Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
genetı çıkartıyor. Bulgular gezegenin "su tarıhi"ne de ışık tutacak nitelıkte. San Diego'daki Malin Uzay Bilımleri Sistemleri'nden Dr Michael C.Malin ve C a 1 ı f o rnia'dan Menlo Park Jeolojik Araştırmalar'dan Dr. Michael H.Carr, yenı fotograflardan şu sonucu çıkartıyor: Yüzeydeki su yolları, yagmurların değil yeraltı sulannın marifeti. Kuru kanalların pek çogunun kısa sureli sellerin sonucunda meydana geldigi ve bu sellerin de kaynagını yerin hemen altındakı donmuş rezervuarların oluşturdugu duşunuluyor. Yanardaglar bu rezervuarlardaki buzulu erıtince sular yüzeye çıkarak bu yollan oluşturuyor. Ne var kı Dr. Malin ve Dr. Canr bazı yerlerde suyun uzun zaman düımlerınde, uzun mesafelere kadar uzandıgını belırtiyor. Buna en guzel ornek Nanedi Vadisi. Surveyor fotograflarından, 2.5 kilometre genişligindeki kanyonun dibındeki 180 metre genişligındeki uçurumların, uzun süren su erozyonu sonucu, zaman içinde yavaş yavaş oluştugu anlaşüıyor. Dr. Albee ise Surveyor'ün fotograf dışında gönderdigi bilgilerın çok onernlı ipuçları içerdigini soyluyor. Manyetometrenin gönderdigi bilgüerden, Mars kabugu üzerinde esküerden kalma manyetık bır alanın varoldugu anlaşüıyor. Radyo sinyallerinin analizi ise, gezegendeki yerçekiminin "yamru yumru" olduguna gösteriyor. Bu da gezegenin eskı kraterlı kabugunun bugünkü kabugun altında gomulü oldugu anlamına geliyor. Surveyor ıkı Dünya yüı sürecek olan mısyonunu 400 kilometre yukseklikte surdurecek. Mayıs ayında uzay aracmın güney kutbundaki buzulları görüntülemesi planlanıyor. Bu fotograflardan, aralık ayında Mars'a indirümesi düşünülen Polar Lander uzay aracı ıçm uygun bır yer arama çalışmalannda yararlanılacak. Reyhan Oksay The New York TimesScıence Times Kadmların genetik iktidan Tarihte erkeklerinin peşinden uzun yolculuklara çıkan kadmlar, insanlığm kalıtımmda hiç tahmin edilmeyen sonuçlar doğurdu. Cen havuzunda kadın iktidan var! İnsanlığm gen havımı, güzel bir manav dükkânının tezgâhına benzer, uzaklardan gelen ve egzotik olanlar yerlilere göre çok daha çekicidir. Tüccarların hurma ve mango ihtiyaa gibi, homo sapiens de gözünü binlerce yıldır uzaklardaki gen değiş tokuşuna dikmiştir. Yaygın inaruşa göre, özellikle erkekler gen havuzundaki çeşitliliği sağlarlar. Resmi eşlerini yerel çevrelerinden seçerken, hep uzaklardaki avlarının peşindedirler. Yabana ülkeler keşfederken yabana kadınları da keşfetmeye her daim hazırdırlar. Ötzi, Cengiz Han, Kazanova veya David Bowie gibi tohumlannı uzaklardaki toplumlara ekerler. Öykünün diğer yönü Şimdiye dekhikâye hep böyle anlatılırdı. Ama artık yanlış oldugu ortaya çıktı. A.B.D.İİ gen uzmanları, kalıtım özelliklerinin dünya genelindeki yayılmasında erkek ve kadmların etkilerini incelediler, sonuç kısa bir süre önce "Nature Cenetics" dergisinde yaymlandı: Aslında erkekler evcimen, kadmlar ise gerçek gezginler. Havva'dan beri kadmlar eşlerinin peşinden Adem'den beri tüm erkeklere göre, sekiz kez daha fazla yer değiştirdiler. Araştırmayı yapanlar Harvard'lı Mark Seielstad ve Stanford'lı Luca CavalliSforza. Peki bu nasıl olur? Tarihi belgelere ve hava limanlarmın bekleme salonlarına baktığınızda, gezginlerin ve seyahat edenlerin çoğunlukla hep erkekler olduğunu görürsünüz. Karısı değil, Odysseus çkmıştı macera dolu yolculuklara; Hannibal Alpleri geçerken kızkardesi nerdeydi; Amerika'yı keşfeden de Ay'da yürüyen de hep erkeklerdi. Ama yine de iki bilim adamı ısrarla, dünyadaki tüm toplumların gen havuzunun kadmlar tarafından çeşitlendiğini, karıştırıldığmı ve kadmların genlerini diğer halklara yaydıklarını iddia ediyorlar. Her iki araştırmaa da aynı zamanda kalıtımm arkeologları. Eski zamanlarda yasanmış olaylardan yola çıkarak bugünkü insanların DNA'larmı incelediler. Kalıtımdaki iki konuyu ağırlıkla ele aldılar: Sadece kadınlardan çocuklanna geçen, hücrelerin enerji kaynagını sağlayan mitokondri DNA'sını ve sadece babalardan oğullarına geçen Y kromozomunu araştırdılar. Tüm dünyadan 54 değişik halktan alman binlerce kan örneğinde mitokondri DNA'smın ve Y kromozomunun sayısız değişkenini test ettiler. yor. 197O'lı yıllarda Mars'a gönderilen Mariner 9 ve ikı Vıkıng uzay aracı, gezegenin yüzeyinde derın su kanallan, kurumuş dere yataklan ve suyun yol açtıgı erozyon izlerine üişkin fotografları Dunya'ya gondermişti. Bu fotograflardan da bir zamanlar Mars'm kalın ve sıcak bır atmosfere sahıp oldugu anlaşüıyordu. Aynca volkanık yapının, bol mıktarda suyun ve gazın havaya kaçmasına yol açmış olması olasüıgı üzerınde duruluyor. Bu dönernde havaya kanşan gazın karbon dioksıt olması durumunda, Mars'ta sera etkisinin oluştugu ve sıcak bir iklımin huküm sürdugü düşünülüyor. Bugün Mars atmosferini oluşturan gazların içinde karbon dioksit oldugu bilinıyor; ancak Surveyor'daki büım adamlan, gezegenin kabugunda yeterlı mıktarda karbonat bulunduguna ilişkin ellerinde kesin kanıt bulunmadıgını söylüyor Tarihte ezilen kadın Sonuçlara göre birbirinden uzak bölgelerde oturan erkekler birbirinden farklı Y kromozomları tasıyorlardı. Bu da, büyükbabalarının genetik özelliklerini farklı bölgelere değil yerel olarak yaydıklarını göstermektedir. Kadınlardan kalıtım yoluyla gelen mitokondri DNA'ları ise dünyadaki hemen hemen tüm halklarda renkli bir kanşım göstermekteydi ve bu karışım ister Tayland, ister Almanya veya Portekiz olsun hep aynıydı. Araştırmaalara göre yer değiştiren kadmlar genetik özelliklerini mitokondrileri ile tüm dünyaya taşıdılar. Yine araştırmaalann genlerden öğrendiklerine göre, tüm insanlık tarihi boyunca erkeklerden daha fazla sayıda kadın, doğdukları yeri terk etti ve yolculukları sonunda başka yerlerde çocuklar dünyaya getirdi. Yer değistirme her zaman kendi istekleri ile olmadı. Eski Roma'da sehirdeki kadın sayısmm azalması yüzünden Romulus, Sabinleri şehre davet etti, geldiklerinde Romalılar Sabinli kadınları kaçırdılar ve soylarının devamını sağladılar. Tarihte hemem hemen her dönemde kadmlar kaçırıldı, satıldı ve tecavüz edildi, bu trajedilerin hepsi insanlığm gen havuzundaki karışımda izlerini bıraktılar. Ancak kadmların bu karışımda daha fazla pay sahibi olmasmm en önemli nedenlerinden birisi, araştırmaalara göre, miras hukuku. Birçok toplumda mal ve mülk erkek çocuğun olur, kız çocuk ise eli boş kalır. Evlendikten sonra çoğunlukla kadmlar kocalannı takip ederler, onun evine veya onun köyüne veya günümüzde oldugu gibi dünyanın başka bir yerine giderler. Bu ataerkil prensip, kadmların daha çok ve daha uzaklara göç etmelerine yol açtı. Kadınlann gittikleri yer birkaç kilometre uzaklıkta bile olsa nesiller sonra yaptıkları toplam yolculuğun mesafesi, erkeklerin yaptıklarından çok daha uzun oluyor. Erkekler sadece bir kategoride kadınlardan öndeler. Bugüne dek Amerikanm diğer tüm kıtalarla ilişkisinde kadmlar azınlıkta kaldılar. : Mars bir taboratuvar Dr. Zuber'e göre bu yeni bulgular, Dünya'da ilk yaşam belirtilerinın ortaya çıkrnasıyla ilgüı çok onemlı ıpuçları içeriyor: "Mars, karasal gezegenlerdekı evrimsel gelışmelerin ilk evrelerine ışık tutması açısından ideal bır laboratuvar." Aynca Surveyor'ün gönderdigi fotograflarda Tharsıs Platosu yakmlarındakı yanardaglardan lavlann aktıgı gönıluyor. Bilim adamları, bunlara bakarak gezegenin içinde hâlâ volkanik bir kaynak oldugu sönucunu Alev Kınm, Kaynak:Der Spiegel 52/98 629/9