10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hamah.J (Eds), 1992: Sca Level Changes: Determmatıon and Effects, Aınencaıı Gvophysıcal iltıon, VVashmglon, D. C. IPCC (hıtergovernmental Panel on Clmıate Ctıange), 1990: Chmate Change The IPCCScıcntıfic Asscssment; J.T. Houghlon. G.j'. Jenhns, J.J. Ephraums, Eds.; Cambndge Unıversity Prcss, Cambndge. IPCC (lntergovemmental Panel on Chmate Change), 1995: Chmate Change 1995: The Scıence otCümate Change,]. T. Houghton, L G. Meıra Fılho, B.A. Callander, N. Harrıs. A. KattenbergandK. Maskell, Eds., Cambndge Unıversity Press, Cambndge. Kaıl, T, 1992: Nıghttımc VVarmmg Trend ldentıSed, Scıence Nem, 140(1), 4. Kadıoğlu, M, 1997. Trends m Surtace Aır'lemperature DataOverTurkcy. Int. lourn.il of Clımatology, 17, Sl 1520. Kadıoğlu, M., 1993a Türkiye 'de Iklim Degişiklıği ve Olası Etkîleri. Çevre Koruma, 47, 3437. Kadıoğlu, M., 1993b: CAP Bölgesınde Beklenen Iklim Değişüclüderi. TMMOB GAP'la Teknık Hızmeüer Sempozyumu, 1012 Kasım 1993, Ankara. 327343. Kadıoğlu, M, Şen, Z., andBatuı, E., 1998: Thegreatestsodawaterlake m the vvorld and how ıtısınuuencedby chmatıcchange, Ann. Geophysıcae, İS, 14891497. Kung.EC, 1988 ChmateDynamıcsCourseNotes,Dept olAtmosp henc. Scıence, Unıversity ofMıssourı. RasmussonE.M. andJ.M. VVallace, 1983:MeteorologicalAspectsofthe El NiholSouthern Oscıllaüon. Scıence, (222), pp. 11951202. TürkDenızAraşurmalan Vakfı (TÜDAV). 1997: YerelGündem21. Beykozlst, s.8. Woodworth, P.l. 1990 A search for acceleraüons n records olEuıopcan mcan sea level Int J Clımatology, 10, 129143. Kaynaklar VVMO, 1987: The Global Chmate System: Autumn 1984Spnng 1986 ChBigford, T.E., 1991: Scalevcl nse, nearshore üsherıes, and the fıshıngırımate System Monitonng. CSMR84I86. dustry. Coast. Mgmt. 19, 417 437. Changnon, A.C., 1992: lnadvertent V/eather Modtâcation in Urban Are(*) Doç, Dr.ı Meteoroloji Mühendisi as;Lessons!orGlobal Chmate Change, Bull. Amer Meteor. Soc., 73(5), [email protected] 26. • La Nina Türkiye'yi etkiler rtıi? Okyanuslarda bölgesel su akıntüarındaki degişimler, El Nino ve La Ninya gibi küresel olarak dünya iklimini etküeyebüen olaylara neden olabiliyor. El Nino konusunda ülkemizde çok konuşuldu; önümüzdeki gunlerde de La Nina gündemimizi meşgul edecege benziyor. El Niiio'nun (okunuşu, "El Ninyo") tersine, Pasifık Okyanusunun dogu ve tropikal enlemlerindeki su yüzey sıcaklıklarının mevsim normallerinden daha soguk oldugu yıllara La Nina adı verüır. La Nina (okunuşu, 'La Ninya"), "kız çocugu" veya "kız kardeş" olarak Tükçeye çevrümelidir. Böylece, (El Nino/Güneyli Salınımlan) ENSO'nun sıcak devresi H Nino olarak adlandırüırken; soguk devresi de La Nina olarak adlandınlmaktadır. ENSO'nun soguk devresine ilk zamanlarda El Viejo veya antıEl Nino da denmışse artık ENSO'nun soguk devresıne genellikle La Nifla denmektedir. Türkiye'de, dünya iklimini etkileyen bu