02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 15 Dünya Bankası Türkiye için büyüme tahminini yüzde 3.5’e yükseltse de artan risklere dikkat çekti Büyüme kalitesiz Ekonomi Servisi Dünya Bankası, Türkiye için 2014 büyüme tahminini yüzde 2.4’ten 3.5’e çıkardı. En son 11 Haziran’da Türkiye’nin büyüme tahminini düşüren banka, tahmin yükseltmesine gerekçe olarak artan kamu sektörü harcamaları ve Avrupa’daki geçici toparlanmanın ihracatı desteklemesini gösterdi. Dünya Bankası, bu şekilde büyümenin sürdürülebilir olmayabileceğine de dikkat çekti. Bankanın TÜSİAD işbirliği ile tanıttığı “Küresel Ekonomik Beklentiler: Değişen Öncelikler, Geleceği İnşa Etmek” raporuyla ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Dünya Bankası Türkiye Ofisi Baş Ekonomisti Marina Wes, Türkiye’nin büyüme modelini mutlaka değiştirmesi gerektiğini vurguladı. Wes, “Türkiye orta gelir tuzağından kurtulmak, yüksek gelirli bir ülke olmak istiyorsa büyüme modelini mutlaka de Türkiye’nin büyüme modelini mutlaka değiştirmesi gerektiğine işaret eden Dünya Bankası Türkiye Başekonomisti Wes, jeopolitik risklerin yanı sıra özel sektör yatırımlarının düşük olması ve sermaye akımlarının yavaşlamasının büyüme önünde soru işaretleri yarattığına dikkat çekti. Wes, hukukun üstünlüğü, net ihracatın ve kadın istihdamının artırılmasının önemine vurgu yaptı. ğiştirmeli. Temel büyüme tahminimizi yükselttik ama pek çok risk var. Bunlar; jeopolitik riskler, Irak, Ukrayna gibi. ABD Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırmaya gitmesi ve iç riskler” dedi. Toplantıda “Türkiye Ekonomi Notu”na ilişkin sunum yapan Wes, şunları söyledi: * Türkiye’nin kamu sektörü harcamaları ciddi şekilde yükseldi. Avrupa geçici olumlu katkıyı yarattı, ihracat yükseldi. Bu iki unsur büyümeye çok önemli bir katkı sağladı. Ancak bunun sürdürülebilir olup olmayacağını bilmiyoruz. 2015 için de yüzde 3.5 büyüme öngörümüz var. * Türkiye’de sadece cari açık yüksek olmakla kalmıyor, aynı zamanda bunun büyük bir kısmı kısa vadeli sermaye girişiyle finanse ediliyor. Daha fazla riskin oluşmaması için yapısal reformlar şart. * Küresel parasal koşullar gereği sermaye girişi belli bir noktadan sonra daha az olacak. Türkiye sermaye girişlerine bağımlı bir ülke. Bu, geleceğe yönelik büyüme modeliyle ilgili soru işaretleri yaratıyor. * Özel sektör yatırımında azalma olduğunu görüyoruz. Eğer bunun üstüne gidilmezse büyüme olumsuz etkilenecek. * Yabancı doğrudan yatırımlar Türkiye için çok önemli, teknolojik güncelleme için yabancı yatırım çekecek olan yatırımlar artırılmalı. Kamu sektöründe etkileşime yönelik politikalar hukukun üstünlüğü yatırım çekecek diğer unsurlar. * Kurumların bağımsızlı ğı Türkiye’nin başarısı için çok önemli. Şeffaflığı artıracak, iş ortamını iyileştirecek ve böylelikle yatırımcı güvenini yükseltecek yapısal reformlar kritik öneme sahip * Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri de net ihracatın büyümeye katkıda bulunmaması. Yapısal reform gündeminde değişiklik olmadığı sürece bunun böyle olmayacağını görüyoruz * Yatırım ortamının iyileştirilmesi gerek. Enflasyon çok yüksek, fiyat istikrarına odaklanılma lı. Merkez Bankası’nın enflasyonu hedeflenen oranlara düşürebilmesi için sıkı bir duruş sergilemesi gerek. * Vergi gelirlerindeki düşük performans ve büyük reel harcama artışları sebebiyle mali sonuçlar kötüleşti. Gelir Vergisi Yasası’nın önümüzdeki 612 ay içinde yürürlüğe girmesi önemli. * Geçen 10 yıla baktığımızda Türkiye’nin şimdi daha yüksek teknolojili sektörlere katkı sağladığını biliyoruz. Ancak bu yeterli değil. İş gücü piyasası ve eğitime odaklanmalı. Dünya Bankası Türkiye Rekabet Programı Koordinatörü Jose Guilherme Reis de “Dünya ekonomisi açısından en önemli risklerin başında Doğu Avrupa’daki jeopolitik gerginlik geliyor. Irak’taki son gelişmeler Türkiye dahil olmak üzere bölge ülkelerini olumsuz etkileyecek” dedi. Hacıbektaş’ta Barış, Aydınlanma Buluşması SuriyeIrak’tan IŞİD’in insanlık dışı kanlı katliam görüntülerini, bir tür cinnet, kana bulanmış gözlerinin korku salma aracı olarak dünyaya servis yapması, siyasal İslamcılığın, mezhepler çatışmasının İslam dünyasını yüzyıllar gerisinin karanlığına sürükleme savaşlarına inat.. Hafta sonu Hacıbektaş’ta, Aydınlanma bilgelerimiz, Sevgili Turhan Selçukİlhan Selçuk kardeşleri anma etkinlikleri, Anadolu aydınlanması ışığında, Cumhuriyet, laiklik, Atatürk devrimleri kazanımları ile çıkılan yolda, insanlık, mezhepler kardeşliği üzerinden gerçekleştirilen simgesel, aydınlanmacı buluşma, barışa giden yolda yürümek için ne kadar da ufuk açıcı, umut vericiydi.. Önce Turhan Selçuk; “Ağabeylik hakkı bende kalmalı” demiş olmalı.. Ergenekon yargılama sürecinin insan onuru, sağlığı ile oynayan uygulamaları bağlantılı ağır kalp krizi zincirleme sağlık sorunları nedeniyle ömrünün kalan 2 yıl 3 ayının tamamına yakınını hastanede ağır hasta olarak geçiren sevgili kardeşi İlhan Selçuk’u görebilmek uğruna reddettiği tekerlekli sandalyeye binmiş, hastanede ziyaret ettikten sonra da aramızdan ayrılmada 3.5 ay erken davranmıştı.. Cumhuriyet okurları acımızı paylaşmak üzere gazete bahçesinde toplanmış, televizyon kanallarından birinin canlı yayınında yöneltilen soru ile sevgili iki kardeş Aydınlanmacı bilgelerin ortak gömülecekleri yer olarak Hacıbektaş’ı seçtiklerini, Belediye Meclisi kararı ile yer ayırttıklarını öğrenmiştim. Acılı günde sevinçle gülümsediğimi, Aydınlanmacı bilge kimliklerine yaraşır çok bilinçli bir seçimle bize gömülecekleri yer seçimi ile de ders vermek istediklerini söylediğimi anımsıyorum.. Sıcağı sıcağına benim öngörebildiğimden çok daha anlamlı bir kararla, bu ülkenin barış isteyen, çağdaş, aydınlanmacı olmaya çabalayan insanlarına, milyonlarına, etkili son bir seslenişle, barış için hep beraber, mezhepler, dinler, ırklar, insanlığın kardeşliği üzerinden yürüyebilmenin tohumlarını, ülkemiz için çok da anlamlı bir noktada, toprağın üzerinde ektiklerini, yaşayarak her yıl daha da etkilenmiş olarak gözlemleyebiliyorum.. Birisinin çizgileriyle, diğerinin yazıları ve düşüncelerini aktardığı söyleşileri ile, aydınlanma bilgeliğinde, çizgi ve yazım ustalığında, besbelli aynı ailenin yarattığı ortamda, birbirlerini de etkileyerek vardırdıkları bilgelik katında, sevgi yolundan yürümek isteyenleri, kaçınılmaz çektikleri öylesine anlamlı bir buluşma noktası oluştu ki.. HHH Hangi kimlikten, inançtan, mezhepten olursanız olun, Selçuk kardeşleri tanımış, sevmiş, çizdikleri, yazdıklarından, düşüncelerinden, savundukları değerlerden etkilenmişseniz.. Anma etkinliğine, mezarlarını ziyarete Hacıbektaş’a gideceksiniz.. Benim cuma akşamı gazetenin önünden kalkan otobüse bindiğim üzere.. Almanya’da çocuk yaşlarda işçiliğe başlamış, emekli olmuş kalabalık aileleri ile aynı değerlerle yaşama bakan üç yaşlı, ameliyatlı, zor yürüyen İstanbul’a tatile gelişlerinin tarihlerini çakıştırarak, arka arkaya iki gece boyu süren otobüs yolculuğuna seve seve katlanan güzel insanlarla her yıl buluşmanın sevincini yaşayacaksınız.. Yolcuların bir yarısı galiba Alevi inançlı, kendilerine, değerlerine hep sahip çıkmış Selçuk kardeşleri çok sevmiş ve onlar için kutsal bir yerde gömülmeyi seçmiş, düşünceleri, değerleriyle özdeşleştikleri iki kardeşe sevgi bağlarını anlatmak üzere çileli bir yolculuğa gönüllü olanlardan.. Diğer yarısı Alevilikle inanç yolları kesişmemiş, ancak kardeşliklerini, barış içinde birlikte yaşanabilirliği sevmiş, Selçuk kardeşlerin savundukları değerleri, insan kimlikleri ile de özümsemişlerden.. Bulundukları kentlerdeki anma etkinliklerini eksiklik sayarak, Hacıbektaş seçiminden dersler çıkarmak isteyenlerden.. Bir gün içine sığdırılacak çok anı, gözlem için öylesine istençliydiler ki.. Çoğu Hacıbektaş meydanına varır varmaz, mezar başı anma saatine kadar olan sınırlı zamanlarını harcamamak için, Müze, Hacıbektaş’ı ziyaret ile koşturmacalarını başlattılar.. Âşıklar Tepesi’ne saçılmış Anadolu aydınlanması, felsefesi, halk sanatı ürünleri ile tarihimizi yazmış felsefeci, ünlü sanatçıların her birinin heykelleri, taşlara kazılı sözleri önünde tartışıp, fotoğrafla, bu paylaşımlarını anılarına kazıdılar. Âşık Veysel, Yunus Emre, Mahzuni.. OsmanlıCumhuriyet yıllarından günümüze, sesleri kadar sözlerindeki felsefe, mesajlarla beynimize kazınmış âşıklardan ilk akla gelenler.. Çorakta büyük çaba ile bakılan, giderek büyüyen ağaçlarla oluşan, ormanlaşan tepenin içindeler.. Günübirlik tur aynı zamanda önyargılarla bakılmış, ezilmiş, horlanmış inancın içinden fışkıran sevgiye dayalı Tanrı inancının ilk öğretisi.. Anma etkinliklerinin sınırlı aktarımlarını meraklıları gazetemizin sayfalarından paylaşmışlardır diye umuyorum.. Beni en çok etkileyeni, ülkemiz sınırlarının kapılarına dayanmış çok kanlı İslam inancı üzerinden mezhepler savaşları çağlar gerisinin akıl almayan ilkellik, vahşet boyutları yaşanırken Anadolu’nun tam da ortasında oluşan bu barış, birlikte yaşam iradesi için kardeşlik yürüyüşünde, en içtenlikli irade oluşumu, kararlılık, aklın, bilimin, aydınlanmanın.. yolunda buluşma.. Sevgili İlhan Ağabey’in, Turhan Ağabey’e mezar yerlerini gösterirken çekilmiş fotoğraf karesindeki hınzır gülüşü her şeyi ne de güzel anlatıyor.. TÜRKONFED: Riskler artıyor Ekonomi Servisi Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Haziran 2014 Aylık Ekonomik Görünüm Raporu’nda, ekonomide bir yandan canlanma yaşanırken, diğer yandan Ortadoğu’daki siyasi riskler ve ABD’de faizlerin beklenen tarihten önce yükseltilmesinin yarattığı tehlikeye dikkat çekildi. Cari açığın finansmanında kısa vadeli sermaye hareketlerinin payının yükseldiği, doğrudan yatırımların ise azalmaya devam ettiği vurgulanan raporda şöyle denildi: “Irak’taki gelişmeler Türkiye ekonomisi açısından olumsuz olacaktır. ABD’de faizlerin yükseltilmesi sonucu oluşabilecek finansman riski de büyük. Ağustosta gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimini de eklersek, ekonominin büyüme hızının beklentilerin uzağında gerçekleşme riski de olası.” IŞİD militanlarının Musul ile Bağdat arasındaki Beyci rafinerisine saldırarak birçok noktada kontrolü ele geçirmesi petrol fiyatlarındaki tırmanışı tetikliyor. Barclays Bankası analisti Christian Keller, “Petrol fiyatlarında sert bir yükseliş riski küresel krizden bu yana en yüksek seviyede. Şu andan sonra yüzde 10 ya da 15’lik bir yükselişin önüne geçilemeyeceği kanısındayız” dedi. Varil fiyatları 115 doların hemen altında bulunuyor. Enerji Bakanı Yıldız da, TÜrkiye’nin toplam enerji maliyetinin yüzde 5.56’lar civarında arttığını söyledi. Piyasa gergin Kürt petrolünün parası Halkbank’a yattı Ekonomi Servisi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kuzey Irak’tan sevk edilen birinci tankerdeki petrolün hesabının yaklaşık 97 milyon dolar olduğunu ve bunun 93 milyon dolarının Halkbank’a yatırıldığını açıkladı. Yıldız, bakanlığının coğrafi bilgi sistemleri tanıtım toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, şu ana kadar 3 kargonun yüklenerek yola çıkarıldığını, dördüncüsünün önceki akşam itibarıyla yüklenmeye başladığını, paranın hem Bağdat’a dekont edildiğini hem de Erbil’in bilgisi dahilinde hesaba geçirildiğini belirtti. Yıldız, “Yapılan sözleşmede petrol gelirlerinin Merkezi Irak ve Kuzey Irak’ı ilgilendiren hesabın Halkbank’a yatması gerektiğini söylemiştik. Kargolar gittikçe onların paraları da Halkbank’a yatırılacak” dedi. Yıldız’ın verdiği bilgilere göre Kuzey Irak’tan sevk edilen ve Ceyhan’da depolanan petrol 2.6 milyon varile kadar çıkıyor. Kargolar birer milyon olarak yükleniyor. Günlük 120 bin varil civarında bir sevkiyat var. Bunda Türkiye’nin varil başına 1 dolar civarında geliri oluyor. Ceyhan’daki petrolün miktarı ortalama 1.82 milyon varil civarında. Tankların depolama kapasitesi 1 milyon varilin üzerinde. Yüklenen petrolün adresi ise “Türkiye’nin sorunu değil.” Irak Merkezi Hükümeti, Ceyhan kanalıyla satışı uluslararası tahkime götürmüştü. ACI KAYBIMIZ Merhume Zehra ve merhum Mehmet Emin Şenyiğit’in oğlu, merhum Mahmut ve merhum Osman Şenyiğit’in kardeşi, Fatma Özdemir’in ağabeyi, Prof. Dr. Erdoğan Moroğlu’nun değerli kayınpederi, merhum Mehmet Emin Şenyiğit ve Nazan Moroğlu’nun çok sevgili babası, Dr. Seyfi Moroğlu ve Zeynep Moroğlu’nun biricik dedesi Mualla Şenyiğit’in 68 yıllık hayat arkadaşı huzur muzur yok Ekonomi Servisi Türkiye, ‘Dünya Barış Endeksi’nde 162 ülke arasında 128’inci oldu. Avrupa sıralamasında ise Türkiye ‘kıtanın en huzursuz ülkesi’ seçildi. Gezi olaylarının ardından her geçen gün artan polis şiddeti, Suriye’ye yönelik uyguladığımız politika, Türkiye’yi huzurlu ülkeler liginde alt sıralara yerleştirdi. Avustralya merkezli Ekonomik ve Barış Enstitüsü’nün (IEP) her yıl yaptığı Küresel Barış Endeksi’nde Türkiye, 162 ülke arasında 128’inci oldu. Listenin ilk sırasında İzlanda, son sırada Suriye var. Türkiye aynı listede geçen yıl 134’üncü sıradaydı. 2012’de 121, 2011’de ise 124’üncü sırada yer alan Türkiye’de en fazla huzursuzluk yaratan kategori “toplum ve güvenlik” başlığı oldu. Türkiye 36 Avrupa ülkesinin değerlendirildiği sıralamada sonuncu oldu. Öte yandan RBC Wealth Management’in yaptığı araştırma gelir eşitsizliğinin zengin insanların gündeminde olmadığını ortaya koydu. Araştırma, zengin kişilerin en önemli endişesinin sağlık sonrasında eğitim ve hastalıklar olduğunu gösterdi. Memlekette Em. Dz. Kd. Albay AHMET ŞÜKRÜ ŞENYİĞİT’i kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Cenazesi 24 Haziran 2014 Salı günü (bugün) Levent Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilecektir. Allah Rahmet Eylesin. Ekonomi ve Barış Enstitüsü (IEP), 162 ülke arasında yaptığı sıralama ile en huzurlu ülkeleri belirledi. Türkiye ilk 100’e giremedi. Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde de sonuncu oldu. Ela, 5 otel daha açacak AİLESİ Ekonomi Servisi Antalya Belek’te 7. yılını tamamlayan Ela Quality Resort Hotel, 5 yeni otel açacak. Özak GYO bünyesinde yer alan Ela Quality Resort Hotel’in amiral gemisi olacağı yeni zincir otellerin ikisi İstanbul, biri İzmir’de şehir oteli, Didim ve Demre’de de resort otel olarak hizmete girecek. Ela Quality Resort Hotel Genel Müdürü Ali Tunç Batum, İstanbul Sahil Yolu’nda ve Balmumcu’da iki şehir oteli için proje geliştirmeye başladıklarını kaydederek, “Yatırımlarımızdan bazılarını ‘Ela Quality Resort’ konseptiyle, bazılarını da Şehir Oteli konseptiyle hayata geçireceğiz. Belek’teki Ela Quality Resort Hotel, zincirimizin amiral gemisi olacak” dedi. nomi Servisi Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG) günlük yolcu sayı sında 2014’ün en yüksek rakamına ulaş tı. Haziran’da İSG’den toplam 80 bin 817 22 yolcu giriş çıkış yaptı. Bir önceki rekor geçe n yıl, 20 Ekim’de günlük 78 bin 618 yolcu sayı sı ile elde edilmişti. Yılın ilk 5 ayında Sabiha Gök çen’deki toplam yolcu sayısı, geçen yılın ilk 5 ayına oranla yüzde 35 artarak 8.6 milyon olmuştu. İSG’nin Üst Yöneticisi (CEO) Gök han Buğday, “Amacımız bu rekorlarla birlikte bizi eden yolcularımıza en iyi hizmeti sunm tercih ak” dedi. Sabiha Gökçen’de yılın rekoru kırıldı Eko
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle