Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Matematik: Bilimlerin kraliçesi, hizmetkârı ve kızı Deneme Bilim Merkezi'ndeki matematik sergisl nedeniyle Sabancı Üniversitesi'nin düzenlediği Matematiğin Keşfı Haftasınm açış konuşmasmda, Erdal Inönü, matematiğin önemi ve kendi yaşammda gördüğü yararlarmı anlattı: S abancı Universitesi, Deneme Bilim Merkezi ile birlikte Fransa'dan matematikle ügili gösterı takımı getirmiş ve burada ogrencüerin yararlanmasına sunmuş; biz geç kalmış ogrenciler olarak bugun onlan goruyoruz ve çok ta hoşumuza gitti. Biraz önce ip bulmacasından nasıl kurtulacagımı matematıkçı arkadaş gostermeseydı, orada kalacakiım! Ben matematikçi degilim, teorik fızikçi, kuramsal fizikçi olarak matematigi çok kullandım ve aslında daha çok matematıksel fızik yaptım. Gerek hsede gerekse universitedeki yaşamımda matematikten çok hoşlandım. Matematikle insan duşunmeye başlıyor Duşunmek de benım yaşam felsefeme gore en zevklı ugraştır. Matematik hakkmda bilinen şeyleri tekrar edecegim. Biraz önce sergide gordum, unlu bir matematikçı, matematik bilimlerin krahçesı aynı zamanda hizmetkârı aynı zamanda kızıdır diyor. Bilimlerin kraliçesi oldugu eskiden beri söylenen bir sözdür. Şimdi düşünuyorum, neden kral degil de kralıçe 9 Çunku kral ya da kraliçe ikisı de ayru makamda. Matematik, butun bilimlerin temelinde olan fıkir ugraşı. Belki de matematikte ayrı bir guzellik bulduklan içın kraliçe demışler. Ve genelde erkekler matematikle ugraştıgı için, işte kadmlar guzeldir, onun içın kraliçe olabilir şeklinde degerlendirmiş olabilirler. Dogru da soylemışler! Ama aynı zamanda bilimlerin hizmetkârıohr matematik, çunku fızik ,kımya, biyoloji şimdi ekonomi, butun bu bilimler kendı yasalannı aramak, bulmak ve bu yasaları ıfade etmek içın matematıksel yontemler ve matematıksel bir yazış şekli kullanırlar. Bu yasalar dogru mu degil mı diye kontrol edebılmek için de yine matematigi kullanmak zorundalar. Matematik başka bilimlerin yasalarının ortaya çıkmasına yardım eder, Bu nederüe bilimlerin hizmetkârıdır demişler. Bir de bilimlerin tazıdır, diye eklemişler Bu da dogru, çunku bilimlerin üerlemesinde ortaya çıkan yenı sorunlarm çozulmesı matematikçilere yeni matematiksel yontemler bulma fırsatı vermiştir; dolayısıyla bilimlerden de yeni matematik çıkmıştır. O bakundan kızı demek yanlış degil. Insan her gun yeni bir şey ögreniyor. Yeter ki yaşamaya devam etsin. Matematiğin güzel sonuçlarını, buradaki matematik sergisinde basit şekillerde gosteriyorlar; onlara pek deginmeye gerek yok; biraz sonra dolaşırken goreceksiniz. Matematiğin benım yaşamımdaki bazı yararlanndan bahsetsem beüa ıyı olur. Bizım cumhurıyetın kurucuları bilim adamları degildir. Askerler, siyasetçiler, vatansever insanlar, ama baştakilerin pek çogunda saglam bir matematıksel yaklaşım vardı. Ataturk, olayların nedenlerini gormeye çalışır ve sonuçlarını hesap ederdi. Her yeni harekete girerken bunun sonucunu hesap etmek zorundaydı.. "Kimlerden yardım gorup kimlerden duşmanlık gorurum?" Kafasının bir hesap adamı gibi çalışmasında, okulda aldıgı matematiksel egitimin katkısı olmuştur, diye duşunuyorum. Aynı şeyı babamda gördüm. Ismet Inonu'de topçuluktan gelen zaten ayrı bir matematik egitimi vardı. Ben hatırlanm, lise çaglarındaydım herhalde, babam hastaydı. Bir kalp krizi geçirmişti. Nasıl olduysa, bana o gun ne okudugumu sordu. 