Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tü kuvvet artışıyla yüam, Marmara'da da görüldüğu gibi, kaçınılmaz olmaktadır. Binaların düzeltilmesi Az hasarlı ya da neredeyse hiç hasarsız, ama son deprem ve artçı sarsıntılar sırasında salınım yaparak sakinlerini ürkıitmüş binalar ıçin yogun bironanm ve güçlendirme arayışına girildigırıe öncekı bolumlerde deginilmişti. Bu noktada ük hatirlatlacak husus, ekteki çizelgede tanımlanmış ilk dört kusurun mevcut yapı uzerındekı etkisinin kaldınlabilmesinin olanaksızhgıdır. Ancak, 5. Tfen 19'asıralanmışdiğer (onbeş) kusurun teküyada kombine etkilerinin azalulması hedeüenebilir. Kbrit çöpu narınhgınde kolonlarla sarmaş dolaş yaşayan ve dügüm noktalan çogunlukla bozuk teşkil edilmiş Türk betonarmeciliginde, ashnda sadece başvuran kişilerin mülkü olan binalann degd, 1. ve İ derece deprem bolgelerindeki yapı stokunun bellı bır boİumunun, en azından hastane, klinik, okul, PTT ve trafo binaları başta olmak üzere kamu hizmeti gören binalann elden geçirümesi gereklidir. (Onanmgüçlendirme arayışının şimdılik sadece az sayıda ozel bina içın de olsa kamuoyu duyarhlıgı olarak kendini gösterişinden memnuniyet duyulmahdır. Ancak, kendini belli bir telaşla, dışa vuran bu duyarlılıgı ıstismar edicı başıboş ve etik anlayıştan uzak bir tamir piyasasmuı oluşması ise kuşku vericidir.) Burada onanm, sistem destekleme (iyileştirme, takvıye) ve güçlendirme kavramlannın birbırlerını tamamlayan ama tekil olarak ayn tanımları bulundugu hatırlatılmâlıdır. Onanm bır yapı elemanının kuçuk bır kesımindekı, lokal bır bozulmayı giderme işidir. Güçlendirme bır yapı elemanını tum boyunca, (kolonlarda bina yükseklıgı boyunca) saran yuksek kalıtelı bır betonarme cıdarla mantolayarak kuşatmakttr. Sistem desteklenmesi ıse, binanın genel taşıyıcı sistemmın yanal davranış za fiyetı, mantolanarak rıjıtleşlırilmiş kolonlar sayesınde bıle kontrol edilemedigi durumlarda başvurulan bir önlemdır. Bmadâ, bazı ara böle duvarların yerine yapı yüksekligi boyunca betonarme perde duvar in şa edilmesi gerekebılir. Doksanlı yıllann arka arkaya gelen depremlerı (1992 Erzincan, 1995 Dınar, 1998 Ceyhan) sonrasmda ozel girişimcilennkinden çok Afet lşleri Genel Mudürlügu eliyle resmen yurutulmuş operasyonlarda mantolama ve perde eklenmesı ışlemleri kapsamlı biçimde uygulanmıştır. Resmen gorevlendirümiş bazı universiteler ile muşavir muhendistk camiasının bir bölümünde bu konularda belli bir teorik birikim oluşmuştur. Uygulaması ıse, yenı yapı elemanlannın (çepermanto ya da betonarme perde) eski mevcut elemarüara betonarme davranış butunlugunu ve sürekliligini saglayıcı kaynaklama ve ozel yapıştırıcılarla birleştirme dahil, donatı detaylamasını da kapsayarak belh bir kalıtede yapılabilmıştır. Dolayısıyla, normal sakin bır pazarda, bu ışe koşulacakuygun, bilgüi teknik güç mevcuttur Ancak, şuüonemdeki telaşlı furyada, bır bölümü gerçekten işten anlayanlann yanı sıra gozu kara maceracı hatta dara duşmuşlük psikolojısının ıstismanna kadar geniş yelpazelı bır tasarımcıyapımcı grubu oluşma ıstidadındadır. Bu kargaşada yurttaşıh olup biteni anlayabilmesine bır olçude yardımcı olmak uzere, pratik bir orneklemeyle, tamamlayıcı bügiler verilmesi yoluna gıdüecektır Şekil1'de bırkaç katlı tıpık bır betonarme binanın kolon ve hrişlerine ındirgenmış olarak şe matik goruntüsü veritaıektedir. Bu binanın en alt katmda bazı kolonlarda küçük çatlaklar ve bir ara bölme duvannda da hem üstune gelen kirişin alt yüzeyinden biraz sıynlma, hem de rugla duvannda sıvanın dışına da varan bazı çatlaklar oluşmuş bulunur. Şekü2 uzerinde, binanın en alt kat planı verilmiş olup, uzerinde hafif hasarlı kolonlann ve duvann yeri de gösterilmektedir. Duvar çatlaklânnda Şekıl3te goruldugu gibi duvar yuzeyi boyunca köşegensel ın çatlaklar oluştugu.zaman endişe duyulabilir. Incelenen örnekte duvar çatlagı, boydan boya degilse kısmen köşegensel olarak kendini gostermiş bulunsun. Bu arada, kolon çatlak türlennin endişe verici olanlarını da hahrlatmakta yarar vardır. Bır kolonun alt ve ust uçlannda Şekil4 'te gorulen türden ıri köşegensel ve surekli çatlaklar ile aynca yere paralel çatlak ve beton sökülmeleri oluşmuşsa, kuşkulu bir durum var demektir. Kolon boyunca dıkeylemesine oluşmuş çatlaklardan ya da kolon boyu ortalanndaki sureksiz yatay çatlaklardan fazla telaşa kapılmaya gerek yoktur. Incelenen örnek binada çok iri olmamakla birükte kolon başlannın çatladıgı varsayılmaktadır. Aynca onanmgüçlendirme işlemine girmeden yapüması gerekli dayanım analizı hesaplarıyla uzennde çatlak gozlenmese bile bazı kolonlann hesap yonünden krıtik bulundugu sonucuna vanlrnıştır. Böylece toplam 9 kolonun mantolanarak guçlendirilmesinde yarar goruleceknr. Ancak bunun yerine sistem desteklemesi yaklaşımıyla da konu ele ahnabilir. Bu durumda çatlamış olan duvann bulundugu kesıme binanın tum katlan boyunca bır perde yerleştınlır, Benzer şekilde bır perde de 81 ve 82. kolonlan arasmda kalan kesime yerleştirüebilir Boylece X yonundeki davranışı ıtibariyle bınanın taşıyıcı sıstemi tamamen garantı altına alınabilir. Y yonünu ıhmal etmemek gerekecegınden bu dogrultuda da 3 ekseni boyunca C3 ve D3 kolonlan arasına bır betonarme perde yerleşurilebilir. Şimdi bu durumda her ild dogrultuda da yapı perdeli bina davranışma geçecegınden perdele nn uçlannda kalan kolonlann dışında kalan kolonlara çok kuçuk yanal deprem yuklerı gıder ve sistem buyuk olçude rahatlamış olur. Şekil5'te verılen şemada bu perdelerin kendı ustlerine rastlayan kinşlerle ve uçlannda kalan e s b kolonlarla baglantıların ılkelen gösterilmektedir. Perde eklenmesıyle çozum ile kolon mantolama ile çozum bellı başlı ıkı ana yaklaşım olarak ortaya çıkmaktadır. Bunlann arasında yapılacak terahın unsurlanndan bın elbette maliyettir, Ancak % 10 % 15 kadar daha masraflı bilanço çıkarması halinde dahı perde ilavesıyle sistem iyıleştirme çozumünun tercih edilmesinin daha uygun olacagının magdur yurttaşlara haurlanlmasında yarar gorülmektedir. Bina taşıyıcı sistemlennde perdelerin varlıgı deprem etldenne karşı tum yapının davranışını daha kontrollü küabılmektedır. Bu ozelügiyle, perdeler, uzmanlann ve araştırmacılann telkin ettigi ve onerdigi yapı elemanlandır. Hasarlı ya da zayıf yapı takviyesi işlerinde de sisteme perde eklenmesi çok rahatlatıcı bir çozum nıtehgı taşımaktadır. Betonarme binalann sistem desteklenmesi ve guçlendırilmesi ışlennde çelık kolonlarla çelik kırişlerle ve yahutta çelik çapraz takviyelerle çözüm aranması da rnumkundur. Ancak ulkerruzdeki yapı alışkanlıklan beton ile çelik takviye elemanlannın mukemmel yan yanalıgını garanti edebilecek düzeyde gözükmemektedır. Zümrütten akisler A. M. C. Şengör AssosIsa'dan önce bir Erice "Yaşamım boyunca felsefeye uygun düşmeyecek hiçbir şey yapmadım; dürüstlükten asla aynlmadım." Bu sözler yaşamını doğal bir şekilde tamamlamakta olan bir fılozofun etrafındaki öğrencilerine söylediği sözler değildir. Alçakça bir hile ile kandınlıp esir edilen ve daha sonra minimini ama hür vatanını dev ama ilkel Pers Imparatorluğuna karşı savunduğu için çarmıha gerilerek öldürülen bir hükümdann, ölüme gitmeden önce dostlan olan Aristoteles, Ksenokrates, Kalistenes, Teofrastui gibi filozofdoğabilimcilere yazdığı son mektubundaki sözleridir. Sözlerin yazarı Atarneuslu* Hermias gençliğinde Atina'ya gitmiş ve Akademi'de Aristoteles'in derslerini izlemişti (o tarihte Platon Sicilya'daydı). Atarneus çevresini ve Troas'da Assos dahil bazı yerleri içeren minik devletinin başına geçince, Platon'un ölümüyle çekiciliğiniyitirmiş olan Akademi'deki Aristoteles ve Ksenokrates gibi dostlarını ve belki o sırada memleketi Midilli adasında bulunan Teofrastus gibi diğer bazı doğa bilimcileri ve filozoflan ülkesine çağırdı. Bunlara Assos şehrini verdi. Assos'ta kendi başına gelen felâkete kadar bu bilginleri besledi, onlann çalışmalannı ilgiyle izledi, bazılarına bizzat katıldı, ülkesini onlarla birlikte tesbit edilen kurallara göre yönetti. Platon'un Slrakuza'da Dion'la beceremediği "kralın filozof olması" rüyası, Hermippos'un bildirdiklerinegöre Atarneus'da başarıldı. Hele Tertullian gibi cehaletiyle meşhur bir kilise babasının Aristoteles ve arkadaşlarının Hermias üzerindeki etkilerini 'kâfirce uygulamış' olmalarını söylemesi, hem filozofların hem de Hermias'ın bilim ve halk açısından ne iyi işler yapmış olmalan gerektiğini gösteren ek bir kanıt olarak görülmelidir. Bugünlerde biraraştırma bitirdim. Yeryüzündeki büyük çaplı (SOOıSOO km.) ve küçük yükseklikli (en çok 23 km) kubbe yapılannın oluşum ve gelişme mekanizmalanyla ilgili. Bu yapılarçok büyük ve çok basık olduklan için tanınmalan zor, jeoloji biliminin tüm tarihi boyunca da sorun o/muşlar. Bu araştırma tarihini de kendi sonuçlanmın başında bir özetleyeyim dedim. Bu iş beAssos, bir zamanni nereye götürdü tahmin edebilir misiniz? Herlar orada araştırmias'ın ve Assos'daki bilgin dostlarının karşısıma yapıp ders vena. Daha da ilginci, Tübingen Üniversitesi profesörlerinden Konrad Caiser'in Aristoteles 'in Merenlerin heykelleteoroloji adlı eserini Assos'ta yazmış olduğunu riyle süslenmeli, göstermesi. Bu eserAristoteles'in jeolojihakhngene akıllı bir uludaki (ikirlerinin çoğunu içeriyor. Caiser aynca, Aristoteles'in öğrencisi, dostu ve halefi olan Tesun uluslararası ofrastus 'un Ateş Üzerine adlı eserini de Assos 'ta bir bilim cenneti yazdığını belgeliyor. Bu eser Aristoteles'in düşünceleriyle bizim MiletllAnaksimenes'in, Sicilyalı Empedokles'in ve Platon'un düşüncelerini birbirine bağlıyor. Böylece, ben ilk defa Aristoteles'in kendi içinde tutarlı, zamanmın genel bilgi çerçevesiyle çelismeyen muhtesem bir tektonik teorisi geliştirmiş olduğunu kesfettim! Aristoteles bu kuramıyla bazı yerlerin yavaş yavaş yükselirken diğer yerlerin yavaş çökmesi gerektiğini, yükselen yerlerin kıt'aları, çöken yerlerin okyanuslan ve denizleri oluşturduğunu, zaman içinde bunlann yer değiştirmek zorunda olduğunu, depremlerin ve volkanlann genellikle deniz/kara sınınna yakın yerlerde olması gerektiğini kestirebiliyordu. Bu benim ilk ve orta çağdan bildiğim en görkemli ve en güçlü jeolojik teoridir; etkisi tâ 17. yüzyılın içinde modern jeolojinin kurucuları addedilen Nicolaus Steno ve Robert Hooke'un kitaplanna kadar görülür. Ceçenlerde eşim, oğlum ve şoförüm Cevdet'le sadece Hermias ve bilgin dostlannın anısını anmak için Assos'a gitmiştim. Akıl tanrıçası Athena'nın tapınağmdan Edremit Körfezi'nin ve içindeki Midilli adasının sunduğu eşsiz manzaranın ihtişamıyla büyülenmişken Sicilya'da uluslararası bir bilimsel toplantılar merkezi yapılmış olan ortaçağdan kalma Erlce şehri geldi aklıma. Ne kendisi, ne geçmişi, ne manzarası Assos'un eline su dökebilir. "Assos nlye bir Erice olmasın?" diye düşündüm. Geçmişte bir kez daha da iyisi olmuştu ya. Hayâlimde Aristoteles'in asil yüzü, tapınakta oturduğum sütun yıkıntısından kalkmak üzereyken omuzuma sarı saçlan ruzgörda uçuşan, tüle benzer incecik kumaştan kısacık bir elbise giymişyabancı olduğu muhakkakolağanüstü güzel bir kız dokundu. Ben kendisine doğru dönünce işaret parmağını iki dudağına götürerek banaağzımı hiç açmamış olmama rağmen"sus" işareti yaptı ve döndü gitti. Cüzelliğinin de etkisinde, ne demek istediğini anlamak için peşinden koştumsa da tapınağın arkasındaki tepenin ardında O'nu kaybettim. Tepede ne arandığımı soran Cevdet'e olanlan anlattım. Cülümsedi: "Kim bilir?" dedi, "belki de düşüncelerinizi okuyan Akıl Tanrıçasıydı; size 'şimdi zamanı değil, çeneni tut' diyordu!" Bense zamanın bir an evvel gelmesini, Assos'un birzamanlarorada araştırma yapıp ders verenlerin heykelleriyle süslü olarak gene akıllı bir ulusun uluslararası bir bilim cenneti olmasını arzuluyorum. "Bilge Umar'ın Türkiye'deki Tarihsel Adlar isimli o muhte}em eserine göre IzmirÇonakkale yolunun doğu yanıbofinda ve Dikili kavşağının tam karfisındaki harabeler. 657/5