25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ATANtıSMAIL MURA1 Dumanaltı kadınlarda akciğer kanseri yapıyor K ocaları sigara içen kadınların diğer kadınlara kıyasla daha çok akciğer kanserine yakalandıkları belirlendi. Hesaplara göre bu insanlar, kocaları sigara içmeyen kadınlara göre yüzde 30 daha çok kanser riski altında bulunuyorlar. Meme kanserine çok erken teşhis Lazer ışığı ile 1 mm' den küçük tümörler yakalanabilecek.. BİLGİ BANKASI * Sigara içenler içmeyenlerden 18 yıl dahaazyaif'yor. (Contingencies) ' Motorlutas : araçları, atmosferin ısınmasına yoı can karbondioksitin yüzde 17 sinde .orumlu World 1990) * Işık ışınları SamanyoHı galaksisinin bir ucundan diğerine 100 u<> yılda gider. IşıkGüneş'ten Dünya'ya 500 s •niyede gelir. (The Edge ol Infinity) * Seksen yaşına geldiğinde insanlaı ın her yüz kişiden 7'si kör oluyor (Johns Hopkins Tıp Enstitüsü) * Bir memelinin kalbi yaşamı boyunca ortalama bir buçuk milyar deta çarpar. (On Size and Lile) * Insandan farklı olarak kuşların göz küreleri göz boşluğuna bağlıdır. Göz küreleri sabit olduğundan kuşlar gözlerini ancak baş ve boyunlarını çevirerek hareket ettirebilir. Baykuşlar başlarını bir çemberin dörtte üçü kadar (270 derece) döndürebilirler. (Senses and Sensibilities) * Yeryüzünde her yıl yaklaşık Konya lli yüzö'lçümünde tropik orman yok ediliyor. * Uykusuz ve yorgun sürücüler her yıl 40 bin trafik kazasına neden oluyorlar. Sürücülehn beşte biri yorgun durumda araç kullanıyor. (New York Times) A Pasif sigara içimi olarak adlandırılan bu dumanaltı olayıyla kanser arasındaki bağlantı şu gözleme dayanıyor: Sigara içilen bir evde yaşayan kadınlarda, bilinen sigara kanseri yerine, daha çok adenokarzinom ortaya çıkıyor. Bu tümörlere, ciğerlerin derin bölgelerinde rastlanıyor. Bu bölgelere sigara içiminin gaz biçimindeki, ikincil dumanların daha kolay ulaştığı sanılıyor Bu sonuçlar, bugüne kadarki en geniş, en kapsamlı ve en itinalı pasif sigara içimi araştırmasından çıktı. Amerikan Milli Kanser Enstitüsünün finanse ettiği bu araştırma Amerikan nüfusunun yüzde 8 ini kapsadı ve Atlanta, Houston, New Orleans ve San Fransisko bölgelerinde yapıldı. Son üç yıl içinde buralarda yaşayan ve akciöer kanserine yakalanmış kadınlar saptandı ve kendilerinin, kocalarının sigara içip içmedikleri soruşturuldu. Araştırma 5 yıllık bir dönemi kapsadığı için, "Canser Epidemiyology, Biomarkers and Prevention" (Cilt 1, s.35) dergisinde şimdilik sadece ara rapor olarak yayınlan vrupa ve ABD'de 1015 kadından biri göğüs kanserine yakalanıyor. Tıp bilimcileri, tümörlerin başlangıç aşamasında saptanabilmesi halinde, hastaların yüzde 80 lyileşeceğini söylüyor. Goğüsün düzenli olarak elle ve röntgenle taranması, kontrol edilmesiyle en küçük 35 mm büyüklüğündeki tümörlerin saptanabileceği belirtiliyor. An'cak şimdi lazer tekniği sayesinde 1 mm den daha küçük tümörler bile görulebilecek Işık deriden, röntgen ışınları gibi basit bir şekilde geçmez Ama ışığın deriden geçtiği bilinir. Siz de bunu deneyle görebilirsiniz. Karanlık bir odada bir el lambasıyla elinizi aydınlatın. Eliniz ışık içinde kalacaktır Tabi kadın göğsü elden farklıdır. Işınlar yüksek enerjili olmalı ve deriyi tahripetmemelidir Yapay nef es borusu U zun süre yoğun bakımda suni nefes almak zorunda kalan hastaların nefes borularında bazen önemli zararlar ortaya çıkar. Nefes borusuna takılan hortumun sürtunmesi ve baskısı ile mukozada yangılar oluşur. Nefes borusu bu durumlar karşısında daralabilir ve hasta nefes alamaz duruma gelebilir. Eğer bu daralma nefes borusunun kısa bir bölümündeyse, daralan kesim kesilerek durum kurtarılabilir. Ancak bu daralma 4 cm 'den büyükse bu operasyon yapılamaz. Bu durumda ise nefes borusuna bir delik açılır ve bir tüp takılır. Hasta konuşabilmek için dışardan eliyle deliği kapatmak zorun Berlin Steglitz Kliniğlnde geliştirilen yapay nefes alda kalır. Tabii bu da hastanın yaşam ma borusu bir silikon hortumdan oluşuyor. kalitesini oldukça düşürür. Silikon hortumun içl bir çeşit jelle kaplı. Bütün bu olumsuzlukları önlemek amaHayvanlarda, domuzda yapılan deneyler cıyla Berlin Kliniğinden (Stcglitz) kulakprotezin kullanılabilirliğini gösterdi. Üretiburun boğaz uzmanı Alexander Berghauc len prototipler üç insanda başarıyla debir nefes borusu protezi geliştirdi. 6 cm nendi. Hastalar rahatça nefes alabildiler uzunluğunda doğal nefes borusunu taklit ve konuşabildiler. Yapay protez şimdilik eden bu protez, başlangıç ve sonunda sadece gırtlağın aşağı kısmında kullanılametal olan bir silikon hortumdan oluşubiliyor. Berghaus, gırtlağın iç kısımlarınyor. Silikon hortumun geri bölümü elastik; daki dar bölgelerde de protezin kullanılaböylece nefes borusunun arkasından gebilmesi için çalışmalar yapıyor. (z/NUW8/ çen yemek borusunun zedelenmesi de 1/92) engelleniyor. şık ışınları bugüne kadar teşhis amacıyla kullamlmıyordu. Elde görüldüğü gibi deriyi geçiyor ancak sonuçlannın saptanması zor oluyordu. Ancak şimdi bu ışınların sonuçları çok ince bir metal bantta görülebiliyor. New York Şehir Üniversitesinden elektro mühendisler, lazer ışığıyla tümörleri saptayacak bir yöntem geliştirdiler. Yöntem, ışık fotonlarının gidiş dönüş zamanlarını ölçmekte, tümöre rastladığı için "geç kalan" fotonların tabaka üzerinde yarattığı görüntülerden tümör saptanmaktadır New Yorklu bilimcilerin geliştirdikleri yöntemin röntgen cihazından daha hassas sonuçlar verdiği, ancak yöntemin teknik bakımdan uygulanabilir hale gelebilmesi için 5 yıla ihtiyaç olduğu belirtilmekte (z) * Dunyada her yıl yaklaşık Konya ili yüzölçümünde tropik orman yok ediliyor. * En uzun yaşam beklentisi olan ulus Japonlar. Buna karşın nüfus başına en fazla sağlık harcaması yapan ülke olan ABD uzun yaşam istatistiklerinde 17. sırada yer alıyor. (The Washington Post) * ABD'de 500 milyon taşıtlastiğinin şişme havası yüzde 50 ile 80 arasında az olduğundan lastik havası yetersiz olan her araç yola sürtünmenin artması nedeniyle % 5 daha lazla yakıt harcıyor. Amerikalılar lastiklerine yeterli hava vermiş olsalar her yıl 7 milyon ton akaryakıt tasarruf edilecek. En iyi akaryakıt tasarrufu çelik kemerli radyal lastiklerle sağlanıyor. Olüme izin Massachusetts eyalet mahkemesi (ABD) dejeneratif bir sinir hastalığı nedeniyle iyileşme umudu olmayan bttkisel hayattakl Jane Doe'nin (33) "fişten çekilmesine"karar verdi. Merkezi sinir sisteminde ilerleyici hasara neden olan Canavan hastalığı nedeniyle ailesi ve avukatı kadın hastanın da ha fazla yaşatılmaması için mahkemeye başvurmuştu. Hasta 1982 den beri sondayla besleniyordu. Zamanla tam felç gelişen ve derin ağrılı uyaranlara bile yanıt vermeyen hastanın ölüme terkedilmesine karşı çıkan mahkeme üyelerinden Joseph R. Nolan ise hastayı besleyen tüplerin ve serumun çekilmesi sonucunda Jane doe'nin açlık ve susuzluk sonucu öldürülmesine katılmadığını belirtti. Karar mahkemede dörde karşı üç oyla alındı. 2567
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle