02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 2014 SALI CUMHURİYET [email protected] SAYFA KÜLTÜR 19 Kraliçe tiyatroyu severdi halk da kraliçeyi u Özellikle tiyatro sanatı bağlamında, son yıllarda “bizdeki durum” doğrultusunda sözgelimi ödenekleri kısıtladığı konusunda “temcit pilavı” gibi önümüze sürülen İngiltere’deki “sanat kurumlarına parasal destek sağlama” kurulu Arts Council gibi mekanizmaların işleyişinin gerisinde, 600 yıllık bir sanat kültürü geçmişi olduğu unutuluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı yapısı içinde yer alan Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi ile Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nü yok ederek yetişmiş sanatçılarımızı devlet bünyesinden çıkartıp, devlet denetiminde isterseniz “devlet güdümünde” deyin birer “özel topluluk sanatçısı” konumuna getiren Türkiye Sanat Kurulu (TÜSAK) yasa tasarısı taslağı gündeme getirileli tam bir yıl oldu. Bu dönem içinde, taslağa ve gerisindeki anlayışa karşı çıkan yüzlerce yazı yayımlandı. Sivil toplum örgütlerinin sanata duyarlı olanlarının neredeyse tamamı olaya odaklandı. TÜSAK onlarca sempozyumda saatlerce tartışıldı. Bu arada, taslağın, önce 2013 yasama dönemi bitmeden, daha sonra 2013 güzünde, ardından 2014’ün ilk aylarında, son olarak da yaz başında yasalaşma sürecine sokulacağı söylendi. Selda Güneysu’nun 22 Haziran’da bu sütunlarda çıkan haberinden ise TÜSAK gündeminin Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasına ertelendiğini öğreniyoruz. Güneysu’nun haberinden, taslakla ilgili geri adım atılmayacağı, daha çok sanatçılar ile personelin özlük haklarına ilişkin düzenlemeler yapılacağı anlaşılıyor. Bu düzenlemelerde, çeşitli sanatçı örgütlerinin 2014 başından bu yana yürüttükleri çalışmaların etkisi var kuşkusuz. Binlerce sanatçının, kurum çalışanının ve aile TÜSAK gündemi Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasına ertelendi lerinin yaşamını etkileyecek bir yasal durumda bu tür yeniden gözden geçirmelere gereksinim var. Ne ki asıl tehlike, taslağın yasalaşmasıyla, Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana, oluşması ve kurumlaşması için olağanüstü bir kültürsanat seferberliğinin yapıldığı, Batı kültür ve sanatından süzülerek benimsenen tiyatro, opera, bale, senfonik müzik ve başka görsel/işitsel odaklı sanatları sunan toplulukların ulusal birer değer olarak, ulusal boyutta hizmet verme eyleminin baltalanacak olmasıdır. Tam da bu amaçla, on yılı aşkın süredir, devlete bağlı sanat topluluklarının/ kurumlarının, “kazanç getirmeyen işletmeler” olarak “özelleştirme” yoluyla devreden çıkartılması için söylemler oluşturulmuştur. Bu söylemlerin itici gücü “sevgisizlik”tir. Oysa, “tasfiye edilmesi” öngörülen bu kurumlar, yıl boyunca, festivaller yoluyla ya da düzenli sahnelerde, milyonlarca yurttaşımıza tadına doyulmaz anlar yaşatıyorlar. Binlerce gencimiz bu kurumların etkinlikleriyle müzik kültürüne merak duymayı, tiyatro ve operanın klasik/modern yapıtlarında tat almayı ya da yapıtların doğru ya da yanlış sunumu üstüne düşünce üretmeyi, bir yandan sanat yapıtının büyüleyici gücünün etkisini yaşarken öte yandan da izlediğine eleştirel gözle bakmayı öğreniyor. İnsan duyarlığında bu derinliği ve zenginliği sağlayan, sanatın “sürekliliği” ve “kolay ulaşılabilirliği”dir. İşte bu nedenle devlet tarafından desteklenir sanat; bu nedenle, izleyicinin bütçesini yormayacak bedeller karşılığında yapılması sağlanır. Cumhuriyet Türkiye’sinin yüz yıla yaklaşan serüveni içinde bu zorlu eylem başarılmıştır. Geriye dönüşü olamaz. Çünkü, gerçekleştirilmiş olanın hamurunda “sevgi” vardır. Anadolu Üniversitesi öğrencilerinden mezuniyet töreninde tepki. Sanatı tırpanlayan ‘sevgisizlik’ ‘Soruşturma açılmalı’ Kültür Servisi Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi’nde 21 Haziran günü düzenlenen “sünnet düğünü”nün kamuoyunda büyük tepki uyandırmasının ardınan Arkeologlar Derneği, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Derneğin, sorumlular hakkında gerekli soruşturmanın açılmasını talep ettikleri açıklamasında şu ifadeler yer alıyor: “Derneğimiz ‘müzelerin bir eğitim ve kültür kurumları oldukları’ fikrinden hareketle müzelerde belli koşullarda kültürel ve sosyal etkinliklerin yapılmasına sıcak bakmakla birlikte, teşhir salonlarında sünnet düğünü yapılmasını kabul edilemez olarak değerlendirmektedir. Bu tür uygulamaların, müzelerimizin ve müzecilerimizin imajını olumsuz etkileyeceği unutulmamalıdır. Müzenin teşhir salonunda böyle bir etkinliğe izin verenleri kınıyoruz.” ARKEOLOGLAR DERNEĞİ’NDEN AÇIKLAMA Karşıyaka’da 100 bin sanatsever Kültür Servisi Karşıyaka Belediyesi Opera ve Tiyatro Sahnesi yerli ve yabancı onlarca sanat topluluğunu ağırlayarak 3 yılda 249 etkinlik gerçekleştirdi ve 100 bin seyirciye ulaştı. Bu yıl ise düzenlenen 70 etkinlikte toplam 30 bin seyirci ağırlandı. 2011 yılında perdelerini açan Karşıyaka Belediyesi Opera ve Tiyatro Sahnesi bu sezonu “Beethoven Sezonu” ilan etmişti. Borusan Quartet, Beethoven’ın bestelediği 16 dörtlükten 12’sini, Karşıyaka Opera ve Tiyatro Sahnesi’nde gerçekleştirilen 4 ayrı konserle yorumlamıştı. Bu yıl düzenlenen 70 etkinlikte toplam 30 bin seyirci ağırlayan Karşıyaka Belediyesi Opera ve Tiyatro Sahnesi bu sezonu “Beethoven Sezonu” ilan etmişti. GRUP YORUM ALMANYA’DA KONSER VERECEK ERTELENEN KONSER 2 ARALIK’TA Kültür Servisi Grup Yorum, üçüncü kez “Almanya’da ırkçılığa karşı tek ses, tek yürek” konseri verecek. Konser, 28 Haziran’da AlmanyaOberhausen Arena’da yapılacak. Grup Yorum’a, Fırat Tanış, Hüseyin Turan, Huseyne Omeri, Taji Kurdistani, ŞanışerAlef, Ogün Şanlısoy, Alman müzik grupları, dans toplulukları, Türkiye ve Almanya’dan çeşitli milletvekilleri ve konuklar eşlik edecek. Grup Yorum konser çağrısında şu sözlere yer verdi: “Reddettik, reddediyoruz. Böyle yaşamayı reddediyoruz. Avrupa emperyalizmine boyun eğmeden, asimile olmadan, kendi kültürümüzle, can kaygısı taşımadan, onurlu bir yaşam için bu konserler yeni bir yol açtı bize. Gezi’de katledilen, Soma’da katledilen insanlarımız için, Berkin Elvan için, Uğur Kurt için, Avrupa’da Naziler tarafından katledilenler için. Katillerden hesap sormak ve adalet talebini yükseltmek için. Bu zalimlerden hesap sormak için bizim birbirimize ihtiyacımız var. Onları alt edebilmeyi ancak, büyük buluşmalarla örgütlenirsek başarabileceğiz. Karanlığın korku duvarlarını yıkıp, aydınlık günlere ulaşmak için konsere bekliyoruz.” ‘Irkçılığa Karşı Tek Ses Tek Yürek’ konseri Ayo, İş Sanat sahnesinde Kültür Servisi İş Sanat’ın, Soma’da meydana gelen maden faciası nedeniyle ertelediği Ayo konserinin yeni tarihi belli oldu. Türkiye’de ilk kez konser verecek olan Ayo’yu, hayranları 2 Aralık 2014 Salı günü İş Sanat konser salonunda izleyebilecek. Mayıs ayında ertelenen konserin biletleri yeni tarih için de geçerliliğini koruyor. Ayo, 2006 yılında yayınladığı Joyful albümü ile müzik dünyasına hızlı bir giriş yaptı ve ardından da kısa sürede başarısını perçinledi. Müziğinde Amerikan Soul, Reggae ve Afrobeat gibi türlerden esinlenen sanatçı, son albümü “Ticket To The World” ile 2 Aralık 2014 Salı akşamı İş Sanat’ta. Özellikle tiyatro sanatı bağlamında, son yıllarda “bizdeki durum” doğrultusunda söz gelimi ödenekleri kısıtladığı konusunda “temcit pilavı” gibi önümüze sürülen İngiltere’deki “sanat kurumlarına parasal destek sağlama” kurulu Arts Council gibi mekanizmaların işleyişinin gerisinde, 600 yıllık bir sanat kültürü geçmişi olduğu unutuluyor. İngiliz tiyatrosunun ilk ve en büyük çıkışı Kraliçe Elizabeth döneminde yaşanmıştı. Bu dönemde yaşanan siyasal/ekonomik/toplumsal/kültürel yükselişin getirdiği “ulusal birlik” duygusu İngiltere’yi “feodal” dönemden ‘modern’ döneme taşımıştır. Shakespeare’in varlığıyla taçlanan –her oyun sergilenişinde toplumun her kesiminden 3000 kişinin izlediği tiyatronun parıltısı bugünün sanat dünyasını da aydınlatıyor. İlk okuduğum tiyatro tarihi kitaplarından birinde, 16. yüzyıl İngiltere’sinde “laik” tiyatronun yükselişi şöyle anlatılır: “Kraliçe tiyatroyu seviyordu. Halk da Kraliçe’yi…” Bir başka deyişle, tiyatro, yeni oluşan ulusal duyarlığın, “sevgi” ve “coşku” taşıyan bir boyutuydu. İngiliz tiyatrosu bugün yine dünya önderleri arasında. Arts Council’in kararları ya da işleyiş biçimi de ancak veri olarak işimize yarayabilir. Bizim için gerekli olan, sanatçı kesimini, sayıları günden güne artan seyirci kesimiyle en tutarlı, en nitelikli biçimde buluşturma yolunda devletin desteğidir. Bu da devletin konuya “öfke” ile değil, “sevgi” ile yaklaşmasını gerektirir. Dilerim önümüzdeki günlerde, devlet ile sanatçı örgütleri arasında bu yönde bir ilişki kurulabilsin. Sanatı yücelten ‘sevgi’ n Kültür Servisi İstanbul Avrupa Korosu, St. Esprit Katedrali’nde bu akşam saat 20.00’de bir konserle müzikseverlerle buluşacak. Şef Ivan Arion Karst yönetimindeki koro, piyanist Lena Şenol’a eşlik edecek. 2013 Donizetti Klasik Müzik Ödülleri Yılın Korosu Ödülü sahibi koro ile Şenol, Faurè’nin “Ölümün Ninnisi” olarak adlandırılan ‘Requiem’ini seslendirecek. (St. Esprit Katedrali, Cumhuriyet Cd. No:127 Harbiye, Şişli Notre Dame de Sion Lisesi yanı) Katedralde konser KAMİL KÜLTÜR MASARACI l ÇİZİK • Havuz, çocuk havuzubahçesi • Açıkkapalı restaurant, bar • Odalarda: Klima, TV, fön, balkon • Sabah, öğle, akşam açık büfe, ikramlar • Alkolsüz içeceklerimiz LİMİTSİZDİR. • Plaj servisi, AİLE OTELİNİZ, WiFi 12 ADALAR, KELEBEKLER VADİSİ, DALYAN, GÖCEK, JEEP ile SAKLIKENT TURLARINA KATILMA İMKANI T (7 gece 8 gün konaklamalarda geçerlidir) Tel: 0252.616 76 11 12 • www.starotel.com.tr *60 TL AM PANSİYO N PLUS Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Serhat Filat Mavi Kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. MUAMMER TURAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle