02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PALEANTOLOJİ SPOR Sporcuda'iç've'dış' ödüllendirme Sporcunun, gençlerin spora yönelme gereksinimleri saptanabildiği ve yanıtlanabildiği ölçüde, başarı oranı artar Metin Tükenmez için bazı sporcular çabuk, diğer leri ise daha zor motive olurlar? Sporcuların yapabileceklerinin en iyisini yapmaları için onları nasıl motive etmeli? insanlar isteklerinin tatmini ile motive olabilirler. Eğer elimizdeki sporcuların gereksinimlerini anlayabiliyorsak ve bu gereksinimlerin tatmini için onlara yardımcı olabilıyorsak, onları motive etmenin anahtarı elimizdedir demektir. Erkek olsun bayan olsun her sporcunun niçin bu sporu yaptığını bilmek gerekir. Daha da ötesi niçin spor yaptığı bilinme•li. Böylece onların bu devredeki davranışları çözülmüş olacak ve bu da motivasyon açısından büyük bir sorun getirmeyecek. Spor psikologlannın belirttiğine göre genç sporcuların en önemli iki gereksinimi: İyi vakit geçirmek; buna heyecan ve uyarılma da dahildir. Ikincisi değer kazanma hissi, buna o konuda uzmanlaşma ve başarılı olma hissi de eklenmeli. Sporcuların bu gereksinimleri nasıl tatmin edilecek? Onlara motivasyon açısından nasıl yardım edilmeli. Hepimizin doğuştan uyarılma ve heyecan gereksinimi vardır. Bunu çoğu zaman canlılık olarak tanımlayabiliriz. Canlılık düzeyimiz düşük olduğu zaman canımız sıkılır ve bir uyarı ararız. iyi vakit geçirmek amacıyla aradığımız bu uyancıyı oyun olarak tanımlıyoruz. Bazı durumlarda üzüntülü ve isteksiz oluruz. işte o zaman her ne yolla olursa olsun canlılık düzeyimizi yükseltme gereksinimi duyarız. Tabii bu canlılık düzeyi kişilere göre değişir. Optimal canlılık olarak tanımladığımız olay sadece kişilere göre değişmekle kalmaz, her birimiz günün değişik kesitlerinde az veya daha fazla canlı oluruz. Bunu denemek isterseniz, bir gün sabah erkenden kalkıp yaptığınız egzersizi, başka bir gün öğleye doğru yapmaya çalışın, aradaki fark size olayı açıklayacaktır. Optimal canlılığı çekici yapan nedir? Onu niçin ararız? Bir bilim adamı optimal canlılığı, yaşarken yapılan işin akıcılığı olarak tanımlamıştır Akıcılıkla anlatılmak istenen, yapılan etkinliğe insanların kendilerini kaptırmasıdır. Zaman kavramı kaybedilir. Her şeyln yolunda gittiğini hissederiz. Çünkü, sıkıntı ve isteksizlikten eser yoktur. Gencter organize sportif etkinliklerle yeni tanıştıklarında, onlarda yeni şeyler olur. Antrenörterinin yüksek performans istedt Neandortal adamı konuşabılıyordu. Anatomıst Yoel Rak ve 60 bin yıllık hvoid kemiği. şamış olan Homo erectus'ta buluyor. Laitman, Neandertal adamın konuşmaya benzer şekilde anlaşabileceğini, ancak kcnuşma dilinin hiçbir zaman modern insan düzeyine erişmiş olamayacağını söylemekte. Farklı bir görüşü savunan Michigan Üniversitesi antropologlarından Milford VVolpoff ise Noandertal adamın insanın evrim ağacının bir yan dalı olmadığını, Homo Sapiens'in bir alt türü olduğunu söylüyor. VVolpoff'a göre Homo sap pens sapiens ve Homo sapiens neandertalensis adını taşıyan bu alt türler aynı zaman diliminde yeryüzünde birlikte yaşamış. Belki savaşmış, konuşmuş ve hatta aralarında evlenmişler. Neandertal adam "zorlamayla" insanın evrim çizgisine sokulmak istenmiş; On dokuzuncu yüzyıl araşlırmacıları Darvvin'in kademeli evrim kuramını fosillerle kanıtlama gayretkeşliği içiiide Neandertal adamı da insan evriminde bir evre olarak kabul etmişler. Ancak geçen on yıllarda Asya ve Afrika'da Neandertal'den önce yaşamış ilkel