17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

NOBEL ÖDÜLLERİ HAFTANIN GÜNDEMİ "Oğlumuz bilimsel saçmalıklarla uğraşıyor" diye üzülen Bert Sakman'ın ailesi, oğulları 1991 Nobel Tıp ödülü kazanınca ancak inandı. Ahmct Bayaz Stuttgart 1991 yılı Nobel tip ödülünü. Göttingen Max Planck Biyofiziksel Kimya Enstitüsü başkanı Erwin Neher ve Heidelberg Max Planck Enstitüsü Tip Araştırmaları Bölümü şefi Bert Sakman aldılar. Alman hücre fizyologları hucreler arası iletişimde rol oynayan iyon kanallarındaki küçük elektrik elektrik akımlarını ölçmeye yarayan bir yöntem geliştirmişlerdi. Peki bu yöntemin, bilime, insana, sağlığa yararları, ne olacaktı? Bu ölçümleri amacı, neydi? Bert Sakman'a bunları sorduk ve yanıtlarını aldık. Nobel'i aldıktan sonra Sakman, nihayet annem babam ise yarar birşeyler yaptığımı anladılar dedi. Profesör Bert Sakman bu yöntemin özelliklerini şöyle açıklıyor: "Geliştirdiğimiz teknik yöntem sayesinde doku hücreleri arasındaki iletişimlerde rol oynayan biyofiziksel ve elektrofizyolojik özellikleri ortaya çıkarabiliyoruz.Bu daha» önce yalnız sinırsel hücreleri büyük olan mürekkepbalığı ve bazı böceklerde belirlenebiliyordu. Şimdi ise insanların hücrelerinde de belirleyebiliyoruz Bundan başka buluşumuz sayesinde bir tek molekülun davranış özelliklerini görebiliyoruz, bu yöntem şimdiye dek biyolojide mümkün değildi. Bu çerçevede bana coğu kez bir iyon kanalının ışlevliğiyle ilgili sorular soruluyor Çok hücreli yaratıklarda hucreler arası bir iletişim söz konusudur. Sinir sistemimizdeki iletişim ise aşırı derecede bir bir hızlılıkla cereyan eder. Örneğin insanı bir sinek soktuğu zaman bunu çok çabuk farkeder, sineğı yakalamaya çalışırız. Bu algılama ve tepki gösterme sinir sistemi içindeki elektrik sinyalleri sayesinde oluşuyor. Bu elektrik sinyalleri ise iyon kanallarının açılıp kapanmasından ortaya çıkıyor." Yıllardan beri Heidelberg'deki verilen ilaçlar potasyum iyonu kanallarına bağlandıklarından dolayı bu ilaçların daha fazla olumlu tesir göstermeleri için neler yapılması gerektiğini ortaya çıkarabiliyoruz. Oiğer bir örnek vereyim: Anormal kalp atışlarında verilen ve kalsium antagonistleri dediğimiz ilaçlar, kalsiyum iyonu kanallarıyla iletişim içinde olduklarından, yöntemimizaraştırıyoruz. Uyku llaçlannın ve diğe benzodiazepin adı verdiğimiz sakinleştirici ilaçların da etkinliğini bizim bulduğumuz yöntem ile gün ışığına çıkartabiliyor, ayrıca epllepsl türünden hastalıkların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olabiliyoruz " Nobel ödülünü Isveç'in başkenti Stockholm'da aldıktan sonra tekrar Heidelberg'deki Max Planck Enstile bu ilaçların nasıl teslr ettiklerinl Ödül, ailesini ikna etti Haksızlığa, yanlışlığa, isyana destekit Uzun süredir kıymnda dolaştığımız bir konuyu, ABD'de üniversitesinde yapılan araştırmanm yanlışlığını görerek, çalışmu arkadaşlannı ikna edemıyince tek başına bayrak açan Türk bilim adamı Erdem Canlekin olayını hu defa daha derinlemesine sizlere sunuyoruz. Olay dergimizde ilk