bır anneye bakan, bu arada bır kız evlat (Prof. Dr. Yeşim Arat Pamuk) yetıştıren, onu Yale ve Princeton'larda okutan, yegenlennı (bırisi Prof Dr. Reşat Kayalı) ıhmal etmeyen, kendine ise hiç zaman ayırmayan Prof. Dr, Fahamet Arat'ın yaşamında belkı de en dramatüc olay emekli olmasıydı! Bu beklenen sona birçoklan gibi hazırlıksızdı. Bırdenbıre çok sevdigi iş ortamından kopuverrnıştı. Şimdı ne yapacaktı' Yaşamın hayhuyu içerısınde hobi geliştirmeye vakti olmamıştı. Emeklüüde aktif yaşamdan uzaklaşması onun yaşlanmasını hızlandırdı Fahamet Arat Hoca'yı buıada bitmeyecek bır sevgi üe anarken meslektaşlanma sesleniyorum: Unutulmak ıstemiyorsak unutmayalım! "Güneş, kuıruu seslen, bahar sabahı Kenün ustunden usulca çckilen duman Sınıtla bekleyen oğroncilerım Tum sevdıklerım, ozledıklenm Hafiarda boylu boyunca duran .. • ' . • . . . ' Yazılanm. çaılerım Artık ne kavga vaı, ne korku Ne koşmak peşmden duşuncelerm Önümde uzanan hsacık zaman Umuduyla, sevmcıyle Tulkusuyla, bıhncıyle Yaşamak gerek, çok geç olmadan!" Prof. Dr. Figen Cürdöl Ist. Tıp Fak. Biyokimya Anabilim Dah Not: Nazım şeklinde yazümış kısımlar alıntı degüdır. tum öğrencilerine "YazmaAnlatma Tekniği" adında bir ders koyduk. Dorduncü yanyüda haftada 2 saat okutulan bu ders Edebıyat Fakültesı ogretim üyeleri tarafmdan verümektedir. Bunun yanı sıra, degışen dünya koşullannda ögrencüerımizın olayları daha ıyı kavrayabümelerı, büımin doğuşugelişımi, ınsarüarla dogru üetışım kurabümeleri için programımızm ük 4 yanyüına ögrencinin isteğıne baglı olarak seçebüecegı Edebıyat, Iktisat, Hukuk, Detışım ve lşletme dersleri koyduk. Boylece çevresıyle üetışım kurabilen, universite ortammda yeterlı genel kültürle donanmış daha ıyı fencüer yetiştirebüecegimizı düşunduk. Bu program iki yıldır uygularuyoı. Olumlu sonuçlarını önumüzdekı birkaç yüda göreceğimizı umuyoruz. Selam ve saygılar. Cafer ibanoğlu Ege Üniversitesi Fen Fakültesı Astronoi ve Uzay Büımlerı ibanoglu@alpha.sci.ege.edu.tr ibanoglu@astronomy.sci.ege.edu.tr gisayardan maksımum şekalde yararlanması için Internet'te Bilgısayar Platformu oluşturduk ve HYPERLJNK http://www.hakantopuzoglu.com ; www.hakantopuzoglu.com web sayfasında bu bügüerı sunmayı hedeflerken HYPERLJNK mailto:hakant@kaynet.net.tr , hakant@kaynet.net.tı adresine gelen düşüncelerle bu platformu Hakan Topuzoğlu genişletmeyi planhyoruz, Uygun ortam gerekli 5 Haziran 1999 tarihli Cumhuriyet gazetesi Büım Tekruk dergisinde Gundem koşesinde "Tbknolojı İçin Uygıuı tklım" başlıklı yazınızı okudugum zaman, başından ben dogruluguna ve gereklılığine ınanacak gerçekleştudıgım bir etlonligin, sizin gibi saygı duydugum bır basın mensuhu taranndan da onerüdıginı gormek benı son derece mutlu etti ve yureklendırdı. Ankara Özel Evrensel Kolej Fen BUgısı ve Fen Teknoloji Kolu Rehber Oğretmenı olarak 27 Mayıs 1999 gunu okulumuz ogrencılerı aıasında "Büımsel Projelor" konulu bir yanşmayı okul idaresının de destegiyle gerçekleştirdım. Amacınuz "yaratıcüıgın ortaya çıkanlması, uygulayarak ogrenmerun gerçekleş mesi, bilimsel duşünce ve çalışmanm yontenüerının yerleştirümesi ve çocuklann kuçuk yaşta büırrun guzelligını yaşaması" idı. Sonuç beklenemn çok ustunde guzcl oldu Ilkokııl ?.'den orta 3'e kadaı her sınıftan üğrencinuı katüdıgı bu yarışmada toplarn 76 proje vardı. ODTU ve Gazi Üniversitesi nden 3 ogretim görevlısırun dogerlendirdıgi atık Füm kutulanndan an vızütısı sesi uretenler, filektromanyetık balık oltası tasarlayanlar, hnva basıncından yararlanarak oyuncak yapanlar ve hatta erozyona çare arayarüar vardı. Sizin de yazınızda bebrttıgınız güjı, teknoloji, bilim, fıkir ve yaratıcüık ancak uygun ortam bulunca ortaya çüayor ve geüşıyor, Bız bunun bu ornegini yaşadık Ogrencüere venlen kuçuk bır drsatla bizim hayal büe edemeyecegımiz guzellıkte projelor ortaya koydular. T^bii V bu yapılan yeterlı dcgıl, bu tur etkina lıklerin yaygınlaşması, ulke polıtıkası haüne getirilmesi ve desteklenmesı gerekir. Ancak bunu kuçuk bir ndım gibi duşunebilırız. Ulkemızın pek çok sorunu var, bunlar ınkar edüemez ama, sorunlar yaratıcı, uretkon, akılcı duşunen insanlar üe çozulebüir. Bu yıızden en buyuk hedefimiz hayal gücune sahıp nesüler yetıştırmek olnıalı. Dogrusu ben unıutsuz dcgüırn, ogrencılerin gozunde pınllıları gordum, ]unye suııuş yap.ırken ayaklan yere basan, kendine guvcncn gençleıı gordum ve Turkıye'nin gelecektekı büım hayatmdan umutlu olmamız gerektıgı duygusu içmde buyudu. Pulıtıkacıl.ınmızın bu işin onemmi ve cıddıyetını <ınlayıp gerekli duzenlenıoleri yapacagı gune kadar, galıbd iş, sizin basın mensuplan ve biz egıtimcüere duşuyor. Eğiünıcilerin kuçuk adımlannı devleştırmesı, basınımızın da bızlen bu yolda çalışan dıger kurunüurı destekleyerok bu konuyu gundemde tutması dilegiyle... Sema Günoy Ozel Evrensel Kolej Fen Bilgisi Ogretmenı 640/15