Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARTIŞMASI ığaraya davet ozgurluk çığırtkanları bır araya ge»lordahı kurtaramayacaklardır arıdakı ornekte de gorulduğu gıbı, /ıvn üretmeye hıçbır engel, hıçbır sıktur Gerek Eınsteın'ın, gerekse de T ın pek sık belırttıklerı gıbı, bılımın rına cevap bulabılmenın herhangı •todu bır yolu yoktur Bılım, sorula evap bulabılmek ıçın her yolu ama ılu geçerlı saymaktadır Ancak elde cevaplarm bılımın kalıcı hazınesıne edılebılmelerı, yanı bılımsel olabılı ıçın ıse, karşımıza doğanın bızlere ı sınır çıkmaktadır Doğanın açıklanı arnaçlayan bılım, sorularına ancak ıle çelışmeyecek cevapları kabul rabend'in tezlerine... bu noktada Feyerabend ve Imre Lagıbı felsefecılerın yolları Pop<ınden ayrılmaktadır Bunlar Popşu soruyu yoneltmektedırler Insan ırı yanılmaz olmadığına gore bıze ı cevapların doğa ıle uyum ıçınde olından gozlem yoluyla nasıl emın rız? örnegın Feyerabend tarıhte nın "gene de hareket edıyor (5) lyle meşhur engızısyon davasında yı mahkum eden Kardinal BellarmiDU nedenle Galıle ye karşı haklı buldır Sabahleyın şafakta yatağından her aklı basında ınsan Gunesın zeığru yukseldığını' gorur' Aksam da dunyaya nazaran hareket ederek altında nıhayet kaybolur Feyera• gore bu çıplak gerçek ortada du, dunyanın kımse tarafından hısseen ve Arısto tarafından da ımkânsız ı gosterılen (') donmesını ıddıa edeIkın ınanç ve dolayısıyla huzuruna z eden Galıle'nın mahkum edılmesı doğru bır hareket olamazdıi bılımı bılım olmayandan ayıran bır da olamayacağına gore, Kardinal nıno nun kendı dar çerçevelı gozıne Incıl e dayanarak verdığı yorum îlıle'nın teleskobuyla yaptığı yenı ılere ve bunların o zamana kadar nış dığer gozlemsel verılerın bu .iuIde edılen daha genıs bır çerçevede ı baştan yorumuna dayanarak soyrı kadar değer taşıyor olmalıydı nıno nun fıkırlerı halkın rahatını kalığına gore, halkın ınançlarına tecaen taaîıle nın haksız olması gerekıBu orneğı daha basıt bır şekılde •dersek, Feyerabend, renklı projekı ışıklandırılan bır dıskotekte renklerıne karıştıran bır ınsanın renk seçıbeyaz ışıkta renk ayırabılen bır iın repk seçımıne aynı değerı verjır er'in yanıtları ser'ın ve dığer eleştırısel akılcıların eleştırılere verdıklerı cevap da ana kadar basıt ve yalındır Insan duyuın tam emın olamadığı ıçın, duyulaendısıne bıldırdıklerını çeşıtlı testle)aşkalarının eleştırılerıne açık tutar gozlemlerının netıcesı subjektıf ol mak zorundadır ama bu subjektıf algılama dış dunyanın objektıf gerçeklerı tarafından zaman zaman "çarpılır 1 ' Konrad Lorenz'ın belırttığı gıbı, objektıf kelımesının kokunu oluşturan ob|lcere kelımesı Latınce 'tekzıp etmek ıtıraz etmek" anlamlarına gelmektedır (5) Dış dunya, çeşıtlı yollarla bıreyın ' yanlış ' olan subjektıf algılamalarına ıtıraz ederek onu realıteye yakınlaştırır (ornegın yukarıdakı gokdelenden atlayan sınırsız ozgurluk yanlısı kışı dusuş suresı ıle yerçekımı sabıtesının çarpıını kadar bır hızla yere çarparak doğanın kendı' varsayımına" ıtırazının farkına varır1) Ne kadar fazla sayıda ınsan duyularının kendılerıne bıldırdıklerını dış dunyanın testlerıne ve ıtırazlarına açık tutar, bundan edındık lerı deneyımlerl de kendı aralarında paylaşırlarsa toplumca o kadar çabuk gerçeğe yaklaşma olasılığı eldeedılmış olur Popper bılım dunyasında başka hemenhıçbır ınsan uğrasısında gorulmeyen uluslararası haberleşme ve dostluğun varlığını, bılım adamının ışte bu ' objektıf" topluluğu mumkun olduğunca buyuk tutmağa gayret etmesıne bağlamaktadır Bu nedenle bılım toplumu olabılmek aynı zamanda ınsanları bırbırlerınden ayıran ve hemen hepsı de çeşıtlı varsayımlara dayanan mıllı, dını kulturel vb farklılıkların yarattığı tahammulsuzluklerden eleştırısel bır akılcılıkla sıyrılmak, sıynlabılmek demektır Feyerabend ın herşey mumkundur' tezı, yukarıda gokdelenden atlayan hayranının başına geleceklerın de gosterdığı gıbı temelde saçmadır Ama bu saçmalık bız ınsanların herşeyı mumkun hale getırmeye gayret etmememız demek değıldır Mesela aynı kışı aynı gokdelenın tepesınden elınde bır hafıf plânorle at Gerçeğı Açığa Cıkaran Zaman (Gıovannı Battısa Tiepolo). Gerçelarsa pekâlâ burnu dahı ka ğı açıga çıkarabılecek yöntemler çirkin de olsalar, bunlann ınsannamadan yere ınerek cıd lığın başına açacaklan dertler hiçbir zaman gerçek dışının yarattıden uçma ozgurluğune ğı vahşet ve yıkımdan daha teci olamaz. sahıp olduğunu kendısıne kanıtlayabılır Ama bu takdırde, bu kışının arbunların bazılarının faturasını bılıme çıkarkasında o plânoru gelıştırmış olan en az dort maktadır Işte tum bu karmaşa bence bılıyuzyıllık dev bır bılım geleneğı ve bu uğurda mın ve bılımcının Feyerabend tarafından hatta Otto Llllenthal gıbı yaşamını yıtırmış tanınamamasından kaynaklanmaktadır olan bılımcı ve muhendıs ordusu bulunmakIste Feyerabend de guya ' herşey mumtadır Bahıs konusu plânor de ıçerısınde kundur tezı ıle bılımı tahtından ındırerek "herşeyın mumkun olmadığı' bılâkıs, belırlı toplumu, bılıme yaslanarak kotuluk etmek doğa kurallarına gore hareket eden bır atısteyen ozgurluk duşmanlarından korumosfer ıçınde uçmuş olacaktır mak amacındadır Ama burada FeyeraBenı buraya kadar sıkılmaaan ızleyebılme bend tum bılım duşmanları gıbı kotuluğun sabrını gostermış olan okuyucunun, belkı bu bılımden değıl, bılımı anlamadan veya noktada sabrı taşacak, bu kadar basıt bır olkasten ağızlarına jıklet ederek, bılıme kar guyu Feyerabend'ın duşunememış olduğunu mu ıma ettığımı sormak ısteyecektır Kendısıne vereceğım cevap temelde ' evet ıse de bunu bıraz açıklayarak vermek gerekmektedır Feyerabend'ın temel sorunu bılımın nasıl yapıldığı değıl, toplumu guya bılıme karşı korumaktır1 Feyerabend bılımın fazla ılerı gıttığı kanaatındedır Burada Feyerabend pek açıkça soylemese de, bılım mantıgı yerıne bılım sosyolojısı uzerınde durarak kotu uygulanan veya anlaşılamayan bılımın zararlarını anlatır durur Toplum bılım yuzunden pek çok kıymetlı' hasletını yıtırmek uzeredır, Feyerabend e gore Toplumda, bılımle aynı değerde dın de olmalıdır, batıl ınançlar da olmalıdır, sanat da olmalıdır, astrolojı de olmalıdır, uyuşturucu muptelalığı da olmalıdır Feyerabend, bılımden uzaklaşmanın tarıhtekı fecı netıcelerını, bunun gunumuzde yarattığı dramları gormemekte, hatta şı ışler yapanlardan kaynaklandığını gormek ıstememekte, bu şekılde Kardinal Bellarmı no ıle bıılıkte bır Hitler'ı bır Stalin'ı bır Saddam'ı bır Kaddafi'yı bır Humeyni'yı hatta bır General Noriega'yı da bılıme karşı korur duruma gelmektedır Feyerabend bılımı bılım olmayandan ayıramadığı ve ayırmak istemedlği ıçın gerçek ve kalıcı toleransın yalnızca bılımde mumkun olmasının nedenının bılımın varlığının bu toleransa bağlı oldugun dan kaynaklandığını gozardı etmektedır Bu nedenle bılım kustah olamaz, bu nedenle bı lım dogmatık olamaz bu nedenle bılım nıhaı çozumler çerçevesınde elestırıcılerını ortadan kaldırmayı planlayamaz Eleştırıyı doğası gereğı davet eden ve sureklı eleştırı baskı sı altında gelısen tek ınsan faalıyetı olan bılım ıçerısınde otorıteye kıbıre yer olamaz Ama bunlara yer olamadığı gıbı yalana da yer olamaz ve Feyerabend'ın topluma onerdığı ılaç, yalanın tatlı ruyasına burunerek doğanın gerçeklerınden kaçmaktan gerçek dışı bır "tam ozgurluk' hulyasına dalmaktan ıbarettır Feyerabend mutlaka okunmalıdır Bu konuda sanırım Husamettın Arslan ıle aynı fıkır deyız Hem de yalnızca özgiir Bir Toplumda Blllm kıtabının çerçevesınde değıl, tum eserlerının genel çerçevesınde okunularak değerlendırılmelıdır Okuyucuya ozellıkle kendısının Akla Veda (7) ve Yönteme Karşı (8) adlı eserlerını de okumasını hararetle onerı rım Bu eserlerı okuduktan sonra okuyucu, eğer okumadıysa bır de Popper ın Faraziyeler ve Tekzlpler'ı (9 )ıle Objektlf Bilgi (10) adlı eserlerınde toplanmıs bazı makalelerını okuyarak bu her ıkı yazarın fıkırlerını karşılaştırmalıdır Bu karşılaştırma Husamettın Ars lan'ın kaleroe doktuğu "kahrolsun o' voya "kahrolsun şu |M şeklınde tezahur eden polıtık çığırtkanlıklarla değıl serınkanlı bır bılımsel tartışma havası ıçınde olmalıdır Ben bunu yaptığım zaman Feyerabend ın fıkırlerının benım ve bazı arkadaşlarımın Husamettın Arslan ın ıddıa ettığı gıbı kafalarımızı VG yu reklerımızı ferahlatmak bır yana bızlerı dehşete duşurduklerını bır bılım felsefesı profesorunun kalemınden ınsanlığın uygarlığını reddederek mağaralara aklını terkederek hayvanlığa davet edıldığını gordum Feyerabend'ın ozgurlugun değıl gerçekte en fecı şeklıyle mahrumıyetın çıgırtkanhgını yapan bır populıstten baska bırı olmadığı fıkrı sanı rım bu yazann eserlerının ışıgında en dogru betımleme olacaktır Bu yd/ıya uleiptırılorıyk) kdlkıdd buluridrı dostldrım Aral I Ofcay, H Nüzhet DaHe», Erdoğan S Şuhubl (AAU) ve Namık K Pak'a trsııkktır (Hİm sdvunulan lıkırlrrın ve t)u lunabılecek tum yanlışların sorumluluğunun ıse kendı OFTiu/lanmdd kaldığını belırtmek ibterını 1örneğın bkz Poppcr K R ve l orenz K Dle Zukunft Ist Offen D a ı Altenberger Geıpraech mlt den Texten des Wlener Popper • Sympoalums Serıe Pıper Munchcn 7LI rıclı(1985) 2 Monod J Le Hatard et la NeceıtHee f r a n c r L oı sırs Pdrıs(1970) 3 Arslan H Özgür Blr Toplumda Blllm / Paul Feyera bend / Çevıren Ahınet Kardam Ayrıntı Yayınları li.tdiı bul CumhuriyelKlTAP^jOcak 1992(sayı 100) s 12 4 Şengor A M C Tımıng of Orogenıc events A persıs tent geologıcal controversy ControverılM In Modarn Geology'de AcademıcPressLondonOgg 1 ? s 446 5 Epur sı muove 1 6 Lorenz K Ola Rückıeite det Splegels Vursuch elner NaturgeachtcMe des menachllchen Eritennens Dt> utscher Taschenbuch Verlag Munchen (1977) s 17 7 Feyerabend P Farewall Xo Reason Verso London NewYork(1987) 8 Feyerabend P Agalnst Melhod, Revlsed EdHlon Verso Londun New York (1988) 9 Popper K R Con|ecture» and Refutatlons Rüutlled go Kegan and Paul Londun |1U6b) 10 Popper K R Ob)ectlve Knowledg« Clarendon Ox ford(197q) * Avrupa Akademltl üyesl. İTU Maden Fek JPO lojl Böl. Ayazağa 80626 Istanbul 2t>b / 3