18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

\ ENERJİ T A S A R R U F U Süper yalıtımlı pencereler, otomatik kontrol sistemleri, açık renk binalar: Yeni teknolojiler neler vaat ediyor? Enerji kaybını önlemeye yönelik yatırımlar, çok kısa zamanda parasını çıkartıyor. Çeviri: Gülşat Aygen merika Birleşik Devletleri'nde, mütevazı sayıda insan barındıran, enerji yoğun binalar ülkenin enerji kaynaklarının %36'sını tüketmekte ve her yıl 200 milyar dolar harcamaya yol açmakta. Ticari binalar (bürolar, dükkânlar, okullar ve hastaneler) yılda 80 milyon dolarlık enerji tüketmekte. Bütün harcamalar bir yana, binalarımızı aydınlatan, ısıtan, serınleten, aletlerimızı çahştıran enerji yılda 500 milyon ton karbondıoksit ya da ABDdeki her insan başına iki ton kaıbon üretir. Oysa yapılan araştırmalara göre, enerjinin verimli kullanılabildiği binalar karbon yayılımını yarıya indirirken yılda 100 mllyar dolar tasarruf yapabılir. Binaları kullananlar genellikle enerjıyi ay sonlarında faturalar ellerine gaçınce düşünürler. Tüketıciler enerjınin sağladığı hizmetleri havalandırma, ışıklandırma, ısıtma vs. kömür madenleriyle petrol rafinerileriyle bağlantılı olarak pek düşünmezler. Oysa binalar, arabaların tersine, 50100 yıl dayanırlar. Bu nedenle bir binada yapılan enerjiye ilişkin yenilikler ekonomik anlamda büyük yarar sağlar. Enerjiye ılışkin yenilikler, harcamadan çok, çekicı birer yatırım olanağı olarak görülmelidir. Bunu Chicago'daki iki yeni evin maliyetlerıni karşıiaştırarak görebiliriz. Evlerden blri, standart 9 santim yalıtımlı duvarları ve ayda 300 dolar tutan ısınma harcaması olan geleneksel bir ev. Öbürünün 15 santim yalıtımlı kalın duvarları var. Yalıtımın arttırılmasının maliyetı 300 dolara mal olsa da bu evin ısınma faturası yılda 80 dolara kadar düşebi'iyor. Böylelikle yalıtım harcaması 2.5 yıl içınde kendi harcamasını çıkarıyor. Ne yazık ki ev sahıplerı birkaç yıl içindeki gerçek kazanımla Bina ve evlerde % 50 daha az enerji ÖifarıdaM havayı v« n«ml Mçcfi alıcılat. 1 |fı I rıcrj ı [ ı t ' ri T~£B ı [ don«mml«n A rından çok en başında yapacakları harcamayı düşünüyorlar. Enerjinin daha verimli kullanımı için bir başka engel de inşaat yapımında görevlerin ayrılmasıdır. ticari bir bina projeslnde önce mlmar projeyi çizip mühendise teslim eder, sonra mühendls malzemeleri, sistemleri ve bileşenlen belirler ve sorumluluğu anlaşmayı imzalayan müteahhite devreder, vs. Bu sistem değiştirilmelidir. Konut alanlar enerji harcamalarının ne olacağını da önceden hesaba katarak hangi evi alacaklarına buna göre karar vermelidirler. Böylece inşaatçılar da enerjinin verimli kullanılabildiği evlerin talep edilen, kazanç getiren bir şey olduğunu fark edebılırler. Enerji tasarrufunun en büyük sonuçları yaratacağı yerler, ticari binalardır. Mevcut ısıtma, havalandırma ve klima cihazlarının (IHKC) iyice ayarlanmasıyla büyük enerji tasarrufu sağlanabilir, çünkü bu cihazlarla, aydınlatma gereçleri binanın toplam enerji talebinin üçte ikisini oluştururlar. Boston'daki hükümet binalarının enerji tasarrufu yapılacak şekilde düzenlenmesi ise dana büyük bir projeydi. 22 katlı iki binanın bütün aydınlatma, IHKC sistemleri ve pencereleri elden geçecekti. Görevli ekipler bütün havalandırma ve klima cihazlarını temizleyıp bakımlarını yaptılar, değişik boylarda dört soğutucu yerleştirdiler. Bu soğutucuların değişik boylarda olmasının avantajı ılık havalarda daha düşük kapasiteli olanının kullanılmasıyla enerji tasarrufu yapılabilmesidir. Binadaki enerji sisıemınin kalbi mıkroişlemciye bağlı bir entegre kontrol sistemidir. Bu sistem bi'tün aydınlatma ve IHKC sistemlerini idare eder ve denetler. Bınaların yeniden düzenlenmesi daha rahat kullanım sağlarken enerji harcamalannı da azaltır. Aydınlatma ve IHKC sistemlerlnin, kontrol sistemlerinin yerleştirilmesi, sıcaklık ve nem düzeylerinı bilgisayara bildiren alıcılann kullanılması gerekir. Bu alıcılann ilettiği bilgıler ışığında bılgısayar binanın her bölümünde gereksinim duyulan sıcaklık ve nem düzeylni sağlar. Binanın ve IHKC'nin içindeki stratejik noktalara duyarlı alıcılar yerleştirmekle sisteme bılgi gönderılebilir. Binanın tçindekı her bölümün ısı ve nem parametrelerinin ayarlanmasıyla binada gereksinime uygun bir enerji tüketimi sürdürülebilir. Örneğin sistem, bilgisayarların bulunduğu odalarda ısıyı düşük tutarken sigara içilen yerlerde hava dolaşımını ve havalandırmayı hızlandırabilir. Büyük çaplı donanım yenilenmesi gerektirmeyen enerji tasarruf yöntemleri de vardır. Binaların bir ısı havuzu oluşturduğu, yani ısı depoladığı ve dış çevreyle aynı dereceye ulaşmasının zaman aldığı düşünülürse, akşama doğru binanın içindeki hava ısınınca, artık içeride insan kalmadığı için serinletici cihazlar kapatılabilir; gece dışarıdaki hava daha serinken ve elektrik fiyatı da daha ucuzken serinletici cihazlar çalıştırılabilir. Sabah işe gelenler serin bir havayla çalışacaklardır. Bu hayanın tekrar ısınması da zaman alacaktır. karelik bir alanı aydınlatabileceği düşünülürse bu enerji kaynağının kullanımının önemi de görülür. Pencerelerin ıçine yerleştırilen, ışığa duyarlı gölgelıkler ya da jaluziler pencereden giren güneş ışığının yönüne ve miktarına göre kendilerini otomatik olarak uyarlayabilırler. Pencerelerde yenilikler İsveç yöntemi Bir başka yöntem de İsveç'te uygulanan "ısı depolanması'dır Gündüzleri iş yerlerindeki insanlardan, cihazlardan ve güneş ışığından yayılan ısı enerjisi depolanarak merkezi ısıtma sistemi devreden çıkarılabilmekte. Avrupa'da uygulanmaya başlanan ama henüz Amerika'da yerleşmeyen bir sistem de gün ışığının binaları aydınlatmada kullanılmasıdır. Camdan giren 30 cm karelik güneş ışığının 6000 cm İki pencere teknolojisınin karşılaştırılması. (Soldakı pencerenın sag kanddıj btıporpencere Ma o/renç taşııken (sol kanat) R4 dirençli iki camlı pencereler kışın daha çok ısı alır Morötesi ışınla çekilen fotoğrafta görülduğü gibi (sağ) çift camlı pencere mavidir; bu da ısı kaybını gösterir, oysa süper pencere sarıdır; R50 dirençli duvar kadar ısı tutmuştur. Son yıllarda mühendisler ve yapımcılar pencere dizaynlarında önemli gelişmeler gösterdiler. ABD'de pencerelerden kaybedilen enerji Alaska petrol boru hattından her yıl geçene eşit miktarda. Önceleri pencereler tek camla kaplanırdı. Oysa soğuk havalarda bu cam dışarıyla aynı derecede soğuk olur. ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra çift camdan oluşan pencere camları yapıldı. Tek camın ısı direnci R1 iken bununki R2 idi. Daha sonra pencerenın iç yüzüne içerideki ısıyı dışarı iletmeyip odaya geri yansıtan bir filrn yapıştırılarak R3 ısı direncl yaratıldı. ikinci bir kat film ve bu iki film arasına değişik gazlar yerleştirmekle R4 ısı direncine ulaşıldı. Aralarına toksik olmayan argon gazı yerleştirilen bu düşükyayılım (IowE) tipindeki camlar eski çift camın iki katı yalıtım sağlıyor. Bu düşükyayılım filminin üretileceği fabrika 5 milyon dolar gerektirirken her gün üreteceği pencere camlarıyla 10.000 varil petrol tasarrufu sağlar. Oysa günde 10.000 varil petrol çıkaracak bir deniz petrol kuyusunun maliyeti 500 milyon dolardır. ABD'dekı bütün büyük 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle