Katalog

Cumhuı PEŞİN FİYATINA TAKSİTLE KİTAP SATIŞ KAMPANYASI KREDİLİ SATIŞ SÖZLEŞMESİ ARAŞTI RM A KitapKulübü Cumhuriyet Kitap Kulübü isimli bölümün sahibi Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş.( Bu sözleşmede gazete olarak anılacaktır.) ' 1 Aşağıda imzası bulunan C.K.K. üyesi ve C.K.K. üyeliğini yenilemiş ' borçluya gazete stoklarında yer alan ve liste ile ilan edilen kitaplar için.kitapların etiket fiyatları üzerinden kredi açılmıştır 2 C.K.K. üyesi borçlu imzâiadığı kredili satış sözleşmesi gereğınce üzerindeki etiket fiyatından aldığı kitaplar bedelinin % 25'ını peşin.geriye kalan bakiye borcunu 5 eşit taksit halinde C.K.K. posta çeki hesabına ödemeyi kabul eder. 3 Borçlu istediği kitaplann %25'lik bölümünü peşin olarak C.K.K. posta çeki hesabına yatırmıştır.Borçlu,müteselsil kefille birlikte dolduracağı işbu sözleşmeyi Cumhuriyet Kitap Kulübü adresine postaladığında.kulüp borçlu adına düzen lenmiş posta çekleriyle borçlunun istediği liste kitaplarını adresine postalayacaktır. 4 Borçlu kitapları teslim aldığı tarihten itibaren teslim tarihini takip eden aydan başlamak üzere her ayın 17'ci günü posta çeki ile taksitlerini ödeyecektir. 5Kredili satış sözleşmesi hakkından yararlanmak isteyen C.K.K. üyeleri bu haklarını bir defaya mahsus olmak üzere kullanabilirler.lkinci bir kredi hakları yoktur.Kredili satış sözleşmesinden sadece C.K.K. üyesi olanlar yararlanır. 6Herhangi bir taksidin ödenmemesi halinde borcun tümü muaccel olur. 7Borçlu muacceliyet fesih tarihinden sonra bakiye alacak için gazeteye %7 oranında faiz.icra ve mahkeme giderleri ,icra inkar tazminatı ve vekalet ücretini ödemeyi kabul eder. 8 ihtilaf halinde taraflar Istanbul icra daireleri ile mahkemelerin yetkili olduğunu kabul ederler. 9 Aşağıda, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza eden şahıs,borçlu ile birlikte tahakkuk eden borçların itfasına kadar,müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu ve kredili satış sözleşmesini aynen kabul eder.Gazete bakiye alacağın tahsili için borçlu veya müteselsil kefilmüteselsil borçluya başvurmakta serbesttir. 10Kredili satış sözleşmesinde gösterilen yazılı adrese yapılacak tüm tebligatlar geçerli sayılacaktır.Borçlu ve müteselsil kefil müteselsil borçlu tarafından gösterilen adresler kanuni ikametgahları sayılır Adres değişikliği iadeli taahhütlü mektupla bildirilmediği takdirde C.K.K. sorumlu değildir. 11 Bu sözleşme yazılı koşullardaki anlaşmazlık halinde gazetenin bilgisayar kayıtları, yazılı belgeleri, ticari defterleri esas alınacaktır. Tanıdık biryüz Çeviri: özgür Ulusoy Cher ve Benazir Butto'nun fotoğrattan, bir yüzün tanınması sürecinin gizlerini açığa vurabilir. Bu arada, eski Paklstan Başbakanı soldaki. T BORÇLUNUN C.K.K. Üye Numarası Adı.Soyadı Işi Iş Adresi Ev Adresi Sig. Em.Sandığı Bağkur No. Telefon No imzası MÜTESELSİL KEFİL MÜŞTEREK MÜTESELSİL BORÇLU C.K.K. Üye Numarası Adı.Soyadı Işi Iş Adresi Ev Adresi Sig. Em.Sandığı Bağkur No Telefon No imzası anıdık bir yüzü seçmek kolaydır; ancak yüzün neden tanıdık geldiğini bulabilmek için biraz çaba harcamak gerekir. Ve bazen tutulan bir dergideki bir sütun da bu çabamıza katkıda bulunabilir... Psikolog Marry Ann Baenninger bir süredir, insanların bir yüzü nasıl belleklerine kaydedip, diğer yüzlerden ayırt edebildiklerini bulmaya çalışıyordu. Bir olasılık, yüzdeki organların (ağız, göz, burun gibi) tek tek gözlenip, bellekte kayıtlı olanla karşılaştırılmasıydı; diğer bir olasılık da yalnızca bütünsel görüntünün fotoğrafının çekilmesiydi. Konuya açıklık getirmek üzere Baenninger Spy dergisinin sayfalarıruçevirdi. Spy dergisinin editörleri her ay, yüzleri birbirine benzeyen yüzlerce ünlünün fotoğrafım, "Doğumda Ayrılanlar?" sütununda yayımlar. Baenninger, sorunu çözebilmek için bu sütunda çıkan yüzlerin bulunmaz bir fırsat olduğunu düşünmüş. Baenninger 20 kişiden bu sütunda çıkan yüzlerden bütünsel olarak birbirine benzeyen yüz çiftlerini eşleştirmelerini istedi. Sonra da öğrencisi Dıanna Zering ile yüz çiftlerini sınıflandırdı: Birbirine çok benzeyenler; orta derecede benzeyenler; birbirine daha az benzeyenler. Mikhail Baryshnikov ve Anthony Hopkins: Cher ve Benazir Butto; Mia Farrovv ve Amy Carter bu sınıflandırmaya göre birbirine en çok benzeyen yüzler arasında yer alıyordu. ni bir gruptan yuzleri yalnızca birbirine benzeyen belli parçaları dikkate alarak eşleştirmelerini istedi. İlk grup tarafından birbirine bütünsel olarak benzediği için bir araya getirilen yüzler, parçalar göz önüne alındığında, yine birbirinden aynlmıştı. "Polis soruşturmalarında insanların suçluyu tarif etmekte güçlük çekmelerinin nedeni de budur", diyor Baenninger, "yüzün tanınması öncelikle bütünsel bir süreç gibi görünüyor." DISCOVER, Ağustos 1990 Boya maddelerinin bellek işlevi M Ortak özellikler Bu kişiler ikinci adımda yüz çiftlerini, yüzdeki 16 parçanın (göz, burun vb.) birbirine benzemesini dikkate alarak eşleştirdi. Bu kez yan yana gelen yüzler, ilk eşleştirmede bir arada olanlardan oldukça farklıydı. ilk eşleştirmede birbirine çok benzeyen iki yüzün, ikinci eşleştirmede neredeyse hiçbir ortak özelliği yoktu. iki denemede de aynı kişılerin yer almasının yanıltıcı olabileceğini düşünen Baenninger ve Zering bu kez de 90 kişilik ye ünih Üniversitesi'nden Hans Langhals gelecekte boya maddelerinin bilgi saklanmasında önemli işlevleri olacağı görüşünde. Optik floresanslı bilgi saklayıcı, bellekli boya maddelerinin manyetik bellek elemanları karşısında yüksek bilgi yoğunluğu, hızlı okunma ve uzun süre stabil kalma gibi üstünlükleri mevcut. Bu alanda diketopirolopirol adlı boya maddeleri optik CDlazer disk sistemlerinin yeni rakipleri. Sözkonusu boya maddeleri farklı floresansa sahip iki modifikasyon şeklinde billurlaşıyor. Bilgi saklama işleminde stabil (kalımlı) yapıdaki modifikasyon O değerine, diğer modifikasyon ise 1 değerine sahip. Bir lazer ışınıyla boya tabakası tanınabiliyor ve okunabiliyor. İki yapı evresi arasındaki dönüşüm sıcaklığa bağlı olduğundan, bellek, istenildiğinde sıcakhğın değişimiyle siliniyor. Billurlar yüksek sıcaklıkta yine ilk başlangıç durumlarına dönüyorlar. Henüz kullanılmayan boya maddesi belleği, gelecekte manyetik belleklerin yerini alabılir. (Chlmla, Vol. 44, Nr. 3,1990) 10