'Irıgonometrı okuduk dedim. Trigonometrı ile bir noktanın uzaklıgını nasıl bulabilecegimizi ogrenik. Baktm, babam da onu biliyor. Yıllar once okumuş, hoşuna gıtmıs, unutmamış. Yıne başka bir defa yemekte otururken bir mesele oldu. Bir tarihsel olayın gunu anımsanmaya çalışüıyor. Tbrihi biliyorlar da, o gun haftanın hangı gunu oldugunu bılmek ıstıyorlar Babam bir algorıtma kullandı ve hangi gun oldugunu buldu. Matematikçüer bilirler, bunun bir usulu vardır. Vaktiyle bu yöntemi ogrenmiş bir yerde ve hiç unutmamış. Ben bılrnryordum, sonradan baktım kongruans ozelliklerını kullanan oyle bir yontem var. Oregin 1900 veya 2010 yüının 25 Şubatının hangi gun oldugunu hemen bulabilırsiniz. Boylelikle babamın matematıksel bazı esaslara hakim oldugumu gordum. atik egitimi almalan, onların devlet hayatında kahcı eserle meydana getirmiş olmalarında buyuk rol oynamıştır. Bede siyasetteyken matematikten yararlanırdım, ama başk. türlu. Hatırlarsınız o zamanlar gazetelerde "Erdal Inonu do laşırken problem çozuyor" diye haberler çıkardı Problen çozmeye çalışmıyordum. Ama matematıksel konuda du şunmenin, insanı dinlendiren, aklını başına getiren çok ya rarlı bir etkisı var Sıyasette surekli mucadele içinde, her kes, kendı haklüıgını gostermek ve kendi tarafını one çı kartmak içın, mantıksal gorunen ama aslında mantıksal ol mayan aklına gelen her turlü fıkri ortaya atar. Dmliyorsunu ve isyan edecegınız gelıyor. Çunku hıç olmayacak bir şe> olacak gibi anlatıyorlar. Hiç alakası yok soylediklerinin geı çekle. Şimdi ınsan bunlan dınlerken rahatsız oluyor. Sizı soyledıgınız yanlıştır, dıyor. Benim gıbı universıteden gele birisi, bu saçmalıkları dınlerken kendini hoca yerine koyu yor. Okulda bu kadar saçma bir şeyı soyleyen ogrenciler' derhal en duşuk notu verirsinız, gerekirse bir daha gelm dersiniz. Ama siyasette buna imkan yok, herkes eşı Saçma bir şey soyleyen de sizin kadar yetkili vey hakkı var konuşmaya, onu dinlemek zorundasını; Ama insan bu kadar yanlış bir şeyı dinlerken onu yanlış oldugunu soylemezse çok rahatsız oluyor, s; nırlerı bozuluyor, bu durumda durup dururken kav ga etmeye başlıyor. Ben bunun çaresini bulmuştum. Boyle saçma bir şe yı soyleyen bırısinı dınlerken hesap yapıyordum. B hesapların sonucunu bılıyorum, ama bir daha yaps rak bildigim sonuca geliyorum. Benim mantıgım ÇE lışıyor Karşımdakı arkadaş bana saçma şeyler so> luyor ama ben onun gibi duşunmek zorunda deg lim. Ben dogru durust duşunerek sonuca varıyorun Bu beni rahatlatıyordu Ornegin sayılar teorısme a bilinen uzun hesapları tekrar yapmak iyı dınlendir yordu beni. Gezilerde bunu otobuste yapardım, sor ra parlamento da. Ornegin boyle saçma konuşan bir mılle vekilini dinlerken pekala oyle hesaplar yapıyordum ve ço da rahat ediyordum. O zaman hiç sözünu kesmeden o saç; ma şeyleri dinliyordum, sonunda bana sıra gelince mantıl* lı laf soyluyordum. Çunku benım dayanagım, o yaptıgım he saplarda kullandıgım saglam mantıktı, Matematiğin sonuc götüren yaklaşımı, sıyasette de sıze aslında ıyı sonuç get rir. Yeter ki o sabrı ve dırencı gosterın. Şaka olarak bir de yaşamda matematikten nasıl ya rarlandıgımı söyleyeyim. Bir gun bir arıza oldu vucudumd; buna tomografi ile bakmamız lazım, saglam mısm degil m: sin, dediler. Bilgisayarlı tomografi beyin çalışmasmı, gen matematikten gelen bir yontemle gosteriyor. Çeşitli dü2 lemlerde çekilen goruntulerı bir araya getirıp, uçboyutl bir goruntu elde ediyorlar, Matematikçilerin radon transfoı mu diye yıllar once ıcat ettiklerı bir yontemi, fızikçiler v muhendısler ınsanın vucudunun ıçını gormek ıçın uygulad. lar ve boylece rontgenı gehştirdiler. Vucudun içini gorme için bunu kullanıyorlar. Uçboyutlu bir şekılde gayette ıyı gc ruyorlar beynin içini. Daha sonra belimde arıza için Mİ yontemi üe olçu alınması gerekti. Her iki goruntuleme yor. teminde insanı yataga yatınyorlar, yatak tunele giriyor. ( tünelde ilk zamanlar 1 saat falan kalıyordunuz. Orada gurul tuler duyuyorsunuz. Beni oraya sokarken hemşire hanır "buraya girince insanlar rahatsız oluyorlar, sinirleriniz bc zulmasın elinize bir şey veriyoruz, eger çok sıkılırsanız bu na basın biz sizi çıkarırız" dedi. Sonra tunele girdim ve 1 sa at kaldım. Ve gumbur gumbur gurultulere ragmen hiç sesi mi çıkarmadım. Hemşire, "Şaştım, ne kadar sabırhsıruz" de di. Halbuki benim başka bir sırrım vardı. Ben kendi kendi me hesap yaptım. Orada gayet karışık bir hesap aklıma ge tirdim ve onu dikkatlice yapmaya çalıstım. Seslere hiç aldır madım. Sonuna kadar o hesabı yaptım, dışan çıkarttıklann da daha hesap bitmemişti. Işte sırrı bu. Göruyorsunuz ki matematik sevgisi veya hevesiniı diyelim, bılinmedik yerlerde yararı, insanı rahatlatan bir et kisi oluyor. Çunkü kendi başına bir dunya matematik. Tab; gerçek dünyayla yakın bir ılişkisi var. Ama gene de ayrı bi dunya. Dikkatle sabırla ve duşunerek aklınızı kullanarak bi yaşam geçiriyorsunuz matematikle, bu da insanı rahat latıyor... O zamanlar baska bir tanınmış siyasetçı meclıs başkanıydı Ab dülhalik Ren Deneme Bilim Merkezi'ndeki sergide Prof. Dr. Erdal Inönü matematiğin yaşammdakl yerinl anlattı da, sız bilmezsinız belki, çok degerlı bir sıyasetçi idi ve yıllarca Meclıs Başkanlıgı yaptı. Ataturk ve babamm doneminde vardı. O, bir gun sofrada babama şoyle soylemışti: "Ben gençligimde matematikçi olmak istiyordum ve matematik ogretmeni olarak mezun oldum. Sonradan idari hayata girdim ve idareci oldum". Başka bir degerlı sıyasetçi, Şükrü Saraçoğlu Başbakanlık yaptı bılırsıruz. II. Dunya Savaşı'ndan once de Maliye ve Adalet Bakanı olarak Ataturk'un guvendigi bakanlardan biriydi. Saraçoglu bir gun anlatmıstı. Onun da matematıge buyük bir yetenegi vardı. tsvıçre' ye hukuk okumaya gitmiş, once Odemış Ortaokulu ve Izmir lisesini bitirmiş, biraz Istanbul' da okumuş. Isviçre'ye hukuk tahsiline gitmiş. Orada ilk yıl matematik dersi de okutmuşlar; matematik hocası zor bir problem vermiş. Ama Saraçoglu eve gitmiş, biraz dusunmuş ve akhna bir hüe gelmiş. Hile diyorsam da matematikçilerin tabiriyle hile. Bilinen yontemler chşında sonuca goturen bir yol bulmuş ve problemi hemen çozmuş. Ertesi gun hocaya, bakın ben bunu çozdum, demis. Nasıl çozdügunü anlatmış. Hocası ona, sen bırak hukuku matematıkçı ol, sen bu işi çok iyi yapıyorsun, dogal yetenegin var, demiş. Saraçoglu, bayagı dusunmuş o zaman acaba ben matematikçı mi olsam diye. Ama "Beni buraya hukuk ıçın gonderdiler ben hukukçu olmaya devam edeyirn" kararını vermiş. Benim inancım o kı, o insanların saglam bir matem 627/10