24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM GÜNDEMİ B l L[jyt KÜLTÜR Modern tasanm yöntemleri Dr. Fuat Ince, İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri, 20 ekim, 16.00 Klinikte antlblyotlk kullanımı ve IIkelerl (III) Prof. Dr. Yıldırım Aktuğlu. istanbul Tabip Odası Sevinç özgüner Topl. Salonu, 25 ekim, 18.00 Reaktlf artrltler Dr. Gülhis Batmaz, Cerrahpaşa Tıp Fak. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Kitaplığı, 25 ekim, 13.0014.00 Kan kanserli çocuğa üvey kardeşlerinden ilik naklini engelleyen annenin yarattıgı yasat sorunlar... Vehbi Belgil Kemik iliğini verir misiniz? C ift organlardan birinin, kanın, belkemiği iliğinin nakli yolu ile hayat kur+ tarma son 25 yıl içinde gündelik olaylar arasına girdi. Bunlar, usta yazarların romanlarına konu olabilecek kadar ilginç. Sperm nakli ile mutsuz çiftleri mutlu kılma, rahim kiralama ile çift anneli çocuk dünyaya getirme çağdaş teknolojinin ürünleri artık. Ancak ış sadece organ nakli ile bitmiyor. Bundan, birçok hukuksal anlaşmazlıklar doğuyor. Mağarahayvanlan J i.ll Yager, 1979 yılında sırtında oksijen tüpüyle suların derinliklerine dalıp, labirent gibi karmaşık mağaraları keşfetmeye meraklı bir fen bilimleri oğretmeniydi. Yager, dalışlarından birinde mağaranın karanlık sularında kurda benzeyen küçük bir hayvan buldu. Su altı biyologları üç cm boyundaki bu küçük yaratığı sınıflandıramayınca, sorunu kendi başına halletmeye karar verdi. On bir yıl ve bir doktoranın ardından Yager, şimdi yeni bir yaşam türünü keşfetmenin onurunu taşıyor. Yager, crustacean (eklembacaklılar kolundan kabuklular) sınıfına giren bu hayvana, kırkayağa benzediği için Remipedia adını verdi. Hayvanların tümü Bahama, Yucatan Yarımadası ve Kanarya Adaları civarındaki su altı mağaralarında bulunmuş. Hepsi de, içinde çok az erimiş oksijen bulunan sularda yaşıyor; bu yüzden bu hayvanların yaşamlarını sürüdürmeye yetecek oksijeni nasıl elde ettikleri sorusu şimdilik yanıtsız kalıyor. Bütün diğer crustaceanlar gibi remipediaların da üstlerini kaplayan kabukları ve ikişer çift antenleri var. Boyları 1 cm. ile 7 cm. arasında değişiyor, gözleri de görmüyor. Türlerden birinin ıstakozunkilere benzer pençeleri var. "ilk bakışta birbirlerinden farksız gibiler" diyor Yager, "Ancak biraz inceleme sonucunda pençe ve ağız yapılarında küçük farklılıklar olduğu görülüyor." Yager, remipedelerle on yıldır çalışıyor ama bu hayvanlar hakkında çok az şey öğrenebilmiş. "Daha öğrenecek çok şey var. Böyle yabancı bir ortamda nasıl ayakta kalabildiklerini, jıeyle beslendiklerini bile daha bilmiyoruz. Böyle giderse yaşamımın geri kalan kısmını da onlara harcayacağım", diyor Yager. Neyse ki bunun için riskli dalışlar yapmasına gerek kalmayacak; çalışmalarını sürdürmek için bir araştırma akvaryumu yapıyor çünkü. (ö.u. Oiscover, hazlran) Bu kısa girişten sonra konumuza hemen girebiliriz: Amerikalı bir babanın 12 yaşında bir oğlu var. Iki yıl öncesine kadar sapasağlam olan çocuğa, 1988de birden, kan kanseri tanısı konuyor. Kemik iliği nakli yapılmazsa çocuk en çok bir yıl yaşayabilecek. Nur topu gibi de bir çocuk... Yüzüne baksanız ağlayasınız geliyor. Ne yapmalı? Hemen bir ilik verici bulmak gerekiyor. Ama herkesin iliği herkese uymuyor. Çocuğun annesi, babası, yakın akrabalan kan testinden geçiriliyor. Hiçbirisi ideal verici durumunda değil. Doktorlar, Amerikan ilik Vericiler Merkezi'ne başvuruyor. Burada, 180.000 kayıtlı içinde çocuğa yararı dokunabileceklerin sayısı yirmi binde bir... Zaman ilerliyor, ölüm meleği hazırlıklanna baslamış... Gayri meşru yarım kardeşler Bahtsız baba, bir an, kendi yakın geçmişini anımsıyor. 78 yıl önce güzel bir kadınla ilişki kurmuş, bundan ikiz çocuk sahibi olmuştu. Tabii, asıl karısının bundan haberi yok... Evet, biri oğlan, öteki kız ikiz kardeşten birinin kanı hasta çocuğunkine uyuyor. Fakat, aksiliğe bakın, ikizlerin annesi cocuklannın iliklerinin verilmesine şiddetle karşı. Kolay bir nakil değil bu... Ya çocuklarına bir şey olursa; şimdi veya ilerde... Ama ne var ki çocuklar, daha doğrusu ikizler, sadece kendisinin değil. Onlar üzerinde hasta çocuğun babasının da hakkı var. Anne gerçek anne ise baba da gerçek baba. Baba, gayri meşru yolla sahip olduğu ikizlerden birinin iliğinin naklini istiyor Fakat anne, Nuh diyor peygamber demiyor. Ve tabii, iş mahkemeye gidiyor. Yasanın kestiği parmak acımasız. Yargıç neye karar verirse o olur... Ama, yargıç her şeyden önce hukuk adamı. Kararının geçerli bir nedene veya yasa hükmüne dayanması gerekiyor. Ama nakil işi sadece bir yasa işi değil... Hiçbir anne, hiçbir çocuğunun en ufak biçimde acı çekmesıne razı olmaz. Hatta üç çocuk annesi bir kadın, böbrek bozukluğundan ölecek bir çocuğuna, sağlam cocuklarından birinin bob reğinin verilmesini bile istemeyebilir. Amerikan yasaları karşısında şöyle bir durum ortaya çrkıyor: • Annenin tutumu: Anne, cocuklarından ilik alınmasına müsaade etmiyor. Az da olsa tehlike var. Sonra, ilik verildiği halde hasta çocuk ölebilir: Kanser bu. O zaman ilik boşuna verilmiş ve sağlam çocuklar boşuna riske sokulmuş olacak. • Doktorlann tutumu: Doktorlar, tehlikenin az olduğunu söylüyorlar. Ama komplikasyonlar olabileceğini de ekiiyorlar. • Babanın avukatları: Babanın avukatları, naklin yapılması görüşünde. Hasta kardeş ölürse, ikizler, ölünceye kadar vicdan azabı çekebilirler. Delil olarak da bir başka mahkemenin bir başka olayda verdiği kararı öne sürüyorlar. Bunda, kafadan hafif sakat bir çocuğun böbreğinin, kardeşine verilmesine mahkeme karar vermiş. Gerekçe şu: Kardeşin ölmesi, yarı akıl hastası çocuğun manevi dengesini bozabilir. cuğu değil, büyüğü bile zorlayamaz. Bu arada zaman ilerliyor ve kanserli çocuğun saatindeki kumlar hızla azalıyor. Siz yargıç olsanız nasıl bir karar verirsiniz? "Medeni kanuna veya başka bir yasaya eklenecek yeni hükümlerle sorunlar çözülebilir" diyeceksiniz belki. Fakat her gün birbirinden ilginç o kadar yeni durum ortaya çıkıyor ki işleri "ana ilkelerle bile" düzenleme olanağı yok. Yargıç sorunları çözemlyor Nitekim 1794 tarihli "Prusya Devletleri Genel Hukuku" adlı Alman Medeni Kanunu, ortaya çıkacak her türlü anlaşmazlığı çözebilecek şekilde 17 bin maddeden oluşmuştu. Akla gelmeyen bir durumla mı karşılaşılmış? Yargıç, buna uyan hükmü hemen bulup uygulayacaktı. Fakat iş, daha başından yürümedi. Gündelik yaşam, yargıcı yepyeni olaylarla karşı karşıya bırakıyordu. O zaman, yargıç, bu sorunları çözemez hale geliyordu. Oysa her hâkim, her soruna çözüm bulma sorunu ile karşı karşıyadır. Bunu yapmayan yargıç "ihkak'ı haktan imtina" (denial of justice, soruna çözüm bulmaktan kaçınma) suçunu işlemiş olur. Bu durumlara duşmeyi önlemenin tek yolu, yargıca takdir hakkı tanımaktır. Medeni Kanunumuz daha 1. maddesinde bunu açıkça belirtir: "Yasa, sözü ve ruhu ile bOtün sorunlarda uygulanır. Hakkında yasal hüküm bulunamayan konularda yargıç örf ve âdete göre, onlar da yoksa, kendisi yasa koyucu imişçesine karar verir." 21 Mahkemenin tutumu • Mahkemenin tutumu: Mahkeme işi bambaska bir açıdan ele almış. O çocukların hakkından yola çıkıyor: Sorun sadece ana ve baba sorunu değil, aynı zamanda çocukların da sorunu... O halde, onların da mahkemede temsil edilmeleri gerekir, bir avukat aracılığı ile... Amerikan Anayasası veya yasaları bir çocuğun, velevki kardeşi olsa, başka bir çocuğu kurtarmak için rısk üstlenmelerine müsaade edebilir mi? Başka bir deyişle, mahkemeler, rüşt yaşına gelmemiş bir çocuğu organ nakline zorlayabilirler mi? Hatta ço
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle