Katalog

.'! . ı <•' J > • ı 7 KORKU DILI Korkuyorum, öyleyse vanm. Uzmanlar, korkusuzluğun, sınırsız gözüpekliğin ozunde ayrışmamış, an bir korku okuyorlar: Korkuyorum, çunku vanm: Buradayım. Burada olmak, buradaoluşun farkında kalmak, korkulann özlusu. Korkusuz onun üzerine gitmeden edemeyen. Onun korkuluğu bu. Kierkegaard'dan Heidegger'e varoluş korkusu. Arada, korkusunu sevmeyi iş edinmiş bir Nietzsche'de duraklayarak. Sözlükler kıvıl kıvıl her dilde. Anadilimde de: Işkil, vesvese, kuruntu, şüphe, kuşüm, kuşku, şek, kaygı'dan endişe, urkuntu, urku, urperiş, yılgı, dehşet'e gidiyor gokkuşağı. Herkesin içinde bir ürkek, korkak, tabansız, odlek. Herkes siniyor, irkiliyor, yılıyor. Çekiniyor, goze alamıyor, sakınıyor, odupatlıyor herkesin. Korkudan dilini, küçük dilıni yutuyor. Huylanma ile başlayan, "yürek Selânik" ile artan, "can havli" ile davranan, beti benzi atan, şafak atan, ödü kopmaya varan bir silsile. Tıklım tıklım korku Dil. Bu fiiller, sıfatlar, durumlar bana ait. Aralannda yaşıyor, hayatımı sürdürüyorum. Korku duymamak kimin elinde? "Adamın biri korkuyu aramaya uzaklara gitmiş" diyordu Bloch ve ekliyordu: "Artık öylesine yakına geldi ki korkulanmız, onlann yerine Umud'u arama vaktidir". Yaşadığımız Hayat, safları çeşitlenen ve sıklaşan toplumsal yaşam hem arttırdı korkularımızın sayısını, hem de herbirimizi farklı korkulara boldu, bolüştürdü. Gerçekte tek bir Korku'muz olduğunu göremez olduk. "• '" '^'Araştırmaalar, kırda köyde statikliğini koruyan bâtıl ve korku kaynaklarının, sanayi toplumu metropollerinde hesaplanmaz ölçude hız kazandığını gösteriyor. Parçalanmış korkuyu, parçalanarak bir konu ya da nesne üzerinde yoğunlaştırılan korkuyu sınırlandırmak güç: Amerikan psikiyatrları, agorafobi ya da klostrofobi, asansor ya da yılan korkusu gibi yaygın olmayan 6500 fobi turu saptamışlardır, aralarında sebze (lachanophobie), araba (amaxophobie), bir masada 73 kişi oturma (triskaiderkaphobie), gibi ender rastlananlar olsa bile, gorkemli listedir. Daniel Sibony, bu insanları birer kahraman sayıyor: Bütiın korkularını bir obje'de toplayabildikleri için. Bu, Oteki'ni toplama eğilimi, ruhçözümcüye göre: "Elden kayıp giden herşeyi kendinde yeniden toplamak uzere Oteki'ne yüklemek". Bunca korku biçimi karşısında, bir o kadar korkuluk biçimi yok oysa. Kişi korkusuyla ortak yaşamanın yolunu bulamadığında, depresyon, alkole başvuru, hastalık ağır basıyor: Herşeyden kopuş. Korkunun tek uman mı korkuluk? Enis Batur 61 7/24