Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Zümrütten akisler A. M. C. Şengör Maymunla öğretmen Sevgili dostum Naci Görur'e dlty,1998, pp 219) Cdlıforrua Unıversıtesı'ndekı araştırmacılar çocuklann hayal gucune yonelık olarak, fızıksel bazı objelerden, zıhınlerınde şekıller oluşturabümelerı ve boşlukta şekıller gorebılmelerme ve bunlan bırbırıyle ılışkılendırebılmelerıne yonelık olarak bır araştırma yaptüar Buna gore, bır grup çocuğa pıyano çalmayı, dıger gruba da bılgısayar kullanmayı ogrettıler Altı aylık bıı egıtımın sonunda, şekıllerı bırbırlerıyle ılışkılendırerek bır araya getırme konusunda pıyano çalmayı ogrenen gruptakı çocuklarda çok buyuk bır gelışme yaşanırken, bılgısayar kullanmayı ogrenen grupta onemlı bır gelışme kaydedılmedı (Healty, 1998 pp 219) Dil gelişimi Çocuklann zıhınleri, okuma kavramı, dıl, hayal gucu, soru sorma yetenegı gıbı konularda, alfabetık sesleri ve kelımelerı kavramaya gore daha fazla gelişmektedır Bılgısdyarlardakı elektronık kelıme kıtabı turu pratık yapmaya yonelık uygulamalar, okul oncesı çocuklarda olumsuz etkıler yapıyor Genel olarak, ıyı seçılrnış bılgısayar programları dogru yaş ıçın ve dogru şekılde kulldnıldıgında bazı yeteneklerın gelışınesırıde yardrlı olmakta Ancak bılgısayarda pratık yapmdyd yonelık yazılımların okul oncesı çocuklan olumsuz olarak etkıledıgı saptandı (Healty, 1998, pp 231) ,^ gulamalara, kalitelı yazılımlara ve uzman kışılerın kontrolune ıhtıyaç vardır Kontrolsuz olarak bılgısayar kullanımı çocuklan olumsuz olarak etkıleyebüıyor Uzman kışılerın kontrolunde, bılgısayarların olumsuz etkılen azaltılarak ve bıknçlı olarak yapılacak bılgısayar desteklı egıtımın, egıtım kahtesını onemlı bır şekılde arttıracagı, butun araşürmacılar tarafmdan kabul edılmekte Ancak, bılgısayarlar egıtımde amaç degıl araçtır Ayrıca bılgısayarlar egıtımde kul lanılan tek araç da olmamalıdır Çocuklann egıtımmde etkın olan ve yeteneklerrnın gelışımınde rol oynayan, sanat, kultur, okuma dıl bügısı, sosyal etkınlıkler ve spor, muzik gıbı çok onemlı etkenlerm varlıgı unutulmamalıdır Okullarda ve evde egıtım kalıtesını artırmak amacıyla butun kaynaklarm ve hedeflerın bügısayara yoneltılmesı, çocuklann eksık olarak gehşmesme neden olacaktır (*) Bılgısayar ve Egıtım Teknolojılerı Egıtımı Bolumu, Orta Dogu Teknık Umversıtesı, Turkıye nergıs@rorqual cc metu edu tr (**) Egıtım Sıstemlerı Teknolojısı Bolumu, Indıana Unıversıtesi,. Amerıka kursat@rndıana edu Kaynakça Çagıltay K, ErcılÇagıltay N Ercü, Y, (1998) Bılgısayar Desteklı Egıtıme Deştırel Bır Baloş, InetTr 1998'de sunuldu, http//www metu. edu.tr/~kursat/papers/ınettr98/ınet98 html Educaüon Week (1996), December 11, 1996, G P Healty, JM., (1998), How Computers Affect Our Chıldren's Mınds for better and worse, Sımon & Schuster, 1998 NIOSH (1991), NIOSH Publıcatıons on Vıdeo Dısplay Termınals (Revısed), US Dept of Health and Human Servıces Cıncınnatı, OH Publıc Health Servıce, ]une 1991 Sava, (1997), SG Electroruc genıe Address dehvered at NAESP State Leaders Conference, Arlıngton, VA, July 25,1997 SelfonGreen, J, Bucbngham D (1996) Dtgıtal vısıons Chıldrens creatıve uses of multımedıa technology Convergence, 2(2), 1996 pp 4779 Specıal Report (1996), what students must know to succeed m the 21st century Bethesda, MD VVbrld Future Socıety, 1996 Wall Street Journal(1995), November 13, 1995 p R8 Updegrove, D, Updegrove, K, (1991) Computers and Health Cause Affect, fall 1991, p43 Sonuç • 1996 yılında, ABD'de yapılan bır araştır maya gore, altı yaşından kuçuk olan bılgısayar kullanıcılannın ortalama olarak 6 degışık yazüıma sahıp oldukları goruldu Bu rakarnın her yıl hızla arttıgı belırtılmekte (Educatıon Week, 1996) Bılgısayarların çocuklar uzerındeh etkılerı ve kuçuk yaştakı bılgısayar kullanıcılannın oranındakı artış arasmda çok onemlı bır çelışkı bulunmaktadır Jane Healty kıtabında şoyle demektedır, " teknolojı, akülı bır şekılde planlandıgında ve yonetüdıgınde, butun bunlann çok otesınde bırçok şeyı gerçekleştırebüecek kapasıtededır " (Healty, 1998) Bılgısayarlar, dogru zamanda ve dogru şekılde kulldnüdıklarında egıtımde verımlılıgı arttırmaktadır Ancak, bılgısayarlann egıtımde kullanılması sırasında, her yaşa gore farklı uy Öğretmen, ilkokul öğrencisi olan kızını şehre yeni gelmiş olan Italyan sirkine götürmeğe söz vermişti. Gerçi sirk biletleri eskisi gi* bi değildi. Kendi çocukluğunda öğretmen mütevâzı harçlığıyla bile gezgin cambaz gösterilerine gidebiliyordu. Şimdi bu yabana sirke bilet alabilmek için uzun uzun düşünüp taşınmış, o yıl ailenin ki , tap ve sinema parasından keserek başarılı bir oğrenci olan kızına bu gösteriyi seyretme imkânını vermeğe karar vermişti. Hayvanlara özel bir tutkusu olan küçük kız, sirk afişlerinde yer alan bir maymunu pek merak ediyordu. Maymunun sirke kazandınlması için tam 30 milyon dolar ödenmişti bir başka sirke. Maymun sirkteki gösterilerin odak noktasıydı. Herkes onu görmeğe koşuyordu. Gösterı gerçekten muhteşemdi. 30 milyon dolarlık maymunun bir konuşmadığı kalmıstı. Neler neler yapmıyordu. Esas marifeti yuvarlak bir çemberi, diğer on maymunun koruduğu iki direk arasına sokmaktı. Oyunda ellerin kullanılması yasaktı. Pahalı maymun yalnız ayaklarıyla o çembere ne figürler yaptınyor, savunmayı türlu çeşitli oyunlarla aldatarak her girişiminde çemberi iki direk arasına sokmayı beceriyordu. Çember bazen hulahup gibi belinde dönüyor, bazen dizinde sürükleniyor, bazen hızla koşan saldırganın gerisinde kalıyordu. Ama maymun her seferinde çembere büyük bir ustalıkla hâkim oluyor, savunmayı çileden çıkarıyordu. Bir de çember iki direğin ortasından içeri girdi mi! Aman o ne sevinç gösterileri! Yerde taklalar, perendeler mi atılmıyor, savunmadaki arkadaşlarının sırtına mı tırmanılmıyor, seyircilere opücükler mi dağıtılmıyordu. Seyirci de bu büyuk başarıya verdiği coşkulu karşılıkla maymunu daha da bir keyiflendiriyordu. Herkes ayağa fırlıyor, alkış, ıslık, borazanlar, hattâve en hoşumaymunun adı yazan pankartlar! Küçük kız da çok sevmişti gösteriyi. Maymun gerçekten çok • iyi yetiştirilmişti. Gösteriden sonra maymunla beraber zafer turu atan bakıasının gururuna kimsenin bir diyeceği yoktu. Kuçuk kızın yanında oturan ve sirkin müdavimi olduğu her halinden belli olan1 Cilalı Ibo şapkalı adam bakıanın maaşının sirk mudurününkinden bile fazla olduğunu fısıldamıştı. Kuçuk kız babasının gelırinin pek çok katı olan rakamı hayretle algıladı. Babasına donüp maymu t nun fiyatı olduğu sirkin afişlerinde duyurulan 30 milyon doların kaç lira olduğunu sordu. "Benim aylığımın neredeyse doksandörtbin katı" diye cevap verdi babası. Kız, bu rakamların gerçek anla'. > mını, örneğin babasının bu kadar para kazanabilmek için yüzelli defa dunyaya gelmesi gerektiğini, tasavvur bile edemiyordugerçi \ ortada çok büyük meblağların bulunduğu muhakkaktı. < "Baba, o maymun niye o kadar pahalı?" diye sordu babasına eve donerken. "Çok sayıda insanın ilgisini çektiği için" diye cevap verdi babası. "Baksana her gece ne kadar insan onu seyrediyor, hem de ne fiyata!" "Niye?" "Bilmem, eğlenmek için." Kuçuk kız düşünmeğe başladı. Aklına babasının okul için söyledikleri geliyordu: "Okulda geçirdiğin her dakika, ömrünu zenginleştiren bir kazançtır" demişti. "Sirkte ne kazanılıyor?" diye düşündü, sonra bu soruyu babasına sordu. "Hoşça vakit geçiriliyor işte" dedi babası. Sonunda kız dayanamadı "Baba, biriki saat hoşça vakit geçirmek okuldan iyi mi?" Öğretmen şaşırmıştı. "Olur mu kızım?" dedi şaşkınlıkla, "Bu da nereden çıktı?" "Peki maymun da bakıcısı da niçin senden daha çok para kazanıyor?" Öğretmen bu soruyu beklemiyordu. Afallamıştı. Maymunun kendisinden değerli olduğunu hiç düşünmemişti, ama kızı işte bu niye böyle diye soruyordu. Yolun ortasında durdu, elinden tuttuğu kızına baktı "Bak evlâdım" dedi, "herkes hep yeteri kadar eğlenemediğinden yakınır, onun için eğlencenin müşterisi çoktur. Aklının kıtlığından yakınanı hiç duydun mu? Ben akıl satıyorum, bunun alıcısı genellikle gönüllü olmaz, zira aklın yokluğunun acısı hemen çıkmaz, nesiller sonra çıkar. Benim maymundan farkım, düşünerek benim yaptığım yapılmazsa insanlığın olamayacağını görebilmek, bundan heyecan ve mutluluk duyabilmektir. Benim tezahüratçılanm nesiller sonra geleceği için, ben onlardan şimdi bilet parası kesemiyorum. Benim yaptığımın keyfini sürecekler henüz doğmadığı için, şimdi bir gecelik eğlence satan maymun benden daha pahalı." 617/S