olaylann ekonomik ve ekolojik yonu çogu kez goz ardı edümektedır. Bu olaylann önceden kestırilmesı ve anlaşılmasının sadece bir ülke degil dünya ekolojısı ve ekonomisinde büyük önemi vardır. El Nino ile La Nina olaylan bir birleri ardı sıra ortaya çıkar. Türkiye gibi tropiklerin dışındaki bir çok ulke (ABD, Japonya) için de El Nino yıllannın tahmini tarım alanlannın planlanması, su kaynaklannın yönetımı, tahil, perrol ve dogal gaz stoklarının belirlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Işte bu nedenledir ki ABD'nin NASA, Ulusal Meteorolojı Servısi ve benzerı bır çok kamu kuruluşu El Nino'yu gozetleme, belırleme ve tahmın etmek ıçın önemlı çalışmalar yapmaktadır. Pasifık Okyanusu kıyılarında gözlenen El Nino ve La Nina olaylan, dünyanın herhangi bir bolgesinde meydana gelen iklimsel degişimlerin diğer bolgeler üzerinde de ne denli etkili olabileceğinin en oneınli kamtlarından bındir. Dikkat! İçinde bulundugumuz bu gunlerde Peru açıklarında yem bir La Nina gelışmekte. Önümüzdeki gunlerde ikiz kardeşi El Nino gibi kendinden çok söz ettirebilir. Bununla birlikte yagış ve hava sıcakhgınm, atmosfeıde aynı anda etküı olan çok farklı yersel ve zarnansal olçeklerdekı oldukça kanşık hava hareketlerinın ve oldukca nonlıneer olan okyanusatmosferkara etkileşimlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkdığı unutulmamalı. Bu nedenle yağış ve hava sıcaklıklarırıdakı degışımi tamamen El Nino veya La Nina gıbı tek bır okyanusiklim olayı ile bire bir açıklamak mümkün degil. Aynı zamanda, Türkiyedeki hava şartlarını, dunya atmosferindekı degişimlerdcn soyutlamak da mumkun degüdir. ENSO'nun Pasıfik Okyanusunun tropikal enlemlerindeki etkısı oldukca ıyı bır şekılde bılinmesıne ragmen, dünyanın degişen genel hava hareketlerı nedeniyle Türkiye'de de La Nina'dan dolayı hava şartlarında bazı degışıkliklcı olması ihtimal dahilindediı. Ilerikı yıllarda El Nıno'nun dunyanm degişen ıklımi ile beraber daha şiddetli ve yıkıcı bır şekılde ortaya çıkması muhtemeldır Bu olasüık, ortaya çıkış şekli gibi, ne zaman görülecoginin de onceden tahmin edilememesı, degişik atmosfenk hareketler sonucunda tum dunyayı etkısı altına alan El Nino olayını, daha ılgı çekıcı ve bır o kadar da tedırgm edıci boyutlara vardırmaktadır. "Küresel Düşün, Yerel Hareket Et" Küresel ıklim degışımı problemmın çözümüne katkıda bulunrnak için onu sadece ekstrem hava olaylannda hatırlayarak spekülasyonlarda bulunmak yeterlı degüdır. Gunumüzde ıklim degişikligi, toplumlann en az kalkınma, açlık, saglık kadar dunyanın üzerinde durması gereken çevre sorunlannın başında gelıyor. Bu nedenle, 21. Yüzyıla girmek üzere oldugumuz bu gunlerde kalkınma çabaları üe çevreyi yıtırme endışelen "Sttrdürülebilir Kalkınma" kavramını ortaya çıkarttı. Hazıran 1992'de Bırleşmiş Milletler Kalkınma ve Çevre Uluslararası Konferansı (UNCED) adırıda bir Dunya Zırvesi de gercekleştirüdi. Bu zirve sonucunda ımzaya açılan beş temel belgeden bıri olan (Local Agenda 21) Gündem 21ı de Türkıye kabul etmiştir. Son olarak Aralık 1997'de önce Bonn, sonra da Kyoto'dakı zırvelerde küresel ıklıın degışımi problemı tekrar tekrar ele alındı. Turn dunyadaki ulkeler altı ayrı grupa ayrıldı ve her grup için C02 ve dıger sera gazlarının ernisyonlannın 2000 yılından sonra azaltüacagı hedefler ayrı ayrı belirlenmeye çabşıldı. Uzayan konferansın sonucunda üzerinde anlaşüan Kyoto Protokolu başta ABD olmak üzere bır çok ülkenin meclisince henüz onaylanmadıgı ıçm uygulamaya konmadı. Gelışmekte olan ülkeler once gelışmış ulkeler kadar atmosferi kırletmeyi, sonra emisyonlarda bır azaltmaya gitmeyı isterken, gelişmiş olan ulkeler gelişmekte olan ulkelerin de emisyonlarında öneınli bir azaltmaya gitmelerini ("ortaklık") istiyor. Böylece gelişmiş ülkcler, sora gazlanru azaltmaları için gerek lı olan teknolojıyı gclışmckte olan ülkelere satarak, ekonomık kayıplarını en aza mdırgemeyı düşünüyor. Yukselen denız sevıyelerı nedenıyle kısmen yok olma tehlikesinde olan acia ulkelerıncierı bir i olan Fiji'den bir yetkili "Onlar bu olayuı ekonomik tarafma bakıyor, halbuki bu insaıı ırkı için bir ölüm kalım meselesidir" şeklinde bu gunkü durumu özetle mektedır. Artık Dünya, Gundem 21 üe gelecek yüzyıla hazırlanmalı dır. Gundem 21, Rıo Deklarasyonu'nda yeralan ükelerın bır uygulama belgesıdır. 1990'h yülardan 2000'li yıllara kadar uzanan donemde ve devammda çevre ve ekonomiyi etkileyen tüm alanlarda, hukümetlerin, kalkındırma örgutlerinin, Birleşmis Milletler kuruluşlarının ve bagımsız sektörlerin yapması gereken faaliyetleri tanımlayan bır eylem planıdır. Gundem 21, hükümetlerden bıreylere kadar herkesm "Sür~ dürulebilır Kalkınma" anlayışı içinde çalışmasını ongormekte599/14 dır. Gündem 21 'in 28. Paragrafi da yerel yönetımlere yükümlülük ve ödevler vermektedır. Rıo Toplantısı'ndan sonra Dünya'nın pek çok bolgesinde kentler Gundem 21 'i yerel düzeyde gerçekleştırmek uzere harekete geçmistir. Daha sonralan Avrupa Kentlerı 1994'de imzaladıklan Aalborg Sözleşmesi ile belediyeler Yerel Gündem 21ı hazırlayacaklannı ve sürdürülebüir kentler yaratacaklannı tekrarlamıştır (TUDAV 1997) Bu Kyoto'da da tartışmasız kabul görmüşrür. Böylece, "Küresel Dü şün, Yerel Hareket Et" felsefesi, ıster küçuk ister büyuk olsun, yurtdışında bir çok yerel yonetim, belde ve beledıye tarafındcin hayata gecırilnııştir. 1998'in sonlarında Buenos Aires'de tekrar toplanacak iklim zirvesine kadar bakalım Türkiye dahü kaç ülke bu protokollan onayıp yürürlüge koyabüecek. Hükümetler, uluslararası anlaş malardan dogan yükümlüklerını yerine getırse de getinnese de, bır çok gelişmiş ve gelışmekte olan ülkelerde oldugu gıbı Yerel Gündem 21 adlı çevre hareketının ülkemizde de bır an once yaygınlaşması gerekıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle