02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA YEREL YÖNETİMLER 13 36 yıllık algıyı yıktık NOUMA, MALTEPE BELEDİYESİ’NİN ŞENLİĞİNDE KİRVE OLDU Çat ilçesini yaşanılabilir bir yer haline getireceğini söyleyen CHP’li belediye başkanı Kılıç: ‘Aydınlık nesil yetişsin’ İstanbul Haber Servisi Maltepe Belediyesi’nin geleneksel olarak düzenlediği “Sünnet Şenliği”nde kirvelik yapan Beşiktaş’ın unutulmaz yıldızlarından Pascal Nouma, büyük ilgi gördü. Şölene katılanlar Nouma ile fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştı. Nouma, bir ara sünnet elbisesi de giydi. Açık basketbol sahasında gerçekleştirilen ve 500 çocuğun sünnet edildiği şölene, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç eşi Çiğdem Kılıç’la birlikte katıldı. Kılıç ve Nouma, CHP’li İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Kadir Gökmen Öğüt’le birlikte, “Teşekkürler Ali Başkan Sünnet Hatırası 2014” yazılı afişin önünde çocuklarla toplu fotoğraf çekimi yaptırdı. Başkan Kılıç, “Biz Maltepe’de büyük bir aileyiz. Cenabı Allah onların mürüvvetlerini de size göstersin. Çocuklarımızın Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyet’e layık evlatlar olarak yetişmelerini istiyorum” dedi. Öte yandan Başkan Kılıç, sağanak yağışta ev ve işyerlerini su basan ilçedeki bölgeleri ziyaret etti, gerekli önlemleri en kısa sürede alacaklarını, talimat verdiğini kaydetti. Su baskınlarına çözüm Beylikdüzü kapıları sanata açtı İstanbul Haber Servisi Beylikdüzü Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen sanat etkinlikleri yurttaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Beylikdüzü Belediyesi ev sahipliğinde yapılan, ünlü oyuncular Ayşen Gruda, Ümit Yesin, Somer Karvan, Şebnem Zorlu, Yeliz Tozan ve Nejmi Aykar’ın Beylikdüzü Kültür Merkezi’nde sahneye koyduğu “Çöpçatan Hala” adlı tiyatro oyununa kitlesel katılım oldu. Oyunu izleyen yurttaşlar oyuncuları ayakta alkışladı. Yurttaşlar oyunda hayatın içinde yer alan sahneleri olumlu karşıladı. Sanatçı Ayşen Gruda oyun sonunda “Gösterdiğiniz bu yoğun ilgi için sizlere teşekkür ediyoruz. Tekrar görüşmek üzere” dedi. Beylikdüzü halkı, özgün müzikleriyle sevilen müzik grubu Ezgi’nin Günlüğü ile de müzikal keyif yaşadı. babam yerine benle hanımım oy verelim” dedi. O adamları haksız görmüyorum. ÖzeleşArif Kılıç yıllardır İstanbul’da yaşayan Erzu tiri yapılmalı. CHP olarak neden meydanı boş bırakmışız? Biz de elhamdülillah Müslüman rum, Çat’lı bir işadamı. 30 Mart yerel seçimleri bir partiyiz. Neden dinle ilgili kendimizi ifade öncesi baba ocağı Çat’ı CHP’ye katmayı kafaedemiyoruz? CHP’nin en büyük handikapı bu. sına koymuş. Çoluk çocuğu İstanbul’da bırakBir de doğru aday bulmak çok önemli. mış; gece gündüz demeden çalışmış ve sonuçta Kadınlarla ilgili projelerinizi duyuyorum. ilçede, kendi deyimiyle, 36 yıllık bir imparatorKadın dinlenme evleri, taziye evleri açıyorsuluğu yıkmayı başarmış. Kılıç, CHP’nin Doğu ve Güneydoğu’da halk arasındaki algısıyla ilgi nuz... A.K. Çok amaçlı bir salon açtık. Ölüm duli çok çarpıcı şu tespitte bulunuyor: “İnsanlarumunda taziyeler kabul ediliyor. Toplantı ve rı öyle inandırmışlar ki CHP’ye oy vermekdüğün yapılabiliyor. Kadın dinlenme evlerine le cehenneme gitmek eşdeğer olmuş. Ama gelince... Çat’ın köyleri var. Kadınlarımız saÇat’ta biz bu algıyı yıktık.” bah erkenden ilçeye gelip ihtiyaçlarını karşıla Siz nasıl oldu da Çat’ta 36 yıllık olduğunu dıktan sonra saatlerce minibüs otobüs beklersöylediğiniz bir imparatorluğu yıkmayı başarlerler. Dinlenip yemek dınız? yiyebilecekleri, tuvaA. K. İlçemizletleri, ibadet yeri, çode bir şıh vardı. 26 cuk emzirme odası olan yıl belediye başkanlıbir kadın dinlenme evi ğı yaptı. O ölünce oğyaptırdık. Sayıyı arttıralu devraldı. O da 10 cağız. yıl AKP’den bele AKP’li belediye budiye başkanı oldu... nu düşünmemiş mi? Aday aramaya giderA.K. Onların gözünken kendimi aday olade kadının değeri yok rak buldum. Çat zaki... Bir de Çat’ta kapaten baba ocağı. Allı olan hamam vardı. Setı ay gece gündüz deçilir seçilmez hamamı meden çalıştık. O süKılıç, CHP’den Çat’a aday aramaya giderken açtık. Şu an cumartesi re boyunca girmekendimi aday olarak buldum diyor. günleri hamam kadınladiğim ev, sıkmadırımıza bedava. ğım el kalmadı. Batı’da siyaset nispeten ko Çocuklarla ilgili ne gibi projeleriniz var? lay. Doğu’da çok zor. Hele de Erzurum’da A.K. Altmış yıllık ilçe Çat’ta vatandaşın dıkış aylarında....Ama yolumuzdan dönmedik. şarıda oturup nefes alacağı bir park yoktu. FitAmacım bu halka hizmet. Seçime bir ay kala ness bölümler, yürüme yolları, çocuklara oyun hükümette bakanından bürokratına kadar ilçegrupları olan park yaptık... Meydan ve belediye bir baskı yaptılar sormayın... Ama vatandaye, cami projemiz var. Biz Çat’ı beş yıl içinde şımız artık hizmete susamıştı. Resmen kurtarıŞişli ayarına getireceğiz... Şimdiden bütün Ercı arıyordu. İnsanlar, bu adam çoluk çocuğunu zurum Çat’ı konuşuyor. CHP’de zengin belediİstanbul’da bırakıp buraya gelmişse oyumuzu yeler var. AKP’li belediyeler sürekli birbirine niye ona vermeyelim, dediler. yardım ediyor da bizim belediyeler neden Çat’a Peki, hiç tepkiyle karşılandınız mı? A.K. Rahmetli babamın bir arkadaşının evi yardım etmesin? Ben genel başkanımızın bize destek vereceğini tahmin ediyorum. ne gittik. Hacı amca “Beni çok zor durum AKP’li büyükşehir belediyesiyle ilişkiler da bıraktın. Çok değer verdiğim bir kardenasıl? şimin oğlusun.On tane ineğimin beşini veA.K. O da İstanbul’dan geldi. Ben ayrım reyim. Ama benden oy isteme” dedi. Bölgeyapacağını tahmin etmiyorum. Sonuçta siyade CHP’ye oy vermek böylesine zül addedilisetçi. Ayrım yapmaması lazım. Ben olsam yapyor. İnsanları öyle inandırmışlar ki CHP’ye oy vermek cehenneme gitmekle eş değer olmuş. mam. Burada 15 AKP, 45 BDP belediyesi var. Derken Hacı Amca’nın oğlu geldi “Annem Onlara göre yabancı olan bir benim. LEYLA TAVŞANOĞLU İran’dan Farkımız Ne? Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, hafta sonu yapmış olduğu bir konuşmada, hedefi on ikiden vuran bir tespitle,“Türkiye birkaç yıl öncesine kadar Avrupa ülkeleriyle kıyaslanırken, Avrupa ülkeleriyle kıyaslama bitmiştir” dedi: “Artık yalnız Tunus’la, Mısır’la, Cezayir’le karşılaştırma yapılır hale gelmiştir. Demokrasi yolculuğumuzda anlamlı bir geri dönüş olmuştur.” Türk siyasetinin en usta analizcilerinden Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu da hemen aynı saatlerdeki bir başka toplantıda, “Türkiye’de yapılan seçimlerin Suriye ve Mısır’da yapılanlardan farkı var mı” diye sorup ekledi: “Sansürün olduğu yerde oy; oy değildir. İnsanların bazı şeyleri öğrenmemesinin sağlandığı yerde oyun içi boşalmış oluyor. Karar verirken, yarı bilgili olarak karar veriyorum. Seçmen bilmiyor ki… Tam bilgilenmenin olmadığı seçim demokrasinin seçimi değil ve demokrasinin aracı değildir. Seçim tüm siyasi yelpazenin bir aracıdır. Otoriter rejim de, totaliter rejim de (seçim) kullanır. Mısır, Suriye de seçim yaptı… Suriye seçimini kabul etmiyoruz ama kendi seçimimize toz kondurmuyoruz. Ondan bizi ayıran nedir?” Ben biraz daha ileri giderek cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği “İran’dan bizi ayıran nedir” diye soracağım. İran deyince hemen başı sarıklı mollaları düşünmeyin… Bahsettiğim “özde değil sözde” olan bir cumhurbaşkanlığı seçimi… Ekmeleddin İhsanoğlu’nun “çatı adayı” olarak gündeme gelmesinden beri, giderek İran’la ne kadar benzeştiğimizi düşünüyorum. Açayım… Batı’da halkın doğrudan oy verdiği başkanlık seçimlerinde, siyasi tercihlerin karşıt kutuplar arasında geçtiğini görüyoruz. ABD’de Demokrat Obama örneğin, 20082012 seçimlerinde kendisiyle tümüyle zıt dünyalardan gelen, çok farklı referansları olan Cumhuriyetçi adaylardan John McCain ve Mitt Romney ile yarıştı. Seçmene başka deyişle, grinin iki değişik tonu arasında değil… Ak ve siyah… bilemediniz hadi “krem” ve “antrasit karası” arasında çok net iki tercih sunulmuştu. Fransa’da, 2012 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde benzer biçimde gene, sosyalist Hollande ile muhafazakâr Sarko arasında… seçmenin iradesini beyan etmesi istenmişti. İran’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılan ne? “Statüko”nun temellerini asla sarsmayacak, “derin düzen”in adayları arasında yurttaşların bir “tercih” belirtmeleri. İran’da adayların, “düzen”e mutlak uyumunu sağlayan ve onları evet… bir ön elemeden geçiren “anayasayı koruma konseyi” var. Türkiye’de böyle bir ön filtre mekanizmasının bulunmamasına karşın, “filtre” işlevini, CHPMHP’nin önden çaktığı “çatı” yerine getiriyor. Neymiş? MHP, “CHP profilindeki laikcumhuriyetçi bir adayı” asla kabul etmezmiş. MHP bu durumda, İran’da laik bir adayın yarışmasına kafadan fırsat vermeyen “anayasayı koruma konseyi”nin tıpatıp “tıpa işlevini” yerine getirmiş oluyor… İhsanoğluErdoğan ikilemi önümüze konduğunda, seçmen olarak konumumuz, İran’da olduğu gibi aynı “derin sistemin adayları” arasında yapılan “ehveni şer” tercihlere indirgeniyor. Geçen yazki seçimlerde İran’da alayıvalayla seçilen “reformcu aday” Ruhani, tüm diğer rakipleri gibi sonuçta sistemin adamı. Ama tıpkı Ekmeleddin İhsanoğlu gibi geniş bir uluslararası tecrübesi var ve o da bir akademisyen. Bu Ruhani’nin daha açık fikirli olarak algılanmasına yol açıyor. Seçmen Ruhani’nin adını işaretlediğinde, mollalara, “Yeter ipleri biraz gevşetin!” demiş oluyor. Hepsi bu. E.İ’nin de Türkiye’de cumhurbaşkanlığına seçilmesi halinde, bizi 12 yıldır yöneten iktidara son kertede “şu ipi biraz gevşet!” denmiş olacak. Bundan öte… tepede iktidar anlayışında muazzam değişiklikler olmayacak. Türkiye yönünü tekrar Batı’ya dönmeyecek. Bitmedi. Bir de “cumhurbaşkanlığı seçimlerinin” yapılış şekli var… İran’da 1980’den bu yana düzenlenen “cumhurbaşkanlığı seçimleri”; hep çok büyük siyasi skandallar, olağanüstü siyasi gerilimlere neden olmuş. Adaylar hep şeffaflıktan uzak yollarla belirlenmiş. Türkiye’de durum farklı mı? Kılıçdaroğlu’nun dar çevresi dışında, son ana dek adı gizli tutulan “Törkiş çatı”nın belirlenme yöntemi ve arkadan yaşanan gerilimler farklı mı? Sonrası... İran’da her cumhurbaşkanlığı seçimi “seçim yolsuzlukları” ile damgalanmış. Ölülere oy kullandırmak ve fazladan oy pusulaları basmak… İran’da bir istisna değil, kural. Bizde de artık “kedilerin trafoya kaçması” âdetten değil mi? İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir diğer kuralı, halkın bilgi edinmesine set çekmek. Sansüre direnen yabancı gazetecilere “casus” kontenjanından savaş açmak… Türkiye de bundan böyle tamamen artık bu mecrada değil mi? Cumhurbaşkanlığı seçimine üç ay kala yandım Allah Türkiye’den kaçan Ivan Watson (CNN) ile Hasnain Kazim (Spiegel) yeni şablona örnek. Dün Hürriyet’teki röportajı görmüşsünüzdür. Ne diyor Kazim: “Taliban bile bu kadar sert değildi!” Eh… yüzünüz bir kez şarka dönmeyegörsün! Tercih, grinin tonları Kartal ormana sahip çıktı İstanbul Haber Servisi Kartal Belediyesi, çevre duyarlılığını arttırmaya yönelik Yakacık Aydos ormanlığında halkın da katılımıyla kapsamlı bir çevre temizliği yapacak. Kartal Belediyesi’nce düzenlenen çevre temizliği etkinliği, yarın saat 10.00’da Aydos Uğur Mumcu Mahallesi Çamlık Mevki Akşemseddin Caddesi üzerinde bulunan ormanlık alanda gerçekleştirilecek. CHP’li Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, çevre dostu Kartallıları etkinliğe davet ederken “Çöp bırakılmamasına dikkat çekmek istiyoruz” dedi. Sarıyer Festivali başladı Sarı Platform Derneği ve Sarıyer Belediyesi’nin ortaklığında düzenlenen “Sarıyer Festivali” Kireçburnu Haydar Aliyev Parkı’nda başladı. Cumartesi ve Pazar da devam edecek festivalde, giyimden otomobile, takı tasarımından yemek stantlarına kadar çadırlar kuruldu. Şişme oyun alanları da hazırlandı. Taliban’la karşılaştırma… TOBAV’dan özel konser İstanbul Haber Servisi Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Vakfı (TOBAV) tarafından düzenlenen “Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası Sanata Evet” konseri yazın en uzun günü olan 21 Haziran’da sanatseverlerle buluştu. Beşiktaş Belediyesi’nin ev sahipliğinde önceki akşam Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konsere yurttaşların ilgisi büyük oldu. Etkinlikte; İstanbul Kültür Üniversitesi Çoksesli Korosu, TRT İstanbul Gençlik Korosu, Boğaziçi Caz Korosu, Rezonans, Hür (Dans Drama), CorİSTAnbul Oda Korosu, İstanbul Film Müzikleri Orkestrası sanatseverlerle müzik ziyafeti sundu. Şişli MYO’da ilk mezunlar İstanbul Haber Servisi İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu’nun ilk mezuniyet töreni Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda görkemli bir organizasyonla gerçekleşti. Şişli Kaymakamı Salih Işık, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyet Başkanı Mustafa Sarıgül ve Şişli Vakfı Başkanı Halil Çakır’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin katıldığı törende Soma’da yaşamını yitiren işçiler anıldı. Kep atılan törende moda tasarımı öğrencileri defile gerçekleştirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle