24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DENİZ H A Y V A N LARI Yassı denizkestaneleri Akıntıya karşı koyma sanatı Denizkestaneleri ailesinden olan yassı denizkestaneleri dalgaların ve akıntıların süpürdüğü kayan kumlarda yaşamanın en mükemmel örneğini verirler. Bu hayvancıklar, kendilerini sabitlemek için kum tanelerini ağırlık kuşağı olarak depolarlar. Çeviri: Dilek Hattatoğlu Denizkestanelerinin çok değişik biçimlen vardır. Eucidaris gibi düzenli denizkestaneleri hemen hemen kure biçimlidir (ortada) Temızlenmış bir sert dış kabuk sıra sıra delıklıdir. Kum dolarları dahil tüm denizkestaneleri Aristo fanusu denen güçlü çenelere sahiptir (yukarda). Güçlü kaslar grubuyla hareket eden diş, besın aramak için kumtanele rını oğütecek güçtedir H idrodinamik yasalar, uçakların uçmasından otomobillerin daha hızlı gitmesine kadar pek çok alanda kullanılır. Ancak hidrodinamik ılkelerin kullanımı mühendislikle sınırlı değildir ve biyologlarca da balıkların yüzmesi, kuşların ucması gibi konularda yararlanılır. Tüm bu durumların ortak paydası nesnenin hemen hemen kımıltısız akışkanlar içinde hareket etmesidir. Böylesi araştırmaların biri aerodinamik tünel ya da su arkıdır. Deney nesnesi tünelde ya da arkta sabit tutulur ve akışkan bu nesne etrafında hareket ettirilir. Doğada aerodinamik tünel ya da su arkı eşdeğeri ortamda yaşayan ve hidrodinamik kuvvetleri en az bir mühendis kadar iyi uygulayan canlılara en güzel örnek, tüm yaşama ortamının hareketli olabildiği dalgaağzı sığ kumluklarda yaşayan bir tür yassı denizkestanesidir. Bütün yassı kestaneler bir dereceye kadar kuma gömülebilir ve güçlü dalgalarla daha derine itilirler. Denizkestaneleri için kaldırma kuvveti sorununun ikinci çözumü ağırlığım artırmaktır. Ağırlığı yetişkın yassı denizkestanelerinden daha az olan genç hayvancıklar kendilerini sabitlemek için kum tanelerini alırlar ve ağırlık kuşağı olarak depolarlar. Üstelik ağırlık kemeri olarak diğer taneciklerden daha uygun olan manyetik tanecikleri seçerler. Bunlar büyürken üst ve alt yüzeyler arasında iskelet gibi kalsiyum karbonat payandaları ya da sütunları biçiminde çıkık ağırlık kuşakları oluştururlar. Bu payandaların varlığının en uygun açıklaması bunların safra işlevi görmeleridir. Pek çok hayvan ya "taklit" yöntemiyle ya saklanarak (mesela böceklerin yaprak taklidi yapması) ya da zehirli bir tür gibi görünerek yırtıcı hayvanlara yem olma riskini azaltırlar. Yassı denizkestanelerinin taklit yöntemi oldukça farklıdır. Arazide kum kıvrımları gibi görünerek hidrodinamik kuvvetlerden 'saklanır.' Bu doğada tamamen fizik kuvvetlerle ilgili bilinen tek örnektir. Kum, başka tüm hayvanlar gibi, denizkestaneleri için de ne kadar uyumlu olursa olsun içinde yaşanması zor bir ortamdır. Tutunacak hiçbir şey yoktur, hareket etmek zordur. Kum taneleri tüycükler arasına girer ve gövde üzerinde boğucu bir tabaka oluşturur. Yumurtaların kum örtüsü üzerine bırakılması oldukça zordur. Tüm bu sorunlara rağmen kumda yaşamayı çok güzel başarırlar. Beş yüzlü simetri, pentamerizm, denizyıldızı, denizhıyarı ve tüylü yıldızların yanı sıra denizkestaneleri de ait olduğu filumun yani derisidikenlilerin en çarpıcı karakteristiğidir. Bu gruptaki hayvanların çoğunun organları beş kısımdan oluşur. Derisidikenlilerin çoğu Kurtçuğa benzeyen denızkestanesi Leodıa en yassı denizkestanesidır. Diğer üç tür yassı denızkestanesi (sağda) Sert dış kabuk üzerındekı plakların buyüme biçimi hayvanın son biçimini belirler. yer değiştirmek için boru ayaklar kullanır, bu oluşumlar ana döner kemikler içinde kümelendiklerinden ambulacra adını alırlar. Bununla birlikte bazı denizkestaneleri gibi yassı kestaneler de dikenlerini kullanarak kendilerini kaldırırlar. Bunların boru ayakları beslenme, solunum gibi başka işlevlerde uzmanlaşmıştır. Yassı biçim, alçak kubbeli tepe nokta sı ve konik kenar kum dolarlarının kendilerini kuma gömmesine yardım eder. Tüm gövde kısa dikenlerlekaplıdır; bunlar yuvalı eklemlerde yoğunlaşır. Pek çok türde dikenler iki ila üç mm.'den daha kısadır. Farklı biçımlerdeki dikenler farklı amaçlar için kullanılır. Çıkıntı çev resindeki en uzun (saçak) dikenler kumu, tanecikleri, yukarı aşağı, sağa sola hareket ettirerek ve genellikle de yol açarak kımıldatırlar. Alt yüzeyde dikenlerin yaklaşık yarısı hareket sağlayıcı manivelalar olarak özelleşmiştir. Tamamen dalgalarla aynı ana rastlatılarak bu dikenler bir kavis çizerek öteye beriye salınırlar ve kumu gerıye iterek hayvancığı ileri hareket ettırirler. Üst yüzeyde iki tip aiken bulunur; çomak biçimli dikenler uçlarını, büyük kum taneciklerinin dıkenlerin sapları arasına düşmesini önleyecek şekilde yüzey üzerinde bir örtü oluşturacak ölçüde yayarlar. Darı tanesi biçimli dikenlerse ince kum taneciklerinin içeri girmemesine yardım eder. Kubbecikli olanları gibi en gelişmiş türlerinde yumuşak, esnek, şişkin bir kese, darı tanesi biçimli dikenlerin uçlarını kaplar. Darı biçimli kesecikler çomak biçimli dikenlerin hareket etmesi gibi sonuçlanarak ve genişleyerek çomak dikenlerkı uçları arasındaki alanları tamamen doldururlar. Yassı denizkestanesi kendini gömerken, saçak ve çomak biçimli dikenler üst yüzey üzerinde kumu hareket ettirir, buna karşılık manivela dikenleri hayvancığı ileri yöneltir. Kum ve suyun karışımı bazı özgün nitelıkler arzeder. Kum taneleri sabit olduğu zaman karışım hemen hemen bir katı özelliği gösterir, ama kum taneleri hafif sallandığında karışım sıvı özelliği verir. Tiksotrofi denen bu garip özellik, görünüşlerini düzeltmek için hafifçe vurursanız, kum kulelerini çökertir. Kumun içeri bırakılmaması çok önemlidir. Kumun dikenler arasında biriktiği yerde dikenleri hareket ettirmek ya güç ya da imkânsız olacaktır. Çomak dikenler de darı biçimli dikenler de gö
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle