Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YEŞİL SAYFA Alüminyum ve asjt yağmurlan Alzheimer hastalığının nedeni mi? Blllm adamları bazı örneklerden yola çıkarak çevresel etkenlerln bu hastalığın yaygınlaşmasındakl rolünü araştırmaya glriştiler. Çevirv Fatih Aksoy ilım adamları, Alzheimer hastalığının gelışımındeki başlıca faktörün alüminyum olduğu düşüncesıyle, dikkatlerini dünyanın kabuğunda bolca bulunan bu metale yönelttiler. Batı dünyasında yayılmakta olan Alzheimer hastalığı, bır çeşit bunama olarak tanımlanıyor Alümlnyumun bu hastalıkta nasıl bir rol oynadığını bilen kimse henüz yok; araştırmalardan da, sağlık ıstatıstiklerinin yetersiz olmasından ve bazen hangi verılenn kullanılması gerektiği konusundakı aldatıcı yorumlardan dolayı sağlıkh sonuçlar alınamıyor. Geçen ayın sonlarında Londra'da Royal Socıety'de jeokımya ve sağlık üzerine düzenlenen bır konferansta bu konudakı sıkıntılar ortaya döküldü. B New York'takı Mounts Sınaı Tıp Merkezi'nden Danıel Perle'ye göre, alüminyum her zaman, hastanın beynınde teşhis edilen iki özelliğın merkezinde yer almaktadır. Alümınyumun niçin ya da nasıl orada olduğu ıse kımse tarafından bilinmiyor. Alüminyumun topraktan, tencere ve içme suyuna kadar her yerde olduğunu belirten Perle, "Normalde onu bedenimizın, özellikle de beynımızın dışında tutarız, çünkü vücudumuz onu atar. Ancak bazen ışler ters gıder. Acaba bazı insanların koruyucu sıstemlerinde bır bozukluk mu söz konusu?" dıye soruyor. Perle, Alzheimer hastalığına tek başına, fazla miktarda alınan alüminyumun neden olacağına ınanmıyor. Ancab alüminyum çevremizde pek çok bıçımde vardır ve bazı biçımleri beyıne dığerlerinden daha çok etki yapıyor olabillr diyor. edildi: Alüminyum. Perle, toprakta kalsıyum ve magnezyumun az olmasının içme suyunda daha çok alüminyum bulunmasına neden olabıleceğını düşünmektedır. Norveçli bilimadamları geçen yıl geiişmiş ülkelerde Alzheımer's hastalığının artış nedeninin arkasında asıt yağmurlarının olabıleceğını öne surdüler Royal Society'dekı konferansta onlara şiddetle karşı çıkıldı ve bastırıldılar. Önermeleri pek de saçma değildi Alüminyum, bugün, kirlenmiş yağmur ile asit oluşturarak göllerde ve nehırlerdeki balıkların ölumune neden olan madde olarak tanımlanmaktadır ICI'den John Birchal, asitlı nehırlerde, suda sılıkon yerıne alümınyumun çözülduğünu belırttı. Sılıkonun hayvanların beslenmesınde yaşamsal bir öğe olduğunu ifade eden Birchal devamla "Ancak alüminyum zararlıdır. Asit yağmurlan sorununda denge çok önemlı olabilir" dedi. Araştırmacılar bugün sırtlarındakı kamburu atmanın bir yolunu aramaktadırlar. Ylne Perle, "Biyologlar tarafından öne sürülmüş hıpotezlen test etmeliyiz" demekte ve şunu eklemektedır. "Epıdemlolojinin çok güçlu sılahlar sunabileceğine ınanıyorum." veç'in asit yağmurlarına maruz kalan güney kıyılarındakı kentlerin içme suyundaki alüminyum düzeyi ada ortalamasının on katına eşittı. Bu bolgelerde, belgelere geçen bunama nedenli ölüm oranı ıse ülke ortalamasının üç katıydı. Bu bulgu, korelasyonun düşük olmasına rağmen istatistikse.l olarak önemliydi. Ancak Trondhem Ünıversıtesi'nden Flaten, araştırmasını biraz daha dıkkatlı sürdürdü ve ölüm belgelerinde, Alzheımer's hastalığının dığer bunamalardan ayrı olarak belirtilmediğıni farkettı. Flaten de, Alümınyumun daha fazla olduğu bölgelerle dığer bölgeler arasındaki farkın, bu bolgelerde daha çok sayıda kentın var olmasından kaynaklanablleceğı görüşüne katılabıleceğını belırtti. Çünkü kentlerde daha fazla sayıda ınsan hastanelerde ölmektedir ve hastanelerde zatürreeden ölen birinin ölüm belgesine, nedenin bunama olarak yazılması olasılığı daha yüksekti. İngiltere'deki durum bunun açık bır kanıtıdır. Tıp Araştırmaları Konseyi'nin epidemıoloji bıriminde görev yapan Chrlstopler Martyn ölüm belgelerinde bunamanın çok cıddı bir oranda, gerçekte olduğundan daha az gösterıldığını belirtmıştır. 1983'te, bunamanın neden olduğu ölum sayısı, belgelerde, bır önceki belirlemeye göre erkeklerde ıkı katına, kadınlarda üç katına çıkmıştır. Önceki sayımlarda, doktorun zatürreeyi ölüm nedeni olarak kaydettığı pek çok durumda bunamayı da yardımcı etmen olarak belırttığı görülmektedır. 1983'ten itibaren boyle bır durumda OPCS ölüm nedenını, ıstatıksel olarak, bunama şeklınde kaydetmeye başladı. Bunama oranının artışıyla, ıstatistiklerdekı bu karışıklıklar üzücü bir salgının nedenlerını belırlemede cıddı bir engel oluşturabılır. D (New Sctontist) Denizden gelen sağlık Mercan kayalıklannda yaşayan birçok deniz organizması sert yaşam savaşında etkili kimyasal silahlar geliştirdller. Düşmanları uzak tutan bu maddeler kimyager ve farmalogları harekete geçirdi. K Coğrafi ilişki Ancak Norveçlilerin bu konudaki ilk girişimi pek güven telkin edıcı değıldı. Trondpeder Flaten ve Tiril \togt bunamanın neden olduğu ölüm oranı ile içme suyundaki alüminyum arasında coğrafi bır ılışkı olduğunu öne surdüler. Nor Guam'daki salgın Tartışmalarm daha ilerki bir aşamasında gözler, bir Pasifik adası olan Guam'da yaşayan insanlar uzerıne çevrıldi. Sinir liflerının karmakarışık olması olarak bilinen bir başka tür bunaklık adanın güneyinde salgın haline gelmişti. 1970'lerin sonunda adadakı ergınlerin ölüm nedenlerinın dörtte bıri bu hastalıktı. Perle "Bunun Alzheimer hastalığı içln potansiyel bır model olduğuna ınanıyorum" dıyor. Guam'ın özellikle güneyindekı boksıtiı topraklarda yüksek konsantrasyonlu alüminyum bulunmaktadır. Hem adanın yerlı halkının hem de Filıpınlı göçmenlerın aynı hastalığa yakalanması bu hastalığın, genetik faktörlerden değil çevresel etkenlerden kaynaklandığı inancının doğmasına yd açtı. Tartısmalann sonunda kesin sanık teapit lreçlı süngerlerle biriikie yumuşak sungerler hayvanlar âlemının ilgınç lurlerınden bırını oluşturur Hareket edemeyen, dış ve pençelerle kendıni koruyamayan bu canlılar, koruyucu kimyasal sılahlara sahıpler. Bu silahlar hastalık taşıyıcıları yaklaştırmamaya, aynı yere yerleşmek ısteyen başka canlılan uzak tutmaya ve kendinı yemek ısteyenlerın ıştahını kaçırmaya yarıyor Kalifornıya Üniversıtesı kimya Profesörü Phillıp Crevvs ve dığer araştırmacı arkadaşları bu maddeterı bulmak ıçın dalış seferlerine başladılar 520 metre dennlıkten "hasat edilen" sungerler bordoda bulunan laboratuvarda Incelenıyor Uzmanlar yağlı asitler sınıfından terpen ve sırke asıdl özünden elde edilen. farmakolojik olarak aktıf olan sunger maddelerinı araştırıyorlar Phillıp Crews 1984 yılında yanmayı önleyen bır tepren keşfettı Bulunduğu yerden dolayı bu terpene "Suvanın" adı verlldl Crevvs bu araştırmalarını Santa Barbara'dakı Kalıfornıa Ünıversitesı farmakolojı Profesörü Dr Jacobs Robert'la bırlıkte yürutüyor Jacobs yarım duzıne deneyle sünger özleıinın bıyolojık aktıvıtelennı arastırıyor örneğın bır denızkırpısının yumurtasına verilerek hucre bölunmesıne engel olup olmadığı incelenıyor Eğer bölunmeyı önluyorsa ıçındekı maddelerden bırının kanser hücrelerlnın bolunmesını önleyen Zytostatlkum'a benzedlğı anlaşılacak Smıth Klıne ve Elı Lilly gibı Amerikan ılaç şlrketlerı denizden ılaç saölayacak bu tıp araçtırmaları desteklıyorlar Çünkü doğadan yenı etki mekanızmaları, yenı çözumler umuyoriar Jacobs'un Kalıfomia Ünıversıtesi'nden Willıam Fonnıcal ile yumuşak mercanlardan elde ettığı Pseudopterosın, ateşl ve sancıyı önleyıcı etkiye sahıp Unıversıte bu madde ıçın patent talebınde bulundu. Laboratuvar masasından eczaneye gıden yol henuz çok uzun, kural olarak sekız sene, ama yapay maddelere oranla yıne de kısa. Birkaç yıl Içlnde eczane radarına yerleşecek olan "Oidemnın B" belki de ılk denız ürünü ilaç olacak lllinoıs Ünıversıtesi'nden Kenneth Reinhart'ın denızsalatalığından elde ettiği bu maddenın klınık deneylen yapıldı Madde, vırüslu hastalıklara, kan beyazlaşmasına ve deri kanserıne farmakoloılk etkınlık gösteriyor. D