kez 2 yıl önce, "Bir Türk bilim adammın başına geienlerAmerika da bilim adamışirket ilişkisi" başlıklarıyla ve Ömer Kuleli/Osman Gürel imzalarıylayer almıştı. Olay ABD'de büyümüş, Kongre, işin ucu insan sağlığına, özellikle de çocukların sağlığına kadar uzandığı için olayı soruşlurmuş, Erdem Cantekin'i haklı bulmuş, üstelik bu gibi durumlarda bilim adamlarını başkaldırmaya ve doğru bildiğini söylemeye teşvik etmek ve güvenceler getirmek amacıyla yasalar hazırlanmaya başlanmıştı. Çünkü heryerde olduğu gibi, bir çıkar sisteminde dönen çarkların arasında çomak sokmaya kalkışmanın bedeli, insanın üzerine üzerine gelen bunallıcı baskılardı, çevreden tecritti, işsiz güçsüz parasız aç bırakılmak tehdidiydi. Bizim gibi ülkelerde ise belki de hapse atılmak ve devlet güçlerince aşağılanmaktı (o günler sahi geride mi kaldı?). Ama kamuoyunun güçlü olduğu ülkelerde durum başkadır. Kitle sağlığını ilgilendiren konularda kamuoyu daha duyarlıdır. Erdem Cantekin olayı bilimin. araştırmanm, araştırmacının erdemlerinin yeniden tartışılmasına olanak vermiştir. Ilaç şirketleriyle bilim çevreleri arasındaki ilişkinin yasal düzenlemelere kavuşturulması bile gündeme gelmiştir Amerika da. Sözgelimi bir araşlırma için hem devletten hem de şirketlerden fon alınmasının önü kesilmektedir. Cantekin'in, tartışılan ilacın çocuklarda orta kulak iltihabına iyi gelmediğini gösteren araştırmasını yaymnlayan ünlü JA MA dergisi bir ediloryal yaz.ıyla Cantekin'isavunması ABD bilim çevreleriniyeniden hareketlendirdi. Yazarımız Hasan Yazıcı da bu aşamada dergimizdeki yazısıyla Cantekin Olayı'nı ülkemizde güncelleştirdi. Bize de artık olayın kahramanı Cantekin'le konuşmak, dokümanları istemek ve konuyu kapak yapmak kalmıştı. Sayın Cantekin'e yardımlarındun dolayı teşekkür ederiz. İskender ve Füsun Sayek 'lerin konuyu bilimsel ahlak açısından ele alan yazılan da olayı bütünleştiriyor.. Biz Cantekin'leri deslekliyoruz.. Bilimsel verilere dayanarak bildiği doğrulan sonuna kadar savunanlara her toplumun sonsuz ihtiyacı var! Dergimizi konuları sunuşundan seçimine kadar yeni baştan ele alıyor ve daha canlandırmaya çalışıyoruz. Sofra Sağlığı 'ndan sonra bugün de Diş Sağlığı köşemizi yayına koyduk. Ayrıca bclirli konularda tanınmış kişilerin neler söylediklerini de her hafta bir sütunda bulacaksmız.. Eleştirilerinizi, dergimizi çevrenize yaymanızı, arkadaşlarmıza, lanıdıklarınıza okutmanızı istiyoruz. Gelecek cumartesi veniden buîuşmak üzere, hoşçakalın.. Nobel Tıp ödülünü kazanan Bert Sakman tüsü'ndeki çalışmalarının basına dönen Bert Sakman, ödülü ahrken en fazla sevindiği şeyi şöyle anlatıyor:" Ailem yıllardan beri ne yaptığımı sorup duruyordu Somut olarak ne yaptığımı bilmediklerinden dolayı bilimsel saçmalıklarla uğraştığımı zannediyorlardı. Şimdi çalışmalarımın boşuna gitmediğini anladılar." Heidelberg'deki Max Planck Enstitüsündeki çalışmalarının başına dönen Profesör Bert Sakman şu andaki araştırmalarının yeni hedefinin ne olduğu sorusuna şu yanıtı verıyor: "Göttingen'den Heidelberg'e gelmenin nedeni buradaki Max Planck Enstitüsünde sinir sıstemini oluşturan nöronların etkileşımini araştırmaktı Beyin sisteminin unutma ve anımsama bozukluklarını hücre arası iletişimleri daha yakından araştırarak anlayabilecegimizi düşünüyorum. Bu çerçevede molekuler değişimleri de yine ion kanalların jşlevliğini gözetliyerek kavrayabileceğimize inanıyorum Gördüğünüz gıbı ıddialı bir amacımız var. Buna erişip erişemeyeceğimizi bilemiyeceğim. Ama araştırmamız bilhassa Nöronbiyolojisi bakımından çok enterasan, çünkü bağışıklık sistemi hariç, vücudumuzdaki hiçbir organın anımsama yeteneği bulunmuyor." diyerek belirliyor. Hücreltrln Içl İle dışı arasındaki, hucreler arasındaki lletlşlmle başrolü oynayan hücre zarındakl "İyon kanalları"nın nasıl çalışhğını açıklayan çahfmg nobel kazandırdı. Çlzlmde, bir asetilkolin alıcısıliyon kanalı görülüyor. Beş proteln parçasından oluşan (S. clai arkada) İyon kanalındakl elektrik yukluamlnoaslt çemberlerl, İyon akifinı düzenllyor. Ahşabın savunması OKURDAN BİZE leydı Düşündü'm ve çözümünü buldum. önce evin doşeme dıreklerının yonlerını saptadım. Bunların arasından yol buluyorlardı, lareler Buralara açılan duvar kısımlarını bol kıreçlı sıvayla doldurdum Kırecı kemiremıyor. Çatıda da ızocam, farelerı tedırgin edıyordu. Ahşap, doğrusu, teknik yonden toplu yaşamaya engel olamaz, pek Ancak, gurultu ve ses geçmeyl kolaylaştıran yapılar oldukları için, insanlarda gelışmiş bir karşılıklı saygı. Ince duşunurluluk gerektırır Ahşabın ıçınde oyle bir hava dolaşımı oluyor kı özellikle yazın, insan kendlsinı, dışarda, doğal çevrede gıbı duyumsuyor. Ahşabı yenen, ağacın yetersiz üretimidir. Yazılannı zevkle okuduğum Vehbı Belgll'ln "Beton duşmanlığı anlamlı mıf" yazısına eleştirilenm var? Tahtanın kendı başına bir çekicılığı olmadığma katılmam; ahşap, daha sempatiktır Çın duşünurlerınden Lln Yutang: "Beton, ev için değıl, işyeri, labrika gibi yerler için uygundur" der. Ahşabın yangına elverişliğlni de azaltacak teknik olanaklar var: Isıyalıtkanı Izocam gibi Belki kımyasal ışleme sokarak bunu sağlayan teknikler de var, çurumosını onleyenı var, orneğln. Ahşap evlerde banyo tuvalet mı olmaz. Hayır. Bugunun teknığı ile bu çok kolay. Ağaç, tahta pınoteks, katran, sonra taş, ustüne beton gibi bir teknıkle buna da uygundur Isınmada da, öyle eskisı gibi, ısıtmanın bir kısmının havaya gittiği durumlar yok artık Düzgun pencereler, ısıcam, bunu da önler. Macun ve öbür dolgu maddelerı de yardımcıdırlar. Çok çabuk ısınırlar Ahşap, evler, öyle larelerin barındığı, koşuştuğu, pısledığı evlerdı, ama öyle olmayabilirler de. Benım şimdi ıçınde oturduğum ev de böy Turhan Gür«l CumhuriyetBlÜMTEKNlK»No 256 8Şubat 1992 •Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecılık T A Ş •Kurucusu YunuıNadl • Genel Yayın Yonelmenı Hasan Cetnal • Muessese Muduru Emlne Uşaklıgll • Yazı Işlerı Muduru Okay Gönsnsln • Yayın Yonetmenı Orhan Bursalı •GrafikYönetmenı Tüle» Haademlr 2563
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle