Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Zümrütten akhler Testis Kanserine Karşı Önlemler Yirmi yıldır testis tümörleri tedavi edilebiliyor, ancak her sene birçok genç adam zamanında teşhis edilip önlem almmadığı için kanserden ölüyor. A. M. C. Şengör Hata ve evrim... Charles Danvin 1836 yılında Beagle gezisinden dönduğü zaman, canlı türlerinin zamanla değiştiği fikri kafasında artık reddedilemez birgerçek olarak yer etmişti. Dâhi doğa bilimci, bu değişikliğin doğal çevrenin bu çevreye en iyi uyum sağlayan canlı türlerinin yaşam savaşını kazanarak, çevreye daha az uyabilenleri elemesiyle oldugunu da anlamıştı. O'na doğaya geniş bir perspektiften bakmayı öğreten dostu, modern jeolojinin en büyük kurucularından Sir Charles Lyell'in, ilk baskısı 18301833 yılları arasında yayımlanmış olan ")eoloji'nin Prensipleri" adlı klâsiğinde gösterdiği gibi, fiziksel çevre de jeolojik nedenlerden ötürü sürekli değiştiğine göre, canlılar âleminde de herhangı bir duraylılık söz konusu olamazdı. Aynen fiziksel çevre gibi ve ona bağlı olarak, canlılar da sürekli olarak değişmek zorundaydılar. Darvvin'in bu fikirlerini içeren ve tum insanlık târihinin en büyük bilim şaheserlerinden biri addolunun kitabın adı "Türlerin Kökeni"dir. Celgelelim, bu kitapta tartışılmayan tek konu da türlerin kökeni, yani nasıl ortaya çıktıkları konusudur. Danvin, yeni bir tür ortaya çıktıktan sonra onun yaşamak için doğada süren aamasız mücadeleye nasıl katıldığı, nasıl bu mücadelede çevreye en iyi uyum sağlayanlann doğal olarak seçildiği, doğal olarak seçilenlerin nasıl yeni bir canlı nüfusu oluşturduğu, nasıl değişen fiziksel ve nüfus şartlannın bu sefer bu yeni grup içinden yeni elemeleri doğurduğunu ve dolayısıyla ilksel topluluktan çok farklı bir topluluk elde edildiğini anlatmış, bunlan son derece akıllıca ve bilgince seçilmiş sayısız Hata yapan, örneklerle desteklemiştir. Ancak, Danvin yeni türlerinveya eskilehatâsını sistemine rinnasıl yaratıldığı konusunda tadahil edebilen mamen sessizdir, âdeta burada tanrıya açık kapı bırakmaktadır (her ne sistemler gelişir hikmetse bütun dunyada tanrıya guyâ yapacak iş bırakmadığı için ve yücelir. Danvin'e çatan köktendinciler O'nun kitabındaki bu açık kapıyı bir türlü görememişlerdir). Ancak Danvin'in açık bıraktığı kapıyı 20. yüzyılda Hollândalı botanikçi Hugo deVries kapatmıştır. DeVries, 1906 yılında canlı türlerinde yeniliğin, yani yeni türlerin ortaya çıkmasının kaynağının genetik bilgi iletişimindeki hatalar oldugunu göstermiştir. Ancak gerek bu hataların oluşumu gerekse de kromozomlar yoluyla iletişimi pek çok küçük faktorün ortak bileşeni olarak oluştuğundan onceden kestirilmelerl ancak istatistikî yöntemlerin sınırları içinde mümkün olabilmekte, bir diğer deyişle yeni türlerin nasıl, nerede ve ne zaman hangi sekilde ortaya çıkacağı muayyen bir şekilde bilinememektedir. DeVries bu genetik hatalara Lötince "değişme" anlamına gelen mutare'den mütasyon adını vermiştir. Hepimizin bildiği gibi mütasyonların çoğu zararlı sonuçlar verir, hattâ bazan değişime uğrayan canlının (mütant) ölümüne neden olur (iki kafalı buzağılar, bes ayaklı atlar). Ama pek ender olarak mütasyon çevresiyle başa çıkma yeteneği benzerlehnden çok üstün olan bir canlı ortaya çıkanverir. Işte bu "ustün" canlı yaşam savaşında diğerlerini alteder ve onun genleri yeni bir tür doğurur. Bilim de aynen canlılar âlemi gibi çalışır. Bilimde türlerin yerini fikirler tutar. Yeni fikirler genellikle eskilerle çelişen (dolayısıyla eskiler açısından "hatalı") düşüncelerden oluşur. Eski fikirlerle çelişen fikirler çevre ile (yani gozlemlerle) eskilerden daha büyük bir uyum içindeyseler, o zaman eski fikirler elenir ve yeniler eskilerin yerini alırlar. Canlılar âleminde çevre nasıl seçici bir etki yapıyorsa, fikirler âleminde de aynı şey geçerlidir. Çevre ne kadar geniş olursa, fikirler o derece buyuk bir hızla elenir (ve dolayısıyla değişir, gelişir), Çevrenin dar olduğu yerlerde gelişen "endemik (=dar çevreye has) fikirler, çevrenin fakirliğini yansıtacak derecede çelimsiz olurlar. Bu nedenle kapalı toplumlar da gelişemez. Bilgisayarlann hatâ yapmalanna izin verilmediği için bunlar yenilik üretemez, yani kendilerini programlayamazlar. Ancak hatâ yapan ve bu hatâsını çalışma sistemine dahil edebilen sistemlergelişmeye, yücelmeye açıktır. Hatâsız sistemler fosilleşmeye, donmaya mahkumdurlar. Hatâsız olmak marifet değil, zuldur. Marifet, hatâyı değerlendirebilmektir. . u K anser uzmanları genç erkekle rın ayda en az bır kez testıslerını yoklayarak kontrol etmelerı gerektıgını belırtıyorlar Herhangı bır sertlık veya yumru kotucul bır urun ılk belırtısı olabılır Onemsız gıbı gorunen en kuçuk bır degışıklıkte bıle hemen uzmanlara başvurmak hayaü onem taşıyor Doktorlar kendı kendıne yapılacak kontrol ıçın en uygun yerın kuvette veya duşun altında banyo yaparken oldugunu soyluyorlar, çunku erbezı torbasının de nsı suda durnduz oluyor ve kuçuk bır yumru kolayca farkedılebüıyor Son 2"5 yıldır testis kanserı hemen hemen tum Batılı sanayı ulkelerınde sal gın halınde yaygınlaştı Uzmanlar bu hastalıgın gelışmekte olan ulkelerden çok, gelışmış ulkelerde gorulmesının nedenını henuz açıklıyamıyorlar Semınom olmayan, çok hızlı ılerleyıp kısa zamanda metastaz yapan ve bıyolojık olarak en tehlıkelı kanser turune Kanser hücreleri kontrolden çıkarak buyuyor. yakalananların yaş ortalaması 27 Daha man olarak kabul edılmıyor Bu nedenle hastalaaz tehlıkelı olan semınom ıse 37 yaş ve ustunde nn hıç olmazsa başlangıç aşamasında bu konugoruluyor Son yırmı yıla kadar genç hastalann da uzman merkezlerde tedavi olmalan onemle yaşama şansı pek yoktu Çok az sayıda hasta vurgulanıyor Arkabatmdaoluşantumorlerınte urun gelıştıgı erbezının alınmasıyla kurtulmak mızlenmesı de deneyım ve uzmanlık gerektıren mumkundu, çogu ıse metastaz nederayle kısa bır drnelıyat Yetermce tecrubesı olmayan dok zamanda olduler torlarınbu operasyonda, ejakulasyonu sagiayan Yetmışlı yülarm sonunda bılım adamları buyuk toplardamar ve aort yanındakı, hemen cısplatın ıle yapılan etkılı kemoterapı yontemlehemen gorunmeyen sınır hflerını kesme olasılı rı gelıştırdıler Bu yontemle zamanında teşhis gı çok fazla Bu durumda hasta üerde ancak ya edılen testis kanserınde yaşama şansı optımal pay yollarla çocuk sahıbı olabılır Testis kanser bır tedavi sonucunda yuzde 90'a erıstı lerının zamanında teşhis edılememesının en bu Ceç kalınıyor Bu gelışmelere ragmen Avrupa'da hâlâ her yıl yuzlerce genç erkek, teşhıste geç kalındıgı ıçm erbezı kanserınden olmektedır Yapılan araş tırmalarda vakalarm ortalama olarak ancak yan smda metastaz oluşmadan uzmanlara başvurulmuş ve döktorlar amelıyatla mudahale edebılmışleıdıı Dığeı yaıısında ıse ılk belırtıler ortaya çıktıgında kanserın çoktan vucudun dıger kısımlarınayayümışoldugugoruldu Testis kanserındp çogunlukla karnm arka bolgesındekı lenf bpzlerınp ve dkcıgerlere sıçnyor ama karacı ger, beyın kemıkler veya smdırım organlarına da yayılabılıyor Tumorler bır ıkı hafta ıçınde buyuklukleı ım vc agırlıklarını ıkı katına çıkartabıldıklerı ıçın genellıkle testısler bır kılo agırlıgına ve uı bır portakal buyukluğune erıştıgınde doktorlara bdşvuruluyor Kemoterapı tedavılerının de tum hastdldid yaidrlı oldugu soylpnemfv Birçok ulkede yapılan didştırmaldr uzrridrıldşrnış merkezleıle kuçuk tıp merkezlerı arasınddkı kalıte farkını ortaya koymuştur Yılda 15'den az testis kanserı hastasına rısklı kemoterapı ılaçldrıyla mudahale eden bır doktor, yetennce deneyımlı ve uz yuk nedenleımden bırı, aıle hekımlerı ve ozel doktorluk yapan pratısyenlerırı hastaldrını belden aşagıya muayene etmekten kaçınmaldrı Ozellıkle taşrada ozel doktor olarak çalı şanlar en çok eleştırüenler, çunku ılerlemış vakalann çogu bu bolgelerden gelıyor Ingıltere ve Amerıka'da yıllardır okullar ve saglık orgutlerı çeşıtlı tanıtım programlan ve reklam dfışlenyle erkeklerın kansere karşı kendı kendılerını nasıl kontrol etmelerı gerektıgı ogretılıyor BirçokAvrupa ulkesınde ıse, kadınların meme kanserine karşı kendılerını kontrol et melerı dogal karşılansa da erkeklenn bu "kendı kendını kontrol fıkrını benımsedıklerı soylenemez Uzmanlar bunu pek çok genç erkegın korkmasma ve utanmasına bdglıyorlar ve cınsel organların saglıuı ıçın bu konudakı tabuldrm yıkılması gerektıgıne ınanıyorlar Ancak bu konuda erkeklenn onemlı bır ydrdırncısı var, kadınlar Zamanında teşhis edılebılen testis kansen vakalannın çogunda ılk belırtılerı fark edenler eşler veya kız arkadaşlar oluyor Alev Kınm, Kaynak Der Spıegel 8/1998 . i' \ â 599/5