17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ç E V R E Pis ve kötü kokunun sağlığı olumsuz etkilediği saptandı. Dr. Orhan Yılmaz Ankara TIP, KBB Anabilim dalı Koku kirliliği O ISAAC ASIMOV Yıldız ışığı zon tabakası hava kırlılığı, denızlerın kırlılığı, zehırlı varıller, kaplumbağalar, radyasyonlu gemıler, amonyak ve petrol sızıntıları ve son gunlerde başta Ankara olmak uzere çeşıtlı ıllerde görulen sıs gıbı konular çevre sağlığını sureklı gundemde tutuyor Bılım adamları çevre kırlılığının ınsanlık ıçın ne denlı önemlı ve tehlıkelı bır olgu olduğunda bırleşmekte ve bu konuda çalışmalar yapıp önlemler almaktadır Bu konuda onemı henuz yeterınce vurgulanmamış bır konu ıse "koku kırliliğl"dır Bız de bu konuyu vurgulamak ve ınsanların çeşıtlı kokular karşısında ne gıbı etkılenımlere açık olduklarını saptamak amacıyla "Koku uyarımlarına insan organlzmasının yanıtlarını" araştırdık Ankara Unıversıtesı Tıp Fakultesı Kulak Burun Boğaz, Anestezıyolojı ve Kalp Cerrahısı klınıklerınden Prof Dr. Çetin Cuhruk, Prof Dr Handan Cuhruk, Prof Dr. Hakkı Akalın, Dr. Orhan Yılmaz ve Dr. Mustafa Saatçi'den oluşan ekıp ıle yaptığımız çalışmanın sonuçlarını, 2627 Ekım 1988'dekı Anestezıyolojı ve 913 ekım 1989'dakı Turk Otorınolarengolojı kongrelerınde sunduk Çalışma, koku alma yonunden normal olan 25 sağlıklı erışkın uzerınde yapılmış ve kon^rol grubu olarak da koku alma bozukluğu olan 10 erışkın kullanıldı Bunların on kollarında atardamarlarına özel kanuller yerleştırılerek sıstemık kan dolaşım basınçları kalp atım hızları ve solunum sayıları özel monıtörlerde sayısal olarak mlllmetrık duzeyde ızlendi ve kayıt edıldı Daha sonra bu kışıler hoşlanılan, hoşlanılmayan ve kokusuz olarak uç ayrı, ancak sabıt konsantrasyondakı kokulara maruz bırakıldılar ve bu sırada sözu edılen olçumler yapıldı Uygulanan bu kokular, gunluk yaşamda sıklıkla rastlayabıidığımız turden kokular olup ırrıte edıcı, keskın, yakıcı değıldı Kokular dınlenme halınde ve normal solunum yapmakta olan deneklere kısa bır sure uygulandı Yanı kokuyu daha lyı alım ıçın zorlu solunum yapmadılar Uzaydaki trilyonlarca ton toz, bizim saf yıldız ışığını görmemizi engeller. İki uzay aracı, Güneş sisteminden çok uzaklaştıkları için, tozlardan etkilenmeden yeni bilgiler toplandılar. I nsanlar tarıh boyunca ılk kez şımdı saf yıldız ışığını ınceleyebılme ımkânına kavuştular Belkı bu soz, karanlık, berrak bır gecede sakın gokyuzune bakmış herkese garıp gelebılır, ama öyle Yıldızları gorme konusundakı sorun, Guneş Sıstemımızde bızım yerımızın belırlı bır yıldıza Guneşe yakın olmasından çıkıyor, bu özel yıldızın ışığı bızım görebıleceğımız her şeyden guçlu olup hef şeyı bastırır Tabıı kendı etrafında dönmekte olan dunyamız, zamanın yarısında bızı kendl gölgesıne çeker Guneş batar, gece olur, yıldızlar çıkarlar Ama bu yetmez Muhtemelen gökyuzunde ay da vardır, ay, guneş ışığını oyle yuksek oranda yansıtır kı ışığı, gece göğunde bulunan her şeyın toplamından çok daha kuvvetlı gelır Aya ılaveten parlak gezegenler de vardır Merkur, Venus, Mars, Jupıter ve Saturn Bunlar da Guneş ışığını yansıtırlar ve bır araya getırıldıklerınde butun yıldızlardan daha parlak kaçarlar Aslında Uranus, Neptun ve Pluton da çok solgun, hatta çıplak gözle pek gorulemez halde olmalarına rağmen, yansıtılan Guneş ışığına katkıda bulunurlar Ama gene de öyle zamanlar olur kı ay gece goğunde görulmez (aslında bu, zamanın yarısı ıçın doğrudur) ve gezegenlerın hepsı de Dunya'nın gun ışığı tarafına duşer Bu duruma pek sık rastlanmaz, ama bu mumkundur ve bazı böyle ender anlarda gece goğunu Aysız ve gezegenlersız gorebılırız Pekı, o anlarda bıle saf yıldız ışığını goremıyor muyuz? Ne yazık kı hayır Bır kere, Guneş'ın çevresınde dönup duran on bınlerce asteroıd, bır o kadar ve hatta daha da fazla meteoroıd, belırsız sayıda kuyrukluyıldız vardır Bunların hepsı Guneş ışığını yansıtırlar ve bu da görebıleceğımız saf yıldız ışığını bozar Aslında ışe karışan daha beter ışık kaynakları da yok değıldır Guneş Sıstemı, buyuklu kuçuklu cısımlerden oluşan bır cısımler sıstemıdır Bu "cısımlerın kırnısı sahıden pek kuçuktur Aslında bunlar toz parçacıklarından ıbarettır denebılır Yanı Guneş Sıstemı, enınde sonunda tozlu bır yerdır toz, Guneş ışığını yansıtır ve bu suretle en karanlık gecede dahı sabıt bır soluk ışık uretır Işık, gezegenlerın geçtığı duzlemde Zodıak konstellasyonundan dolayı, en yuksek parlaklıktadır Bundan dolayı ışığa "Zodlak ışığı" adı verılır Bır teleskop gece gokyuzune çevrıldığınde, ne Ay ne de gezegenlerın hıçbırı olmasa da sız asteroıdlerle kuyrukyıldızlardan gelen ışığı saymak ıstemesenız de fotoğraf levhasına ulaşan tum ışığın yuzde 40 kadarı, Zodıak ışığıdır "Zodlak" devre dışı Pekı ne yapmak lazım? Bugune kadar bu konuda hıçbır şey yapamazdık Ne kı 1972 ve 1973 yıllarında Jupıter'e ıkı uzay aracı gönderıldı Ploneer 10 ve Ploneer 11. Bunlar görevlerını yaptılar ve Jupıter'ın de ötesıne geçerek şu anda gezegenlerın yörungelerının haylı dışına çıktılar, ama hâlâ mesaj göndermeyı surduruyorlar Guneş Sıstemı'nın tozluluğu, Guneş'ten uzaklaşıldıkça azalır, şu esnada o ıkı Pıoneer uzay aracı Guneş'ten o kadar uzaktadırlar kı Zodıak ışığı önemsızleşmıştır Uzay araçlarının arkası Guneş'e, gezegenlere ve toza, yuzlerı ıse şu anda yıldızlara dönuktur ve yalnızca yıldızları ve Güneş sıstemının dışında kalan başka cısımlerı tespıt etmektedırler, başka bır şeyı görmezler (belkı olsa olsa Guneş Sıstemı'ne dahıl uzak bır kuyrukluyıldızın ışığının arada sırada önemsızce yanıp sönmesı dışında hıçbır şeyı) NASA'ya bağlı Goddard Uzay Uçuşları Merkezı'nden (Greenbelt, Md ) Gary Toller, ışte bu uzay araçlarının gönderdığı mesajları tahlıl etmış ve yıldızlarla kaplı evrene baktığımızda gökyuzumuzde görduğumuz ışığın yuzde 82'sının sahıden kendı galaksımızdekı yıldızlar tarafından uretıldığını bulmuştur, bu ışığın hemen hemen butunu, çıplak gozle görulemeyecek ka"dar soluk yıldızlardan gelmektedır Ne kı