Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Deprem gerçeği ve "planlama" lanlama, geleceğm onceden kestırılmesı oı taya çıkabılecek gelışmelen denetleme ve rasyonel bıçıme getırme yolunda hdzırldnan stratejı ve polıtıkalar butunu olarak tanımlarıabılır Bu açıdan bakıldıgında, 17Agustos depıemı, Turlaye'de plansız gelışmenın trajık bır kanıtı oluıken, planlama 'nın onemıne dıkkatlerı çekırıelıdır Soz konusu plansızlık, oncelıkle ulke kalkınma pohtıkalarının belırlendığı Kalkınma Planları ıle uygıüama olçegındekı ımar planlan arasında onemlı bır kadernenın eksıklıgı ıle ortaya çıkmaktadır Beş Yıllık Kalkınma Planlan, ekonomık ve sektorel bazda yatırımları yonlendırırken, mekâna ılışkın yonlendırmeler eksık kalmakta, hatta kımı yonlendırıcı polıtıkalar da "temennTden oteye gıdememektedır lşte bu noktada, "bolge planlama", ulusal planlardakı sektorel gelışme hedeflerını cografı mekâna baglayarak yerel olçeğe ındırgemektedır Dolayısıyla, ulusal plan ıle kent planları arasında karşılıklı ılışkıyı ve verı aktarımını saglamaktadır Bolge planları, ekonomık kaynaklaıla bırlıkte dogal kaynakların korunması ve kullanımı uzerınde de etkınlığe sahıptır Belırlı gelışme eşıklermın saptanabılmesı, potansıyelı ve kdynakları çok ıyı analız edılmış bır bolge olçegınde çok daha rasyonel olacaktır P yogunlugunun en fazla oldugu bolgelerdır Ozellıkle dunyada degışen mekânsal oncelıkler, sermaye hareketlüıguıın artması, Turkıye'de 1980'h yıllarda, oncelıkle Istanbul metropolunde kendını gostermeye başlamıştır Bu sureç planlamanın dışlandıgı ve yatırımların tu muyle sermayenın tercıiılerıne bıraküdığı bır sureçtır Plan lamanın, gelışmeyı yonlendırıcı olma ozellıgınden çok, engelleyıcı olarak gorulmesı bugun deprem bolgelerındekı can kaybını arttırıcı bır etkı yapmıştır Çunku bu bolgeler çekıcı hale getırılırken, rant beklentılerı ıle hızlı, kontrolsuz ve mınımum malıyetlı yapılaşma da koruklenmıştır lşte bu sureç de, plansızhgın mekâna bırebır yansımasıdır Yaşanan bu acı deneyım, boylesme buyuk bır ulkede ulkesel planlamanın yeterlı olmadıgını gostermektedır Yatınmlar ve yenı yerleşım alanları ıçın uygun yer seçımlerını gelışme eşıklerı üe behrleyecek ve kentsel gelışme plarüarını yonlendırerek stratejı uretecek, bolge olçegınde planlamanın geregı ortaya çıkmaktadır Ozellıkle ulkenın nufus ve ekonomık aktıvıte odagı olan Marmara Bolgesı'nın, bu kapsam dahılmde ele alınması zorunludur Bolge Planlama Kurumu'nun, Şehırcılık Bakanlıgı gıbı yenı bır orgutlenme ıçınde yer alması uygun olmakla bırlıkte, ornegın Marmara Bogazları ve Beledıyeler Bırlıgı'nın Marmara Bolgesı ıle ılgılı bugune kadarkı gırışımlerının de dıkkate alınmasında yarar vardır Oncelıkle etaplar ve alt bolgeler şeklınde ele alınarak, Marmara Bolgesı'nın planlama çalışmasma ıvedılıkle başlanması gerekmektedır Bugune kadar, deprem gerçegınde medya tarafindan ya yeterınce algılanmayan ya da bılmçlı olarak gozardı edılen en onemlı gerçek, "planlama" gerçegıdır "Deprem olacak mı olmayacak mı ? " tartışmalan ıle hepımızı meşgul eden gundem, aslında Amerıka'dakı, Meksıka'dakı depremlerde hasarm nasü bu denlı az oldugu, bu konuda ne tur onlemler almdıgı uzerınde yogunlaşrnalıdır Artık planlamayı ve bdımsel gerçeklıgı, gelışmenın onunde bır engel olarak gormekten vazgeçmenın ve kamuoyu gundemıne geürmenın zamanıdır m i Şehır ve Bolge Planlama Bolumu Ogretım Uyelerı Ferhan Cezici (Y. Doç. Dr.) Handan Turkoğlu (Doç. Dr.) Azime Tezer (Y. Doç. Dr.) • ' Funda Yırmibeşoğlu (Dr.) • • Tuzın Baycan Levent (Dr.) Özhan Ertekin (Araş. Cor.) > . Seda Kundak (Araş. Cör.) Ölümünün 75. yılında Ziya Cökalp Baftarafı 5. sayfada Toptumbilimci Gökalp Osmanlı Devletı son yüldrını yaşarken Zıya Gokalp, yaptıgı gozlemler ve okudugu yabanrı kaynaklar ve duşuncelenyle, toplumbilimin kunıcu babası ol du, denebüır Gokalp'ı ettaleyen tek duşunur olmasa da herhalde başta gelen Dorkheim, yapısalışlevsel okulun (toplumun modebrun) onde gelen temsılcısı olarak ondokuzuncu yuzyılın ıkmcı yarısını bır savaş alanma çevıren sagcı ve solcu akıınldrla, sosyalıst ve kapıtalıst guçler aıasında uzlaştırıcı ve banşçı bır orta yol arıyordu Onun organık (farklı zumrelerın) dayanışmasına dayab toplumbüımı Avrupa'da aranan barışı kuramadı ama Gokalp'ın Osmanlıcı guçlerle Islamcı guçler arasında kararsız kalan Osmanlı toplumuna ornek oldu Gokalp'ın, ahenk ve barışa dayalı hars (kultur) ulkusu, Durkheım'ın duzenlı ve kararlı çalışan toplum modelıne benzerlıkler gostenr Kuşkusuz toplumda barış aramak bır kusur veya suç sayılamaz Ancak yapılar, kurumlar ve sorunlar hıç benzemedıgı gıbı, Endustrı Devrımı'nı yaşayan burjuva Avrupa'nın ıdeolojık sorunlan Osmanlı mılletlerının uluslaşma surecıne pek benzemıyordu Oyleyse, çozumler arasında bır paralellık kurulamazdı Oylekı Durkheım'ın burjuva ıdeolojısını yetersız bulan Frankfurt Oknln ıkı Dunya Savaşı arasında, top lumdakı çelışh ve çahşmalan dıkkate alan karşıt ("çatışmacı") bır toplum modelı de gelıştırmıştı Gokalp bıraz daha uzun yaşasaydı bu alam ve okuldan etküenebüırdı Durkheım'ın dayanışmacıbarışçıburjuva ıdeolojısı, Gokalp'ın ahenklı hars kavramına ve Cumhunyet Devrımı'nın yaratmaya ve korumaya çaüştıgı çagdaş ulusun muhtaç oldugu bırlık ve beraberhk sloganlarına uygun duşmekle bırlıkte, demokrdsı hdreketıyle ulkemızde su yuzune çıkan karşı devrımcı ("terakkıcı'Vevrımcı) muhalefet ve kulturel çogulculuk (çeşıtlılık) sorunlarına kalıcı çozumler sunamadı Tbplumsal ve yapısal degışımın çocugu olan Batı sosyolojısı, kendı yapısal sorunlarına çozum arar ve bulurken, toplumsal yapının nasıl ışledıgını değü de nasü olması gerektıgını araştıran Gokalp sosyolojısı, devlet ıdeolojısının dokunulmaz, degışmez bır oğesı (ükesı) olarak okul programlanmızdakı yerını korudu Cumhurıyet Turkıyesı'nın resmı ıdeolojısı, degışen ve gelışen medenıyet olgulan karşısında, (hars anlamındakı) "kultuı"un degışmeyen bır varlık oldugu ya nügısını 1980'leredegınyaşadı, yaşattı Boylece, Gokalp bılmeyerek ve ıstemeyerek, Ataturkçu Devrım Ideolojısı'nı muhtaç oldugu büımsel destek ve dınamızden yoksun bırakmış gorunur Çunku dayanışma toplumu kadar, çdüşma toplumu da büımın urunlerı ıdı Kultur kadar karşı kultur, ıkı kultur, seçenek ve sanal kultur kavramldrı da Batı kaynaklıdır Hemen eklemek gerekır h, bu boşluğun ve yanılgının sorumlusu hıç kuşkusuz Zıya Gokalp degıldı Gokalp sosyolojısıne başkaldıranlara veya seçenek uretenlere, Gokalpçı sıyasüerın gosterdıgı sert tepküer, ulkemızde, çagdaş bu sosyolojının gelışmesını haydı onledı demeyelım ama haylı gecücürdı Artıları ve eksüerıyle Gokalp gunumuzde ve duşunce evrenımızde yaşıyor Turkleşmek, Islamlaşmak ve Muasırlaşmak, Turk Toresı, Hâtmıyetı Mılhye, Turk Me denıyetı Tanhı ve Turkçuluğun Esaslan)M hâlâ okuyor, tartışarak anlamaya ve değerlendırmeye çahşıyoruz Ondan alacagımız dersler bıtmedı Bıtecek gıbı de gorunmuyor Sonmeyen bır ışüc gıbı yolumuzu, onumuzu ve gelecegımızı aydınlatan Zıya Gokalp'e olan buyuk şukran borcumuzu, onun yolunda ve yonunde Gokalp'ı aşan yenı Gokalp'ler yetıştırerek odeyebüeceğımızı duşunuyorum da, ne zaman, nasü tam büemıyorum Osmanlıcı ve Islâmcüarın Gokalp'e gosterdıgı hoşgoru, Cumhunyetçüerın gosterdıgı ügı ve saygı yeterlı olabüır mı dersınız' Turkıye'de bolgeler arasında dengelı gelışme sağlamak amacıyla bolge planlarının hazırlanmasının, ulusal kalkınrnayı yavaşlatacagı duşuncesı, bu konuda onemlı bır engel oluşturmaktadır Bolge planları ıle ılgılı bır dıger çekınce ıse, planlamanın kapsamı genışledıkçe daha uzun bır doneme yayılması, hızlı ve dmamık bır degışım ıçındekı toplum sal ve ekonomık sıstemlerm bu surecın onunde gıtmesı ve uzun surelere tahammul edememesıdır Ancak, uzun surelı bır planm hedefı yalnızca nıcehksel bır degışım degıl yapısal degışıklıktır ve gerçek bır gelışme programının uygulanabümesı ıçın uzun surelerın goz onune alınması gereklıdır Turkıye'de bolgelerarası dengenın saglanması hedefı ne karşm, Marmara Bolgesı'nın tarıhsel sureç ıçındekı baskınlıgı daha da belırgınleşmektedır Ozellıkle DPT (1996)'nın yapmış oldugu sosyoekonomık gelışmışlık sıralaması ıle Marmara Bolgesı'nın, ulkenın ekonomık dınamızm odagı oldugu sayüaıla kanıtlanmaktadır Ulke nufusunun %25'ı, yatırım teşvıklerının ıse %49'u Marmara Bolgesı'nde yogunlaşmaktadır Bu bolge ıçınde de, Dogu Marmara alt bolgesınde yer alan IstanbulIzmıtAdapazan aksı ulkenın en yogun şe hırleşme alanı olmaktadır Yatınmlann bellı alanlarda yogunlaşması, nufusun da oncelıkle ıstıhdam olanakları nedenıyle bu alanlarda yogunlaşmasını getırmıştır Depremden en fazla hasar goren ıller/bolgeler, Marmara Bolgesı ıçınde nufus edümıştır? Bu yıkımların nedenı, yukandakı kaba, ancak gerçegı yakınsayan çozumlememızden çıkarsanabılır Depremın kendısının yaşam ıçın başlı başına yıkıcı bır doga olayı oldugu gozardı edılmemelıdır Bır de şu var Istanbul'un yerbılım harıtasına baktıgımızda, evet, kayalık bir zemınle karşılaşıyoruz, ancak harıtada bu kahverengıyle gosterılen kocaman kaya kutlesı, gevşek zemınle çevrelenmış, ya da boyle bır zemıne oturmuş dev bır tek yapıya ne de çok benzıyor1 Bu olçekte duşunuldugunde, yapı saglam, ama zemının durumu n e ' Bılmıyorum Oncekı gun, Yalova yakınlarındakı 4 8 buyukluktekı artçı sarsıntmın bıle Istanbul'u az çok, sonuçta ınsanları rahatsız edecek kadar salladıgı anımsanırsa, kentten en çok 40 km uzakta gerçekleşebılecek ve bu artçı sarsıntıdan yaklaşık 1000 kat daha buyuk bır depremın sonuçları tahmınlerın otesınde degüdır (En çok Istanbul'u etkıleyecek bır deprem olasılıgınm dogurduğu sorunlar, ınsanlanmızı "medya"ya degıl de "hsutı gazetesı"ne ınanıp neredeyse çocukluk ettıklerı gerekçesıyle dolaylı yoldan kınayarak degıl, onların gerçek yaşam koşullarının degışmesı yolunda çalışarak aşüabüır Ne yapılması gerektıgı ortadadır Depreme dayanıklı yapüar Insan larımız bılıme guvenıyor olsalar bıle, yapılarına guvenemıyorlar Haklılar Bır de şu var, ornegın 17 Eylul'de en çok Istanbul'u etkıleyecek bır depremın 'kesınlıkle ol mayacagını' hangı büımcı ılerı surebüırdı9 Ote yandan, top lumsal bır olgu olarak "fısıltı gazetesı"nın he zaman yanlış bılgı (haber) taşıdıgı da dogru degıldır, kımı zaman ve kımı yerde en dogru haber boyle yayüır Deprem konusunda degıl, tabıı Ayrı bır konu) Ükokulda bıze 2 Mehmet'ın "gemılennı karadan yuruterek" Istanbul'u fethettıgı anlatümıstı Kuşkusuz, soz konusu "gemı'ler belkı "taka" buyuklugundeydı, ancak çocuk kafamda, ıster ıstemez gunumuz gemüerıru gozumde canlandırıyor, sultanın bu ışı nasü başardıgına akıl erdıremıyor, yersız bır hayranlık duyuyordum (2 Mehmet, savaş tarıhınde bu ışı yapan ük kışı de degıldır) Sozcuklerın ıçerıgı yalnız zamarüa degışıyor degıl, konudan konuya da degışıyor Sonuçta, deprem ve genel olarak yerbılım konusunda, Marmara'nın bır "denız" olması da pek çok laşıyı yanıltıyor, sanırım Deprem, cografyanın konusu degıldır 1 Nurdan Unalan ODTUKPM 661/21