Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Zümrüt'ten akisler 1: Işıktan hızlı bisiklete binmek.. Laboratuvar koşullarmda ışığın hızı saniyede 17 metreye düşürüldü. A. M. C. Şengör Evrim kuramı ve otomobiller • Birkaç ay önce Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı, pek sevdiğim ve saydığım dostum Prof. Dr. Ayhan Çavdar Hanımefendi ile sohbet ediyorduk. Konu, neredeyse gun aşırı postadan çıkan ve guya bilimsel iddialarla Darv/in'e ve evrim teorisine sövüp sayan, buna mukabil Kur'an'dan ilgiliilgisiz âyetler sıralayan garip bildirilere geldi. Ayhan Hanım bundan acı aa şikâyetçi oldu, yirmibirinci yüzyıla girmek uzereyken Turkiye'de bu tur akıl dışı işlerın olmasına hayıflandı: "Siz ne diyorsunuz Celâl Bey?" diye sordu. "Akademi olarak akla saldıran bu tür hareketlere karşı nasıl tavır takınmalıyız ?" Çocukluğu Atatürk aydınlığı içinde geçmiş olan Akademi Başkanının haytflanmasmı anlamamak mümkün mü? Buna rağmen "Boş verin, Hocam" dedim. "Bu ustunde durulmağa asla değmez bir iştir. Tabiî, bu tür bir zırvalığın; her hafta akıl ve bilim duşmanlığı yayan onbinlerce bildirinin; bir sürü kitabın bedava dağıtımının altında yatan büyilk bir mâlî desteğin kökenini merak ediyor, ulkemiz için endişeleniyorsunuz; bunun bu devirde mümkün olması sizi hayrete düşüruyor. Bunu tabiî ki takdirle karşılıyorum. Ancak o kaynağı saruşturmak bizim işimiz değildir. Ümid edilir ki onu yapacak merciler ülkemizde vardır. Kaldı ki A. B. D.'de aynı zırvalıkları yayan muazzam organizasyonlar var maalesef. Bu, Amerikalı bazı bilim adamı dostlarımı da sizin gibi endişeye sevkediyor. Ancak iddialar o kadar zırva ki, bunlara cevap vermeğe kalkmak, dünyanın duz olduğunu iddia edenleri muhatap almak gibi olur. Biz gülünç duruma düşeriz." Ayhan Hanım düşunceli bir şekilde önüne baktı: "Belki de. Cene de ben uyelerimizin bu konuya dikkatlerini çekmemiz gerektiği kanısındayım" dedi. Gerçekten de Ayhan Hoca dediğini yaptı, her birimize bu konuda kısa birer not yazdı. Ayhan Hanım'la konuştuğum günun akşamı Ankara'dan Istanbul'a donerken geçenleri bizim Cevdet'e anlattım. Mesleği şoforluk olan dostuma konuyu anlatırken, evrimi reddederek her canlının bağımsız ortaya çıktığını iddia etmenin, her model otomobilin, kendinden önce yapılmış olanlardan tamamen bağımsız, onlardan hiç habersiz ortaya çıktığını iddia etmek gibi bir şey olduğunu söyledim. Cevdet bir kahkaha patlattı: "Ha ha! Eh şimdi bunlar da diyecekler ki, her canlı, bir öncekine bakarak fakat bağımsız yaratıldı, ne dersıniz?" "Hiç şüphen olmasın!" diye gülerek cevap verdim, "Ama bir önceki canlıya bakarak canlı yaratmak, bir önceki canlıdan, yenisine bilgi nakli yapmak demektir. Zaten evrim teorisi de bundan başka birşey söylemiyor. Çevrenin baskısıyla oluşan gelişiguzel yenilikler, yeni nesillere değişiklik olarak geçiyor. Nasıl kı otomobil modellerı değişen çevreye gore, her modelcinin aklına esen yeni uyarlamalarla ortaya çıkanlıyor. Mercedes'in yeni çevre koşullanna göre duşunduğu egzos şekli, Chrysler'inkinden değişik oluyor, o da Toyota'nınkinden, o da Lada'nınkinden. Ama hepsi üç aşağıbeş yukarı genel hatlarıyla benzeşiyorlar. Nasıl ki Asya'nın plasental kurdu ile Avustralya'nın keseli 'kurdu' birbirlerine benzıyorlar. Şimdı, diyebilirler ki, burada dızaynı yapan "yaratıcı" bir insan var. Doğru, ama kopek ırklannı ortaya çıkarırken de ınsan bunları dizayn etmedi ya. Köpek yetişticileri yüzlerce hattâ binlerce yıldır uğraşarak kurttan, tazıyı, buldogu, finoyu ve daha nice köpek ırklannı yarattılar. Keza inek veya tavuk ırklannı uretenler. Bu yalnızca ve yalnızca çevre şartlarını değiştirerek yapıldı. Bunların tur olmamalarının nedenı, gen havuzlannın tamamen tecrit edilmemesidir. Kaldı ki jeolojik geçmişte gen havuzları tam tecrit edıldiği zaman hızlı tur oluşumları göruyoruz. Pangea adı verilen buyuk karalar topluluğu parçalandığı zaman boyle olmadı mü" Cevdet'in muzipliği üzerindeydi: "Peki ya Tanrı her otomobil modelını ayrı ayrı yarattıysa!" Tam birşey diyecektim kı Cevdet ufukta beliren McDonalds'ı gösterdi. "Boş verın bu saçmalıklarıl Her delinin kuyuya attığı taşı çıkarmağa ne vakit ne mecal yeter. Bilimin yoluyla sonunu her insan bu kadar kolay anlasaydı insanlık Merih'e gitmişken Kuzey Irlanda'da Katoliklerle Protestanlar, Kosova'da Müslümanlarla Ortodokslar, Hindistan'da Müslümanlarla Hindular birbirlerini boğazlamazlardı. Şimdi hazır Oya Hanım da yokken birer Big Mac yiyor muyuz?" A rabalar artık ışıktan hızlı gıdebılecek Daha dogrusu, burada soz konusu olan son derece ozel bır araba Nature dergısmın 18 Şubat 1999 tarıhlı sayısında, yalruzca arabaların değü, bısıkletlerın de nasıl ışıktan daha hızb gıdebılecegı anlatüıyor Genç Eınsteın, bır tramvayda ofısıne dogru gıttığı sırada gorelılık kuramıru duşlerken, ışık hızıyla yolculuk etmenın nasıl bır şey olacagını merak etmekteydı Ancak, o gunlerde, herhangı bır tramvay, bısıkletcı ya da arabanın, ışıgın boşluktakı hızına, yanı saniyede 300 ırulyon metrelık hıza ulaşması olanaksızdı Dolayısıyla Eınsteın, bu hızı, herhangı bır nesnenın aşamayacagı, ust hız sınırı olarak belırledı Burada anahtar sozcuk vakum, yanı maddesız ortamdır Madde, ışıgı sogurarak, saçılımına yol açar ve onu yavaşlatır Işık huzmelerının su, cam lensler ya da pnzma dan sapması yanı kırıl ma ışıgın bu saydam ortamlarca yavaşlaülmasının dogurdugu bır yan etkıdıı bısıkletçının ulaşamayacagı bır hız Cambrıdge, Rowland Bılım Enstıtusu'ndn Lene Vestergaard Hau ve arkadaşları ıse, Nature da yer alan araştırmalannda, lazeılehazırlanmış atom bulutlarının ışıgı, boşluktakı hızının nasıl 20 mılyonda bırıne, yanı saniyede 17 metreye yavaşlattıgını açıklıyorlar Dunya rekortmenı bısıklet yarışçısı Bruce Bursford, ozel bır vıtes sıstemı taşıyan ozel bır bısıkletle, saniyede 92 metrelık ınanılmaz bır hıza ulaşmış kışı olarak, artflc ışık hızında bisiklete bınebılecek Hau ve arkadaşlan, bu sonuca, mutlak sı fınn (eksı 273°C) hemen ustunde bır sıcaklıga sogutulmuş sodyum atomlarmdan oluşma bır gazla ulaşmışlar Sogutma ışlemı bıle ısıl, yanı termık etküerı azaltıyor ve ışıgın yavaşlamasında rol oynuyor Ancak aşırı duşuk sıcaklıklar, ayrıca ek bır etkı dogurmakta Bellı bır sıcaklık altında, mutlak sıünn, derecenın 435 mılyarda bırı kadar uzerınde, atomldr, her bırı eşıt kuvantum durumunu benımsemeye egılım gosterdıklerı, maddenı Bose Eınsteın Kondensat (BEC) adı venlen \ ozel bır halıne geçış yapıyorlar Bır bakıma, BEC'tekı tum atomlar, sankı 'aynı' atommuş gı * • '; ' • A •„ lBk\ ' davranıyorlar BEC'ler, sıradan atomık gazlann en soguklanndan bıle daha yogundur Duşuk sıcaklık ve atomların kuvantum koheransı davranışlan, ışık pulslarmın BEC ıçmde, saniyede 17 metrelik duşuk bır hıza yavaşlamalarına neden oluyor Bununla bırlıkte olagan bır kırılma ışı gın boşlukta yolalırken ulaştıgı hızın yarısından fazla olmaz Kırılıma neden olan ortamın doğası geregı bır kırılma smırı soz konusudur Resim: Dana Sigall Kırılma ışıgı yavaşlattı' , 'i '^\ ,„ . ' gından, ortamın, ışık ıçınden geçerken onu sogurma olanagı doğar Dolayısıyla da, ıçınden geçen ışıgı çok yavaşlatan maddeler donuk, yanı opak hale gelerek, ışıgı tumuyle engellerler Lazerler işbaşında Fızıkçıler, sogurma olmaksızm yuksek oranda kırılma saglayarak donuklaşması gereken maddelerın saydam olarak korundugu ortamlaı yaratmak yoluyla, artık bu engelı aşmış bulunuyorlar Bu amaçla dd lazerlerin yardı mına başvurulmuş Kırılım ortamı ıse, lazerler yardırnıyla hazırlanan, aşırı soguk atom bulutlarından oluşuyor Bu sıstem ıçınden geçen ışık, atomlarla degıl de, atom urtılazeı sıstemıyle etkıleşıme gırmekte ve ılgınç etkılere yol açmakta Bu etkı Işık hızı saniyede 17 metre! Uzmanı ıçın Bır ışık pulsunun hızı, bır Bo seEınsteın alkolı atom kondansatı ıçınde optık olarak enduklenmış kuvantum gırışımı aracılığıyla, neredeyse ıyı bır bısıkletçının bısıklet surme hızına ındırgenmış bulunuyor Işık pulsu, serbest boşluktakı hızına oranla yaklaşık 20 mılyona eşdeger bır çarpan kadar yavaşlatıldı Ortam ayrıca, bugune kadar gozlenen en buyuk optık dogrusallıksızlıgı (yogunluga bagımlı karılım ındısı bıçımınde) sunmakta Bu teknık sayesmde, tek bır foton duzeyındekı duzlemsel olmayan optıkler kadar, evreye duyarlı, sınırlı madde dalgası uyarılmaları da olanaklı hale ge lebılecek Kapakta, bu yanşın başrol oyuncuları olan, deneydekı vakum pencerelerının çerçevelerı goruluyor Feza Akça, Kaynak Nature New Servıce rv lerden bırı, 'elektromanyetik yolla sağlanan saydamhk' adı venlen bır olay nedenıy le, sogurrndrım yok edılmesı Lazerle hazırlanmış kurşun atomları kullanan Stanford Unıversıtesı bılım adamları, bır ışık pulsunu, ışıgın boşluktakı hızının 165'te bırıne, yanı saniyede 180 000 metreye yavaşlatmışlar Bu bıle, en ıyı 628/5