butun yıldızlar, tozun ortasında durur gıbıler, dolayısıyla butun yıldız ışığı da Zodıak ışığında yansır Demek kı görduğumuz ışığın gerı kalanı, doğrudan doğruya yıldızlardan gelen değıl, tozdan yansıyan yıldız ışığıdır Işığın kuçuk bır bölumu, aşağı yukarı yuzde 06 kadarı ıse bızım galaksımızın dışında daha da otelerde yer alan sayısız galaksıdekı ışık kaynaklarından gelmektedır Belkı ılk bakışta bu bılgı bıze çok şey soylemıyor, ama başka olçumlerle bırleştırıldığınde, Guneş'ın galaksımız ıçındekı yerını daha dakık bır bıçımde belırlemeye yaramıştır Bızım mercek bıçımlı galaksımızı yarıya bölen hayalı bır duzlem vardır ve şımdı anlaşıldığına göre Guneş Sıstemı, bu duzlemın ancak 40 ışık yılı kadar üzerindedır (UKTS) Kan dolaşımını etkiliyor Çalışmanın sonucunda şunlar ortaya çıktı Kalp atım hızı hoşlanılmayan koku uyarıları karşısında anlamlı bır şekılde yukseldı Sıstemık kan dolaşım basınçları da hoş olmayan kokular karşısında çok anlamlı bır yukselme gösterdı, hoşlanılan kokularda ıse hafıf bır duşme oldu Solunum sayısı hoşlanılmayan kokularda belırgın duşme gosterırken hoşlanılan kokularda yukselme göruldu Bu saptamalar, gelışmeler normal koku alan ınsanlarda yapıldı, koku alma bozukluğu olanlardakı değışımler anlamsız bulundu Normalden sapmaların hepsı koku uyarımı kalktıktan kısa bır sure sonra ılk değerlere dönuş gösterdı Ancak yıne de tum bu değışımlerın sıkça rastladığımız kokuların kısa surelı etkılerıyle ortaya çıktığı duşunulurse, keskın, kötu ve yakıcı kokuların daha uzun surelı olmaları durumunda olumsuz etkılerın artacağı açıktır Yıne kışının sağlıklı olmayıp bazı akclğer ve kalp hastalıklarının bulunması da etkılerı daha cıddı boyutlara ulaştırabılecektır Olayı genelledığımızde, ınsanların yaşadığı tum ortamlardakı olumsuz, hoşlanılmayan kokular "Koku kirliliği" yaratacak ve bırtakım olumsuz gelışmelere neden olabılecektır Belkı abartmalı gelebılecektır, ancak dersanelerın kokusunu denetleyerek oğrencılerın sağlıklı ve başarılı olmalarını sağlamak; fabrıkanın, ışyerının havasını, kokusunu değıştırerek iş verimini arttırmak; kalabalıkların bulunduğu yerlerın kokusunu değıştırerek stresı azaltmak mumkun olabılecektır O halde "koko kırlılığı"nı çevre sağlığı açısından ele almak ve bulunduğumuz ortamların yaşanılır hale gelmesını sağlamak, kendı sağlığımızı duşunmek olduğu kadar ınsanhğa karşı sorumluluk gereğıdir de.D Saf yıldız ışığı Yeni keşif Tozun kaynağı Pekı, toz nereden gelıyor? Toz, muhtemelen yavaş yavaş parçalanmakta olan kuyrukluyıldızlardan ve ara sıra bırbırıyle çarpışarak gıtgıde kuçulen, parçalara ayrılan buyuk cısımlerden gelmektedır Bazı tahmınlere gore Guneş Sıstemı'nde 10 trılyon ton toz bulunuyor Bu toz daha buyuk cısımler tarafından sureklı olarak supurulmekte ıse de sanıyede 10 ton olmak kaydıyla yenıden oluştuğundan, toplam mıktar sonuçta aynı kalır Yıldız ışığı açısından bunun ne zararı vardır? Bir kere
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle