Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAYYANLAR DÜNY Deniz fillerinin çok iyi dalıcılar olmasının nedeni vucutlarmda çok miktarda kan bulunması. Alyuvartan yüksek bir yoğunluğa sahip olduğundan bol miktarda oksijen depolayabiliyorlar. Deniz f illeri Dalma rekortmenleri Deniz filinin dev gövdesiyle 1375 metreye kadar nasıl dalabildiği merak konusu. Kaliforniyalı deniz aslanları yaklaşık 300 metreye kadar, deniz ayıları da 200 metreye dek ulaşabiliyorlar. Yaklaşık 20 yıldan bu yana Santa Cruz'daki Kaliforniya Ünıversitesi'nden zoolog Burney J.Le Boeuf, Kaliforniya sahillerinde kuzey deniz filinin yaşam tarzını inceliyor. Bu hayvanlar önceleri büyük sayıda, güneyde Galapagos adalarından, kuzeyde Güney Alaska'ya kadar uzanan bölgede bulunuyorlardı. Bugün artık nesilleri tehdit altında. Le Boeuf bu bölgedeki fil foklarının dalma davranışlarını araştırmayı başardı. Bu amaçla özel sondalar geliştirildi. Bu sondalar hayvanların vücut yüzeylerıne monte edildi ve böylece uzun bir zaman parçası içinde, daldıkları derinlik, dalma süreleri ve su üstünde geçirdikleri süre, kayıtlara geçirildi. Araştırmalar dişi deniz filleri ile sınırlandırıldı. Çünkü erkek hayvanlar uzun aylar boyunca denizde kalıyorlar. Üstelik pek çoğu hayatını kaybediyor; beyaz balinaya yem oluyor veya doğal bir şekilde ölüyor. Ayrıca dinlenmek Araştırmalar sonucu deniz fillerinin yaklaşık 600 metre derinliğe daldıkları ortaya çıktı, zaman zaman 1000 metre derinliğe dek ulaştıkları da saptandı. Hayvaıılardan biri, hatta 1375 metre derinliğe dek daldı ve diklne yüzerek bu mesafeyi 17 dakikada katetti. Deniz fili daha sonra aynı hızla tekrar su yüzeyine çıktı. Üç dakika soluk aldıktan sonra da tekrar 650 metre derinliğe dek ulaştı. H ayvanat bahçesindeki deniz fillerine bakıldığında, ağırlıkları iki tona dek ulaşabilen bu hayvanların mükemmel yüzücüler olduğuna inanamıyor insan. Ayrıca kalın ve taşıma yeteneğine sahip yağ tabakasından ötürü bu hayvanların kıyıya yakın yerlerde, sığ suda yaşadıkları sanılabilir. Deniz fillerinin iyi dalıcılar olmasının nedeni vücutlarında alışılmışın üstünde çok miktarda kan bulunması. Alyuvarları yüksek bir yoğunluğa sahip olduğundan, büyük miktarda oksijen depolayabiliyorlar. Gerçi deniz fillerinin yılın altı ayından fazla denizde yaşadıkları biliniyordu, ancak kısa bir süre öncesine kadar denizde hangi derinliklere dek dalabildikleri bir sırdı. Diğer fok çeşitlerinde ise oldukça şaşırtıcı dalma yeteneği keşfedilmişti. Yapılan ölçümler arasında dalma rekorunu 660 metre derinlikle "VVeddell" foku elinde bulunduruyor. Bu fok bir saat su altında kalabiliyor. Auckland deniz aslanının ise 400 metre derinliğe dek dalabildiği saptandı. için alışık oldukları sahillere de uğramıyorlar. Bu nedenle de erkekleri pahalı sondalarla donatmak pek önerilecek bir şey değil. Dişı deniz filleri ise genelinde kendi sahillerine çok daha sadık. Le Boeuf, özellikle yavru emziren hayvanlar üzerinde araştırmalarını yoğunlaştırdı. Dışiler, yavrularına dört hafta boyunca sahilde baktıktan sonra (süt verdiklerinden ve oruç tuttuklanndan) vücut ağırhklarının ortalama yüzde 44'ünü yitiriyorlar, beslenmek için yaklaşık 70 gün boyunca denizlerde kalıyorlar. Bu süre içindeki dalma eylemleri, vücutlarına monte edilmiş ölçüm aletleri ile kayda geçiriliyor. Daha sonra hayvanlar deri değiştirnriek için tekrar alıştıkları sahile geri dönüyorlar. 1375 metre derinliğe Araştırmadan elde edilen ilgi çekici bir başka sonuç da deniz fillerinin denizde bulundukları sürece, gece gündüz ayırt etmeksizin sürekli dalmaları. Bu açıdan, daldıktan sonra bir süre dinlenen diğer tüm deniz memelilerinden farklılık gösterıyorlar. "VVeddell" fokları, örneğin 11 saat boyunca arka arkaya daldıktan sonra 1113 saat boyunca buzda dinleniyorlar. Deniz filleri ise denizde bulundukları ayların yüzde 8590'ını dalarak geçiriyorlar. Genelinde saat başına iki, üç kez 19 dakika boyunca dalıyor, üç dakikayı ise deniz yüzeyinde geçiriyorlar. Günde ortalama 64 kez dalıyorlar. Bir deniz fili bir saat boyunca suyun altında kalsa bile, genelinde üç dakikalık bir soluk alma süresiyle yetiniyor. Deniz altındaki basmca, vücutları zarar görmeksizin nasıl dayandıkları henüz bilinmiyor. Deniz fillerinin çok uzun süre derinlerde yüzmelerinin ise çeşitli nedenleri olduğu tahmin ediliyor. Birincisi, derinlerde beslenebildikleri pek çok bahk sürüsüne rastlıyorlar. ikincisi, böylece, daha çok deniz yüzeyinde av peşinde koşan beyaz balinalarla karşılaşmamış oluyorlar. Ayrıca dalarken nefes tutulduğundan, kalp frekansı düştüğünden ve metabolizmada azalma meydana geldiğinden, deniz yüzeyinde yüzerken harcanan enerjiden çok daha azına ihtiyaç duyuyorlar. Üstelik deniz fillerinin daldtkları süreler içinde zaman zaman uyudukları da sanılıyor. Çünkü sahilde uyurken de nefes almıyorlar. (s.n.) 24