insan fosilleri üzerinde yapılan son araştırmalar Neandertal adamın insanın evrim ağacından ayrılmış bir yan dal olduğunu ortaya koydu. Evrimde yan dalların "kuruması" ise alışıldık bir olgu. Yetersiz beslenme gibi çevre koşulları Neandertallerin soyunun tükenmesine yol açmış olabilir. Neandertal adamı gibi paleoantropolo;i dünyasında tartışma konusu olan başka noktalar da var. Yetmişli yılların başın İnsan evriminde gelişme da Amerikalı uzman Donald Johanson'un Kenya'da 3.5 milyon yaşında bir kadın iskeleti bulması bomba gibi patlamıştı. Johanson'un "Lucy" adını verdikleri fosil insan ve insansı maymunların ortak atası, evrim ağacındaki en eski ortak nokta olarak düşünülmüştü. Johanson'a karşı çıkan fosilbilimci Richard Leakey ise Lucy'nin "çok genç" olduğunu, böyle bir ortak atanın en azından 8 milyon yaşında olması gerektiğini belirtiyor. Genetikçi Alan VVİIson insanın kalıtımsal mutasyon sıklığı yardımıyla yaptığı çalışmalarda hepimizin yaklaşık 200 bin yıl önce yaşamış bir Afrikalı "Hawa"dan türediğimizi ileri sürmekte. İnsanın Afrika gibi tek bir merkezden türediği gibi varsayımların karşısında çokbölgeli (multiregional) varsayımlar da var. Bunlara göre insan yeryüzünde çeşitli bölgelerden türemiş olabir. Her iki varsayımla çelişen en yeni bulgular da var: Marsilyalı arkeolog Eugene Bonifay'ın Fransa'da SaintEble'de bulduğu 2.2 milyon yıllık taştan yapılı aletler bu çağda Avrupa'da Homo erectus'tan da önce Homo habilis'in yaşadığını gösteriyor. Ancak Bonifay henüz meslektaşlarını ikna etmiş değil, çünkü taşlar fosil ve genetik bilgilere göre daha zayıf kanıtlar. Konuşmanın ne zaman ortaya çıktığı konusunda paleoantropologlar arasında yaygın bir eepri şu: "Buzlar arasında donmuş bir Neandertal adamı bulup onu yeniden yaşama döndürürsek konuşup konuşmadıgını göreceğiz..." (blld d* wlssenscharf 3/1990) Eğlence gereksinimi ğini çabuk anlar ve formda sporcuları izlemeye, tanımaya çalışırlar. Böyle olunca usta olmayan, deneyimsiz oyuncular, deneyimli oyuncular gibi davranmaya çalışacaktır. Bunu gençler kendi kedine yapmazsa ailesi veya bazen antrenörü yapabilir. örneğin antrenör, takıma girmek için iyi sporculara bakarak bir sınır koymuşsa, veya ailesi çocuğunu yıldız oyunculara bakarak, onlara heves ederek, ondan kapasitesinin üstünde bir sonuç beklerse... Ailesinin ve antrenörünün bu yersiz ve hatalı davranışlarının, bir başka deyimle gerçeküstü isteklerinin sonucu genellikle her zaman aynıdır: Başarısızlık. Diğer bir konu, gençler spor yapmaya başladıklarında fiziksel ve duygusal olarak yapılanmaya başlarlar. Yaptıkları sporlarda kazandıkları başarılar onlar için bir "iç ödül" olmakla birlikte onları asıl teşvik eden "dış ödüller"dir. Madalya, çeşitli ödüller... Kazandıkları ödüller onları daha ileri, daha iyiye götürecektir. Ama bu başarıları hazmetmesini öğrenmeleri gerekir. Onlara tüm bu ödüllerin ne anlama geldiği anlatılmalıdır. Her insan, genç veya yetişkin, geçmişinde bir başarıyı anımsatacak b'ır ödüle sahip olmak istemez mi? Bütün ilgi alanlarını gerçi bu ödüle yöneltmek yanlıştır. Ödülü sadece bir motivasyon aracı olarak görmek gerekir. Genç sporculara bu ödüllerin her şey olmadığını, sadece belli başarılarda kazanılmış maddi değerler olduğunu anlatmak gerekir. Bu maddi değerler hiçbir zaman bir insanı diğerlerinden daha fazla yüceltmez, gelecekteki başarıları garanti etmez, her şeyin ötesinde sporun amacı bu değil. 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle