Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N K I S A H A B E R L E R Anımsama ve soyadımn önemi B ir insanın yüzünü anımsayıp adını anımsamamak çok sık karşılaşılan bir durumdur. Bazen bu durum, belleğin zayıfladığını gösteren bir işaret olarak kabul edilir, fakat çoğunlukla kişinin öteki biyolojik ayrıntıları daha kolay anımsanabiliyor. ingiliz psikolog Gillian Cohen'e göre bunun nedeni soyadlarımızın artık anlamsızlaşması. Eskiden, soyadlar yapılan işi gösteriyordu; örneğin Ekmekçi, Kasap gibi. Bu, kişinin adının hatırlanmasına yardım ediyordu. Cohen, kişilere tanımadıkları insanların fotoğraflarını göstererek deneyler yaptı. Çalışmalara katılan kişilerden, fotoğrçrftakilerin adlannı, işlerini ve bir özelliklerini akıllarında tutmalarını istedi. Hiçbir anlam taşımayan bir soyadını bir fotoğrafla birleştirdiği zaman, deneye katılanlar kişinin işini daha kolay hatırlıyorlardı, ancak soyadlarını hatırlamakta zorluk çekiyorlardı. Soyadı ile iş arasında bir karşıtlık olduğu zaman ise örneğin Ekmekçi soyadt bir avukat söz konusu olduğunda, bu kişinin avukat olduğu Ekmekçi soyadı taşıdığından daha kolay hatırlanıyordu. Ekmekçi soyadının, kişinin işiyle hiçbir ilgisi olmadığı için anımsanmakta zorluk çekiliyordu. Bazen de, deneye katılan, yüz ile iş.arasında bir bağlantı kuruyordu. Cohen'e göre bu tür belirlemeler, yüz ile iş ya da özellik arasında bir bağlantı kuran zihinsel bir sterotipin bulunduğunu gösteriyor. Soyadlarının böyle bir bağlantıları olmadığı için insanlann soyadlarını anımsamaları zorlaşıyor. (m.a.ns.1738) Aşk mevsimi değişiyor Der yv ' # % D l#grafiğinin tepesi hep sonbaharı gösteriyor (eylül ve ekim ayları). öyleyse bu doğumların temelleri de noel ve yılbaşında yani tatil ve bayramlarda atılı y°r Hubble teleskopu, Satürn'de giderek daha geniş alana yayılan fırtınayı saptadı. Satürn'de fırtına S atürn'ün büyük beyaz lekesi, ıki ay önce ortaya çıktığından beri gökbilimcileri şaşırtıyor. Bu beyaz leke, gezegenin hidrojen ve helyum yönünden zengin atmosferindeki büyük bir fırtına. Ekim başında 20 bin kilometre genişliğinde bir alan kaplayan leke, bugün gezegenin ekvatorunun büyük bir kısmını sarıyor. Bu istisnai olay hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen NASA (1876, 1903, 1933 ve 1960'ta benzer dört leke görülmüştü, Londra Universitesi'nde libbi Araştırma Konseyi'nden VVilliam James böyle düşünüyor. Avrupa'da ise uzun zamandan beri doğumların çoğu ilkbaharda gerçekleşiyor. Öyleyse burada aşk ayı yaz ve nedeni de belki sıcaklık.. incelemelere göre bütün dünyada en çok, ortalama 20 C derecede sıcaklık ortamında gebe kalınıyor. Çok sıcak iklimlerde daha çok serin aylarda hamile kalınıyor, ılık iklimlerde ise bunun tersi söz konusu. VV.James, incelemeleri sonucunda Avrupa'da sonbaharda meydana gelen doğum sayısının arttığını görmüş. Belki teknoloji ile birlikte gelişen ısıtma sistemlerinin bunda rolü var, belki de iş şartlarının (alışkanlıklarının). Birbirinden çoğu zaman ayrı kalan veya fazlasıyla meşgul olan eşler noel ve yaz tatıllerınde uygun koşulları bulabiliyorlar. VV.James'in görüşüne göre Avrupa'da yakın gelecekte doğum grafiğinde iki ana tepe görülecek: Birisi çok belirgin olarak sonbahar, zira Noel tatilıni izleyen 9. aya rastlıyor. Diğeri ise ilkbahar ki bu bebeklerin de temeli daha geniş bir zaman dilimi olan yaz tatiline dayanıyor. VV.James'e göre yine ABD'nin iklimin sıcak olduğu güney eyaletlerinde, yaz aylarında gebe kalma miktarı artıyor. Bu değişikliğin nedenini de havalandırma düzeni alışkanlıklarının yerleşmeye başlamasına bağlayabiliriz. (m.t.) ancak hepsi bugünkünden küçüktü), 9 ekimde Hubble Uzay Teleskopu'nun gezegen kamerasını Satürn'e yöneltti. Teleskobun gönderdiği görüntüler beklenmedik ayrıntılar ortaya çıkardı. Satürn'de lekenin çevresinde girdaplar gözüküyor. Bu girdaplar, Jüpiter'in 400 yıl boyunca varlığını koruyan büyük kırmızı lekesinin çevresindekilere benziyor. Fotoğrafta, mavi yeşil alanlar alçak bulutları, kırmızı alanlar ise yüksek bulutları gösteriyor. (m.a) R iskli ameliyatlarla karşı karşıya kalan hastalar, artık vücutlarında neler olduğunu görebilecekler. ISG Technologies firmasının geliştirdiği Volume Ivestigation adlı görüntüleme sistemi, kemikleri, bağlantıları, organları katman katman görüntüleyerek sorunlu noktaları, örneğin tümörleri üç boyutlu olarak çeşitli açılardan gösteriyor. Fotoğrafta beynin üç boyutlu görüntüsü. Beynin üç boyutlu gorunumu •• •• •• Saatte 3 milyon km hız rekoru •• G üneş'ten gelen parçacıklar yeryüzüne kadar olan 150 milyon kilometrelik mesafeyi 20 saatte alıyor. Bu, Güneş rüzgârmın hızının dört misli (Güneş rüzgârı saatte 600 bin kilometre hızla ilerliyor). Astrofizikçiler, Güneş rüzgârmın bazen bu derece hızlı ilerlediğıni biliyorlardı, ancak bunu ölçebilecek gereçlerı olmadığı için saptayamıyorlardı. ABD'deki Hanscom Hava Kuvvetleri Üssü ve Pasadena Jet itki Laboratuvarı, Güneş rüzgârmın en hızlı ilerleyişini ölçmek için yeni bir teknik geliştirdi. Hanscom'dan E.CIİverve Pasadena dan H.Garrett, Güneş'teki bir patlamanın jeomanyetik etkisinin 15 saat içinde yeryüzüne ulaştığını belirledi. Hız, saatte 3 milyon kilometreydi. Bu tür yüksek hızlarla sık sık karşılaşılmıyor. Araştırmacılar, bunun Güneş'in etkinliğinin en yüksek noktaya ulaştığı 11 yıllık dönemde gerçekleştiğini belirtiyor. Yüksek hızlı olaylar, istisnai olarak karşılaşılan güçlü jeomanyetik fırtınalarla bağlantılı oldukları için yüksek hız bağlantısının keşfi, uzaydaki "havadurumu"nun tahmini açısından çok önemli. Jeomanyetik fırtınalar, uydulardaki hassas gereçler ve yeryüzüyle iletişim üzerinde olumsuz rol oynayabiliyor. (m.a.ns.1738) Fuzzy mantığıyla net görüntüler F isher'in FVCB80 model video kamerasının fuzzy mantığı devreleri, hızlı odaklanma ve ışık koşulları arasında yumuşak geçiş sağlıyor. FVC880, aynı zamanda ilk binoküler tip video kamera. Fuzzy, özellikle Japonlar tarafından geliştirilen ve beynin işleyişine en yakın sistem olduğu gerekçesiyle bılgısayarlarda kullanılan yeni bir mantık sistemidir.