Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DENİZ HAYVANLARI revleri için ideal uygunluktadır. Kaçınılmaz olarak bazı ince kum tanecikleri, organik kalıntılar ve küçük drganizmalar dikenlerinin arasına düşer. Dikenlerin saplarının üzerinde sılia takımı vardır. Üst yüzeyinde silia düzenli su akıntısını merkezkaç olarak tepe noktasından kenara iter. Alt yüzeyde hareket şekli çok daha karmaşıktır. Su tepe noktasından akarken dikenlerin uçları arasından yeniden doldurulur. Böylece sabit olarak yeniden tekrarlanan akıntı, tanecıklerın yerini değiştirerek ve yenı oksijen arzı sağlayarak yuzeyi yıkamaktadır. Oral yüzeyde akıntılar aynı noktaya ulaştıkları yerde birbirlerini başka yöne saptırırlar ve asılı tanecikleri deniz zeminine geri atarlar. Bir canlı organizma ya yüzeyinin herhangi bir yerınde ya da akciğerler veya solungaçlar gibi özel organlarda solunum yapar. Yassı denizkestaneleri bunların her ikisini de yapmaktadır. Oksijen alınıp karbondioksit verilmesi işleminin büyük kısmı gövdenin tüm yüzeyinde gerçekleşır, silianın ağır ağır taşıdığı temizleyici akıntılar da bu işleme yardım eder. Bu hayvancıkların, üst yüzeyin taçyaprak biçimli bölgelerinde büyük ölçüde değişik boru ayaklar (podia) biçiminde özel "solunum organları" vardır. Su akıntıları, silianın bu ayakları dışardan havalandırmasından doğar, içerde kan sisteminin derisidikenlılerdeki karşılığı olan su damar sistemındeki akışkan sıvı, gazları yüzeyin içine ve sonra da dışına taşır. Sılial akıntılar yüzeydeki dokulara yeterli besin arz ederler ancak özellikle ağır metabolik ihtiyaçları olan beş eşeylik organı daha fazla besin ister. Kum taneciklerini toplar, çiğner ve yutarlar. Yakın zamana kadar bu hayvancıkların yemek yeme alışkanlıkları gizini koruyordu. Niçin bu hayvanlar kum yer; sığ kumlukların üst birkaç milimetresinde her kum tanesi minyatür bir bahçeye benzer. Yüzeyin yaklaşık %3'ü diyatome ler ve bakterilerle kaplıdır. Bulurlarsa enerji bakımından zengin diyatomeleri seçerler, ancak kalanları düşük verimli kum taneciklerıyle beslenmek durumundadır. Yetişkin bir kestanenın oral yüzeyinde bir milyon boru ayak bulunduğu tahmin edilmektedir, bunların 150.000'i, diğerleri kova işlevi görürken besin toparlar. Kuma gömülü yaşayan her hayvan iş üremeye gelince bazı sorunlarla karşılaşır. Pek çok denizkestanesi gibi yassı denizkestaneleri de yumurtalarını ve spermlerini etraflarını çevreleyen suya bırakırlar. Döllenme haricidir. Oöllenmiş yumurtalar bu gotlardır ve yumurtadan çıktıktan 2448 saat sonra yavaşça su yüzeyine çıkarlar. Yumurtadan çıkan bir farvadır ve kesinlikle denizkestanesine benzemez. Larva birkaç hafta bazen de birkaç ay mınik planktonik organizmalarla beslenir ve sonra deniz dıbine, minı minnacık bir denizkestanesine dönüşeceği yere batar. Yerleşme ve başkalaşım çevredekı diğer türdeşlerin çıkardığı kimyasallarla başlatılır. Diğer kestanelerin halihazırda yaşadığı bir yer seçilmesi genç hayvancığa yerleşeceği uygun bir doğal ortam sağlar. Bunu yapabilmek için öncegametler (yumurtalar vespermlerin) onları ana babalarından uzaklara taşımaya yetecek ölçüde serbest hareket eden ve su içinde bulunan sığ kumlardan kaçmak zorundadıdar. Yumurtalar küçüktür, belki sadece bir mılimetrenin onda biri ölçüsünde. Spermler ise daha da küçüktür. Bu boyutta da kolaylıkla sığ kumluk yüzeyinin hemen üzerindeki "sınırtabaka" içine düşebilirler. Su yüzeyde düzgünce akarken ara yüzeyde kımıltısız kalır ve yüzeyden uzaklaşıldıkça hızı da derecelı olarak artar. Kaldırma kuvvetını bozan otuklar, tuneller derin bastklıklar butun ctenizkestanelerinde görülür. En gelışmtş kaldırma kuvvetini bozan yapı burada Leodia'da görulen kubbeclktır Her amaca uygun diken bulunur Hareket eden, kumu ıçerı sokmayan ve su taşıyan. Ve çok amaçlı ayaklar: Solunum yaparlar, besın taşırlar ve duyu organıdırlar X ışınları, genç bir kum dolarının ağırlık kuşağını (solda) ve yetişkin bir kum dolarında daha dengeli dağılmış safrayı gösterlr.